Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Tufandan Önce
Tufandan Önce

Tufandan Önce

Mustafa Kutlu

Tufandan Önce bir temel atma merasimi sürecini işliyor. Bu çerçevede kasabanın önde gelen tipleri, siyasilerle birlikte maceraya iştirak ediyorlar. Tufandan Önce siyasi-bürokratik-teknik bir meseleyi…

Tufandan Önce bir temel atma merasimi sürecini işliyor. Bu çerçevede kasabanın önde gelen tipleri, siyasilerle birlikte maceraya iştirak ediyorlar.

Tufandan Önce siyasi-bürokratik-teknik bir meseleyi ele almakla beraber, daha derinde insanların çeşitli eğilimlerine, arzu ve ihtiraslarına ironik bir tutumla yaklaşıyor, bir siyaset parodisi sergiliyor.

*

Belediye Başkanı Şemsettin Bilen, o sabah banyo yapmış, kurulanmış, üstte fanila, altta çizgili pazen pijama, gözlüklerini takıp sedire çıkmıştı.

Tırnaklarını kesiyor, ayak tırnaklarını.

Bir gazete yaymış, belini kamburlaştırıp ayaklarına eğilmişti.

Zihninde günün gündemi.

Her zaman böyledir, derbeder görünür gerçi ama bir iç düzeni vardır onun. Hani masasının üzeri karmakarışık; kitap rafları, dolaplar, sehpa üzerleri tıklım tıklim kitap, kâğıt, dosya vb. olan çalışma odaları vardır. Ve bu odaların tek başına çalışanları.

O kalabalık, o düzensizlik, o ivir-zıvır arasında aradıklarını şıppadak bulurlar.

Şemsettin Bilen’in kafası da karışıktır, ancak kalbi temiz.

Kalbinden kafasına dolan aydınlık, ona ne zaman, nerede, ne yapacağını fısıldar.

Dedik ya, temiz adam.

Bakın tırnaklarına nasıl itina ediyor. Az sonra kolonyalı pamukla tek tek silmez ise namerdim.

Arada bir kapı aralığından gözüken karısı Şadiye’ye bakıyor. Elbise dolabının önüne ütü masasını kurmuş, saçlarını şöyle bir toplayıp bir yazmaya tıkıştırmış, enseden sıktırıvermiş. Yine de akları fazla bir iki perçem dar alnına düşüvermiş.

Her zamanki gibi suratından düşen bin parça.

Masaya eğildikçe çene altından gerdanına doğru bir sarkıntı, göz altlarında şişkin kırışıklar.

Karı düpedüz dökülüyor yahu.

Başkanın içine bir muzır fikir düşüp çıkıyor. Bir şimşek ışıltısı düştüğü yerde, çoktan çekip gitmiş olsa bile iz bırakıyor.

“Karı ihtiyarladı, ben hâlâ tomruk gibi duruyorum.” “Şunu boşayıp bir genç karı.”

“Erkek milletine kırktan sonra karıyı yenilemek şart.” Tırnak makasını bir yana bırakıp, bir elini yüzünden, kırçıl ama gür saçlarından geçiriyor.

Yüzünü aniden al basıyor.

“Tövbe, tövbe… Dellendin mi lan” diye söyleniyor. Elbet yaşlanacak zavallı, elbet dökülecek her bir yanı. Kolay mı beş çocuk.

İçinden gelen derin nefesi boşaltıyor.

Yeis dolu bir nefes.

Beşi de kız.

Melahat, Nebahat, Sabahat, Nezahat ve Songül.

Oğlanı buluruz elbet diye ısrar etmişler, lakin nasip olmamıştı.

Sonunda birbirlerinin yüzüne bakarak aynı anda pes etmişler, son kızın adını Songül koyup perdeyi kapatmışlardı.

Kendisi sabah çıkıyor, gece yarıları anca eve dönüyor. Kim çekti bunca kahrı. Üstüne üstlük bir de ejderha gibi eski zaman kaynanası.

Şemsettin Bilen’in anası aklına düşünce burnunun direği sızladı.

Rahmetli gerçekten de çekilir gibi değildi. Kendi kaynanası vaktiyle onun burnundan getirmiş; kendi de sanki içi ferahlayacakmış gibi Şadiye’yi ezmişti.

Öyle ama.

Ben de şunca yıldır şu kasabanın kahrımı çekiyorum. Sade kasaba olsa iyi, civar köyler, hatta il merkezi, öteki ilçeler.

Başı sıkışan çat kapı geliveriyor.

Ulan ben hükumet miyim?

“Babamızsın, babamız” diye yılışırlar, o da her iyi kalpli adam gibi bir kolayını bulmaya çalışırdı.

Şadiye ütülediği pantolonu getirip sanki başına çalıyor. Elleri belinde derin “of” çekiyor.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Hikaye
  • Kitap AdıTufandan Önce
  • Sayfa Sayısı212
  • YazarMustafa Kutlu
  • ISBN9789759954932
  • Boyutlar, Kapak13.5x21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviDergah Yayınları / 2022

Yazarın Diğer Kitapları

  1. İstanbul gezi yazıları – III – 1992-93: Boğaziçi ~ Mustafa Kutluİstanbul gezi yazıları – III – 1992-93: Boğaziçi

    İstanbul gezi yazıları – III – 1992-93: Boğaziçi

    Mustafa Kutlu

    Mustafa Kutlu’nun gezi yazıları serisinin bu son kitabında, İstanbul’un Anadolu yakasının tarihine bir yolculuk yapıyoruz. Camiler, köşkler, yollar ve insanlar… Her ayrıntı Kutlu’nun kalemi...

  2. Tirende Bir Keman ~ Mustafa KutluTirende Bir Keman

    Tirende Bir Keman

    Mustafa Kutlu

    Türk hikâyeciliğinin usta kalemlerinden Mustafa Kutlu, Tirende Bir Keman adlı son kitabıyla okurlarıyla buluşuyor. Kimi zaman güldüren çoğu zaman da hüzünlendiren musikişinas bir baba-oğulun...

  3. İyiler Ölmez ~ Mustafa Kutluİyiler Ölmez

    İyiler Ölmez

    Mustafa Kutlu

    “Kapı açıldı, biri içeri girdi. Onunla beraber yağmurun kokusu, fırtınanın ayazı… Kahveci Hacı Kadir uzun süpürgenin sapına dayanarak gelene baktı. Biraz ürperdi ama renk...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi ~ Sezen ÜnlüönenCennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi

    Cennetteki İlk Günüm Bir Tık Daha İyi Olabilirdi

    Sezen Ünlüönen

    “Şimdi böyle gevşek gevşek anlattığıma bakma, yine de rahmetli neneciğimin her bayram kestirdiği koçların sırtında Sırat Köprüsü’nü adım adım katederken içim şöyle bir ürpermedi...

  2. Kalp / Bir Tarihçe ~ Sandeep JauharKalp / Bir Tarihçe

    Kalp / Bir Tarihçe

    Sandeep Jauhar

    Kalp hayatın merkezinde yer alır. Kardiyolog Sandeep Jauhar içinse saplantı derecesinde bir tutkudur. Zira kalple ilgili sorunlar ailesinde büyük travmalar yaratmış, hassas bir yapıya...

  3. Şimdi Dönecek Dünya ~ Burçe BahadırŞimdi Dönecek Dünya

    Şimdi Dönecek Dünya

    Burçe Bahadır

    “Kapıyı açıp da Mestan’ın ala vurmuş yüzünü görünce anladım. Radyoda ne diyorlar? Bir programın daha sonuna geldik sevgili dinleyenler. Mestan’a sürpriz olmuş, yazık. Sanıyor...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur