Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Sihirli Hap: Yeni Zayıflama İlaçlarının Olağanüstü Faydaları ve Tedirgin Edici Riskleri
Sihirli Hap: Yeni Zayıflama İlaçlarının Olağanüstü Faydaları ve Tedirgin Edici Riskleri

Sihirli Hap: Yeni Zayıflama İlaçlarının Olağanüstü Faydaları ve Tedirgin Edici Riskleri

Johann Hari

Son yıllarda fazla kilo ve obeziteye bağlı hastalıklarda büyük bir artış olduğunu görüyoruz. Bir yandan her yerde çeşit çeşit diyet ve egzersizler önerilirken, diğer…

Son yıllarda fazla kilo ve obeziteye bağlı hastalıklarda büyük bir artış olduğunu görüyoruz.

Bir yandan her yerde çeşit çeşit diyet ve egzersizler önerilirken, diğer yandan araştırmalar bu yöntemlerle kilo veren kişilerin ezici bir çoğunluğunun bir süre sonra bu kiloları fazlasıyla geri aldığını gösteriyor. Toplumun önemsizleştirilip bireyin öne çıkarıldığı çağımızda, şişmanlık da kişisel bir başarısızlık olarak tanımlanıyor. Gazeteci-yazar Johann Hari bu kitapta, obezite salgınına son vermeyi vaat eden yeni nesil zayıflama ilaçlarını masaya yatırıyor. Bunlardan biri olan Ozempic’i kullanan ve zahmetsizce kilo verme sürecini bizzat tecrübe eden Hari, bu ilaçların bizim için ne anlama geldiğini irdeliyor.

Yeni zayıflama ilaçlarının geliştirilmesinde rol alan bilim insanlarının yanı sıra onlara eleştirel bakanlarla, beslenme uzmanlarıyla, beden olumlama hareketini destekleyen kişilerle, İzlanda’dan Japonya’ya dünyanın farklı yerlerinde sağlıklı yaşamı teşvik etmek için ilginç yöntemler uygulayan eğitimciler ve hatta iş insanlarıyla konuşan Hari, bu uzun yolculuk sırasında öğrendiklerini tarafsız bir gözle aktarıyor.

YAZAR HAKKINDA: Johann Eduard Hari, Britanyalı yazar ve gazeteci. İskoçyalı bir anne ve İsviçreli bir babanın oğlu olarak 1979 yılında Glasgow’da doğdu, Londra’da büyüdü. Cambridge Üniversitesi bünyesindeki King’s College’da sosyal bilimler ve siyaset bilimi okudu. 2001 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra New Statesman ve The Independent gibi yayınlarda çalıştı; yazıları The Guardian, The Huffington Post, New York Times, Los Angeles Times, The New Republic, The Nation, Le Monde, El Pais, The Sydney Morning Herald ve Haaretz gibi gazetelerde çıktı. Kongo’daki savaş ve Dubai’deki insan hakları ihlalleri üzerine yaptığı haberler nedeniyle Uluslararası Af Örgütü’nün Birleşik Krallık şubesi tarafından iki kere Yılın Gazetecisi seçildi. Kaybolan Bağlar (Metis, 2019) ve Çalınan Dikkat (Metis, 2022) adlı kitapları pek çok dile çevrilerek dünya çapında büyük ilgi gördü. Hari halen Londra’da yaşıyor ve araştırmaları için sık sık dünyanın çeşitli yerlerine yolculuk yapıyor.

İÇİNDEKİLER
Giriş: Kutsal Kâse

1 Define Sandığını Bulmak
İlaçların işleyişi

2 Cheesecake Parkı
Neden kilo aldık

3 Doygunluğun Ölümü ve Yeniden Doğuşu
İşlenmiş gıdalarla yeni ilaçlar arasındaki tuhaf bağlantı

4 Yangıyla Yaşamak
Bedenlerimize ne oldu – ve yeni zayıflama ilaçları
bunu tersine çeviriyor mu?

5 Eski Bir Hikâyenin Tekrarı mı?
Eski zayıflama ilaçlarının –ve yenilerinin– riskleri

6 Neden İlaç Alacağına Diyet ve Egzersiz Yapmıyorsun?
Zayıflama ilaçlarına en büyük iki alternatif
– ve bunların (büyük ölçüde) başarısızlığa
uğrama nedenleri

