“Sadece bakmak yetmez, görmek de lazım!”
Gözlem gücünüzü, hafızanızı ve mantık yürütme yeteneğinizi dünyanın en ünlü dedektifi Sherlock Holmes’un kullandığı sıra dışı tekniklerle geliştirecek bu kitap, unutulmaz hayali dedektifle ilgili yazılmış davalardan seçilen çalışmalar, testler ve örneklerle zenginleştirilmiştir.
Bu kitapta neler mi var? Beden dilini öğrenme, akıl yürütme, yalan tespit etme, önsezi, yoğunlaşma, dinleme, atiklik, hızlı okuma, gözlemleme ve daha fazlası… Bu kitabı okuduktan sonra bir gömleğin manşetine, bir pantolonun paçalarına, sigara izmaritine, kullanılmış bir ayakkabıya ve daha pek çok şeye bakış açınız değişecek!
“Akıl yürütme sanatı, uzun ve sabırlı çalışmalar sonucunda elde edilir. Yetenekli bir akıl yürütücü beynini boş bir oda gibi kullanır, gereksiz bilgileri eler ve odaya sadece işine yarayanları yerleştirir. Dönüp baktığında gördüğü şey ise, ona doğru sonucu veren, dâhice çizilmiş bir tablodur.”
-Sherlock Holmes-
“Eşsiz bir armağan… Bu kitap sizlere mantık yürütme yeteneğinizi geliştirmeniz için büyük bir şans veriyor.”
-Choice –
“Sherlock Holmes hayranları için yazılmış etkileyici bir kitap. Kitapta geniş şekilde yer alan soru ve cevaplar, okuyuculara ünlü dedektifin gizli teknikleriyle ilgili ayrıntılı ipuçları sunuyor.”
-Publishers Weekly-
“Sherlock Gibi Düşünmek, ince detayların hayatımızda neleri değiştirebileceğini gösteren eğlenceli bir kitap. Eğer iyi bir Sherlock okuyucusuysanız bu kitabı yanınızdan ayırmayın!”
-Booklist-
“Ustaca yazılmış, eğlendiren aynı zamanda düşündürmeyi de başarabilen bir kitap.”
-Kirkus Reviews-
***
İÇİNDEKİLER
Giriş…9
I: Zihni Hazırlamak
Sherlock’u Anlamak…15
Doğru Kişilik Yapısına Sahip Misiniz?…19
Kıvrak Bir Zekâ Geliştirmek…22
Çevrenizdeki Dünyaya Karşı Uyanık Olmak…31 Kulakları Dört Açmak…33
Satır Aralarım Okumak…40
Zihni Açık Tutmak…49
Yaratıcı Düşünmek…52
Arkadaşlarınızı Doğru Seçmek…60
Şans Faktörü…63
Hatalardan Ders Çıkarmayı Bilmek…66
Odaklanmak…68
Mantık ve Akıl Yürütme…72
Akıl Yürütme Becerilerinizi Geliştirin…79
II: Kendi Bilgi Tabanınızı Oluşturmak
Konuya Hâkim Olmak…91
Bilgi Toplamak…98
İşaretleri Okumak…104
Kâğıtları Masaya Sürmek…112
Kılık Değiştirmekte Ustalaşmak…116
Şifreleri Kırmak…122
Bilgileri Ayıklamak…132
Hafızanızı Geliştirin…139
Hatıralar Boyunca Bir Gezinti…146
Bir Sonuca Varmak…151
Bilmecelerin Cevapları…157
Son yıllarda garip bir şeyler oluyor. Sherlock Holmes -Londra’nın kasvetli sokaklarını, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayıp yirminci yüzyılın başlarına kadar kendine mesken edinmiş o kasıntı, soğuk, cinsellikten yoksun dedektif- yeniden keşfediliyor.
Giriş
Hollywood, Sherlock’u alıp (Robert Downey Jr.’a giydirerek) “cool”, sokak erbabı, hatta biraz da komik bir karaktere dönüştürdü. Bu esnada BBC de boş durmayıp Benedict Cumberbatch’ten, bir an kasvetli ve bezgin duruyorsa bir sonrakinde delice bir enerjiyle harekete geçebilen yepyeni bir Holmes yarattı. Cumberbatch’in Holmes’u sosyal yönü zayıf gibi görünen zekâ küpü çocukların aynı zamanda seksi de olabildiklerinin ispatı biraz da.
Holraes’un hikâyelerini küçük yaşta okuyup sevmiş ve sonradan televizyonda Jeremy Brett’in o akıllara durgunluk verecek kadar gerçekçi oyunculuğunu seyrederek büyümüş olan bizler için bütün bunlar çok şaşırtıcı. Ne de olsa yıllardır küçücük bir çevre içinde besleyip paylaştığımız Sherlock Holmes hayranlığımızın, dünyanın geri kalanı tarafından mesafeli bir merakla ve çoğu zaman küçümsemeyle karşılanmasına alışmıştık.
Peki ama Sherlock Holmes bu yeni ve yüksek itibarım nasıl oldu da kazandı? Şüphesiz bunun pek çok nedeni var ama bunların içinde belki de en önemlisi, dedektifin inanılmaz zekâsı. Göz yaşartıcı sıkıcılıktaki reality şovlarla ve birbirinin karbon kopyası ünlülerin türlü soytarılıklarıyla dolu günümüz dünyasında Holmes’un fantastik zekâ gösterileri, karmaşık ve çok boyutlu şahsiyeti, insanlara her zamankinden daha çekici geliyor.
Holmes kendisinin özel bir vaka olduğunun her zaman farkındaydı. “Suç takibi üzerine benim yaptığım sayıda çalışma yapmış benim kadar doğal yetenek sahibi biri yaşamadı ve yaşamıyor,”‘sözü meşhurdur. Gösterilerine birebir tanık olanlarınsa ona “büyücü” dediklerini ve yeteneklerini “insanüstü” bulduklarını okuruz.
Ama sırrnı paylaşmaktan çoğu zaman uzak duran Holmes bunun nedenini, “Bilirsin, bir sihirbaz sırlarını açıklarsa numaralarının hiçbir değeri kalmaz. Ben de sana çalışma yöntemimi anlatırsam herhangi biri olduğumu düşünürsün,” sözleriyle açıklamaktadır. Ara sıra bu sırlan açıklarken kendine özgü yöntemlerini diğerlerinin tam manasıyla anlayabileceklerinden duyduğu kuşkuyu belirtmekten geri durmamıştır: “Bir dokumacıyı dişinden, bir dizgiciyi sol başparmağından tanıyamayan gözlem yapmaktan âciz bir halk, analizin ve akıl yürütmenin ince ayrıntılarından ne anlar!”
Tabii o zamanlar âciz halkın elinin altında böyle bir kitap yoktu! İlerleyen sayfalarda birlikte dünyanın en büyük dedektifinin ruhuna, zihinsel akrobatlıklarına ve soruşturma tekniklerine doğru hem neşeli hem de geniş kapsamlı bir keşfe çıkacağız. Kitabın her bir bölümünde Holmes’un zihinsel süreçlerini en iyi yansıtan hikâyelerinden örnekler; ona benzemek, onun gibi düşünmek için öneriler ve ipuçları yer almaktadır. Bu yolculuğumuzda ayrıca bize çeşitli bilmeceler ve alıştırmalar da eşlik edecek.
Bu sayfalardan faydalanmak için ille de dedektif olmak ya da kanun kuvvetlerine katılmak zorunda değilsiniz. Holmes’un bünyesinde temsil bulan pek çok yeteneği herkes edinebilir. Holmes’un verdiği ilhamla hepimiz zihinsel becerilerimizi geliştirebilir, hafıza kapasitemizi artırabilir, beden dilini doğru yorumlamayı öğrenebiliriz.
Bu kitabı dikkatlice okuyun ve verilen dersleri iyice özümseyin. Holmes’un da dediği gibi: “Bir insan beynindeki odaları kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüphanesine yerleştirmelidir.”
I :Zihni Hazırlamak
Sherlock’u Anlamak
“Ben oyunu, kendisi için oynarım.”
BRUCE-PARTINGTON PLANLARI
Bizim sevgili Sherlock geçen yıllarla birlikte antisosyal, karşısındakini yıldıran müthiş kibriyle ruhsuz, duygusuz bir makine olarak tanınır oldu ve açıkçası bütün bu tabirlerde önemli bir doğruluk payı da var. Sadık dostu Watson bile çileden çıktığı anlardan birinde onun için, “Sonunda onu, akıl gerektiren konularda ne kadar başarılıysa duygusal alanda o kadar başarısız olan bir akıl makinesi ve başlı başına bir fenomen olarak değerlendirdiğimi fark ettim,” demiştir. Ancak Watson’ın elbette ki daha sakin ve aklı başında bir anında onun için, “Hayatım boyunca tanıdığım en iyi ve en akıllı adam,” dediğini de görürüz.
Holmes gerçekten de kişiliğiyle bu iki görüşün arasında bir yerde durmaktadır. Sıradan gündelik hayat onu ölümüne sıktığı için zaman zaman soğuk, kayıtsız, hatta acımasız tavırlara bürünürdü. Ancak bu, onun bitmek tükenmek bilmeyen heyecan arayışının yalnızca onunki gibi bir beynin çözebileceği türde vakalara duyduğu özlemin çaresiz yan etkilerinden biriydi.
Kızıl Saçlılar Kulübü hikâyesinde Holmes, “Senin de benim gibi olağanın ve günlük hayatın sıradanlığının dışındaki garipliklerden hoşlandığını biliyorum sevgili Watson,” demiştir. Bu onu bazen inanılmaz tehlikelere bazen de amansız bir depresyona sürükleyen sıra dişilik arayışını en iyi yansıtan sözlerinden biridir.
