“Epeyce günlük tuttum. Günlerimi, anlarımı kırık ayna parçalarından izlemeye çalışıyorum; yaşamımdan yansıyanları, yansımaları. Hepsi de bir başka öbekte toplanan görüntüler.
Yeme-İçme Günlüğü bana başka bir esin kaynağı oldu. Okuduğum kitaplarda (öykü, roman, şiir), gazetelerde, dergilerde yemeye içmeye ilişkin rastladıklarımın bende bıraktığı izleri, izlenimleri, doğurduğu düşünceleri, çağrışımları yazmaya çalıştım; kimi zaman aralıklarla, çoğu zaman aralıksız.
Ayrıca, çarşı pazar gezmelerimde rastladığım yemek kültürüne ilişkin detayları, dışarıda yediğim yemekleri, lokantaları, dost sofralarındaki değişik mezeleri… Günü gününe olmasa da, yeri geldikçe, unutulmasınlar diye, geçiriyorum günlüğüme.
Günlük mü?
Günle yol alan ömür!
İşte hepsi bu!”
önsöz / 7
Günlükler
2013 / Berlin – Ölüdeniz – Bursa – Ayvalık – İzmir / 9
2014 / Berlin – Ayvalık / 85
2015 / Berlin – Ayvalık – İzmir / 123
2016 / Berlin – Ayvalık – İzmir / 163
Kişi dizini / 201
Kaynakça / 203
önsöz
Epeyce günlük tuttum. Bu bir alışkanlığa dönüştü. Günlerimi, anlarımı kırık ayna parçalarından izlemeye çalışıyorum; yaşamımdan yanısıyanları, yansımaları. Hepsi de bir başka öbekte toplanan görüntüler: Çeşitli konuları içeren günlerimi, gün gün yazmaya çalıştım.
Hastane Günlüğü, Waren (Mürizt) Günlüğü, Çınlama Günlüğü, Berlinale Günlüğü, Bizimköy (Ayvalık) Günlüğü, Günbatımı Günlüğü, Burun Günlüğü, Deniz Günlüğü, Kıbrıs Günlüğü, Paris Günlüğü, Yeme-İçme Günlüğü (asıl yeme-içme günlüğünün öncüsü bir günlük), Halk Şiirinde Yeme-İçme Betimlemeleri / Dizeleri Günlüğü, Zeytin Ağacı ve Rüzgâr Günlüğü… gibi tematik günlükler…
Saydıklarımdan “Yeme-İçme Günlüğü” bana başka bir esin kaynağı oldu. Okuduğum kitaplarda (öykü, roman, şiir), gazetelerde, dergilerde yemeye-içmeye ilişkin rastladıklarımın bende bıraktığı izleri, izlenimleri, doğurduğu düşünceleri, çağrışımları yazmaya çalıştım; kimi zaman aralıklarla, çoğu zaman aralıksız. Ayrıca, çarşı pazar gezmelerimde rastladığım yemek kültürüne ilişkin detayları, dışarda yediğim yemekleri, lokantaları, dost sofralarındaki değişik mezeleri… günü gününe olmasa da, yeri geldikçe, unutulmasınlar diye, geçiriyorum günlüğüme.
Günlük mü?
Günle yol alan ömür!
İşte hepsi bu!
2013
Berlin – Ölüdeniz – Bursa – Ayvalık – İzmir
Kuzu gömleği
Berlin, 17 Şubat 2013
Pus, Zerrin Koç’un üç öykü kitabından sonra yayımladığı ikinci romanı. Bir ailenin çözülüşünü anlatırken yazar, Türkiye’nin ve gençliğin durumunu da ele alıyor. 12 Eylül 1980 askerî darbesinin öncesinde yaşanan acı olaylar ve ressam olma peşindeki Suna’nın ayakta kalma savaşımı. Anne sevgisi görmeden büyüyen genç kızın başarısız evliliği, sevgisiz çocuk yetiştirmesi, romanın kahramanlarının çeşitliliği, ruh çözümlemelerinin derinliği çok başarılı.
Tavuk besleyen, yumurta toplayan, vişneyi, çileği toplayıp kaynatan anneannesi Zehra’nın, dağılan ailesi, evlenip giden kızları aklına gelir “oturup bir yorgunluk kahvesi” içerken. Bahçesine bakar bir yandan da, geçmişi düşünerek: “Dut ağacının boyu köşkün çatısını aşmıştı. Çatlamış kabuklarından bal sızan incirler, kırmızılı beyazlı kirazlar, ayvalar, elmalar, çağlalar, çeşit çeşit sebzeler, vişneler, çilekler; hepsi nasırlı ellerinin, sızlayan dizlerinin marifeti”dir.
Kızı Ömür ile torunu Suna ve öteki misafi rleri gelmeden Kırkağaç’a özgü, “hem zahmetli hem de masraflı bir yemek olan kuzu gömleği” pişirir. Yemeğin tarifi şöyle: “Hayvanın karaciğerini, akciğerin bir bölümünü, böbreği, yüreği kıyar, taze soğan, taze nane, pirinç, karabiber ve tuzla bir güzel harmanladıktan sonra bağırsağın yağlı zarını açarak doldur”up “kuzineye sür”er. “Dut ağacının altında kurulu uzun masada, şölen havasında” yenir bu özel yemek.
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Gastronomi Günlük
- Kitap AdıYiyelim İçelim, Okuyalım Yazalım... Günlükler 2013-2016
- Sayfa Sayısı208
- YazarGültekin Emre
- ISBN9789753290388
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviOğlak Yayınları / 2017
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Kadın Krallığı -Son Anaerkil Toplum ~ Ricardo Coler
Kadın Krallığı -Son Anaerkil Toplum
Ricardo Coler
Burada evlilik denen bir kurum yok. Bu kadınlara göre gayet gereksiz bir kurum. Neden bütün ömürlerini tek bir erkekle geçirsinler ki? Toplumda erkek ast ve yetkisiz. Erkekler, ne yaşadıkları evin ne de bölgedeki herhangi bir malın sahibi olamazlar. Sadece kadınlar için çalışabilirler.
- Domaniç Dağlarının Yolcusu ~ Şukufe Nihal
Domaniç Dağlarının Yolcusu
Şukufe Nihal
Şukufe Nihal çeşitli gazetelerde, çıktığı yurt gezilerine dair izlenimlerini yayımlardı. Bu yazlarda, ülkenin ilerlemesi bakımından aydınlara çok görev düştüğünden, aydınların memleketle barışarak gezmeleri gerektiğinden...
- Berlin Günlüğü’nden ~ Max Frisch
Berlin Günlüğü’nden
Max Frisch
Max Frisch, 1973’te Berlin’de, Sarrazin Sokağı’nda yeni bir eve taşındığında yine günlük tutmaya başladı ve bu döneme ait beş defterden oluşan kayıtlara BERLİN GÜNLÜĞÜ...