Birazoku

Masal kategorisine giren Sinan Yağmur’un kitabı Arkadaşım Hayvanlar, gelişme sürecinde olan çocuklarımız için uzmanlar tarafından önerilmiş olan Masallar içeriyor. Masalların ana sınıfı öğretmenleri başta olmak üzere veliler tarafından okunması ve yorumların alınması kitaptaki verimliliği büyük oranda yansıtacaktır. Masalların eğitici ve görsel zengin içeriğinin yansıtılması için bu gereklidir.

***

GİRİŞ

“Bu Bölümü sadece anne ve babalar okusun lütfen”

Sevgili Anne ve babalar:

Hayvanların çocuğunuzun gelişimini hızlandırdığını biliyor muydunuz? Hayvanları sevmek onlardan sevgi görmek, onlarla ilgilenmek, bakımı için sorumluluk almak çocuğunuzun bir­çok gelişim alanında gelişimini destekler ve çocuğunun zayıf olduğu alanlarda beceri ka­zanmasına ve bu alanlarda güçlenmesine yardımcı olur.

Çocuklara her şeyi öğreten tek şey: ’hayvanlar”.Hayvanlar çocukların duygusal, sosyal, fiziksel, zihinsel gelişimine katkıda bulunmaktadır;

Zihinsel Gelişim: Hayvanlar dünyası çok çeşitlidir ve zengindir. Her hayvan farklı renk­lere, özelliklere, şekillere sahiptir ve çocuklar bunları keşfetmeyi çok sever. Bu çocuk­larda araştırma, analiz etme, kategori yapma, ilişki kurma, problem çözme vb. becerile­rin gelişmesi yardımcı olur.

Duygusal ve Sosyal Gelişim: Çocuklar hayvanların birbirleriyle iletişimi, onların da mutlu, üzgün olduğunu gözler. Böylece arkadaşlarının ihtiyaçlarına daha duyarlı olmayı öğrenir. Ayrıca bir hayvanın bakım sorumluluğunu almak sorumluluk duygusunu geliştirir. Sorum­luluk alıp, bunları yerine getiren çocuk bundan gurur duyar ve öz güveni artar.

Dil Gelişimi: Hayvanlar hakkında konuşmak çocuklar için en eğlenceli konulardan biridir. Çocuklar hayvan hakkında konuşarak yaşıtlarıyla iletişim kurma şansı yakalar. Hayvan­lar üzerine konuşacak çok şey olduğu için bu sohbetler çocukların arkadaş edinmelerine yardımcı olur.

Fiziksel Gelişim: Çocuklar hayvanları taklit etmeyi çok severler ve onları taklit ederken zıplarlar, atlarlar. Bu büyük ve küçük kas gelişimine yardımcı olur.

Çocukların birçoğu küçük yaşlarında hayvanlara karşı korkusuzdur, bu nedenledir ki ye­tişkinlerin saatlerce düşünüp de cesaretlenemedikleri birçok davranışı küçük çocukların hiç tereddütsüz yaptığını görmek sıkça karşılaşılan bir durumdur. Çocukların sahip oldu­ğu bu içgüdüsel davranışı çeşitli yanlışlarla beslemek hiç doğru değildir. Sahip oldukla­rı korkusuzluk güdüsünü yanlış davranışlarla beslemek yerine onları hayvanlar konusun­da doğru bilgilendirmek ve hayvanlarla olan dostluklarını güçlendirmek yapılacak en doğ­ru harekettir.

Evinize bir hayvan alarak çocuğunuzun onunla ilgilenmesini sağlayabilirsiniz. Böylece ço­cuğunuz hayvanının bakımını öğrenerek hem hayvanlar hakkında bilgilenecek hem de so­rumluluk sahibi olacaktır.

Çocuğunuzu hayvanat bahçesine götürün, burada hem farklı hayvanları görmüş olacak hem de onların yaşamlarını gözlemleyebilecektir. Çocuğunuzu sirke götürebilirsiniz, böylece çocuğunuz hayvanlarla insanların farklı şeyler yapabildiklerini görmüş olacaktır.

Çocuğunuza hayvanlar hakkında kitaplar okuyun. Özellikle fabl türü masal kitapları ço­cuklarda etkilidir. Masallardaki hayvan davranışlarını insan karakteri ile örtüştüren ço­cuğun hayal gücü ve kendini ifade etmesi zenginleşir. Aynı zamanda olayları algılama ve ilişkilendirme ile muhakeme yeteneği artar.

