Yıl 1982. Orgeon’da elektronik org üreten başarısız firmanın iki ortağı Louis Rosen ve Maury Rock, bir gün İç Savaş döneminde yaşamış gerçek kişilerin simulakrasını yapmaya karar verirler. İlk prototipleri Edwin Stanton olur, ardından Abraham Lincoln gelir. Karanlık amaçları olan bir işadamı Lincoln’u kendi amaçlarına alet etmek isterken; Rosen, ortağının on sekiz yaşındaki kızı Pris’e âşık olur. Ne var ki Pris geçmişte şizofreni tedavisi görmüştür ve çok geçmeden Rosen’i de kendi karanlık dünyasına çeker. Rosen’in Pris’e olan saplantısı büyüdükçe akıl sağlığıyla ilgili sorunları da artar.
Prozac’tan ve antidepresanlardan önce, karanlık ve psikolojik bir aşk hikâyesi, insandan daha insan simulakra, akıl hastalıklarıyla boğuşan bir ülke, android ve insan, gerçeklik ve delilik. PKD’nin zihnine eşsiz bir bakış.
1970’lerin başında satış tekniğimizi mükemmel hale getirmiştik. Önce yerel gazetelerden birinin reklam kısmına ilan veriyorduk. Klausen ve elektronik org, borcu ödenemediği için alıcıdan geri alınmıştır, mükemmel durumda, KELEPİR. Piyanoyu Oregon’a geri taşımaktansa bu bölgede yaşayan nakit ödeme yapabilecek ya da taksitleri üstlenebilecek kredi sicili temiz alıcılar arıyoruz. Bilgi için Ontario, Ore, Frauenzimmer Piyano Şirketinden Kredi Müdürü Bay Rock’la iletişime geçiniz. Yıllar boyu şehir şehir dolaşarak bu ilanı verdik; batı eyaletlerinin yukarı ve aşağı kısımlannı dolandık; hatta sahilden içeriye doğru epeyce ilerleyip Colorado’ya kadar uzandık. Bilimsel ve sistematik temele dayanan bir yaklaşım geliştirmiştik; harita kullanıyor, gözden kaçan bir yer olmasın diye rotaları sıkı sıkıya takip ediyorduk. Elimizde türbinle çalışan, sürekli yolda olan dört kamyon vardı, kamyon başına da bir adam.
İlanı verdikten sonra, diyelim ki San Rafael Independent gazetesinde çıkmış olsun, Oregon, Ontario’daki ofisimize mektuplar gelmeye başlıyordu. Mektuplarla ortağım Maury Rock ilgileniyordu. Onları ayıklayıp, listeler çıkarıyor, ardından belli bir bölgede, diyelim ki San Rafael’de, yeteri miktarda kişi sayısına ulaşınca, telgrafları çekmeye başlıyordu. Mesela çalışanlarımızdan Fred o sırada Man County’de olsun. Fred telgrafi alınca haritasına bakıyor ve aramalan sırayla listeliyordu. Ardından da bir ankesörlü telefon bulup muhtemel ilk alıcıyı anıyordu. Bu esnada Maury ilana yanıt veren herkese uçakla bir mektup göndermiş oluyordu. Yanıt şöyleydi: Sayın Bay Filanca, San Rafael Independent-Journal’da çıkan ilanımıza verdiğiniz yanıttan ötürü müteşekkiriz. Bu konuyla ilgilenen arkadaşımız birkaç gün ofiste olmayacak. Dolayısıyla adınızı ve adresinizi kendisine iletip sizinle iletişime geçmesini ve tüm detayları aktarmasını rica ettik. Mektup aynı dille, tekdüze bir şekilde devam ediyordu ama birkaç yıldır şirkete epeyce faydası dokunmuştu.
Ancak son zamanlarda elektronik orgların satışı düşüyordu. Mesela Vallejo bölgesinde daha yakın zamanda kırk tane klavsen satmıştık ama tek bir org satamamıştık. Klavsenin org karşısındaki bu ciddi yükselişi yüzünden ortağım Maury Rock’la çekişmeye başlamıştık; tartışmalarımızın epeyce hararetli geçtiğini de söylemem lazım. Ontario, Oregon’a geç saatte döndüm. Tüm gün güneyde, Santa Monica civarında bazı iyi niyetli ancak başarısız sosyal reformcularla belirli konuları görüşmüştüm. Adamlar bizim firmayı ve çalışma yöntemimizi incelemeleri için emniyet görevlilerini çağırmışlardı… Gereksiz bir davranış, ama tabii ki hiçbir şey çıkmadı çünkü tamamen yasal çalışıyoruz. Ben Ontariolu değilim, hiçbirimiz Ontariolu değiliz. Ben Kansas, Wichita Falls’da doğdum, lise çağındayken Denver’a oradan da Boise, Idaho’ya taşındım. Ontario için bazı açılardan Boise’nin banliyösü diyebiliriz; Idaho sınırına epeyce yakındir -uzun metal bir köprüden yürüyerek Idaho’ya geçebilirsinizayrıca düzlük bir yerdir, buralarda çiftçilik yapılır. Bu iç kısımda Oregon’un doğu tarafındaki ormanlanı göremezsiniz. Şehrin en büyük endüstrisi Ore-Ida patates köftesi fabrikasıdır. Bu fabrikanın özellikle elektronik kısmı epeyce büyüktür. Bir de İkinci Dünya Savaşı yıllarında gelip soğan ya da benzeri şeyler yetiştiren Japon çiftçiler var.
Buralarda hava kuru, emlak fiyatları düşüktür, insanlar alışveriş için Boise’ye gider; Boise denen yerden pek hoşlanmam çünkü doğru düzgün Çin yemeği yiyebilecek bir yer bile bulmazsınız. Eski Oregon demiryoluna yakındır, demiryolu Cheyenne’e kadar devam eder. Bizim ofis, Ontario’nun merkezinde, tuğla bir binada. Karşımızda bir hırdavatçı var. Binanın çevresinde süsen çiçekleri yetişiyor. Kaliforniya ve Nevada’dan gelirken geçtiğiniz çölden sonra sarmaşığın renkleri insana iyi geliyor. Her neyse üstü açık, toz içindeki Chevrolet Magic Fire’ımı park ettim ve sokağın karşısına, bizim binaya doğru yürüdüm. Tabelamızda şöyle yazıyordu: MASA İŞ ORTAKLIĞI MASA, AMERİKA ÇOKLU AKUSTİK SİSTEMİ’nin kısaltmasıydı. Bu ismi elektronik org fabrikamızdan yola çıkarak uydurmuştuk. Aile bağlarımdan ötürü fabrikayla yakından ilgileniyorum. Frauenzimmer Piyano Şirketi fikri Maury’ye aitti; bu isim kamyon taşımacılığıyla yaptığımız iş için daha uygun görünmüştü. Frauenzimmer, Maury’nin memleketindeki gerçek soyadı, Rock ismi de uydurma. Ben gerçek adımı kullanıyorum: Louis Rosen. Rosen Almancada güller anlamına geliyor. Bir keresinde Maury’ye Frauenzimmer’in ne anlama geldiğini sordum, “kadın soyu” anlamına geliyormuş. Sonra da “Rock” ismini nerden bulduğunu sordum. “Gözlerimi kapadım ve rastgele bir ansiklopedi cildine dokundum. Üzerinde “ROCK-SUBUD” yazıyordu,” dedi. “Yanlış yapmışsın,” dedim. “Maury Subud adını almalıydın.” Binamızın alt kat kapısı 1965’ten kalma, değiştirilmesi gerek, ama bunun için bütçemiz yok.
Kapıyı iterek açtım aslında oldukça büyük ve ağır bir kapı, ama kolayca hareket ediyor. Asansöre doğru yürüdüm; asansör şu eski otomatik olanlardandı. Bir dakika sonra yukanda, ofisteydim. Bizimkiler yüksek sesle konuşup içiyorlardı. Maury doğrudan bana dönüp “Bizim devrimiz kapandı,” dedi. “Elektronik org miadını doldurdu.” “Yanılıyorsun,” dedim. “Aslına bakarsan elektronik org yükselişe geçecek, çünkü Amerika uzay keşfine bu şekilde yaklaşıyor: elektronik olarak. On yıl içinde tek klavsen bile satmayacağız; klavsen tarihe karışacak.” Maury “Louis,” dedi. “Lütfen rakiplerimizin yaptığı işlere bir bak. Elektronik sektörünün ilerlediği doğru, ama biz olmadan ilerliyor. Hammers Duygudurum Orguna baksana. Waldteufel Euphoria’ya bak ve insanlar ne diye sırf güm güm müzik çalıyorlar diye senin kadar tatmin olsunlar söyle.” Maury uzun boylu bir adamdır. Hipertiroidli duygusal heyecanına sahiptir.
Elleri titrer ve yediklerini çok hızlı sindirir; ona hap veriyorlar, eğer haplar işe yaramazsa bir gün radyoaktif iyot almak zorunda kalacak. Dimdik durduğunda boyu bir seksen civannda. Siyah olduğu anlaşılan saçlan upuzun ama seyrektir. İri gözleri vardır. Bu gözlerde sanki her şey daima ters gidiyormuş gibi telaşlı bir bakış görürsünüz. “İyi bir müzik enstrümanının miadı dolmaz,” dedim, ama Maury haklıydı. Bizi bitiren şey 1960’larda ortaya çıkan kapsamlı beyin haritaları ve Penfield, Jacabson ve Olds’un elektrot teknikleriydi. Duygular beynin hipotalamus bölgesindedir ve biz elektronik orgumuzu geliştirip pazarlarken hipotalamusu hesaba katmamıştık. Rosen fabrikası selektif frekansta kısa erimli şok nakli işine hiç giremedi; bu nakille orta beyindeki ol- dukça spesifik hücreler harekete geçiriliyor, oysa biz devre bağlantılarını seksen sekiz siyah ve beyaz tuşlu orga dönüştürmenin ne kadar kolay ve önemli olduğunu düşünememiştik.
Çoğu insan gibi ben de Hammerstein Duygudurum Orgunun tuşlarını denedim ve hoşuma da gitti, ama bu orgun yaratıcı bir tarafı yok. Tamam, beyin simülasyonunun daha önce denenmemiş yeni düzenlemelerini kullanıp kafanızda tamamen yepyeni duygular uyandırabilirsiniz ve bu duyguların başka türlü ortaya çıkamayacağı da bir gerçek. Teorik olarak sizi nirvanaya çıkaracak kombinasyonlar bile yapmanız mümkün. Hammerstein ve Waldteufel şirketleri bu buluşlanı için büyük ödül aldılar. Ama bu aletin yaptığı şey müzik değil. Bu bir kaçış. Kim böyle bir şey ister ki? 1978 Aralığında bunu Maury’ye söylediğimde “Ben isterim,” dedi ve gidip Federal Uzay Bürosundan ihraç edilmiş bir elektronik mühendisini işe aldı. Adamın bize hipotalamus simülasyon orgunun yeni bir versiyonunu yapabileceğini umuyordu. Ne yazık ki işe aldığı adam, yani Bob Bundy, konuorg elektronik konusunda bir deha olsa da sonunda hiç deneyimi yoktu. Daha önce hükümet için simulakrum devreleri tasarlamıştı. Simulakrum bir tür sentetik insan demek. Ben onları hep robot gibi düşünmüşümdür; simulakra Ay keşfinde kullanılıyor.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Edebiyat Roman (Yabancı)
- Kitap AdıSizi İnşa Edebiliriz
- Sayfa Sayısı320
- YazarPhilip K. Dick
- ISBN9786051713908
- Boyutlar, Kapak13,5x21 cm, Karton Kapak
- YayıneviAlfa Yayınları / 2016
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Gül Limanı Oteli ~ Debbie Macomber
Gül Limanı Oteli
Debbie Macomber
New York Times Bestseller yazarı Debbie Macomber’dan yürekleri ısıtacak yeni bir seri: Jo Marie Rose, Sedir Koyu’na yeni bir başlangıç yapmak ve biraz olsun...
- Viva ~ Patrick Deville
Viva
Patrick Deville
1937’de, sürgündeki kaçaklar Troçki ve karısı, Meksika’nın küçük liman kenti Tampico’ya ayak bastıklarında, Cuernavaca da Yanardağın Altında romanıyla edebiyat dünyasını sarsacak Malcolm Lowry’yi ağırlamaktadır....
- Yıldızlara Değen Rüzgâr ~ Jung Myung Lee
Yıldızlara Değen Rüzgâr
Jung Myung Lee
1944, Fukuoka Hapishanesi, Japonya. Hapishane duvarlarının içinde korkunç bir cinayet işlenir. Tek ipucu ise cesedin cebindeki şiirdir. Maktul hapishanenin “Kasap” lakaplı en gaddar gardiyanıdır. Cinayeti...