Birazoku

Sen ki milyarca insan içinde şu an karakterinle ve ahlakınla teksin. İçinle ve dışınla… Şu dünyaya senin gibi gelmedi ve gelmeyecek. Seni yaratan, senin her bir azana ayrı ayrı özenip ve sana ayrı bir kader yazmış ve hiç bir yazgısı tesadüf değil.

Seni yaratan, sana bu kadar özenmişken, sen kendine neden değer vermezsin ey can? Biliyorum ki şu an bu satırları okursan muhtemelen kendini geliştirmek istediğin yönlerin var ve herkesin mutlaka olmalıda. İlk olarak kendini sevmekten başlamak gerekli.

Sana verileni sev ve razı ol. Sana verilen dış güzellikleri sev. Elini, gözünü, gönlünü sonra yazgını sev ve sana verilen kaderi sev. Mevla’nın verdiğine razı olmak kendini sevmektir ey can. Çünkü o kader sadece sana yazıldı. Onu yazarken her bir ayrıntısına özenildi. Ve hayatındaki her bir olayın perde arkasını anla. Her bir canlı onun emrinde unutma. Ders çıkar. Anladıysan bir şeyleri, bir daha o kuyuya düşme ey can. Sen kendini sev, Rabbini sev, Ondan gelen her şeyi sev…

ÖN SÖZ

Merhaba güzel insan!Ben senin içten gelen sesinim… Haydi gel, seninle güzelce dertleşelim. Lakin aç kulaklarını beni çok dikkatli dinle. Tamam mı? Çünkü sana anlatacaklarımı daha önce hiçbir yerde belki duymamışsındır. Seni geçmişte çok kötü kırdıklarını biliyorum. Sevdiklerin, kıymet verdiklerin; sevindirdiğin insanların, hepsinin sana layık olmadığını düşünüyorum. Hatta sadece özünde fani, kirli pis çıkarları yüzünden senin yanında olduklarını, aşka, sevdaya olan güvenini ve inancını kullanarak yaptıklarını çok iyi biliyorum, canımın içi.

Her sahte yüzün altında gerçek yüzü ortaya çıkan, çok can acıtıcı olanlanı öğrendikten sonra aslında sen onları gerçek zannettiğinde her şeyin birer hançer gibi kalbini paramparça ettiğini biliyorum. İç dünyan suskunluğa bürünmüş ama senin yüreğindeki yangını, yüce Yaradan’a gözyaşlarınla, “Ben bunların hepsini hak etmedim; ben onlara bir şey yapmadım!” diye haykırdığını biliyorum.

İnsanlar senin neler yaşadıklarını bilmezler. Seni önemsemediklerini; “Böyle birini nasıl sevebildin?” diye sorduklarını ama onun bu kadar kişiliksiz olduğunu; hiçbir şey olmamış gibi görmezden geldiklerini biliyorum. Herkese söyleyeceklerin varken bir köşeye çekilip sustuğunu çünkü senin neler yaşadığını ve onların anlamadıklarını; görmezden geldiklerini biliyorum.

Ama sen de şunu unutma! İnsanlar acımasızca davranıyorlarsa, kâinatı yaratan sana hayırlı kapılar açacaktır.

Seni üzen, hayal kırıklığına uğratanlar varsa seni gerçekten olduğu gibi seven mutlu etmek için çabalayan güzel insanlar da vardır. Yaradan seni sınavdan geçiriyor. Bir gün, mutlaka seni hak edenler sana daha fazlasını verecektir. Buna tüm kalbinle inan. Seni acımasız insanlarla karşılaştıran, iyi ve tertemiz insanlarla da karşılaştıracak ve güzel sona ulaştıracaktır.

Şunu bil ki hiçbir yerde geçmişte, yaşanmışlıkta, iyiliği ve mutluluğu boşa gitmiş bir insandan bahsedilmez. Ya da etrafındakileri kıran, can yakan ve yara açan insanların güzel ömür yaşadıklarından hiçbir yerde bahsedilmez. İyiye iyi, kötüye kötü… Hepsi günün birinde yaptıklarının karşılığını bulmuşlardır.

Ama sakın üzülme…

Herkes seni terk etse bile seni gören, işiten ama seni asla terk etmeyecek, kudret sahibi Yaradan’ın var. Hiç dert etme…. Bir gün, mahşer gününde senin canımı acıtanlara da yüce yaradan hesabını soracaktır. Sen yeter ki Rabbine bırak ve sabret…

BİSMİLLAH DE YENİDEN BAŞLA

Senin yaşadıkların ne kadar ağır olursa olsun; sana kim ne kadar kötü davranırsa davransın bu fani dünyada kalbi güzel insanların var olduğunu unutma. Sakın ümitsiz olma. Rabbin can acıtanları yarattı ama kalbe şifa gelecek insanlar da yarattı. Sen tüm kalbinle ona yönel. Yaşadığın acıların hepsini toplayıp sana hiç ummadığın anda güzel armağan verecektir. O gün geldiği zaman sevinç çığlıkları atarsın ve şükredersin. Belki bu yaşadığın son imtihandır. O nedenle Rabbine güven…

Haksız şeyler mi yaşadın?

O halde bekle, sırada hak edeceklerini yaşayacaksın. Çok mu üzüldün?

Öyleyse sırada sevinçli günler gelecek.

Sen yeter ki umutsuzluğa kapılma. Güzel günleri ve geleceği düşün. Tüm kalbinle inan. Dua et, tevekkül et ve sabret. Bismillah de yeniden başla.

Ümitsiz olma ve kaybetmekten korkma. Bin kere düşsen de bismillah de kalk ayağa, yeniden başla. Umudunu asla yitirme. Elbet günün birinde hepsinin üstesinden geleceksin. Bunu unutma canımın içi…

SEN

KENDİNE LÂZIMSIN

İnsanları hor görme. İnsanların gözünde çok büyütme ve daima iyi insan olmaktan vazgeçme. Sana güzel davrananlara güzel davran. Fakat sana kötü davrananlara sakın kötü davranma. Ve onlardan intikam alma. ALLAH’A havale et ve yola devam et.

Hiç kimsenin seni aşağılamasına izin verme. Kendi sıkıntılarınla tek başına mücadele et. Kimseye minnet eyleme. Kimseden bir şey bekleme. Hep Allah’tan iste. Ufak tefek şeyleri gözünde büyüterek, her şeye kırılıp ümitsizliğe gömülerek kendini heder etme.

Kimseye minnet eyleme, kendi işlerini yapabilirsin. Şunu unutma, ne kadar sıkıntıların olursa olsun kendi ayakların üzerinde durabilirsin. Sen nelerin üstesinden gelmedin ki?

Elbet bunları da atlatacaksın. Derdini sev. Çünkü bu derdin sahibi seni çok seviyor. Derdine dönüp, “Rabbim büyüktür!” de. Sakın isyan etme. Allah sabredenleri sever ve birliktedir…

AĞLAMAYA DEĞER Mİ?

Giden gitsin… YÜREĞİ SENDE OLMAYANA YOL VER GİTSİN. Neden kendini kahrediyorsun? Ağlamaya değer mi? Neden seni bırakan biri için gözyaşı döküyorsun? Canım benim bunu unutma, üzen üzülür… İçin rahat olsun, o unutsa bile Rabbin unutmaz. Haydi söyle, ona çok değer verdin. Peki o gerçekten senin sevgine layık mıydı?

Giderken seni görmezden geldi. Umutlar vererek yarı yolda bıraktı. Sen onu yere göğe sığdırmazken o gitmeyi tercih etti. Kaç kez sabahlara kadar ağladın; kendini heder ettin. Ona verdiği değer senin bir damla gözyaşına değer mi? Bana dürüst ol. Sahi onun arkasından ağlamaya değer mi?

Kendini aldatma. Seni gerçekten özleseydi, arar yazardı. Bir bahane bulup sana gelirdi. O yüzden onun bir daha gelmeyeceğini kabullen. Şimdi ayağa kalk ve kendin için mücadele et. Yoluna devam et. Bundan alınacak dersleri al ve başka kimsenin seni üzmesine izin verme. Hadi bakalım yeni başlangıçlara adım at. Korkma Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.

Unutma, kendine mutlu bir hayat istiyorsan bu senin elinde. Dürüst insanla karşılaşacaksın. O gün geldiğinde göreceksin her koşulda seni bırakmayacaktır.

Seni gerçekten Allah için seven insan ağlamana dayanamaz. Bundan sonra seni görmezden gelen insanlar için ağlamaya değmez.

ONSUZ MU KALDIN?

Sen gerçekten sevdin. Onu sabahlarıyla akşamlarıyla, her şeyiyle çok sevdin. Onu kendi canın gibi sevdin. ONUN DERTLERİYLE DERTLENDİN. Onu her şeyine ortak ettin. O hiçlikti. Sana hiçle geldi ve hiçbir şey yapmadı. Senin için çabalamadı. O sana gitmek için geldi, seni sevmeye gelmedi. Zaten o gitmek için geldi, sende kalmaya gelmedi güzelim. O çıkarı bitince hiçbir şey yaşanmamış gibi arkasına bakmadan gitti. O senden giderken, senin hayallerini, umutlarını, geleceğini ve inancını da alıp gitti. Seni yarı yolda bıraktı. SAKIN ONSUZ YAŞAYAMAM DEME!

Ama ne kadar senin canını acıtmış olsa da sen yine ümitsiz olma. KENDİNE KÜSME, YOLUNA DEVAM ET. Kendini suçlayıp durma, kendini yıpratma. Sana ne kadar acımasız davrandılarsa da sen kötülük etme; iyi insan olmaktan asla vazgeçme. Şunu unutma bu dünya iyilerin sayesinde ayakta. SENİ en zor zamanda mı bıraktılar? Dert etme. ELBET BİR GÜN YENİDEN KÜLLERİNDEN DOĞACAKSIN. Üzülme ey can! Günün birinde seni tamamlayacak güzel yürek çıkacaktır. Yeter ki sen inancını kaybetme. SABRET, BEKLE VE SEYRET… O gün geldiğinde mutluluk çığlıkları atacaksın. Sanki yeniden doğmuş gibi hissedeceksin.

Eğer sevgi bir bütünse, iki yarım insan birleşip tamamlayacaksınız. Ne kadar hayal kırıklığı yaşamış ve yarı yolda kalmış olsan da bir gün seni başkası gelip tamamlayacaktır. Sen dua et, sabret…