Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Sartre İkilemi – Entelektüel Neden Susar?
Sartre İkilemi – Entelektüel Neden Susar?

Sartre İkilemi – Entelektüel Neden Susar?

Gün Zileli

“Başlangıçta hiçbir şey bilmiyordunuz, inanırım; sonra şüphelendiniz. Şimdi her şeyi biliyorsunuz ama hâlâ susuyorsunuz.” Sartre Geçmişte ve günümüzde çok sayıda entelektüel, kökleri hayata bakışta…

“Başlangıçta hiçbir şey bilmiyordunuz, inanırım; sonra şüphelendiniz. Şimdi her şeyi biliyorsunuz ama hâlâ susuyorsunuz.”
Sartre

Geçmişte ve günümüzde çok sayıda entelektüel, kökleri hayata bakışta yatan nedenlerle çağımızın acı gerçeklerine, idamlarına, katliamlarına, soykırımlarına göz yummakta, bunlar karşısında susmaktadır. Bu suskunluğu ise ‘mantıki’ argümanlarla izah etmekte, hatta ‘tarihî zorunluluklar’ veya kutsiyet atfettikleri yapı ve kurumları koruma adına savunmaktadırlar. Sartre da zamanının birçok emperyalist ve sömürgeci saldırısına cesaretle sesini yükselttiği hâlde, göz yumulması mümkün olmayan kimi olgular karşısında kısmen susmayı tercih etmiştir.

Nasıl olmuştur da böyle büyük bir düşünür, Sovyet Rusya’daki toplama kampları (Gulaglar) gerçeği artık bütün dünyanın gözü önünde yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığı hâlde susabilmiştir? Hangi argümanlar onu böyle bir suskunluğa sürükleyebilmiştir? Toplama kamplarının bir gerçek olduğunu bile bile neden buna karşı açıkça sesini yükseltmekten imtina etmiştir?

Tüm bu sorular üzerinden Sartre-Camus tartışmasını merkezine alan bu kitap, Merleau-Ponty ve Simone de Beauvoir’nın bu ‘ikilem’deki konumlanışını tarihsel arka planı ile beraber sunmaktadır.

İÇİNDEKİLER

Giriş
Neden Sartre? 11
Birinci Bölüm
Neden Susulur? 14
1. Gulaglar 14
2. Toplumsal Atmosfer 18
3. Savaş Öncesi 19
4. Hitler-Stalin Paktı 23
5. Boş İyimserlik 25
6. Esaret 26
7. İşgal Altında Paris 30
8. Savaş Sonrasında Proletarya Keşfediliyor! 34
9. Merleau-Ponty, Sartre, Beauvoir Üçlüsü 36
10. Sovyet Toplama Kamplarına İlişkin Kravçenko Davası 41
İkinci Bölüm
Mandarinler 47
1. Mütereddit ‘Mandarinler’ 47
2. Henri’nin Sığınağı: “Sovyetler Birliği Halkların
Umududur!”
56
3. Dubreuilh’nin Sığınağı: “Dehşet Dünyanın Her Yerinde
Var!”
59
4. Tarihin Doğrultusunda Giden Ülke 67
Üçüncü Bölüm
Stalin’in Hayaleti 70
1. Tarihin Önüne Çıkmasalardı Onlar da 70
2. Sartre ile Camus Farkı 72
3. ‘Kolektif Akıl’ İçinde Erimek! 77
4. Sartre’ın Stalin’e ve Stalinsizleştirmeye Bakışı 80
5. İlk Kırılma Noktası: Macar Ayaklanması 84
6. Eşler Geçinemiyor Ama Boşanamıyor da! 85
7. Ayağa Kalkan Prag, Sartre’ı da Ayağa Kaldırıyor! 88
Sonsöz:
Yapıların İdeolojik Aygıtları ve
Entelektüel Sorumluluk
90
Kaynakça 92
Dizin 94

Giriş:
Neden Sartre?

Ama her gün sadece kendi aleyhinde kanıtlar sunan bir
sisteme kanma yönündeki böyle bir arzu ancak en güçlü ve
zorlu saiklerden doğabilirdi.
Hırpalanan bir kadın gibi, solun komünist olmayan entelijansiyası da her seferinde işkencecisine geri dönerken, vicdanı rahatsız polise, adamın ‘iyi niyetli olduğu’, kendince
‘sebeplerle’ böyle davrandığı ve her hâlükârda
‘onu sevdiği’ teminatını verdi.
Komünizm de şiddete düşkün bir koca gibi, mağdurlarının
ilk baştaki sevdalanışlarından dolayı duydukları güvenden
yararlanmayı sürdürdü.
Tony Judt

Bazen alakasız gibi görünen bir şey dikkatinizi çeker ve sizi araştırmaya sevk eder. Bu kitap da konuyla alakasız bir yazıdaki Sartre alıntısı üzerine başlayan merakın izlerinin sürülmesinin ürünüdür diyebilirim. Tarih, Şubat 2016. Elimdeki dergi Express’in Şubat 2016 tarihli 141. sayısı. 24. sayfada Yücel Göktürk’ün bir yazısı var: 360 Derece ve Pi Sayısı. Konu: AKP iktidarının 7 Haziran 2015 seçimlerinde parlamentodaki çoğunluğunu kaybettikten sonra, yeni bir seçimle çoğunluğu yeniden kazanabilmek için sahneye koyduğu terör programının ürünü olarak Diyarbakır Sur’u ve Cizre’yi cehenneme çevirmesi, insanları bodrumlarda katletmesi. Altını çizdiğim giriş cümlesinde şöyle demiş Yücel Göktürk: “Kimin aklına gelirdi, Cizre’den Sartre’a bir yol olduğu. Frantz Fanon’un Yeryüzünün Lanetlileri’ni, o sarsıcı kitabın bizatihi kendisi kadar sarsıcı önsözünü bilenlerin bile aklına gelmeyebilirdi, Cizre cehenneminin ortasında, HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız Zete’ye verdiği söyleşide sözü Sartre’a getirip bağlamasaydı.”

Sartre’ın oldukça sert anti-sömürgeci önsözünü hatırlıyordum. Yücel Göktürk, biraz ileride bu önsözden bir bölümü zaten aktarıyordu. Aktardığı pasajın en kritik satırları
ise şöyleydi: “Başlangıçta hiçbir şey bilmiyordunuz, inanırım; sonra şüphelendiniz. Şimdi her şeyi biliyorsunuz ama
hâlâ susuyorsunuz…”

Gerçekten de entelektüel sorumluluğa vurgu yapan eşsiz satırlardı bunlar. Geçmişte de, zamanımızda da çok sayıda entelektüel (korkudan ya da menfaat nedeniyle susanları bir yana bırakıyorum) tahlil edilmesi gereken ve kökleri hayata bakışta yatan, felsefi ve düşünsel temelleri olan nedenlerle çağımızın acı gerçeklerine, olaylarına, komplolarına, provokasyonlarına, idamlarına, tasfiyelerine, ‘temizlikleri’ne, toplama kamplarına, yerinde infazlarına, örgüt içi infazlarına, katliamlarına, tehcirlerine, soykırımlarına, etnik temizliklerine, holokostlarına, holodomorlarına bile bile göz yummakta, bunlar karşısında susmakta ya da bu olguları bazı karşı olgularla ya da ‘mantıki’ argümanlarla izah etmekte, hatta ‘tarihî zorunluluklar’ veya kutsiyet atfettikleri yapı ve kurumları koruma adına savunmaktadırlar.

İşin kötüsü, yukarıdaki satırları yazan Sartre da zamanının birçok emperyalist ve sömürgeci saldırısına cesaretle sesini yükselttiği halde, göz yumulması ya da susulması mümkün olmayan kimi olgular karşısında kısmen susmayı tercih etmiştir. Elbette bununla Sartre gibi çağımızın en büyük düşünce insanlarından birinin anında gözümdeki değerini kaybettiğini söyleyecek değilim. Büyük insanların hataları ne kadar büyük oluyorsa insanın gözündeki değerini kaybetmeleri de o kadar zor olur. Çünkü onlarda belki de derinlikleri oranında son derece dengeli bir yapı vardır ve yaptıklarını ya da söylediklerini bir adım ötede yine yaptıkları ve söyledikleriyle nakzedecek birçok nokta ve argüman bulmamız mümkündür. Sartre’ın kritik durumlarda aldığı tutumlar hakkındaki araştırmamda bu dengeli yapıyı da yansıtmaya çalışacağım. Kısacası, Cezayir konusundaki tutumu nedeniyle Sartre’ın tutuklanmasını isteyen Malraux’ya cevaben De Gaulle’ün ‘zamanın Voltaire’i tutuklanamaz’ dediği gibi, dünya filozofu Sartre bir çırpıda olumsuzlanamaz da.

Amaç onun belli konulardaki kusurlu ve hatalı tutumlarından entelektüel dünyamız adına bazı sonuçlar ve dersler çıkarmaktır.

Yeldeğirmeni 2021 Gün Zileli

Birinci Bölüm
Neden Susulur?
1. Gulaglar

Nasıl olmuştur da böyle büyük bir düşünür, özellikle soğuk savaşın başlangıcında, yani II. Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra başlayan dönemde, o zamana kadar su sızdırmaz SSCB’deki toplama kampları (Gulaglar) gerçeği artık bütün dünyanın gözü önünde yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığı hâlde bu konuda susabilmiştir? Hangi argümanlar onu böyle bir suskunluğa sürükleyebilmiştir? Buna yol açan hangi endişeler olmuştur? Toplama kamplarının bir gerçek olduğunu bile bile neden buna karşı açıkça sesini yükseltmekten imtina etmiştir? Eğer Sartre gibi cesur ve vicdanlı bir büyük beyin bu konuda en azından 1956 Macar Ayaklanması’na kadar bir şey söylememe yolunu seçmişse Kirli Eller’e1 teslim olmuş değil midir?

Bunun nasıl olabildiğini anlamak için öncelikle Sovyetler Birliği’ndeki Gulagların ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı ve onca yıl nasıl gizlenebildiği üzerinde biraz durmamız gerekiyor. Gulag’ın açılımı, Glavnoye Upravleniye Lagerey, yani Ana Kamp İdaresi’dir. Zamanla, Beyaz Deniz’deki adalardan Karadeniz kıyılarına, kutup çizgisinden Orta Asya düzlüklerine, Murmansk’tan Vorkuta’ya, Magaran’a, Kolıma madenlerine, Moskova’dan Petrograd’a kadar uzanan kamplarıyla zorla esir çalıştırma sisteminin tümünün adı hâline geldi ve A. Soljenitsin’in koyduğu adla Gulag Takımadaları olarak anılır oldu: Peçora, İnta, Vorkuta, Sovyetskaya, Gavan, Norilsk, İrkutsk, Çita, Hransnovarsk, Novosibirsk, Karaganda, Cezkazgan, Pribalakan, İrtiş, Tobolsk, Ural, Saratof, Viatka, Vologda, Perm, Solvitçegodsk, Ribinsk, Potminsk, Sukhosezvodninsk, Serebriyani Bor, Novi İyerusalim, Parçino, Korino, Beskutnikovo, Khimki, Dimitrov, Solneçogorsk…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Düşünce-Genel Felsefe
  • Kitap AdıSartre İkilemi - Entelektüel Neden Susar?
  • Sayfa Sayısı96
  • YazarGün Zileli
  • ISBN9786257307659
  • Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviFol Kitap / 2021

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur