Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Tepetaklak: Tersine Dünya Okulu
Tepetaklak: Tersine Dünya Okulu

Tepetaklak: Tersine Dünya Okulu

Eduardo Galeano

Eduardo Galeano insan onurunun, erdemliliğin, adalet duygusunun ve toplumsal belleğin yağma, talan, çıkar ilişkileri ve emperyal politikalarla alaşağı edildiği günümüzün “tepetaklak” dünyasında ayakta durmamız…

Eduardo Galeano insan onurunun, erdemliliğin, adalet duygusunun ve toplumsal belleğin yağma, talan, çıkar ilişkileri ve emperyal politikalarla alaşağı edildiği günümüzün “tepetaklak” dünyasında ayakta durmamız için kılavuzluk etmeyi sürdürüyor.

Yeni dünyayı saran belleksizleşme sendromuna keskin kalemiyle savaş açan Galeano, Meksikalı gravür ustası José Guadalupe Posada’nın kışkırtıcı tasvirleriyle zenginleşen Tepetaklak Tersine Dünya Okulu’nda adaletsizliğin, ırkçılığın ve cinsiyetçiliğin temel ilkelerini; dünyamızı tahrip edenlerin dokunulmazlık kalkanını; iletişimsizliğin ve tüketimin yayılma stratejilerini; suçlu yaratma ve kitleleri köleleştirme sanatını yine benzersiz üslubuyla ele alıyor.

Okurunu ise çığırından çıkmış dünyayı eski haline döndürebilme umuduyla keyifli bir suça, unutturulmaya çalışılan tarihsel olayları ifşaya ortak ediyor.

*

Buyurun Girin Bayanlar Baylar!
Buyurun girin!
Tersine dünya okuluna gelin!
Büyülü fener yükselsin!
Görüntü ve ses! Hayatın illüzyonu!
Sıradanın hediyesi size sunduğumuz!
İzleyenlerin aydınlanması,
gelecek nesillere iyi örnek olması için!
Ateş saçan nehri görmeye gelin!
Geceyi aydınlatan Bay Güneşi!
Gün ortasında çıkan Ay Hanımı!
Gökyüzünden kovulan Yıldız Hanımefendileri!
Kral tahtına oturmuş soytarıyı!
Lucifer’in evreni bulutlandıran nefesini!
Elinde aynayla dolaşan ölüleri!
Cadıları! Şarlatanları!
Ejderhaları ve vampirleri!
Bir çocuğu meteliğe
dönüştüren sihirli değneği!
Zar oyununda kaybedilmiş dünyayı!
Alelade taklitleriyle karıştırmayınız!
Görmeye geleni Tanrı korusun!
Gelmeyeni Tanrı affetsin!
Hassas olanlar ve yaşı tutmayanlar giremez.
(On sekizinci yüzyıl büyülü fener çığırtkanlarından uyarlanmıştır.)

Ders Programı
Tersine Dünya Okulu
Örneklerle Eğitmek
Öğrenciler
Adaletsizliğin Temel İlkeleri
Irkçılığın ve Cinsiyetçiliğin Temel İlkeleri
Korku Okumaları
Korku Eğitimi
Korku Endüstrisi
Biçki Dikiş Kursları: Ismarlama Düşman Nasıl
Hazırlanır?
Etik Semineri
Alıştırmalar: Hayatta Nasıl Zafere Ulaşılır, Nasıl
Dost Edinilir?
Faydasız Kötü Alışkanlıklara Karşı Dersler
Dokunulmazlık Sahibi Sınıflar
Vaka İncelemeleri
İnsan Avcılarının Dokunulmazlığı
Gezegen Yok Edicilerinin Dokunulmazlığı
Kutsal Otomobilin Dokunulmazlığı
Yalnızlığın Pedagojisi
Tüketim Toplumu Okumaları
İleri İletişimsizlik Dersleri
Karşıokul
Binyıl Sonunun Vaadi ve İhaneti
Çıldırma Hakkı

Örneklerle Eğitmek

Tersine dünya okulu eğitim kurumlarının en demokratiğidir. Giriş sınavı gerektirmez, kayıt parası almaz, derslerini, herkese ve her yerde, yerde ve gökte bedava verir: Bu okul, bir biçimde, insanlık tarihi boyunca ilk kez evrensel iktidarı ele geçiren sistemin kendisinden doğmuştur. Tersine dünya okulunda kurşun su üstünde kalmayı öğrenir, mantar suya batmayı. Yılanlar uçmayı, bulutlar yollarda sürünmeyi öğrenir.

Başarı Modelleri

Tersine dünya tersine ödüllendirir: Alçakgönüllülüğü küçük görür, çalışmayı cezalandırır, vicdansızlığı ödüllendirir, yamyamlığı besler. Hocaları doğaya iftira ederler: Adaletsizlik doğanın kanunu, derler. Eğitim dünyasının en prestijli üyelerinden Milton Friedman “doğal işsizlik kuralı”ndan bahseder. Doğa kanunu yüzünden, diye açıklarlar Richard Herrnstein ve Charles Murray, siyahlar sosyal skalanın en alt basamağındadırlar. John D. Rockfeller, işindeki başarılarını açıklamak için, doğa en yeteneklileri ödüllendiriyor ve yararsızları cezalandırıyor, demeyi alışkanlık edinmişti ve bir yüzyıldan daha fazla bir zaman sonra dünyanın sahiplerinden pek çoğu, Charles Darwin’in kitaplarını, onlara zaferi haber vermek için yazdığına inanmaya devam ediyor. En yeteneklilerin hayatta kalması mı? Kendine yol açıp hayatta kalmak için en faydalı yetenek, yani killing instinct –öldürme içgüdüsü– büyük şirketler küçük şirketlerin tadına baktığında ya da güçlü ülkeler zayıf ülkeleri yiyip yuttuğunda insani bir erdem oluyor ama işsiz ve yoksul sıradan biri elinde bıçakla yiyecek aramaya çıktığında canavarlığın bir kanıtı olarak sunuluyor. Her yoksulun kendinde barındırdığı tehlike ve deliliği dışavuran antisosyal patolojik vakalar, sosyal başarının sağlıklı modellerinden esinleniyor.

Önemsiz suçlar işleyenler, gözlerini zirveye dikerek öğreniyorlar bildiklerini; kazananların örneklerini çalışıyorlar; daha da kötüsü onların hünerlerini taklit etmek için ellerinde ne geliyorsa yapıyorlar. Ama Meksika televizyonunun efendisi ve sahibi don Emilio Azcárraga’nın hep söylediği gibi, “Düzülenler her zaman düzülecektir.” Bir bankanın kasasını boşaltan bir bankerin çabalarının semeresini rahatça sürme olasılığı, banka soyan bir hırsızın cezaevine ya da mezara girme olasılığıyla doğru orantılı. Bir suçlu ödenmeyen bir alacağı yüzünden borçluyu öldürdüğünde infazın adı hesaplaşma oluyor, ama uluslararası teknokrasi borcunu kapatmaya karar verdiğinde borçlu ülkenin infazına ödeme planı deniyor. Finansal kötü yüreklilik ülkelerin mallarına zorla el koyuyor ve fidyeyi ödemezlerse onları kızgın yağda pişiriyor: Karşılaştırıldığında, herhangi bir eşkıya güneşte kalmış bir Drakula’dan bile daha savunmasız görünüyor. Dünya ekonomisi örgütlü suçun en geçerli ifadesi.

Parayı, ticareti ve krediyi kontrol eden uluslararası örgütler yoksul ülkelere ve bütün ülkelerin yoksullarına karşı en iyi bombardımanı bile utandıracak profesyonel bir soğukkanlılık ve dokunulmazlıkla terör uyguluyorlar. Sahtekârların sokaklarda gafil avlayarak uyguladığı hemcinsini kandırma sanatı, başarılı bir politikacı yeteneğini ortaya koyduğunda yüce bir şey oluyor. Dünyanın kenar mahallelerinde devlet şefleri ülkelerinin indirimli mallarını ve kalıntılarını dönem sonunda likidasyon fiyatına satıyorlar; tıpkı şehirlerin kenar mahallelerinde suçluların baskınlarda elde ettikleri ganimetleri yok pahasına satmaları gibi. Kiralık katiller, askeri zafer payesine yükseltilen büyük ölçekli suçları yüzünden nişan verilmiş generallerle aynı işi küçük ölçekte icra ediyorlar. Soyguncular köşede pusuya yatıp pençelerini geçiriyorlar, ama bunlar bilgisayardan milyonları soyup soğana çeviren büyük spekülatörlerin aşk ettiği feleğin sillesinin zanaatkârların attıığı versiyonlarıdır.

Doğayı ve insan haklarını en vahşice ihlal edenler asla hapse girmez. Cezaevlerinin anahtarları onlardadır. Nasılsa öyle olan bu tersine dünyada evrensel barışın bekçiliğini yapan ülkeler en çok silah üreten ve diğer ülkelere en çok silah satanlardır; en prestijli bankalar en çok uyuşturucu parası aklayan ve en çok çalıntı para saklayan bankalardır; en başarılı endüstriler gezegeni en çok zehirleyenlerdir; çevrenin korunması onu yok eden şirketlerin en parlak işidir.

En kısa zamanda en çok insanı öldürenler, en az işle en çok parayı kazananlar ve doğayı en ucuza en fazla yok edenler dokunulmazlık ve kutlamayı hak ederler. Tersine dünyanın büyük şehirlerinde yürümek bir tehlike, nefes almak bir kahramanlıktır. İhtiyacın tutsağı olmayan, korkunun tutsağıdır: Bazıları sahip olmadıklarına sahip olabilme arzusundan uyuyamaz; diğerleriyse sahip olduklarını kaybetme korkusundan. Tersine dünya komşumuzu bir vaat değil, bir tehdit olarak görmemiz için eğitir; bizi yalnızlığa iter, kimyasal uyuşturucular ve sibernetik dostlarla teselli eder; eğer serseri bir kurşun ömrümüzü kısaltmazsa, açlıktan, korkudan ya da sıkıntıdan ölmeye mahkûm oluruz.

Bu özgürlük, tehdit altındaki bu talihsizliklerden birini seçme özgürlüğü, tek olası özgürlüğümüz müdür? Tersine dünya bize, gerçekliği değiştirmek yerine ona katlanmayı, geçmişi dinlemek yerine onu unutmayı ve geleceği hayal etmek yerine onu kabul etmeyi öğretiyor: Suç böyle pratiğe geçiyor ve böyle örnek gösteriliyor. Onun okulunda, suç okulunda, iktidarsızlık, unutkanlık ve tevekkül zorunlu derslerdir. Ama çok açık ki, mutluluğu olmayan mutsuzluk, karşı yüzü olmayan yüz, cesaretini aramayan cesaretsizlik yoktur. Karşı okulunu bulmayan okul da.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Deneme
  • Kitap AdıTepetaklak: Tersine Dünya Okulu
  • Sayfa Sayısı350
  • YazarEduardo Galeano
  • ISBN9789755708591
  • Boyutlar, Kapak13,5*21, Karton Kapak
  • YayıneviSel Yayınları / 2023

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih ~ Eduardo GaleanoAynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih

    Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih

    Eduardo Galeano

    Eserleri ve duruşuyla “dünyanın vicdanı” olarak anılmayı hak eden Eduardo Galeano, alternatif tarih yazımının en güzel örneklerinden biri olan Aynalar’da, insanlığın görkemli olduğu kadar...

  2. Zamanın Ağızları ~ Eduardo GaleanoZamanın Ağızları

    Zamanın Ağızları

    Eduardo Galeano

    Kronikle şiiri, masalla manifestoyu birleştiren bu kısa ve son derece çarpıcı öyküler, muktedirlerin sıklıkla ve uzun süre susturduklarının sesini çoğaltmak için bir araya geliyor....

  3. Ateş Anıları II – Yüzler ve Maskeler ~ Eduardo GaleanoAteş Anıları II – Yüzler ve Maskeler

    Ateş Anıları II – Yüzler ve Maskeler

    Eduardo Galeano

    Eduardo Galeano’nun en önemli eserlerinden Ateş Anıları Üçlemesi’nin ikinci cildi Yüzler ve Maskeler’in odağında bu kez, Yeni Dünya’da köleliğe ve sömürüye başkaldırıların yaşandığı, bağımsızlık...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri ~ Eduardo GaleanoAşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri

    Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri

    Eduardo Galeano

    “Kimse gidecek kadar kahraman, kalacak kadar vatansever değil.” Bir yanda işkenceler, kayıplar, ölümler, katliamlar, sürgünler… Diğer yanda umut, mücadele ve direnç… Sevincin ve coşkunun,...

  2. Firarperest ~ Elif ŞafakFirarperest

    Firarperest

    Elif Şafak

    Tadına doyulmaz, kimi zaman kışkırtıcı, kimi zaman sakinleştirici ama ruhu hep özgür kalan yazılar… İnsan ki eşrefi mahlukattır, içindeki semavi özü keşfetmekle yükümlüdür. Çıkacaksın...

  3. Tanrı Sana Küsmedi ~ Senai Demirci/ Yusuf Özkan ÖzburunTanrı Sana Küsmedi

    Tanrı Sana Küsmedi

    Senai Demirci/ Yusuf Özkan Özburun

    İstanbul’un Çamlıca Tepesi’nde bazen asude, bazen dar vakitlerde yazıldı bu kitap. İki yazar, yaklaşık on beş yıldır devam eden, birbirlerini tüketen değil çoğaltıp meyvelendiren...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur