SEKSSELLERS SUBLIMINAL İŞGAL İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten kolaydır Mark Twain Kapitalizmin geçtiğimiz yüzyılın ortalarında keşfettiği ve ilk örnekleri sinema filmlerinde 25. Kare tekniğiyle sinsice bilinçaltımıza nüfuz eden subliminal mesaj fenomeni artık çağımızda her yanımızı kuşatmış durumda. Reklamlar, dizi filmler, afişler, aklınıza gelebilecek bütün argümanlarla algı sistemimizi dumura uğratan, korteksimizi devre dışı bırakarak bize arzularımızı ihtiyacımızmış gibi empoze eden, profesyonelce uyguladığı arketiplerle bilincimizin etrafından bir yılan gibi süzülerek ruhumuzu muhasara altına alan bu ikna makinesinin tüm parçalarını sökerek onu deşifre eden Subliminal İşgal, Marxın, Eğer kötülük olmasaydı tarih de olmazdı! sözüne atıfta bulunarak hepimizi aydınlatmayı amaçlıyor. Evet, her şey mükemmel olsaydı ne tespit edilecek bir çarpıklık ne de tarihe düşülecek bir not olurdu. Ama ne yazık ki bizler, özellikle de çocuklarımız büyük bir saldırı altındayız. Eğer bizi biz yapan bütün değerleri altüst eden, tüm zaaflarımızı sömüren, bir türlü doymayıp artık her şeyimizi talep eden sistemin bu son ve en büyük dayatmasına direnmek istiyorsak, önce onun yöntemlerini öğrenmek, sonra da savaşmak zorundayız…
***
Dünyanın en masum varlıkları çocuklara….
“insanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten kolaydır”
Mark Twain
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR…13
ÖNSÖZ…15
1.BÖLÜM
BİLİNÇALTI MESAJLAR VE İKNA…19
Tarihsel Olarak îkna…21
Bilinçaltı îkna Ve ikna Edici Mesaj Stratejileri
Iknanın Özellikleri…24
Iknanın Temelleri…26
Kaynağa ilişkin Faktörler…26
Mesaja ilişkin Faktörler…30
Hedefe ilişkin Faktörler…31
ikna Edici Mesaj Stratejileri…33
Kapıyı Aralama Tekniği…34
Kapıyı Kapama Tekniği…35
Mesaj Tekrarı…36
Korku Çekiciliği…37
2.BÖLÜM
BİLİNÇALTI MESAJLAR VE İMGELEM…39
BİLİNÇALTI İMGELEM…41
Subliminal Mesajlarda Kullanilan Bazı Geleneksel Imgel…45
İmge Nedir?…46
Kadın İmgesi…49
Erkek imgesi…58
Çocuk imgesi…60
Müzik imgesi…63
Renk imgesi…65
Renklerin Genel Algılanışı…69
Renklerin Bilinçaltı Anlamla…70
Kültür Ve Kültürel Bilinçaltı imgeleri…79
Dil…83
Din…88
Gelenek ve Görenekler…93
Bir Turca Hadisesi…94
Ramazan Sofralarının Vazgeçilmezi! Amerikan Pirinci…102
3.BÖLÜM
BİLİNÇALTI MESAJLAR VE ARKETİPLER…109
Arketip Kavramı ve Özellikleri…111
Arketipler Nelerdir?…113
Anne Arketipi…114
Mana…115
Gölge…116
Persona…116
Anima ve Animus…117
Diğer Arketipler…118
Bilinçaltı Mesajlarda En Çok Kullanılan iki Arketip:
Doğum ve Ölüm Arketipleri…129
4.BÖLÜM
BİLİNÇALTI MESAJLAR VE ALGI…141
insan Beyni ve Özellikleri…143
Bilinçaltı Nedir? Nasıl Çalışır?…147
Bellek ve Öğrenmenin Bilinçaltı Mesajlar Açısından Önemi…159
Tüketici Davranışı ve Beynin İşlevsel Bağlantısı…163
Bilinçaltı Algı…167
Algı nedir? Nasıl algılarız?…167
Bilinçaltı Mesajların Algılanmasını Etkileyen Faktörler…175
Uyaranları Gruplama Eğilimi…176
Tamamlama…177
Değişmezlik…183
Şekil-Zemin ilişkisi…183
Detaylandırma…186
içinde Bulunulan Ortamın Etkileri…187
Geçmiş Yaşantı ve Hafızanın Etkisi…188
Beynin Geri Getirme ve Hatırlama Mantığı…192
Google Arama Motoru Örneği…194
Psikolojik Durum ve Güdülerin Algılama Üzerindeki Etkisi…197
Bakış Açısı…198
Bilinçaltı Telkinin Etkisi…200
Dikkatin Bilinçaltı Algılama Üzerindeki Etkisi…201
Dürtüler ve Güdüler…206
Dürtü…206
Güdü…209
Güdülenme Döngüsü…212
Bazı Bilimsel Çalışmalar ve Deneyler…215
Matematik Yeteneğini Geliştirmek (Improves Math Skills)…216
Sigarayı Bırakmaya Yardımı…217
(Helps to Quit Smoking)…217
Beyin Sesli Subliminal Mesajları Duyabilir (The Mind Can “Hear” Audio Subliminal Messages)…218
Zayıflama & Sağlıklı Beslenme (Losing Weight & Healthy Eating)…219
Ders Çalışma Becerisinin Artırılması (Improve Study Skills)…220
Bilinçaltı Uygulamalar Öğrenme Kapasitesini Artırır (Subliminal Enhancements Boost Learning Capacity)…221
Agorafobi Tedavisi (Cure Agoraphobia)…222
Dart Oyununda Hedefin Geçerliliği (Darts Accuracy)…223
5.BÖLÜM
BİLİNÇALTI MESAJ TEKNİKLERİ…225
Kullanılan Tekniklere Genel Bakış Kullanım Alanları ve Şekli…227
Algı Eşikleri ve Eşikaltı…228
Değişik Duyu Organları için Weber Katsayıları…230
25. Kare Tekniği…231
Günümüz Modern Teknikleri…237
Görme Duyusu ve Bilinçaltı Algılama…237
Fovea Noktası…241
Duyusal Uyum ve Göz…243
Göz izleme ve Göz izleme Teknikleri…245
Görüntü Dosyalarında Kullanılan…264
Bilinçaltı Teknikler…264
Zemin…265
Zemine Yayma Tekniği ve Görüntü Yedirme Tekniği…265
Görüntü Yedirme Tekniğine Diğer Örnekler:…275
Doğal Perdeleme Tekniği…278
Zaman…284
Zamana Yayma Tekniği…285
Kare Boğma Tekniği…286
Akış…294
Akış Uyutma Tekniği ve Ansal Kurgu Tekniği…294
İşitsel Dosyalarda Kullanılan Bilinçaltı Teknikler…307
Klasik Bilinçaltı Ses Mesajı…311
Binoral Seslerle Bilinçaltı Mesaj…312
Ters Mesaj…312
Çift Kulak-Karşıt Mesaj…313
Koku Alma Duyusu ve Bilinçaltı Algılama…315
6. BÖLÜM
BİLİNÇALTI MESAJLARIN TARİHİ…321
Takistoskop Cihazı…323
Çarpıcı Kullanım Örnekleri…330
Dünyada Yasaklar ve Önlemler…362
KAMU DUYURUSU
Türkiye’de Hukuksal Durum…367
KAYNAKÇA…371
Internet Kaynakları…377
TEŞEKKÜR
Bu kitabın hazırlanması sürecinde değerli katkılarını esirgemeyen öğretim görevlisi arkadaşım Ebru Hançer ve Erdal Hançere, Yard. Doç. Dr. Ali Orhan Aydın ve Yard. Doç. Dr. Aybike Serttaş’a, İstanbul Gelişim Üniversitesi M.Y.O Müdürü Ali Özdemire, sevgili dostum Dr. Metin Çelike, psikolog Burcu Ay ve Ümit Karabulut a, öğretim görevlisi Aylin Atasoy a, Pamukkale Üniversitesi araştırma görevlisi Merve Çetine, isimlerini özellikle yazmadığım ancak baştan sona katkı sunan yapımcı, efekt uzmanı, görsel yönetmen, kameraman ve grafiker arkadaşlarıma, medyadaki dostlarıma, bu kitabı yayımlama cesareti gösteren Yelda Cumalıoğlu ve Ertürk Akşuna, yayınevi personeline ve son olarak yazım sürecinde ihmal ettiğim aileme, eşim ve iki çocuğuma teşekkürü borç bilirim.
ÖNSÖZ
Bilinçaltı mesaj konusu, ben A Haber’deki “Deşifre” programında anlattıktan sonra Türkiye’de tartışılmaya başlandı. Destekleyenler kadar, eleştirenler de oldu. Hatta çıkarları zedelenenler işi tanıdık medyaları aracılığıyla haber yaptırarak, yorum yazdırarak hakarete kadar götürdü. Avukatlarımın ısrarına rağmen yazdıklarına hiçbir şekilde ne tazminat ne de ceza davası açtırdım. Aslında uzun uzun onlara belgeleriyle, kendi aralarında kurdukları itibarsızlaştırma planlarının kayıtlarıyla cevap verecektim. Fakat yüzüme konuşmaya, telefon açmaya, hatta mail atıp sormaya cesareti olmayan insanları ciddiye alamazdım. Üç kuruşluk banner reklam için takla atan kopyala-yapıştır siteleri, takma isimlerinin ardına sığınan korkakları mı ciddiye alayım? Benim amacım insanlarla gereksiz tartışma ve söz dalaşma girerek işi magazinleştirmek değil. Onlar zaten bunu istiyorlar ve var güçleriyle bunu yapmaya çalışıyorlar. Milyar dolarlık bir sektörün en önemli çarkına çomak sokarsanız rahatsız olacaklardır elbette ve oldular da. Onların yazdıkları, tehditleri, araya soktukları aracılar umurumda bile değil. İnanın bunları anlatmamam için birçok kişi müdahil oldu. “Mahallenin delisi sen misin?” dediler. Deli değilim ama bunları anlatmamanın sırtıma yükleyeceği vebali almak istemedim. Vicdanım elvermedi. Bu halk, bu millet yaptıklarınızı hak etmiyor. Elbet bir gün uyanacak ve farkına varacak.
Bu arada hepsi köprü altı yazarı değil tabii ki. Olaya ciddi bir şekilde, duyarlı yaklaşan köşe yazarları da var. Bu anlamda Yüksel Aytuğa, Ersoy Dedeye, Mustafa Yıldıza, İbrahim Altay’a, Sina Koloğlu’na ve TRT “Büyük Takip” programına teşekkür ediyorum. Ayrıca konuya iki program yaparak yer veren Mehmet Ali Önel’i, “Deşifre” ekibi ve sevgili Burhan Aytekin’i de cesaretlerinden ötürü tebrik ediyorum. Eğer bu konuyu insanların bilinçaltındaki unsurlara dokunacak şekilde açıklamasaydım inanın bu kadar konuşulmayacaktı.
Bu benim siyasal duruşumdan, şahsımdan ya da kişilerin görüşlerinden çok öte ulusal algımızla ilgili bir konudur. Artık algıları kazanmak, toprak kazanmaktan çok daha önemlidir. Bu uzun zaman dilimlerine entegre edilmiş “ulus programlama’dır. Bu konu “kültür endüstrisi’nin de bir koludur aynı zamanda. İnsanlara isteklerini ihtiyaç gibi algılatan, her şeyi olan fakat hiç mutlu olmayan bireyler yaratan bir sistemdir. Harcadıkça popülerleşen, satın aldıkça statüsü artan kişilerin egolarını yarıştırma sürecidir.
Kızgınlığım bu yöntemlerin davranışsal olarak bizde yarattığı değişikliği kullanan kişilerin biz farkında olmadan beynimize adeta hükmetmeleridir. Köle gibi çalışıp, kapitalist sermayenin avucuna alınterini akıtan insanlarımızın durumudur. Emperyalizmin getirdiği ve farkında olmadan değerlerimizi alıp götüren sisteme eleştiridir. Daha ürün çıkmadan isimlerini yazdırıp, hatta geceden sıraya giren insanların düştüğü durumun komikliğidir.
Ben böyle teknoloji ve yalan kokan insanlardan usandıkça tatil niyetine Anadoluda alırım soluğu. Öyle tanıdık kendi köyüme falan da değil. Orada doğanların bile unuttuğu, arada kalmış köylere… Laf açar, özellikle konuştururum on ları. Günlük öykülerini dinledikçe büyükşehirlerin bağımlıları gelir aklıma. Hiçbirini takmazlar. İhtiyaçları yoktur çünkü. Nefes almak hayata online olduğunun belirtisidir zaten. Acayip keyiflenirim.
Öyle “BigMac” mönüleri falan yok ama ne varsa ocakta koyarlar önüne. Hiçbir rafta bulamayacağın en organik yoğurdu yersin mesela. Tarhana çorbası gelir mis gibi. Tek reklamları: “Yesene oğul! Beğenmedin mi yoksa? Köyde en iyi bizim hanım yapar!” Ha, bir de türkü söylesinler diye ısrar ederim. Çekinirler birden teklif edince. Ben başlarım, onlar utangaç tavırlarıyla devam ederler. Öyle playerlar, mp3 çalarlar, 5+1 kolon sistemleri falan yok. Allah ne verdiyse. Gırtlağa kuvvet. Üstüne odun semaverinden çay keyfi. Öyle bardağı 2 liraya hoşaf çaylara benzemez. Çıplak ayakla da toprakta gezdin mi, ne stres kalır adamda ne de başka bir şey. Parayı verip rahatladığınızı sandığınız yoga moga hikâye kalır yanında.
Saf ve temiz halleriyle bilmeden umut aşılarlar tekrar bana. Hiçbir şey istemezler senden. “Her şeyimiz tamdır. Canımız da sağ çok şükür!” yeter onlara. Hiçbir şeyi olmadığını düşünenlere inat. “Bitmiş” dediğim insanlığı hatırlatırlar bana. Dönüş yolunda cephanesini yenilemiş, çarpışmaya hazır asker gibi hissederim kendimi. Onların hatırına, onlar için mücadele etmek düşer artık bana…
Sefer Darıcı Ekim 2012
1.BÖLÜM
BİLİNÇALTI MESAJLAR VE İKNA
Tarihsel Olarak İkna
Bilinçaltı mesajların temelini “ikna” oluşturmaktadır. Bu nedenle iknanın tarihçesini, ne demek olduğu, ikna tekniklerini ve ikna sürecini bilmek subliminal (bilinçaltı) mesajları anlamada faydalı olacaktır. Burada iknanın tarihsel olarak anlatımında asıl konunun anlaşılabilmesi açısından genel olarak önemli noktalarına değinilmiş, çok detay bilgilere yer verilmemiştir.
ikna başlangıçta sağduyu ve içgüdü temellerine dayandırılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Tarihsel sürece baktığımızda adı “ikna” olarak henüz konmamış olsa da, insanların birbirleriyle iletişime geçtikleri günden bu yana iknanın var olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ikna ile ilgili ilk kuramsal çalışmanın Aristo tarafından yapıldığını görüyoruz. Aristo iletişimin asıl amacının inandırma olduğunu söylemiştir.
Aristo kuramını oluşturmadan önce gözlem yapmış ve ikna taktiklerinin neler olduğunu bizzat sahada görmüştür. Çarşıda, pazaryerlerinde ve kimi zaman da mahkeme salonlarında ikna sürecine ilişkin gözlemler yapmıştır. Aristo’nun gözlemine göre tüm insanlar düşünen varlık olduğundan dolayı, neredeyse her gün hemcinslerini ikna etme girişiminde bulunmaktadır. İknaya yönelik bütün durumlar muhatap alınan kişileri başlama noktasından alıp, hedefteki noktaya getirmeyi amaçlamaktadır. Aristo bu tutum değişikliğine ikna demiştir (Gökçe, 2002).
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Düşünce-Genel Felsefe-Sosyoloji-Psikoloji
- Kitap AdıSubliminal İşgal; Bilinçaltımızı Ele Geçiren Mesajlar
- Sayfa Sayısı376
- YazarSefer Darıcı
- ISBN9786054607747
- Boyutlar, Kapak13,5 X 19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviDestek Yayınları / 2012-11