Osmanlı tarihi üzerine yaptığı dikkat çekici çalışmalarla ön plana çıkan Prof. Dr. Ali Akyıldız, Tarihçilik ve Yöntem Üzerine adını verdiği ve tarihçilik mesleği ile tarihçiliğin yöntemine dair yazdığı makalelerini bir araya getirdiği bu eseriyle tarih öğrencileri ve genç tarihçiler için bir rehber oluşturmaktadır. Osmanlı tarihi araştırmaları sırasında karşılaşılan bazı problemler ve bunlara dair ileri sürülen çözüm yollarını içeren bu makaleler, tarih araştırmacıları için ufuk açıcı analizler içermektedir.
Tarih yazımında yükselen trendlerden biri olan biyografi yazıcılığının Osmanlı dünyasındaki kısıt ve imkânları, hanedan tarihi çalışmanın problem ve tuzakları, tarih araştırmalarına temel teşkil eden belgelerin niteliği, güvenilirliği ve neyi söyleyip neyi söylemediği, Hicri takvimin zaman zaman tarihi yanlış göstermesi ve bu sorunu aşmak için önerilen çözüm yolları, Yakınçağ Osmanlı sosyo-ekonomik tarihinde karşılaşılan kaynak sorunları gibi konular bu kitapta üzerinde durulan başlıklardan birkaçıdır.
Bu eser, tarihçilerin ve tarihçiliğe adım atan genç araştırmacıların bu uzun ve meşakkatli yolda karşılaşacakları problemlere dikkat çeken bilgi ve analizlerle dolu bir el kitabı mahiyetindedir.
İÇİNDEKİLER
Önsöz / 9
BÖLÜM 1
İnsanı Yazmak: 19. Yüzyıl Osmanlı Biyografi Yazıcılığı ve
Problemleri Üzerine Bir Değerlendirme / 13
Zemin: Terâcim-i Ahvâl Geleneği / 15
Sorun: Biyografik Verilerin Verdikleri / 19
Biyografı Bekleyen Tehlike ve İmkânlar / 25
Sonuç ve Değerlendirme / 30
BÖLÜM 2
Haremi ve Hanedanı Yazmak: Tespitler, Problemler, Teklifler / 33
Değerlendirme / 43
BÖLÜM 3
Belge Neyi Söylemez: Çürüksu’dan Yıldız Sarayı’na
Bir Cariye Ticareti Öyküsü / 45
Belgenin Söyledikleri / 45
Dosyadaki Çelişki ve Tutarsızlıklar / 53
Rekabetin Kökenleri: Sorunun Nedeni Gerçekten “Garazkârlar” mı? / 60
Belgenin Söylemedikleri / 65
Değerlendirme / 70
Belgeler / 72
BÖLÜM 4
Belge Neyi Söylemez: Padişah İradesi Hukuki Anlamda
Son Noktayı Temsil Eder mi? Belge Kritiğinin Önemi / 87
BÖLÜM 5
19. Yüzyıl Belgelerinde Hicri Takvim Sorunu:
Hicri Tarihler Doğru Zamanı mı Gösterir? / 97
Yeni Takvim Arayışları / 98
Hicri Tarih Doğruyu mu Gösterir? / 103
Sonuç ve Değerlendirme / 109
BÖLÜM 6
Eleştirinin Eleştirisi: “Sultan Abdülhamid Dokuz Zevcesiyle
Aynı Anda Nikâhlı mıydı?” / 111
BÖLÜM 7
Yakınçağ Osmanlı Sosyo-Ekonomik Tarihi Araştırmalarında
Kaynak Sorunları: Arşiv Belgeleri ve
Arşiv-dışı Malzemenin (Basın) Önemi / 129
BÖLÜM 8
Modern Dönem Osmanlı Bürokrasisi Araştırmalarında
Osmanlı Arşivi’nin Yeri / 137
BÖLÜM 9
Halil İnalcık’ın Tanzimat ve
Bulgar Meselesi Başlıklı Doktora Tezinin Değerlendirilmesi / 145
Değerlendirme / 152
Sonuç veya Değerlendirme / 155
Ek I
Tarih, Toplumun Hâl ve İstikbaline Katkı Yapabiliyorsa Anlamlıdır / 161
Ek II
Yeni Şafak’ta Sansürlenen Röportajın Tam Metni / 172
Ek III
Prof. Dr. Ali Akyıldız ile Tarih ve Tarihç ilik Ü zerine Sö yleş i / 177
KAYNAKÇA / 201
DİZİN / 211
Geçirdiği trafik kazası sonucu
30 Temmuz 2020
tarihinde kaybettiğim,
yokluğuna alışamadığım,
her geçen gün daha da özlediğim,
ahlâk, azim, irade zekâ, mücadele,
çalışkanlık ve fedakârlık timsali,
sevgili annem ELMAS AKYILDIZ’ın
aziz hatırasına…
Önsöz
Bu eser ana başlığı oluşturan tarihçilik ve yöntem üzerine yazmış olduğum makalelerden oluşmaktadır. Kitapta yer alan makalelerin en eskisi, 13-14 Kasım 1995 tarihinde Marmara Üniversitesi Arşivcilik Bölümü ile Tarih Vakfı’nın düzenlemiş olduğu Arşivcilik Sorunları Sempozyumu’na sunulmuş ve daha sonra 1998 yılında İslam Araştırmaları Dergisi’nde yayımlanmış olduğuna göre eserin yazılış öyküsü yaklaşık 25 yıl öncesine kadar indirilebilir; bununla birlikte bu ilginin tarihe ve bittabi profesyonel tarihçiliğe adım attığımız dönemlerden itibaren başladığı da ifade edilebilir. Yaptığımız işin mahiyeti üzerinde düşünmeye başladıktan sonra şekillenen düşüncelerin yazıya dökülmüş biçimidir de denilebilir bu metinler için. Bununla birlikte yayımlanış tarihlerine bakıldığında metinlerin ağırlıklı olarak son dört yılda kaleme alınmış oldukları görülür. Bunun bir nedeni de son dönemlerde eser veya makale yazdığımız alanlarla ilgili olarak tespit edebildiğimiz kaynak ve yöntem sorunları üzerine birer yazı kaleme alıp meslektaşlarla paylaşma gayretidir. 2018 yılında Tiran’da düzenlenen II. Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi’nin kapanış konuşmasında da belirttiğimiz gibi, tarihçilerin bizzat araştırmış oldukları alanların sorunları, kaynak problemleri ve imkânlarına dair kısa da olsa birer yazı kaleme almaları, akademik tarihçiliğimizin niteliğinin arttırılabilmesi adına yararlı olacaktır. Zira bu tecrübe paylaşımlarının ileride büyük bir yöntem birikimine yol açacağı ve bu birikimin kendisini yeniden üreteceği açıktır. Bu önemli konuya biraz daha kurumsal yaklaşabilmek amacıyla yaklaşık 20 yıl önce Osmanlı Devleti’nin 700. kuruluş yıldönümüyle ilgili faaliyetler kapsamında Osmanlı araştırmalarının mahiyeti ve problemleriyle ilgili bir değerlendirme toplantısı düzenleme önerimiz, o dönemde İSAM başkanı olarak görev yapan değerli dostum Ş. Tufan Buzpınar tarafından da uygun bulundu ve böylece 24-25 Şubat 2001 tarihleri arasında İSAM’da Dünden Bugüne Osmanlı Araştırmaları, Tespitler, Problemler, Teklifler başlığı altında bir sempozyum yapıldı. Osmanlı tarihinin belirlediğimiz belli başlı alanlarıyla ilgili her biri kendi alanındaki çalışmaları değerlendirebilecek yetkinlikte toplam 20 bilim adamının konuşmacı olarak katıldığı bu sempozyumun bildirileri biraz gecikmeli de olsa 2007 yılında basıldı.1 Siyasi tarih, idari sistem, hukuk, edebiyat, iktisat, İslam felsefesi, kelâm, tasavvuf, bilim tarihi, ilmiye ve çağdaş Türk düşüncesi üst başlıklarından oluşan bu programla birlikte genel bir başlangıç yapılan yöntem ve kaynak sorunlarıyla ilgili bu toplantıdan esas beklentimiz, burada ele alınan her bir alanla veya başka uygun görülecek yeni alanlarla alakalı olarak yapılacak daha spesifik ve ayrıntılı toplantılara zemin hazırlamasıydı. Ancak bu beklenti ve umudumuz maalesef tahakkuk etmedi, hatta bu toplantının fazla bir etkisinin olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Kurumsal olarak bir şeyleri başaramayınca bu sefer görebildiğimiz bazı önemli noktalara ve sorunlara bireysel olarak dikkat çekmek zorunda kaldığımız söylenebilir. Makaleler kitap hâline getirilirken özellikle eski yazılarımızda mevcut ifade bozuklukları mümkün mertebe giderildiği gibi anlamı zorlaştıran bazı cümlelere de müdahale edildi. Bunun yanı sıra bu makalelerdeki bazı hükümlerin yazıldıkları dönemler göz önünde bulundurularak değerlendirilmeleri uygun olacaktır; zira o dönemden zamanımıza kadar oluşan akademik tarih birikiminin yanı sıra teknoloji alanında da pek çok yeni gelişmenin hayatımıza girdiği gözden ırak tutulmamalıdır. Bu hususla ilgili meramımız bir örnek olay üzerinden açıklanabilir. 1995 yılında yazdığımız bir yazıda gazetelerin kullanım sıklığı yüzünden günden güne tahrip olmaları tehlikesinin önüne geçebilmek adına bunların kütüphanelerde dağınık vaziyette bulunan sayılarının birleştirilerek koleksiyonlarının oluşturulması ve bu koleksiyonların mikrofilme veya mikrofişe alınarak çoğaltılıp araştırmacıların hizmetine sunulması önerilmişti. Makalenin kaleme alındığı dönemde bu tür çoğaltmalar için söz konusu iki teknolojik yöntem kullanılırdı. Dolayısıyla o dönem için anlamlı olan bu önerinin günümüzde belge ve kitapların dijital kopyalarına alışmış olan yeni nesil için pek bir şey ifade etmeyeceği açıktır. Bununla birlikte 25 yıl önce yapmış olduğumuz teklifin gazetelerin çoğaltılması ile ilgili kısmı günümüzde bu veri kaynağının dijitalleştirilmesiyle birlikte uygulama alanına girmiş olsa da ikinci kısmının, yani farklı kütüphane koleksiyonlarında dağınık bir vaziyette bulunan sayılarının bir araya getirilip mümkün mertebe bütüncül gazete koleksiyonları oluşturma önerisinin henüz gerçekleştirilememiş olduğunun üzüntüyle belirtilmesi gerekir. Oysa farklı yerlerdeki sayıların bir araya getirilip gazete koleksiyonları oluşturma işi günümüz teknolojisiyle kısa sürede gerçekleştirilebilecek basit ve maliyetsiz, ancak katma değeri çok yüksek bir hizmet olacaktır. Kitapta çoğu daha önce yayımlanmış olan sekiz makale, bir eleştiri yazısı ve üç de söyleşi metni yer almaktadır. Bir makalemize yapılan eleştiri vesilesiyle yazdığımız cevabî yazı, esasında ağırlıklı olarak tarihçilik, yöntem ve kaynak kullanımıyla ilgili bir içeriğe sahip olduğu için eserin konusuyla doğrudan alâkalıdır. Ek olarak verilen söyleşi metinlerinden biri dışında kitapta yer alan bütün yazılar esas olarak tarihçilik mesleği, incelikleri, kaynak kullanımı, kaynakların veri değeri ve yöntem hakkındadır. Doğrudan tarihçilik ve yöntemle ilgili olmayan bir söyleşi metninin ise burada açıklanması gereken ayrı bir hikâyesi vardır. Bu metin Yeni Şafak gazetesinin Pazar Eki için bir muhabir arkadaşın o sırada yeni çıkmış olan Osmanlıda Ulaşımın Modernleşmesi isimli kitabımız hakkında soru göndererek yapmış olduğu röportaja vermiş olduğumuz cevaplardan oluşmaktadır. Bununla birlikte kendilerinin belirlemiş olduğu soruların ikisine verilen cevaplar beğenilmemiş olmalı ki yayım esnasında metinden çıkarıldı. Cevapları söyleşiden çıkartılan iki sorudan biri bugün hükümetin kendi buldukları yeni bir yöntem olarak övdüğü ve son dönemlerde sıklıkla kullandığı yap-işlet-devret sisteminin 19. yüzyıl Osmanlı versiyonuyla ve diğeri de Kanal İstanbul ile ilgiliydi. Soruların cevapları gazeteye gönderilip yayımlanmadan önce metnin son halini mutlaka görmek istediğim kendilerine ifade edildi. Dizgiden sonra bana iletilen yazıda belirtilen iki soru ile cevaplarının metinden çıkarılmış olduğu, ayrıca metnin söyleşi formundan çıkarılıp düz yazıya dönüştürüldüğü ve sanki benim vermiş olduğum beyanatları içeren bir haber formatına sokulmuş olduğu görüldü. Yazıya müdahale edildiğini görünce gönderdiğim metnin yayımlanmasını, aksi takdirde bu şekilde yayımlanmasına kesinlikle rızam olmadığını bir elektronik posta ile ilgili muhabire bildirmeme ve bu konuda bana söz verilmiş olmasına rağmen daha sonra metnin eksik ve kendilerinin hazırladığı formatta yayımlanmış olduğunu gördüm. Böyle bir davranışı birilerinin irademe gem vurması olarak değerlendirdiğim için söz konusu söyleşi metnini eksiksiz bir şekilde bu kitabın ekler kısmına koyarak okuyucuya ulaştırmak istedim. Zira soruları ben değil, onlar hazırladılar. Madem böyle bir soru soruldu, beğenseniz de beğenmezseniz de doğru bulsanız da bulmasanız da verilen cevapların, müdahale edilmeksizin olduğu gibi yayımlanması gerekirdi. Söylediklerimin içeriğinin ilmî ve ahlâki sorumluluğu bana aittir ve söylediğim her bir kelimenin hesabını verebilirim. Böyle bir davranışı ve muameleyi sesimin kısılmak istenmesi ve kişilik haklarımın ihlâli olarak değerlendiririm. Bu bakış açısıyla bu söyleşi metninin her ne kadar içerik olarak kitabın genel çerçevesine uygun gibi durmuyorsa da hikâyesiyle birlikte ve bilim ahlâkı yönüyle kitabın konusuyla doğrudan alâkalı olduğunu düşünüyorum. Her zaman olduğu gibi uzun bir zamana yayılmış olan bu kitabın bütün ağırlığını çektikleri hâlde asla şikâyet etmeyen aileme, eşim Semra, oğlum Âmil Alper ile kızlarım Zeynep Aybike ve Melis Eylem’e destekleri için sonsuz teşekkürler.
Maltepe, Mayıs 2020
Ali Akyıldız
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Araştırma/İnceleme Tarih
- Kitap AdıTarihçilik Ve Yöntem Üzerine
- Sayfa Sayısı224
- YazarAli Akyıldız
- ISBN9786050842326
- Boyutlar, Kapak16,5x24 cm, Karton Kapak
- YayıneviTimaş Akademi / 2021