7 Beyinle İlgili Çığır Açan Gelişmeler
Bağımlılık için iyi, depresyon için kötü haber mi?

8 Aşırı Yemek Neye Hizmet Ediyor?
Yemek yememizin beş nedeni
– ve bunlar elimizden alındığında olanlar

9 “Bence Bedeninin İçinde Değilsin”
Ozempic değişmem gerektiğini fark etmemi
nasıl sağladı

10 Kendini Kabul Etmek mi, Kendini Açlığa
Mahkûm Etmek mi?
Bu ilaçlar yeme bozuklukları açısından
ne anlama gelecek?

11 Yasak Beden?
Yeni ilaçlar damgalanma konusunda
ne anlama geliyor?

12 Ozempic’e İhtiyaç Duymayan Ülke
Japonlar neyi doğru yapıyor –
ve nasıl onlar gibi olabiliriz?
Sonuç: Mevcut Seçenekler
Peki şimdi ne yapacağız,
kendimiz ve çocuklarımız için?

Gıda Sistemini İyileştirmek İçin
Yapabilecekleriniz

Okuma Önerileri

Teşekkür

Notlar

Dizin

Giriş, Kutsal Kâse, s. 11-12

2022 kışındaküresel pandemi nihayet yatışıyor gibiydi, ben de iki yılın sonunda ilk defa bir partiye gittim. Biraz paspal ve güvensiz hissediyordum kendimi, çünkü dünya kapandığından beri yaklaşık on kilo almıştım. Bazıları pandemiden sağ çıkmalarının başlıca nedeninin aşı olduğunu söylüyor, bense aynı şeyi Uber Eats için söyleyebilirim. Partiyi veren kişi Oscar ödüllü bir aktördü ve Hollywood yıldızlarının biz faniler kadar semirmesini beklemesem de en azından hafif göbeklenmiş olacaklarını düşünmüştüm.

Etrafta dolaşırken şaşırıp kaldım. Hiç kimsenin kilo almamış olmasının ötesinde, herkes bir deri bir kemikti. Elmacıkkemikleri belirginleşmiş, karınları sıkılaşmıştı. Sadece aktörler için geçerli değildi bu. Orta yaşlı televizyon şirketi yöneticileri, aktörlerin eşleri ve çocukları, menajerler – birkaç yıldır görmediğim herkes birdenbire Snapchat filtrelerinden geçmiş hallerine dönüşmüştü, daha zayıf ve keskin hatlı.

Eski bir arkadaşıma rastlayınca utançla karışık bir mırıldanmayla, galiba herkesin kapanma sırasında gerçekten de pilatese başladığını söyledim. Arkadaşım güldü. Karşılığında gülmediğimi görünce bana şöyle bir baktı. “Sebebin pilates olmadığını biliyorsun, değil mi?” Yüzüne şaşkın şaşkın baktım. “Gerçekten bilmiyor musun?” dedi.

Dans pistinin kenarında dikiliyorduk, telefonunda bir resim buldu.

Sıskalaşmış parti ahalisi etrafımızda kemikli popolarını sallar ve ikram edilen kanepeleri çaktırmadan geri çevirirken karanlıkta gözlerimi kısarak resme baktım.

Ucunda minicik bir iğne olan açık mavi bir plastik tüp vardı ekranda.

Daha sonra, acaba hayatım boyunca o ânı mı beklemiştim diye soracaktım kendime.

2009 yılının Noel arifesinde Londra’nın doğu kesimindeki bir Kentucky Fried Chicken (KFC) restoranına gitmiştim. Her zamanki siparişimi verdim – bir kova dolusu yağ ve kıkırdak, öyle büyük ki içindekileri saymaya utanıyorum. Tezgâhın arkasındaki adam şöyle dedi: “Johann! Sana bir sürprizimiz var.” Arkada tavukların kızartıldığı yere gitti ve o gün çalışan bütün personelle beraber döndü. Hep birlikte bana kocaman bir Noel kartı verdiler. Kartı açtım. “En iyi müşterimize” hitabıyla başlamış ve kişisel mesajlar yazmışlardı.

Birden moralim bozuldu, çünkü aklımdan şu düşünce geçmişti: En sık geldiğim kızarmış tavuk restoranı bile değil burası.

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur