Daniel Woolf’un Tarihin Kısa Tarihi kitabı, hem mekân hem de zaman açısından geniş kapsamlı olmasının yanı sıra açık, dengeli ve erişilebilir bir yapıya sahiptir. Bu kitap, insanların çeşitli yaklaşımlarını keşfetmek isteyen herkes tarafından keyifle okunabilir.
Peter Burke
Daniel Woolf, Batı geleneğinin zenginliğini aktarırken gerçekten küresel bir tarihyazımı incelemesi ortaya koymuştur. Bütün bunları bu kadar açık ve özlü bir çalışmada iletmek kayda değer bir başarıdır.
John Tosh
Bugüne dek her coğrafyayı, mekânı, insanı, kısaca gökyüzünün altındaki her şeyi konu edinen tarihi okuma biçimlerinin bir iktidar mücadelesi olduğu gün gibi aşikâr. Muzafferin kavram setleriyle toplumların tarihini kesip biçen anlatılar yerine her toplumun kendi entelektüel hayatını dünyayla birlikte okuma gerekliliği, bugünün mücadele alanları için de önem taşıyor.
Sabit gibi görünen geçmişin aslında nasıl her bakışta yeniden üretildiğini gözler önüne seren bu kitap, Antikiteden günümüze tarihe sorulan soruların çeşitliliğini bizlere aktarıyor. Üstelik her bölümün sonunda yer alan kronoloji çizelgesinin yanı sıra konuları anlamayı ve üzerine düşünmeyi sağlayan sorularla hem tarihin mahiyetini hem de tarihî olayları öğrenmenin yollarını sunuyor. Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika’daki tarihsel olaylar ile tarihin geçirdiği dönüşümleri bir arada düşünme fırsatı sağlayan bu kitap, tarihçilik zanaatında kültürlerarası temasın önemini de vurguluyor.
İçindekiler
Önsöz ve Tercihler 13
Fonetik işaretler ve Transliterasyon 17
Tarihler 18
Teşekkürler 19
Giriş
Ek Okumalar 33
1
Erken Dönem Tarih Yazma Biçimleri 39
Antik Yakındoğu 39
Tanah’tan Josephus’a Yahudi Tarih Düşüncesi 43
Erken Dönem Yunan Tarihyazımı 45
Herodotos ve Thukydides 47
4. Yüzyıldan ve 2. Yüzyıla Yunan Tarihyazımı 52
Cumhuriyetten İmparatorluğa Roma Tarih Yazımı 55
Eski Zamanlardan Han Handeanı’na Çin Tarihyazımı 64
Sonuç 74
Ek Okuma 75
2
15. Yüzyıla Kadar Avrasya’da Tarih 80
Hıristiyan ve Barbar Avrupa’da Tarihyazımı 80
Muhammed’den İbn Haldun’a İslam Tarihyazımı 89
Güneydoğu Asya’da Tarih Biçimleri 95
Tang’dan Yuan’a Doğu Asya’da Tarihyazımı 98
Vakayiname Çağı: Geç Ortaçağ Hıristiyanlık Dünyasında
TarihYazımı
107
Sonuç 123
Ek Okuma 125
Geçmiş Duygusu, 1450-1700 130
Rönesans ve 17. Yüzyıl Avrupası 130
Ming ve Erken Çing Hanedanlıkları Döneminde Çin
Tarihyazımı
141
İslami Asya ve Afrika’da Erken Modern Tarihyazımı 145
Yeni Dünya Karşılaşmaları 1: Asya ve Amerika
Kıtaları’nda Avrupalılar
151
Yeni Dünya Karşılaşmaları 2: Amerika Kıtaları’ndan Yerli
Tarihleri
160
Yeni Dünya Karşılaşmaları 3:
Erken Dönem Kuzey Amerika Koloni Tarihi
170
Sonuç 174
Ek Okuma 175
4
Aydınlanma, Devrim ve Tepkiler,
y. 1700-1830
180
18. Yüzyıl Avrupa Tarih Kültürü 180
Felsefi Tarih, Konjonktür ve Aşamacılık 188
Fransız Aydınlanmasında Tarih Düşüncesi: Voltaire,
Condorcet ve Rousseau
196
Alman Aufklärung’u 200
Doğu Asya Aydınlanmaları 206
Devrim, Romantizm ve Tarihsicilik 214
Ulusların Hizmetinde Tarih 218
Sonuç 225
Ek Okuma 227
5
Geçmişi Disipline Etmek:
Profesyonelleşme, Emperyalizm ve Bilim, 1830-1945
234
Giriş Niteliğinde Bir Özet 234
Büyük Dönüştürücü: Ranke ve Etkisi 237
Tarihin Kurumları ve “Meslek”in Avrupa ve Kuzey
Amerika’da Başlangıcı
241
Tarih, Bilim ve Determinizm 245
Ranke için Kültürel ve Toplumsal Alternatifler 255
Tarihyazımı Emperyalizmi mi? Batılı Metot ve Modellerin
Avrupa Ötesinde Etkisi
262
Kadınlar ve Tarih Girişimi, 1800-1945 282
Tarihselcilik Krizde mi? 20. Yüzyılın Başı 285
Sonuç 291
Ek Okuma 294
6
Geçişler: Savaş Arası Dönemden Günümüze
Tarihyazımı
303
Annales Tarihçileri; Mikrotarih 303
Tarih ve Sosyal Bilimler 308
Diktatörlükler ve Otoriter Rejimlerde Tarih 315
Aşağıdan Tarih 326
Entelektüel Tarih Çeşitleri 331
Kadınların Tarihinden
Toplumsal Cinsiyetin ve Cinselliğin Tarihine
336
Savaş Sonrası Afrika Tarihyazımı 342
Dilsel Dönüş: Postmodernizm 345
Batıyı Merkez Uzaklaştırmak: Postkolonyalizm 351
Tarih Savaşları, Revizyonizm ve “Bellek” ile “Tarih”in
Sorunlu İlişkileri
355
Sonuç 365
Ek Okuma 368
7
Buradan Nereye Gidiyoruz? Düşünceler, Yeni
Yönler ve Tahminler
380
Ek Okuma 400
Terimler Sözlüğü 404
Dizin 409
Önsöz ve Tercihler
Bu kitap, 2011 tarihli Tarihin Küresel Tarihi adlı çalışmamın gözden geçirilmiş ve kısaltılmış bir edisyonudur. Tarihin Küresel Tarihi, tarih düşüncesi [historical thought] ve tarih yazmanın tarihini –ayrıca alfabetik olmayan ve sözlü biçimlerdeki tarihsel temsili– ansiklopedi kadar kapsamlı olmasa da en azından küresel ölçekte işlemeyi amaçlamıştı. Epey uzun bir çalışmaydı ve lisansüstü öğrencileri ve akademik alanı hedeflemişti. Genel editörlüğünü yaptığım, aynı konuya adanmış ve yine küresel bir kapsama sahip çokciltli bir dizi olan The Oxford History of Historical Writing (2011-12) ile neredeyse aynı zamanda yayımlanmıştı. Bu kitaplar, tarihin tarihine yönelik daha özlü bir araştırmaya ihtiyaç duyan lisans öğrencilerini hedeflemiyordu. Bu nedenle, bu kitap ortaya çıktı.
Tarihin Küresel Tarihi’nin önsözünde, o türde bir kitap yazmamın temel amacını şimdi de yeterince açıklayan şu sözleri yazmıştım:
Yıllar boyunca tarihyazımı üzerine dersler verdikten, bu derslerde öğrencileri pek çok farklı ders kitabına yönlendirdikten sonra bu konuda başka çalışmalara ihtiyaç duyulduğuna ikna oldum … Çok uzun zaman dilimlerini kapsayan birçok kitap mevcut ve bunların birkaçı küresel kapsama sahip ancak bildiğim kadarıyla bu iki niteliğe birden sahip olan İngilizce kitaplar yok. Dolayısıyla, öğrencilerin kendi uygarlıkları dışındaki uygarlıkların “tarih kültürleriyle” tanıştırılmaları gerekliliğine duyduğum inanç, konu seçimimi şekillendirdi; tarih düşüncesi, tarih yazımı ve modern tarih disiplininin gelişimi hakkında anlatılacak bir hikâye olduğuna ve bu hikâyenin dünya tarihinin daha büyük hareketleriyle (özellikle de farklı halkların ve kültürlerin binlerce yıla yayılan küresel eylemleriyle) doğrudan ilişkili olduğuna dair güçlü bir sezgi, bu çalışmaya bir “olayörgüsü” sundu; tarihyazımı üzerine bir çalışmanın bir olayörgüsüne sahip olabileceği söylenebilirse elbet.
Aradan geçen sürede bakış açım pek değişmedi; yine de belli tarihçiler/tarih düşünürleri ve tarihî kültürler arasındaki bağlantılara ilişkin düşüncelerim, özellikle Tarihin Küresel Tarihi’nin matbaaya gittiği 2010 ortalarında henüz yayımlanmamış (örneğin, Frederick C. Beiser’in Alman tarihselciliğinin [historicism] kökenleri ve gelişimi hakkındaki kapsamlı çalışmasını, Dipesh Chakrabarty’nin Hint tarihçi Jadunath Sarkar hakkındaki entelektüel biyografisini ve küresel tarih üzerine yakın zamanda çıkan bazı eserleri) veya haberdar olmadığım çalışmaları okumamın sonucunda doğal olarak zorunlu bir evrimden geçti. Metni kısaltma sürecim ise hangi veçheleri ve örnekleri tutacağımı, hangilerini çıkaracağımı düşünürken ve çalışmanın uzun hâlindeki bazı noktaları gözden geçirip düzeltirken epey zorlayıcı olmakla beraber çok da faydalı oldu. Kısaltma işlemi küresel içeriği korusa da, bu kitabın kapsamı önceki kitaptan daha dar oldu ve Tarihin Küresel Tarihi’nde uzun uzadıya irdelediğim bazı tarih geleneklerini hepten bir kenara bıraktım veya kısaca aktardım. Bu kısa tarih ile merakı kabaran okurların daha ayrıntılı bilgi almak için onun büyük kardeşine başvurmaya yönelmesini ümit ediyorum.
Bununla birlikte, bu kitap salt kısaltılmış bir baskıdan ibaret değil. Hacmi Tarihin Küresel Tarihi’nin yaklaşık yüzde 60’ına tekabül eden bu kitapta, çoğu bölümün içeriğini yeniden sıralama ve bütün metni yeniden düzenleme fırsatı buldum. Dolayısıyla bu kitaptaki pek çok kısım önceki kitaptan kelimesi kelimesine ve değiştirilmeden aktarılırken kısmen veya tamamen yeniden yazılan pek çok bölüm de mevcut; özellikle de belli bölümlerin kapsadığı dönemler değiştirildi. Antikite hakkındaki açılış bölümü, daha kısa olmasına rağmen en az değişen bölüm; buna karşın, o bölümden itibaren önceki kitaptaki bölümler birleştirildi, ciddi oranda kısaltıldı ve bazı durumlarda, farklı dönemselleştirmeler göz önünde bulundurularak baştan yazıldı. Böylece, Tarihin Küresel Tarihi’nin erken moderniteyle ilgili iki bölümü tek bir bölümde birleştirildi, 18. yüzyılla ilgili bölüm artık Devrimci ve Romantik dönemlerden 19. yüzyılın ilk onyıllarına uzanıyor ve Tarihin Küresel Tarihi’nde 19. yüzyılla ilgili iki bölüm, bu kitapta yüzyılın ikinci çeyreğinden İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna uzanan tek bir bölüme dönüştü. En önemlisi, son iki bölümü ciddi biçimde gözden geçirdim ve Tarihin Küresel Tarihi’nin bazı okurlarının pek önem vermediğimi düşündüğü, alandaki yeni ve gelecekteki olası gelişmeler hakkında içerikler ekledim (buna karşın, bu bölümlerde bile önceki kitaptan birçok cümleyi doğrudan aktardım). Bu yeniden dönemselleştirme, biraz daha geleneksel bir yaklaşımla bölümlere ayrılan önceki kitapta o kadar net görülmeyen bazı süreklilikleri ve geçişleri açığa çıkardığı için entelektüel açıdan faydalı oldu.
Kısa ve erişilebilir kalması adına, önceki kitabın özel “konu kutuları” (ana metinde kısaca değinilen belirli konuların bulunduğu kenar çubukları), çoğu Avrupalı olmayan kültürlere ait tarihsel yazı örneklerini içeren kapsamlı “metin kutuları” ve bir zorunluluktan ziyade “olsa iyi olur” denebilecek görseller gibi birkaç özelliğini biraz üzülerek de olsa bu kitaba aktarmamayı seçtim. Buna karşın, her bölümde “zaman çizelgesi” özelliğini korudum (bunlar bölümlerin yeniden düzenlenmesini yansıtacak şekilde küçültüldü ve yeniden düzenlendi) ancak bu kitapta onları “Dönüm Noktaları” olarak yeniden adlandırdım. Bunlar, tarihyazımı tarihindeki önemli gelişmelerin tarihlerini veya belirli çalışmaları listelemektedir. Okurlara yardımcı olması için, pek çok okurun muhtemelen aşina olmadığı terimleri içeren kısa bir sözlük de ekledim. Son olarak, özellikle de hâlâ hayatta olan pek çok kişiden söz ettiğim Altıncı ve Yedinci Bölümlerde, metin içinde doğum veya ölüm tarihlerini verme konusunda biraz seçici davrandım. Tarihyazımında ikincil çalışmaların yazarları olarak bahsedilen isimlerin çoğunun doğum ve ölüm tarihlerini eklemedim; onların çalışmalarından aldıklarım için minnettarım ve bu seçimi sadece yerden kazanmak için yaptım.
Tarihin Küresel Tarihi’nin sonunda yer alan uzun Ek Okuma bölümü, burada her bölümün sonuna yerleştirilen (ve bazı alt bölümlerle bağlantılı olan) bazı önerilerle sınırlandı, ayrıca dipnot veya sonnot kullanılmadı. Doğrudan alıntı kullanılan çoğu yerde, alıntılanan kitap veya yazar belirli bir sayfa numarası verilmeden ilgili ek okuma bölümünde listeleniyor. Bu alıntıların pek çoğunun yeri, Tarihin Küresel Tarihi’nde daha kesin olarak bulunabilir; epey kolay erişilen çalışmalardan yapılan alıntılar için ise okurun hoşgörüsüne sığınacağım. (Kitabın “birincil” kaynaklarından, geçmiş büyük tarihçilerden veya tarih düşünürlerinden yapılan alıntılara genellikle alıntılanan kısımdan hemen sonra parantez içinde baskı ve sayfa numarası eşlik etmektedir.) İngilizce denemeler veya bölümler içermedikleri sürece İngilizce harici dillerdeki çalışmaları listelemedim. Tarihin Küresel Tarihi’nde (son sekiz yılda yayımlanmış eserler dışında) çok daha eksiksiz bir kaynakça bulunabilir. Bir ek okuma bölümünde bir kez listelenen eserler, sonraki bölümlerle ilgili olsa bile o bölümde tekrar listelenmemektedir; buna karşın, konuyla ilgili olmaları durumunda sonraki bölümlerde yeniden belirtilirler.
Kitabın okullarda yararlı olabileceği umuduyla, öğretim üyelerinin faydalanabileceği ve Tarihin Küresel Tarihi’nde yer almayan, sınıf tartışmaları veya makale ödevlerinde kullanılabilecek bazı sorular ekledim. Tarihyazımı, uzmanlar tarafından bile kolay öğretilen bir konu değildir ve bu soruların, tartışılması gereken veya tartışılabilecek tüm konuları kapsamasalar bile tartışmaları tetiklemesini ümit ediyorum.
Fonetik işaretler ve Transliterasyon
Yine bu kitabı Tarihin Küresel Tarihi’ne göre daha “okur dostu” yapmak adına, unvan ve adların transliterasyonu için “minimum fonetik işaret” yaklaşımını benimsedim. Dolayısıyla, Tarihin Küresel Tarihi’nde (Arapça gibi dillerde) yer alan noktalar, tireler ve alt çizgili karakterler, İslam veya Arap tarihi uzmanı dostlarımın duyduğu rahatsızlığa karşın bu kitapta yer almamaktadır. Buna karşın, ‘ (‘ayn) ve ‘ (hemze) harfleri bazı yerlerde kullanılmaktadır. İngilizcede sık kullanılan tanıdık adlar veya soyadlarda (Arapça “Muhammad” gibi) fonetik işaret kullanmadım. Japonca sözcükler ve isimlerde uzun ünlü belirteci kullanmadım. Bütün yabancı sözcükler Latin alfabesiyle aktarıldı. Tarih eserlerinin çoğu, yalnızca asıl isimlerinin İngilizce çevirisiyle alıntılandı; bazı yerlerde asıl isimleri de verilerek transliterasyonu yapıldı. Bu sayede, örneğin, İbn Haldun’un Mukaddime’sine aşina olduğumuz ismiyle atıfta bulundum ve kimi yerlerde okura eserin asıl ismine dair fikir verebildim. Latin alfabesi dilleri için (örneğin Fransızca, İspanyolca, Türkçe), tek dilli İngilizce okurlarına bile tanıdık gelecek olan geleneksel fonetik işaretleri korudum.
Çince isimler ve sözcükler, transliterasyonun standart protokolü olarak eski Wade-Giles sisteminin yerini alan pinyin sistemine göre yazıldı, yani Tarihin Küresel Tarihi’ndeki gibi korundu: Dolayısıyla, “Mao Tse-tung” değil, “Mao Zedong” tercih edildi. Çince adı Kong Qiu veya Kong Zi (Efendi Kong) olan Konfüçyüs gibi Batı’da artık yaygın kabul gören isimlere sahip tarihçiler bu kural için istisna oluşturuyor. Batı dillerinde çalışmaları yayımlanan Çinli tarihçilerin ve ilk olarak bu dillerde yayımlanan kitapların başlıklarında ister Wade-Giles ister pinyin olsun, yazar veya kitap adının mevcut yazılışını benimsedim.
Çince, Korece ve Japonca isimler, önce aile adı gelecek şekilde, virgülle ayrılmaksızın aktarılıyor. Bu, Çince ve Korecede iyi bilinen ve yaygın bir uygulamadır ancak Japonca söz konusu olduğunda, Batılı gazetecilik uygulaması bu isim sırasını Kuzey Amerika kullanımı doğrultusunda ters çevirme eğilimindedir; ben bu uygulamayı benimsemiyorum. Dolayısıyla, Kume Kunitake’den bahsedildiğinde, soyadı Kume olan bir tarihçi kastediliyor. Bazı istisnalar, ki bunlar çoğunlukla isimleri İngilizce yayınlarında Batılı tarzda yazılan tarihçilerdir, karışıklığı önlemek için virgülle ayrılarak veriliyor; birkaç Japon tarihçi (örneğin Motoori Norinaga ve Hayashi Razan) sadece adlarıyla anılmaktadır (örneğin Norinaga).
Tarihler
Son beş bin yıl boyunca çeşitli halklar tarafından çok sayıda takvim kullanılmıştır. Bu kitabın Avrupamerkezci olmayan ilkeleri doğrultusunda tarihlerin, bahsedilen yazarların kaydettiği şekilde sunulması beklenebilir (Müslüman takviminin Hicri yıllarını kullanmak gibi). Ne var ki bu uygulama fayda sağlamaktan çok karmaşaya yol açardı. Genellikle “Common Era” (CE) veya “Before the Common Era” (BCE) uzlaşması, bana basitçe geleneksel Batı takvimini farklı bir isimle kopyalamak gibi geldiği için Tarihin Küresel Tarihi’nde olduğu gibi, “BC” [MÖ] ve “AD”yi [MS] kullanmaya devam ettim.
Çoğu tarihçinin (ve tarihçi olmadığı hâlde anlatıda yer alan kişilerin) doğum ve ölüm tarihleri, eğer biliniyorlarsa ana metinde veriliyor. Bazı yerlerde ya araştırmacıların tek bir tarih konusunda anlaşmaya varamaması nedeniyle ya da tarihin hâlihazırda belirsiz olan bir kronolojik şemaya bağlı olması nedeniyle alternatif tarihler kullanılıyor. Son bölümlerde, ilk kitap baskıya girdiğinde hayatta olan kişilerin ölmeleri nedeniyle bazı tarihler ne yazık ki değiştirildi. Tarihler için bazı kısaltmalar kullanıldı:
d. = doğum, 2018 ortasında hayatta olan tarihçiler için.
y. = yaklaşık, kesin bir tarih bilinmediğinde veya belirli bir tarih üzerinde anlaşmaya varılmadığında.
yy. = yüzyıl veya yüzyıllar.
ö. = ölüm, kesin bir ölüm tarihi olduğunda (takribi bir ölüm tarihi, “y. ö.” şeklinde belirtiliyor).
kur. = kuruluş, örneğin bir dergi veya tarih derneği için.
e.d. = floruit, yani etkinlik dönemi, genellikle doğum ve ölüm tarihleri hiç bilinmeyen veya çok belirsiz olan yazarlar için.
h. = hükümdarlık dönemi. Bir hükümdardan bahsedilirken, parantez içinde doğum ve ölüm tarihleri değil, hüküm sürdüğü yıllar verilir.
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Araştırma/İnceleme Tarih
- Kitap AdıTarihin Kısa Tarihi
- Sayfa Sayısı416
- YazarDaniel Woolf
- ISBN9786256584235
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviFol Kitap / 2024