Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Sanat Tarihinin Tarihi
Sanat Tarihinin Tarihi

Sanat Tarihinin Tarihi

Vernon Hyde Minor

Sanat Tarihinin Tarihi, “sanat tarihinin ne olduğunu, nereden doğduğunu, temelini oluşturan fikirlerin, kurumların ve pratiklerin neler olduğunu, bugünkü şekline nasıl büründüğünü ve kullandığı eleştirel…

Sanat Tarihinin Tarihi, “sanat tarihinin ne olduğunu, nereden doğduğunu, temelini oluşturan fikirlerin, kurumların ve pratiklerin neler olduğunu, bugünkü şekline nasıl büründüğünü ve kullandığı eleştirel yöntemlerin neler olduğunu tanımlama”yı amaçlıyor.

Vernon Hyde Minor kitabında öncelikle sanat eğitimi alınan bir yer olarak modern akademinin doğuşunu ve gelişimini odağına alıyor; akademinin nasıl gündem yarattığını, sanatçıları ve sanat tarihçilerini nasıl etkilediğini inceliyor. Ardından 19. yüzyıl sanat kuramlarını ele alan Minor, “sanat nedir?” sorusuna çağlar boyu verilen yanıtları tartışıyor. 20. yüzyıl eleştiri kuramlarını incelediği bölümdeyse yazar göstergebilim, yapıbozum, Marksizm, psikanaliz, feminist eleştiriler, çokkültürcülük gibi yaklaşımları okuyucunun dikkatine sunuyor. Sanat Tarihinin Tarihi, Batı sanatının tarihini oluşturan yargıların nereden geldiğini, dayanaklarının neler olduğunu ve nasıl sorgulanabileceklerini soran okur için.

İÇİNDEKİLER
Sunum 7
İkinci Basıma Önsöz 11
Birinci Basıma Önsöz 13
Giriş 15

BİRİNCİ KISIM: AKADEMİ 23

İKİNCİ KISIM: SANAT NEDIR? ANTİKİTEDEN ON SEKİZİNCİ YÜZYILA VERİLEN YANITLAR 49

BİRİNCİ BÖLÜM
Antik Teori 51

İKİNCİ BÖLÜM
Ortaçağ Teorisi: Hıristiyanlık, İnsan, Tanrı 71

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Rönesans (1300-1600) 85

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
On Yedinci Yüzyıl Teorisinde Doğa, İdeal ve Kurallar 109

ÜÇÜNCÜ KISIM: SANAT TARIHINDE YÖNTEM VE MODERNIZMIN DOĞUŞU 117

BEŞİNCİ BÖLÜM
Johann J. Winckelmann ve Sanat Tarihi 121

ALTINCI BÖLÜM
Ampirizm 127

YEDİNCİ BÖLÜM
Immanuel Kant (1724-1804) 131

SEKİZİNCİ BÖLÜM
Georg Wilhelm Friedrich Hegel (1770-1831) 137

DOKUZUNCU BÖLÜM
Alois Riegl (1858-1905) 143

ONUNCU BÖLÜM
Heinrich Wölfflin (1864-1945) 153

ON BİRİNCİ BÖLÜM
Görsel Üstünlük: Uzmanlık, Üslup, Biçimcilik 173

ON İKİNCİ BÖLÜM
Sosyolojik ve Marksist Perspektifler 191

ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yeni Sanat Tarihi ve Görsel Kültür 203

ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Feminizm 213

ON BEŞİNCİ BÖLÜM
Sanat Tarihini Okumak: Sözcük, İmge, İkonoloji, Göstergebilim 225

ON ALTINCI BÖLÜM
Yapıbozum 249

ON YEDİNCİ BÖLÜM
Psikanaliz ve Sanat Tarihi 261

ON SEKİZİNCİ BÖLÜM
Kültür ve Sanat Tarihi 273

ON DOKUZUNCU BÖLÜM
Etki, Özgünlük, Büyüklük: Bir Metinlerarasılık Vakası 287

Resimlerin Listesi 295
Dizin 298

*

Sunum

Sanat tarihi en azından beşeri bilimlerin diğer alanlarıyla karşılaştırıldığında eleştirel yaklaşımlar, yaratılmış olan sanat yapıtının üslubuna ve anlamına dair ciddi ve bütünlüklü araştırmalardan daha eskidir. Antikite veya Rönesans döneminde ideal sanat yapıtı reçeteleri alışılmadık bir şey değildi, ama Leon Battista Alberti’nin Della pittura [Resim Üzerine) kitabı gibi on beşinci yüzyıla ait bilimsel incelemeler, eski sanat yapıtlarıyla fazla ilgilenmezdi ve saf teoriyi eleştirel düşünceye tercih ederdi. Sanat tarihinin kurucusu olarak kabul edilen Giorgio Vasari, sonraki yüzyılda Le Vite de’ peù eccelenti architetti, pittori, e scultori italiani [Ünlü İtalyan Mimar, Ressam ve Heykeltıraşların Yaşamları] kitabını yazdı ve sanat tarihinin bir tarihsel biyografiler dizisi olarak kurgulanmasının temelini attı. Sanat yapıtını çağının daha büyük dini ve politik meseleleriyle ilişkilendirmekle pek ilgilenmeyen Vasari’nin yaşadığı bölgenin (Toskana) ve dönemin (on altıncı yüzyıl ortası) sanatına ağırlık vermesi, sonraki dönemlerde eleştirmenleri ve tarihçileri modern çağa taşıyacak olan niteliksel ölçütlerle pek uyuşmaz. Yeni nesillerin eleştirmenleri bir estetik önyargılar kümesini yumuşatırken, bir diğerini katılaştırmış; dolayısıyla, ideal önkabuller çoğu durumda bir sanat yapıtını kendi başına değerlendirme çabasından daha önemli olmaya devam etmiştir.

Erwin Panofsky bir keresinde sanat tarihiyle ilgili bir hususu belirtmenin en iyi yolunun görsel malzeme kullanmamaktan geçtiğini söylemişti. Yirminci yüzyılda ayrıntılı illüstrasyonlar içeren kitapların ve slayt gösterilerinin yaygınJaşmaya başlamasından önce, çoğu sanat tartışması görsel malzeme olmadan yürütülüyordu ve bu nedenle doğal olarak bu tartışmalara, sekter olduğu kadar gelişigüzel de olabilen bir sözel anlatım egemendi. Illüstrasyonlarla dolu kitaplar ve sürekli değişen slaytlarla anlatılan dersler, sanat yapıtına eşzamanlı olarak bakma ve sanat hakkında düşünme pratiklerini yeniden bir araya getirerek bu durumu tamamen değiştirdi. Bundan daha doğal ne olabilirdi ki? 1ster söz konusu derslerin ve kitapların sanata değer verilmesine ve coffee table kitabı tabirine yol açmasından, ister sanat tarihiyle ilgilenenlere daha fazla şey vaat etmelerinden olsun 1950’lerden itibaren sanat tarihine giriş derslerini alan öğrenci sayısı arttı ve yayıncıların kârları büyüdü.

Ama son yıllarda çok tuhaf bir gelişme yaşanıyor. Bir yandan kitaplarda ve derslerde kullanılan illüstrasyonların sayısı artarken ve renkli film teknolojileri giderek daha da gelişkin hale gelirken, diğer yandan, öncelikli çalışma nesnesi olarak sanat yapıtından uzaklaşan sanat tarihçisi sayısı da çoğalıyor. Bu durum, her ne kadar, henüz kolejlerin ve üniversitelerin müfredatında yer alan ders başlıklarından yeterince anlaşılamasa da, Amerika’daki College Art Association’in yıllık toplantılarının konu başlıklarında veya ilerici mesleki dergiler arasında en ılımlı olanların içindekiler sayfalarından çıkarılabilecek tek sonuç bu. Metodoloji takıntısı çoğu kişinin edebiyat eleştirisi, toplumsal tarih ve kadın çalışmaları gibi başka alanlardan ödünç alınan disipliner perspektifleri benimsemesine yol açarken, teorik sorunlar bir kez daha ön plana çıkıyor. Artık sadece, bir sanat yapıtının politik ve toplumsal bağlamının imgede yansıması üzerinde durulmuyor, sınıf ve toplumsal cinsiyet meselelerinin de imgeyle yoğun bir şekilde iç içe geçtiğine inanılıyor. Dolayısıyla, yapıtı yaratan sanatçının rolü de, eskisi kadar önemli görülmüyor. “Yeni Sanat Tarihi”-artık böyle adlandırılıyor-lisans düzeyinde verilen derslere ve uzman olmayan okurların okuduğu metinlere daha fazla sızmaya başladıkça, biçimsel analiz ve sanat uzmanlığından, uzlaşımsal ikonografiden ve biraz da tarihten medet uman, geleneksel beklentilere sahip kişilerin kafası daha da fazla karışıyor. Ne yazık ki, tüm bunlardan en olumsuz etkilenecek olan da, sanat tarihi konusunda hiçbir akademik eğitim almamış veya çok az bilgi sahibi ve sanatsal dehaya büyük saygı duyan sıradan müze izleyicisi.

Vernon Hyde Minor’in kitabının en çok bu izleyici kitlesine faydalı olacağına inanıyorum-öğrencilere, öğretenlere ve müzeye giden kişilere. Kolay anlaşılır sade bir dille yazılmış olan bu kitapta yazar, sanat eleştirisi ve teorisinin tüm tarihinin izini sürüyor. Giriş bölümünde kendisinin de belirttiği gibi, Minor’in amacı “sanat tarihinin ne olduğunu, nereden doğduğunu, temeli ni oluşturan fikirlerin, kurumların ve pratiklerin neler olduğunu, bugünkü şekline nasıl büründüğünü ve kullandığı eleştirel yöntemlerin neler olduğunu tanımlamaya çalışmak.” Lionello Venturi’nin 1936’da yayımlanan kitabı History of Art Criticism’den beri böylesine büyük çaba gerektiren bir işe kalkışan olmamıştı. Venturi girişimini tamamlayabilmek için bazen aşırı ansiklopedik olmak zorunda kalır ve çağdaş eleştiri kapsamı, Walter Gropius ve Frank Lloyd Wright in teorileriyle sınırlıdır. Minor’in metni ise daha seçicidir, konuya daha fazla odaklanmıştır ve daha kolay okunur bir kitaptır. Daha da önemlisi, bizi sanata dair en yeni yaklaşımların vakıflığı ve kesinliğiyle günümüze ulaştırır. Kitabın sonundaki üçte birlik kısımda Minor, Marksist, feminist, yapıbozumcu. göstergebilimsel ve psikanalitik eleştirilerin benimsediği yeni perspektifleri sabırlı ve anlayışlı bir şekilde açıklarken, “Kültür ve Sanat Tarihi” başlıklı bölümde günümüz sanat tarihi öğrencisinin yaşadığımız çokkültürlü toplumda karşılaştığı zorlukların, meydan okumaların mükemmel bir özetini sunar.

Bu metinde yeniden ele alınan argümanları kabul edip etmemeniz, sanırım onları anlamanızdan ve geçmişte veya günümüzde sanatın incelenmesini nasıl etkilediklerini öğrenmenizden daha önemli değil. Sanat tarihsel söylemde “teori” ve “metodoloji”, “ideoloji” ve “revizyonizm” gibi terimler, “üslup” ve “kalite”, “özgünlük” ve “deha” gibi terimlerin yerini aldığı için, günümüzün eğitimli kişisi de eleştirel teori konusunda yirmi, otuz yıl öncesine kıyasla daha iyi bilgilendirilmelidir. Bu kitap, özellikle kültürel birikimleri hem imgelerin gücüne hem genelde teorik düşüncenin gücüne karşı temkinli olmalarına neden olan Amerikalılar içinse bu işi onlar için büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. 

John Varriano

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur