Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Yirmi Aşk Şiiri
Yirmi Aşk Şiiri

Yirmi Aşk Şiiri

Pablo Neruda

Yirmi Aşk Şiiri ve Bir Umutsuz Şarkı, 1924 yılında ilk basıldığında kısa sürede uluslararası bir üne kavuştu. Sonraki yüz yıl içinde tazeliğinden hiçbir şey…

Yirmi Aşk Şiiri ve Bir Umutsuz Şarkı, 1924 yılında ilk basıldığında kısa sürede uluslararası bir üne kavuştu. Sonraki yüz yıl içinde tazeliğinden hiçbir şey kaybetmeden okunmaya devam ederek bir milyondan fazla şiir ve edebiyat severle buluştu. Yüz yıldır âşıklar ve edebiyat severler bu modern klasiği ellerinden düşüremediler.

“Pablo Neruda XX. yüzyılın bütün dünya dilleri itibariyleen büyük şairidir.” Gabriel García Márquez

“Neruda bize bizim olanı geri verdi… bizi Avrupalı âşıkların ve ilham perilerinin belirsiz kuramından koparıp, kanlı canlı ve somut bir kadının kollarına attı.” Julio Cortázar

Önsöz

Bundan yüz yıl önce Şili’nin Santiago şehrinde, eski bir kitabevinin dönüşmesiyle kurulan Nascimento Yayınevi’nin sahibi Carlos George-Nascimento, ülkenin yoksul güney tarafından gelip yatılı okuyan 19 yaşındaki kara kuru bir delikanlının şiir dosyasını kitap olarak yayınladığında bu şiirler toplamının İspanyol dilinin XX. yüzyılda dünyada en çok yayılan ve en önemli edebi eserlerinden biri olacağını bilebilir miydi..?! (Nascimento’nun ilk ünlü baskısını piyasaya sürmesinden bu yana, İspanyolca yazılmış hiçbir şiir kitabı bu kadar çok satmadı. Bu kitabı 1961 yılında Arjantin’deki Losada Yayınevi bir milyon adet bastı. Yine aynı yayınevinde Aralık 1972’deki 17. basımıyla bu sayı iki milyona çıkmıştır.) Kitabın adını neredeyse bu genç şairle birlikte koymuşlardı; “Bir Kadınla Bir Erkeğin Şiirleri”, sonra “On İki Aşk Şiiri” adı verilen dosyalar sonunda -genç şairin cesur erotizmine melankoliyi de eklemesiyle ortaya çıkan yeni şiirlerle Yirmi Aşk Şiiri ve Bir Umutsuz Şarkı (Veinte Poemas de Amor y Una Cancion Desesperada) başlığını almıştı.

Genç şair henüz yeni Pablo Neruda ismini almış Ricardo Neftali Reyes Basoalto’dan başkası değildi. Babasının şairliğe hoş bakmaması yüzünden aldığı edebiyat adı Katalan çellist Pablo Casals ve Çek yazar Jan Neruda’dan aldıklarıyla- bu ikinci şiir kitabıyla günler içinde Şili’de yayıldı. Kitabın yayınlandığı 1920’lerdeki Şili toplumu neredeyse bütünüyle muhafazakârdı. Neruda, ergenliğini ustaca tasarımı yapılmış bir hermetik metonimi içinde şiir sanatına dönüştürmüştü: Kadın figürünü idealize etmiş; kadın bedenini, çıplaklığıyla kutsamıştı. Hispanik dünyanın bütün eleştirmenleri kabul eder ki Yirmi Aşk Şiiri ve Bir Umutsuz Şarkı, başta Şili olmak üzere bütün Latin Amerika’da edebiyatta bir devrimin adıdır.

“Daha önce erotik deneyimin ve kadınla erkek arasındaki ilişkiler imgesinin böyle aktarıldığı şiirler ne Şili ne de İspanyolca şiirinde yayınlanmadı” diyor Şilili ünlü şair ve eleştirmen Federico Schopf. Bu yaşayan eleştirmenden daha geriye gidelim; Julio Cortazar’ın tanımlaması müthiştir: “Neruda bize bizim olanı geri verdi, bir Latin Amerikalı şairin aşkının günün basit söyleriyle, sokaklarımızın kokularıyla, güzelliği devasa yalancı vanilyalar ve kutsal orantıların rızası olmaksızın keşfeden birinin sadeliğiyle hic et nunc1 verilebileceği ve yazılabileceğini öğretmek için, bizi Avrupalı âşıkların ve ilham perilerinin belirsiz kuramından koparıp, kanlı canlı ve somut bir kadının kollarına attı.” (Julio Cortazar, Neruda Entre Nosotros) Garcia Marquez, Pablo Neruda için “XX. yüzyılın bütün dünya dilleri itibariyle en büyük şairi” derken Yirmi Aşk Şiiri ve Bir Umutsuz Şarkı’nın doğal erotizmini bu nitelemesine başlıca dayanak yaptığı akla gelmeli. Latin Amerikalı değerlendirmelerin sonu gelmez. Bir de Kuzey Amerika tarafına bakalım: Batı dünyasının XX. yüzyıldaki en önemli edebiyat eleştirmenlerinden olan Amerikalı edebiyat eleştirmeni Harold Bloom, kitaplarında Şilili Pablo Neruda ile Portekizli Fernando Pessoa’nın XX. yüzyılın en önemli şairleri olduğunu söylemiştir.

Yirmi Aşk Şiiri ve Bir Umutsuz Şarkı’daki derinliği ve güzelliği tam olarak anlamak için eseri tarihsel ve kültürel bağlamına oturtmak gerekir. Bu 21 şiir, Latin Amerika’daki siyasi çalkantıların ve toplumsal değişimlerin damgasını vurduğu 1920’lerde yazılmıştır. Daha çok orta sınıfın yönetimindeki modernizm dönemidir bu. Neruda daha ilk gençlik çağında şiirsel konunun inşası ve bazı retorik stratejileri konusunda kendini geliştirmişti. Sahip olduğu olağanüstü yeteneği unutmayalım. Daha önce başlamış edebi modernizm ve döneminin avangard akımlarının etkisiyle, dönüşüm halindeki bir dünyayla karşı karşıya kalan gençliğin tutkusunu ve yoğun duygularını, sıkça kullandığı ağ metaforunda olduğu gibi yakalamayı başardı. Neruda bu gençlik eserinde tutkulu aşk, duygusallık, arzu ve doğa gibi çok çeşitli evrensel temaları kurcalıyor. Tabii pek çok modern şairde bu özellik söz konusu ancak onun farkı bunu, ergenliğinde kadını/dişiyi doğanın yaratıcı kinetik gücü zeminine yatırarak yapması. Yirmi Aşk Şiiri ve Bir Umutsuz Şarkı sırf bu bakımdan bile olsa klasik bir eserdir. Şiirleri okudukça, aşk söz konusu olduğunda yaşımız ne olursa ergen gibi davranmamızın şifrelerini görür gibi olacaksınız. Bitirirken, kitabın düşünülen ilk adına atıfta bulunacağım: Her kadın ve her erkeğin şiirleri açtığınız sayfalarda. Çevirmen olarak, yayınlanışın 100. yılında onu tekrar sunmak onurunu tüm Nerudaseverler nezdinde ifade etmem hoş görülsün isterim.

Adnan Özer, 25 Şubat 2024
Taşlıtarla

Yirmi Aşk Şiiri

1
Kadın bedeni, ak tepeler, ak uyluklar,
dünyaya benzersin teslim olmuş halinle.
Benim yaban çiftçi bedenim seni kazar da
fırlatır oğlunu toprağın derinliklerinden.

Yalnızdım tünel misali. Kuşlar kaçardı benden
ve gece basardı içimi güçlü istilasıyla.
Yaşayabileyim diye bir silah gibi işledim seni,
yayımdaki ok, sapanımda taş gibi.

Ama yaklaşıyor intikam saati ve seviyorum seni.
Tenden, yosundan, arzulu ve diri sütten beden.
Ah göğüsleri kadehim! Ah gözleri gurbetim!
Ah kasık gülleri! Ah usul ve hüzünlü sesin!

Kadınımın bedeni, vazgeçmem senin bahşettiklerinden.
Susuzluğum, sınırsız arzum, belirsiz yolum!
Ebedi susuzluğun sürdüğü karanlık ırmak yatakları,
ardından yorgunluk ve sonu gelmez bir acı.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Şiir
  • Kitap AdıYirmi Aşk Şiiri
  • Sayfa Sayısı96
  • YazarPablo Neruda
  • ISBN9786256666122
  • Boyutlar, Kapak13x19,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviDoğan Kitap / 2024

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Kuşlar Sanatı ~ Pablo NerudaKuşlar Sanatı

    Kuşlar Sanatı

    Pablo Neruda

    Dünyadaki bütün yoksulların ve bütün âşıkların büyük şairi Pablo Neruda, Türk okurların da dilinden düşmeyen şiirleriyle yaşıyor. Latin Amerika’nın Walt Whitman’ı kabul edilen Pablo...

  2. Kuruntular Kitabı ~ Pablo NerudaKuruntular Kitabı

    Kuruntular Kitabı

    Pablo Neruda

    Bir demiryolu işçisinin oğlu olan Pablo Neruda, 20. yüzyılı “büyük yaşamış” şairlerden. Şiir, diplomatlık ve toplumsal savaşım, onun yaşamının üç büyük uğraşı. Hem sürgünler...

  3. Sıradan Şeylere Övgüler ~ Pablo NerudaSıradan Şeylere Övgüler

    Sıradan Şeylere Övgüler

    Pablo Neruda

    O müşfik yüreğiyle bir savaşçı gibi giyinmiştir enginar, dimdik, alçacık bir kubbe de inşa etmiştir, yapraklarının altında içine bir şey işlemeden durur öylece “Yirminci...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Yasak Sevişmek ~ Attila İlhanYasak Sevişmek

    Yasak Sevişmek

    Attila İlhan

    Yasak Sevişmek “Bir gül takıp da sevdalı her gece saçlarına / çıktı mı deprem sanırdın ‘kara kız’ kantosuna / titreşir kadehler camlar kırılır alkışlardan...

  2. Otuz Beş Yaş / Bütün Şiirleri ~ Cahit Sıtkı TarancıOtuz Beş Yaş / Bütün Şiirleri

    Otuz Beş Yaş / Bütün Şiirleri

    Cahit Sıtkı Tarancı

    Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. / Dante gibi ortasındayız ömrün. / Delikanlı çağımızdaki cevher, / Yalvarmak yakarmak nafile bugün, / Gözünün yaşına bakmadan...

  3. Tanrılar İstedi Savaşı ~ Mehmet YaldızTanrılar İstedi Savaşı

    Tanrılar İstedi Savaşı

    Mehmet Yaldız

    Önsöz’den… Şiir, şiir yazanın kendini anlatması olduğu kadar okuyanın da kendini okuması, bir bakıma kendini anlaması,araması ve bulma çabasıdır. İşte,bu nedenle de yalan götürmez....

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur