Yamuk Okul’un kaderi kimin ellerinde?
Kitapları milyonlarca çocuğa ulaşan Newbery Madalyası sahibi Louis Sachar’ın kaleminden çıkan “Yamuk Okul” serisinin devam macerasında, okurları yine hem şaşırtıcı, hem ilginç, hem sorgulatan, hem de çok matrak bir olaylar silsilesi bekliyor.
Yamuk Okul’un kaderini değiştirecek ACAYİP hadiselerin cereyan ettiği Yamuk Okul Yıkılıyor; inek çanları eşliğinde akıp giden, birbiriyle geçişli otuz kısa öyküden oluşuyor.
Sachar, öğretmenlik anılarından yola çıkarak, müthiş bir gözlem ve ifade gücüyle yoğurduğu bu durum öykülerinde çocukları ABSÜRT mizahla tanıştırırken; eleştirme, eleştirilme ve eleştiriyi kabul etme hakkında düşündürüyor.
Bildiğiniz tüm okulları unutturan Yamuk Okul’a tekrardan hoş geldiniz!
Bir önceki kitaptaki “yumuk” hikâyelerin tadı damağınızda kalmış olmalı ki, çatısı bulutlara değen bu sıra dışı okula geri dönmek ve birbirinden komik tuhaflıkları birinci ağızdan dinlemek istediniz.
E gülmek, pardon KAHKAHA atmak sizin de hakkınız tabii…
ÇIN, ÇIN, ÇIN! Bu ses de nesi!?
Ders zili çalıyor, Yamuk Okul’da yeni dönem BOMBA gibi başlıyor!
Sınıfın yenisi Benjamin Nushmutt (ne isim ama!) hangi gerçeği Bayan Jewls’a söylemekten çekiniyor? Başını ha babam derde sokan Todd’un oyuncak köpeği nasıl birden acımasız, aç bir kurda dönüşüveriyor? Leslie’nin atkuyruklarını çekiştirip duran Paul’u ne gibi bir tehlike bekliyor? Var olmayan 19. kattaki Bayan Zarves’la hangi öğrenci nasıl tanışıyor? “Günün Spesiyalitesi” olan sürpriz yemek neden bu kadar iştah kapatıcı? Çoraplarla, patateslerle ve hatta kayıp kulakla ilgili etrafta dolanan hikâyelerin aslı astarı var mı? Yamuk Okul’un zangır zangır titremesinin gerçek sebebi ne? Amanın, camdan aşağıya olanca hızıyla üstümüze gelmekte olan şey de neyin nesi!? Eveet! Bu hikâyeleri okumaya doyamayacaksınız. Ama öncelikle beyniniz spagettiye dönüşmeden önce, sıfırdan bir milyona kadar bütün sayıları alfabetik sıraya dizmelisiniz. Hem de adınızı tahtadaki DİSİPLİN başlığı altına yazdırmadan!
Yamuk Okul Yıkılıyor, okurları güldürmekle kalmayan, üstüne bir de yıllar içinde sürekli evrilen ama odak noktası hiç değişmeyen eğitim-öğretim sistemi hakkında sorgulatan çok katmanlı bir anlatı sunuyor.
O hâlde, maceraya devam!
Şimdi Yamuk Okul’u yıkılmaktan kurtarma zamanı…
1
BAYAN JEWLS’A PAKET VAR
Bahçe öğretmeni Louis kaşlarını çattı. Okulun bahçesi rezil hâldeydi. Yerler kurşun kalemler ve kâğıt parçalarıyla doluydu. “Bu kadar ıvır zıvır nereden gelmiş?” diye düşündü Louis. “Neyse, ben toplayacak değilim!” Çöpleri toplamak onun işi değildi. Onun işi, teneffüslerde topları dağıtmaktan ve çocukların birbirini öldürmesini engellemekten ibaretti. Yine de iç geçirerek temizliğe başladı. Yamuk Okul’un öğrencilerini seviyordu, pis bir bahçede oynamalarına göz yumamazdı. Louis yerdeki kalemlerle kâğıtları toplayadursun, otoparka koca bir kamyon girdi ve iki kez korna çaldı. Sonra iki kere daha çaldı. Louis kamyona koştu. “Sessiz olun!” diye fısıldadı. “Çocuklar ders yapmaya çalışıyor burada!” Parmağıyla okulu işaret etti.
Çalı gibi kabarık saçlı, kısa boylu bir adam kamyondan indi. “Bayan Jewls diye birine paket var,” dedi. “Ben alayım,” dedi Louis. “Siz Bayan Jewls musunuz?” diye sordu adam. “Hayır,” dedi Louis. “Kendisine teslim etmem lazım,” dedi adam. Louis bir an düşündü. Adamın, çocukların dikkatini dağıtmasını istemiyordu çünkü ders çalışırlarken bölünmekten ne kadar nefret ettiklerini biliyordu. “Ben Bayan Jewls’um,” dedi. “Ama biraz önce değilim dediniz,” dedi adam. “Fikrimi değiştirdim,” dedi Louis. Adam paketi kamyonun arkasından çıkarıp Louis’e verdi. “Buyurun Bayan Jewls,” dedi. Louis oflayıp puflamaya başladı. Çok ağır bir kutuydu bu, her tarafında da KIRILABİLİR yazıyordu. Düşürmemek için çok dikkat etmesi gerekecekti. Bir de o kadar büyüktü ki, Louis önünü göremiyordu. Neyse ki Bayan Jewls’un sınıfının yerini ezbere biliyordu; sınıf en tepedeydi. Yamuk Okul, her katında tek bir sınıf olan, otuz katlı bir binaydı. Bayan Jewls’un da sınıfı en üst kattaydı ve Louis’in en sevdiği sınıf oydu. Okul kapısından girip merdivenleri tırmanmaya başladı çünkü otuz katlı bu binada asansör yoktu.
Merdivenler, bodrum kata da uzanıyordu ama o güne kadar kimse oraya inmemişti. Bodrumda ölü sıçanlar yaşıyordu. Kutu, Louis’in suratına yapışmış, burnunu eziyordu. Louis o hâldeyken bile, on beşinci kata ulaşınca Bayan Mush’ın yemekhanede pişirdiği yemeğin kokusunu alabildi. Mantar pişiriyordu sanki. “Aşağı inerken Bayan Mush’a uğrayıp biraz mantar alayım bari,” diye düşündü. Bayan Mush’ın mantarlarını kaçırmak istemiyordu, spesiyalitesi oydu çünkü. Ikına sıkına merdivenleri çıkmaya devam etti. Kolları ve bacakları ağrımıştı ama durmak istemiyordu. “Önemli bir paket olabilir,” dedi kendi kendine. “Vakit kaybetmeden Bayan Jewls’a ulaştırayım.” On sekizinci kattan yirminci kata geçişi kolay oldu çünkü okulda on dokuzuncu kat yoktu. Bayan Zarves, on dokuzuncu kattaki sınıfın öğretmeniydi fakat Bayan Zarves diye biri de yoktu. Sonunda Louis otuzuncu katın son basamağını da zar zor çıktı ve Bayan Jewls’un kapısını kafasıyla çaldı. Bayan Jewls o sırada öğrencilerine yer çekimini anlatmakla meşguldü. “Girin,” diye seslendi. “Kapıyı açamıyorum,” dedi Louis nefes nefese. “Ellerim dolu. Size bir paket var.” Bayan Jewls yüzünü sınıfa döndü. “Kim Louis’e kapıyı açacak?” dedi. Herkes parmak kaldırdı. Dersin ortasında bölünmeye bayılıyorlardı.
“Hmm, kimi seçsem acaba?” dedi Bayan Jewls. “Kimseye haksızlık etmemek lazım. Buldum! İmla yarışması yapalım. Kazanan, kapıyı açsın.” Louis yeniden kafasıyla kapıyı çaldı. “Kutu çok ağır!” diye yakındı. “Hem de çok yoruldum.” “Bir saniye,” diye yanıt verdi Bayan Jewls. “Allison, ilk sözcük senin olsun: Ağır.” “Ağır,” dedi Allison. “A-Ğ-I-R.” “Aferin. Jason, sıra sende: Yorgun.” “Yorgun,” dedi Jason. “U-Y-K-U-S-U-Z. Yorgun.” Paket, Louis’in terli parmaklarının arasından kayıyordu. Daha sıkı tutabilmek için pozisyon değiştirdi. Kutunun sivri köşeleri kollarına batıyordu şimdi de. Ellerinin uyuştuğunu hissetti. Daha doğrusu, ellerinin uyuştuğunu hissedemedi. “Jenny: Paket.” “Paket,” dedi Jenny. “K-U-T-U. Paket.” “Harika!” dedi Bayan Jewls. Louis bayılacak gibiydi. Nihayet John kapıyı açtı. “İmla yarışmasını ben kazandım Louis!” dedi. “Bravo sana John!” diye homurdandı Louis. “Elimi sıkmayacak mısın?” diye sordu John. Louis taşıdığı yükün ağırlığını bir koluna bindirip çabucak John’un elini sıktıktan sonra kutuyu tekrar iki eliyle tuttu ve sendeleye sendeleye sınıfa girdi. “Nereye koyayım Bayan Jewls?” diye sordu.
“Bilmem,” dedi Bayan Jewls. “Ne var içinde?”
“Bilmiyorum,” dedi Louis. “Bir yere koyayım da açın.”
“Ama içinde ne olduğunu bilmeden nereye koyacağımı
nereden bileyim?” diye sordu Bayan Jewls. “Ya yanlış yere
koymanı söylersem?”
Louis kutuyu tutmaya devam etti, Bayan Jewls ise sandalyeye çıkıp kutuyu üstten açtı. Louis’in bacakları titriyordu.
“Bilgisayarmış!” diye haykırdı Bayan Jewls.
Öğrenciler, “Yuuuh!” diye bağırdılar.
“Ne oldu?” dedi Louis. “Herkes bilgisayar seviyor sanıyordum.”
“İstemiyoruz Louis,” dedi Eric Bacon.
“Geri götür, Pütür,” dedi Terrence.
“Git, çöpe at,” dedi Maurecia.
“Çocuklar, öyle yapmayın,” dedi Bayan Jewls. “Bilgisayar, dersi öğrenmenize yardımcı olacak. Kalem kâğıtla
olduğundan çok daha hızlı bir şekilde hem de.”
“Ama ne kadar hızlı öğrenirsek o kadar çok ders yapıyoruz,” diye söylendi Todd.
“Şuraya, köşeye bırakabilirsin Louis,” dedi Bayan Jewls.
Louis bilgisayarı Sharie’nin yanına bıraktıktan sonra
yere yığıldı.
“Şimdi dikkatle izleyin,” dedi Bayan Jewls.
Herkes yeni bilgisayarın etrafına toplandı. Renkli bir
monitörü ve iki adet disk sürücüsü vardı.
Bayan Jewls bilgisayarı camdan aşağı attı.
Hepsi bilgisayarın düşüp kaldırımda parçalanışını izledi. “Gördünüz mü?” dedi Bayan Jewls. “İşte bu, yer çekimi!” “Hah, şimdi anladım!” dedi Joe. “Teşekkür ederim Louis,” dedi Bayan Jewls. “Sabahtan beri yer çekimini anlatmaya çalışıyorum. Kalem kâğıtla deneyip duruyorduk. Böylesi çok daha çabuk oldu.”
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları Roman (Yerli)
- Kitap AdıYamuk Okul Yıkılıyor
- Sayfa Sayısı176
- YazarLouis Sachar
- ISBN9786052855065
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
- YayıneviTudem Yayınevi /
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Arı Fısıltıları ~ Menekşe Toprak
Arı Fısıltıları
Menekşe Toprak
İşittiğini tanımlamaya kalkışsa, ufak tefek, zayıf bir gövdenin çıkarabileceği bir ses bu, derdi… Derviş’e öyle geldi ki, bir soru soruyordu bu ses. “Ellerim nerede?”...
- Sultan – Bir Kanuni Romanı ~ Okay Tiryakioğlu
Sultan – Bir Kanuni Romanı
Okay Tiryakioğlu
Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Anadolu’dan Rumeli’ye kara ve denizlerin yegâne hâkimi Kanuni Sultan Süleyman Han yedi cihana nam...
- İşte Geldim Deniz Kenarı ~ Selçuk Altun
İşte Geldim Deniz Kenarı
Selçuk Altun
“Hayat Romanlardan Daha Tuhaf” üçlemesi –Ardıç Ağacının Altında, Ayrılık Çeşmesi Sokağı– İşte Geldim Deniz Kenarı ile tamamlanıyor. Londra’da bilgisayar mühendisliği akademisyenliği yapan Harun, on...