Büyük Dedektifin işine, kimi zaman hayatını tehlikeye atacak kadar canla başla sarılmasının ardındaki temel arzu, ülkesinin en azılı suçlularını alt etmektir. İşi yüzünden başı türlü belalara girse de işi sayesinde zekâsının sınırlarını zorlayabilmiş, ona hayat katan adrenalin patlamalarına da kavuşabilmiştir. Boscombe Vadisi’nin Esrarı’nda, Holmes’un av heyecanına ne kadar tutkun olduğunu gayet iyi görürüz:
‘Koku aldığında Sherlock Holmes adeta kişilik değiştirirdi. Sadece Baker Sokağı’ndaki sessiz düşünür ve mantıkçıyı görmüş olanlar onu tanımakta zorlanırlardı. Yüzü kızarır ve karanlıklaşırdı. İki koyu çizgi haline dönüşen kaşlarının altından gözleri çelik gibi parlardı. Yüzü aşağıya dönük olur, omuzları bükülür, dudakları birbirine bastırılır ve uzun, sinirli boynunda damarlar tek tek ortaya çıkardı. Burun delikleri hayvansı bir av arzusuyla büyür ve zihni tamamen önündeki soruna konsantre olurdu. Öyle ki, ona bir som sorulduğunda veya biri bir fikir belirttiğinde ya hiç duymaz ya da hızlı ve sabırsız bir homurdanmayla karşılık verirdi.’’
Tabii bu coşkunluk hallerinin bir de karanlık yüzü oluyordu. Holmes, ruhunu ateşleyecek vakalar bulamadığında depresyonun bilinen bütün belirtilerini göstermeye başlıyor, hatta o muazzam enerjisini boşaltmak için kokain gibi sevimsiz çarelere başvurduğu oluyordu. “Bazen dalar giderim ve günlerce ağzımı bile açmam,” diye anlatıyordu Watson’a, Kızıl Dosya’da. “Böyle yaptığımda somurttuğumu düşünmeyin. Sadece beni biraz yalnız bırakın, zamanla düzelirim.”
Zorlu bir vakayla karşı karşıya kaldığında en temel fiziksel gereksinimlerini bile görmezden gelmesiyse onun üzerinde depresyon kadar tahrip edici bir etki gösteriyordu. Holmes’un bu dönemlerinde büründüğü ruh halini Watson şu sözlerle açıklıyor: “… aklına takılan bir problem olduğunda günlerce hatta haftalarca hiç dinlenmeden dayanabilirdi. Sonunda çözene kadar veya verilerin yetersiz olduğuna kanaat getirene kadar verileri kafasında evirir çevirir yeniden düzenler ve her açıdan tekrar ele alırdı.” Holmes şimdiki çağda yaşı yor olsaydı, 221 B-Baker Sokağı’ndaki çalışma masasında, günümüz ofislerinde görmeye alışkın olduğumuz, “Burada çalışmak için deli olmana gerek yok ama biraz deliliğin kimseye zararı olmaz!” türünden bir kartpostal olurdu muhtemelen.
Özetle, Holmes olmak ve Holmes’un zihinsel adımlarının peşine düşmek ödleklere göre bir yolculuk değil. Holmes mesleğini başka seçeneği olmadığı için yarattı ve aynı şekilde mesleği de onu yarattı. Buna olan inancıdan doğan muazzam görev anlayışını ise Kızıl Dosya’da, “Hayatın renksiz yumağının içinden her zaman kızıl bir cinayet ipliği geçer. Bizim görevimiz o ipliği oradan çekmek, ayırmak ve tüm ayrıntısını ortaya çıkarmak,” sözleriyle açıklar. Buna karşılık Watson da onun bütün büyük sanatçılar gibi sadece sanatı için yaşadığını ifade eder.
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Belgesel Roman Biyoğrafi-Otobiyoğrafi Edebiyat Roman (Yabancı)
- Kitap AdıSherlock Gibi Düşünmek
- Sayfa Sayısı176
- YazarDaniel Smith
- ÇevirmenCumhur Mısırlıoğlu
- ISBN9786053481874
- Boyutlar, Kapak14 x 21 cm , Karton Kapak
- YayıneviMartı Yayınevi / 2013-10
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Sıcak – Nefes Nefese Üçlemesi 1 ~ Maya Banks
Sıcak – Nefes Nefese Üçlemesi 1
Maya Banks
Gabe, Jace ve Ash: Ülkenin en varlıklı ve güçlü erkekleri. İstedikleri her şeyi elde etmeye alışkınlar. Hemen her şeyi. Gabe’in en büyük hayali ise...
- Otranto Şatosu ~ Horace Walpole
Otranto Şatosu
Horace Walpole
Otranto Şatosu, gotik romanın edebiyat tarihinde kabul görmüş ilk örneğidir. Gotik bir mimari ile birleşmiş labirentlerin ve klostrofobik odaların oluşturduğu bütün, Horace Walpole’ün gotik...
- Watson Ailesi ~ Jane Austen
Watson Ailesi
Jane Austen
Jane Austen’ın 1803’te yazmaya başlayıp tamamlayamadığı romanı Watson Ailesi yazarın daha sonra kaleme aldığı diğer eserlerine bir girizgâh niteliği taşıyor. Kıvrak zekâsının ürünü müthiş ironisiyle, İngiliz...