Sevgili çocuklar;

Arkadaşınız hayvanların bazılarını yakından tanıyorsunuz Ama bu kitapta bugüne kadar belki hiç görmediğiniz. hatta adını bile duymadığınız hayvanlarla, onların gizli ve sevimli dünyalarıyla da tanışacaksınız. Ve hepsini çok seveceksiniz.

Hayvanların bazı şeyleri na­sıl olup da yapabildiklerim hayretle okuyup, şaşıracaksınız.Saf ve temiz yüreğinizde sempatik hayvanların ayrı bir yeri vardır .

Sizlerin en sadık ar­kadaşları hayvanlardır.Sizler hayvanlar dünyasını,onların nerede ve nasıl yaşadıklarını merak eder öğrenmeyi arzularsınız. Sizler masallarla büyümeyi öğrenmeyi de çok sever­siniz.

Bu kitapta çocuklar karşılaştıkları hayvanlarla tanışıp, arkadaşlık kurarak, sohbet edi­yorlar. Hayvanlar ile ilgili soru ve merak ettiklerinin cevaplarını bizzat onlardan alıyorlar. Ardından o hayvan ile ilgili eğitici, bilgi verici,keyif duyucu ve akıcı bir masal dinle­tisi başlıyor.

Belgesel tadındaki ve masal anlatımlı sayfalarda hayvanlar alemindeki arkadaşlarınız aracılığı ile bilgi ve erdem yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz…

GÜLER YÜZLÜ YUNUSLAR

Fen Bilgisi öğretmenimiz sınıfımıza müjdeyi verince hepimiz sevinçle ayağa fırladık Ço­cuklar şehrimize sirk gelmiş Bende size sürpriz yaparak bilet aldım sınıfça hafta sonu Yunusların gösterisine gideceğiz

Hafta sonu erkenden uyandım Anneme kahvaltı için teşekkür ettim, sütümü içtim. Ha­zırlıklarımı tamamladım. İlk kez Yunusları canlı görecektim Belki de yunuslar kadar ca­na yakın. insanlarla dost olabilen güler yüzlü bir hayvan yoktur.

Yunuslara igili öğrenmek istediğim, merak ettiğim o kadar çok soru vardı ki Özellikle de yunusların nasıl yavruladıkları ve yavruların suyun içinde nasıl besledikleri konusu.

Sınıfımız ile Sirke geldik henüz yunusların gösterisi başla­mamıştı. Arkadaşım Münevver ile yunusların bulunduğu kü­çük havuza inmek için öğretmenimizden izin aldık.

Aşağı ha­vuza gelince kocaman boylu masmavi sevimli bir yunusu gördüm koşarak yanına yaklaştık. derken aniden yunus bizim gibi konuşmaya başladı.

– Merhaba Zeynep ve Münevver hoş geldiniz tatlı kızlar.

İkimizde şaşırdık. Nasıl olurda hem bizim gibi konuşur, üstelik isimlerimizi nasıl bildi? Gülerek su püskürterek konuşmasına devam etti.

– Şaşırdınız değil mi bizi nasıl tanıdı diye, heh he Biz yunuslar insanların beynini okumasını biliriz.  Sizleri tanıyorum kızlar. Münevver ailesinin tek çocuğu. Zeynep senin de Esra ablan ve Esat isimli kardeşin var. Üstelik Esat her akşam sen ödev yaparken seni rahat­sız eden haylaz hayta yaramaz ama sempatik bir kardeş değil mi?

– Evet haklısın tanıyorsun yunus balığı.  Sizler ile ilgili öyle merak ettiğim konular var ki müsaade edersen sorabilir miyim?

-Elbette sorabilirsin memnun olurum Zeynep ciğim.

Zeynep: Siz yunusların diğer balıklardan farklı özellikleri neler?

Yunus: Ben balinaların akrabasıyım. Biz yunuslar balık gibi yaşarız, ama balık değiliz. insanlar gibi biz de memeliler grubundanız ve sürekli suyun altında yaşayamayız. Arada bir çıkıp nefes almamız gerekir. Ama suyun altında siz insanlardan çok daha fazla kalabili­riz. Örneğin ben bir kez daldım mı en az 5 dakika su altında kalırım . Bazen daha da uzun kalabilirim.

Zeynep:Aaaa şaşırdım ben yunusları balık sanıyordum, peki yavrularınız nasıl dünyaya gelirler?

Yunus: Memeli olduğumuz için biz de insanlar gibi doğum yaparız. Dişilerin hamilelik süre­si 10 ay ile bir yıl arasında değişir. Doğum suyun içinde gerçekleşir. Yavru yunusun önce kuyruğu çıkar, sonra da geri kalanı, işin ilginç yanı nedir biliyor musunuz? Hiçbir zaman yalnız doğum yapmayız. Doğum yapan anneye daima bir veya birkaç dişi yunus yar­dım eder.

Yavru dünyaya gelince onun su üstüne çıkmasını ve ne­fes almasını sağlarlar. Yavrunun büyüklüğü türüne göre değişir. Uzunluğu 75 santim ile 1 metre arası olur, ilk altı ay boyunca anne sütüyle beslenen yavru, bundan sonra katı yiyecek­ler de yemeye başlar. Beş yıl boyunca yavru, annesinin yanından ayrıl­maz.

Zeynep: Sizin için yunuslar iyi yüzücüdür deniliyor gerçekten öyle misiniz?

Yunus: Hem de çok iyi yüzeriz. Suyun üzerinde saatte 10 kilometre, suyun içinde ise saatte 37 kilometre hız yapabiliriz. Kaçarken veya kovalarken bazen hızımız 50 kilometreye kadar çıkar,ama  bu hızı sürdüremeyiz.

Ortalama 25-30 metre derinliğe kadar ineriz. Ama bazı arkadaşlarım. balıkları yakalamaya çalışırken daha da derine dalabilir.

Zeynep: Yunuslar hem akıllı hem müziksever hem de fena oyun oynarlar diyorlar doğru mu?

Yunus: Beynimiz insan beyninden büyüktür. Oyun oynamayı, müzik dinlemeyi Severiz. Hem ken­di aramızda, hem de insanlarla derin dostluklar geliştirebiliriz. Tıpkı köpekler veya atlar gibi bazı komutları öğrenebiliriz. Belki insanlar kadar akıllı değiliz, ama en zeki hay­vanlar arasında yer alırız.

Zeynep: Çevre kirliliği ve denizlere dökülen atıkların size zararları nedir?

Yunus: Denizlerin zehirli atıklarla kirletilmesi bizim yaşam alanlarımız yok ediyor. Bu yüzden örneğin Karadeniz’deki nüfusumuz çok azaldı.1946’daki sayımızın sadece %1’i kadar yunus  yaşıyor Karadeniz’de Bir de okyanuslardaki balıkçılar Ton balığı avlamak için denize atılan ağlara biz de takılı­rız. Ton balığının bazı türleri denizlerde hep bizim yakı­nımızda gezerler Balıkçılar ağ attıklarında hem ton balıkla­rı hem de biz yakalanırız Bu yüzden her yıl on binlerce kardeşimiz ha­yatını kaybeder. Temiz ve sağlıklı bir dünya için çevreyi korumaya sizler de katılın olur mu çocuklar.

Zeynep. Elbette.Denizleri, ormanları, yaşanılan her ortamı korumak insanlık ödevi­dir.

Münevver: Bizler yaşadığımız her yeri bizden sonra gelecek çocuklar için temiz ve sağlıklı bırakmanın sorumluluğunu biliyoruz.

Yunus: Keşke büyüklerde sizler kadar duyarlı olsalardı dünya daha da güzel olurdu hepimiz için.

Zeynep: Solunum sisteminiz nasıl, nasıl hava alıyorsunuz?

Yunus: İnsan dostu olan yunusların. solunumları da insanlara benzer. Ancak onların burun delikleri insanda olduğu gibi yüzünün ortasında değil, başının üzerindedir.

-Peki Zeynep ve Münevver, yunusların hiç koku olmadıklarını ve kör olduklarını biliyor muydunuz?

Zeynep: Aaaaa Gerçekten mi koku almamanız ve görme duyunuzun olmaması, sahiden kör müsünüz? Bizleri nasıl görüyorsunuz o halde?