Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Rüya Günlüğü
Rüya Günlüğü

Rüya Günlüğü

Hakan Bıçakcı

“Fiziksel bir sorununuz var mı Haluk Bey? Ağrı falan?” “Hayır.” “O halde doğru yere geldiniz. Kâbusların çoğu fiziksel ağrılardan, hastalıklardan, özellikle de ateşli hastalıklardan…

“Fiziksel bir sorununuz var mı Haluk Bey? Ağrı falan?” “Hayır.”
“O halde doğru yere geldiniz. Kâbusların çoğu fiziksel ağrılardan, hastalıklardan, özellikle de ateşli hastalıklardan kaynaklanır. Öyle olsaydı, bir doktora gitmenizi tavsiye edecektim.”
“Hiçbir hastalığım yok.”
“Benim rüyalar konusunda incelemeler yaptığımı biliyor muydunuz?”
“Evet, geçen gelişimde çalışmalarınızı görmüştüm.” Elimle yazı masasını işaret ettim.
“Aslını isterseniz bu konuda akademik geçmişim yok, bütün bilgi birikimim kendi araştırmalarımdan ibaret.”
Aniden sesinin tonu değişti. “Haluk Bey, kimileri için rüyalar derin anlamlarla yüklü, insanlara hayatın sırlarını sunan, gizemli bir âlemdir. Bu insanlar rüyalarını kafalarına takarlar, düşünürler ve yorumlarlar. Güzel bir rüyadan sonra günleri iyi geçerken, kötü bir rüya bütün günlerini berbat edebilir. Onlara göre rüyalar kişilik, motivasyon, değer yargıları ve hislerle ilgili ipuçları verir. En özel düşüncelerimizi ve gizli endişelerimizi ortaya çıkaran, kendimizi keşfetmemiz için bir araç olan rüyalarımızdır. Kimileri içinse rüya yalnızca rüyadır, uykulu beyne sinir hücreleriyle taşınan bir dizi anlamsız faaliyettir ve hiçbir önemi yoktur. Siz hangi gruba giriyorsunuz?”
“Kesinlikle ikinci gruba giriyordum, bu rüyalar başlayana dek… Aslında yine öyleyim, yani bu rüyaları düşünüp yorumlar falan yapmıyorum. Beni rahatsız ediyorlar yalnızca.” “Sık alkol kullanır mısınız?”
“Hayır.”
“Kullandığınız ya da uzun süre kullanıp da bıraktığınız bir ilaç?”
“Yok, yalnız rüyamda durmadan içki içiyorum.” “Durun, daha rüyaya gelmedik.”
Profesör çaylarımızı tazeledi.

“Aslında kabus görmek çocukların işidir Haluk Bey. Üç- sekiz yaş arası… En çok kâbusu onlar görür. Çocukluk sorunları ve korkularıyla mücadele etmek yetmiyormuş gibi bir de nedenini bilmedikleri yasaklar, ‘cis’lar, ‘öcü gelirler, ‘doktor iğne yaparlar… Beyinlerinin nasıl görüntülerle dolduğunu düşünsenize… Yetişkinlerdeyse ayda bir kâbus gör- me oranı yüzde beş ile on arasındadır. Çocukların büyüme- ye can atmalarına şaşmamalı.” Güldük.
“Benimkilere pek kâbus da denemez.”
“Sizi rahatsız ettiğine göre, diyebiliriz.” Kısa bir sessizlik oldu. Profesör çayından bir yudum aldı ve “Haluk Bey, anla- tır mısınız rüyanızı?” dedi.

“Rüyalar, hemen hemen her gece…” Garip bir heyecan sarmıştı bütün bedenimi. Sözcüklerin aklıma gelmesiyle buharlaşıp yok olması bir oluyordu. Profesör bu halimi fark etmiş olacak ki denetimi tekrar eline aldı.
“Sürekli olması gayet doğal, bu kâbusların önemli bir özelliğidir. Bir diğer özellikleri de, genelde yarı yarıya da olsa kabusu göreni uyanmaya zorlamaları…”
“Bakın o pek olmuyor. Genelde sabahları hatırlıyorum rüyaları.” Ilk rüyadan sonra kalkıp su içtiğimi hatırladım. Boğazım üşümüştü. Çaydan bir yudum aldım. Artık rüyaları anlatmam gerekiyordu. Çaydan bir yudum daha alıp “Aslın- da çok basit,” dedim. Bunu biraz da kendi kendime söylediğimi hissettim. “Rüyamda tanımadığım insanlarla birlikteyim. Kendi hayatımdan kimse yok. O insanları tanımıyorum fakat rüyada çok iyi tanışıyoruz.” Sustuğumda hiçbir şey an- latamadım gibi geldi. Umutsuzca Profesör’e baktım.
“Tanımadığın birileri… Aslında tanımadığın birilerini gör- mende tuhaflık yok. En tipik kâbus teması tanınmayan bir erkek tarafından takip edilmektir. Bu, kadınlar için de böyle, erkekler için de…

Ufaklıklarsa daha çok hayvanlar ve cana- varlar tarafından takip edilirler. Erkeğin rüyasındaki yabancı erkek onun gölgesini, kişiliğinin karanlık tarafını temsil ediyor olabilir. Biz Doğululara göre rüyadaki yabancı başka boyuttan bir ruhtur ve bize ders ya da mesaj verir. Batılılara göre ise bu yabancı aslında kişiliğimizin bilinmeyen, gizli yönüdür. Ancak bu yabancıları rüyanda çok iyi tanıyor oluşun farklı bir durum tabii…

Bunun seni rahatsız etmesi de doğal.” Bir anda senli benli olmuştuk Profesör❜le. “Ben pek rağbet etmem ama popüler rüya tabirleri sözlüklerine bakacak olursak da bir yabancıyla tanışmak yeni bir iş olanağıdır. Ama senin tanıştığın filan da yok kimseyle.” Sanırım Profesör derdimi anlamıştı. Selin niye bunu becerememişti? Daha az şey bildiğinden mi, derdimi ciddiye almadığından mı, yoksa benim ona derdimi, Profesör’e anlattığım gibi derli toplu anlatamadığımdan mı?
“Hem de alkoliksin rüyada…”
“Evet, bir yer var, bir bar… Sürekli oraya gidip o insanlarla buluşuyorum.”

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Silinmiş Sahneler ~ Hakan BıçakcıSilinmiş Sahneler

    Silinmiş Sahneler

    Hakan Bıçakcı

    “Gırç, gırç, gırç. Uykuma karışan dikenli gıcırtılarla kaskatı bir halde uyanıyorum. Salıncaktaki arkası dönük çocuk. Sesler salondan geliyor. Gırç, gırç, gırç. Yatakta büzüşüp kalıyorum....

  2. Doğa Tarihi ~ Hakan BıçakcıDoğa Tarihi

    Doğa Tarihi

    Hakan Bıçakcı

    Dünyanın kendi etrafında dönmediğini hissettiği an paniğe kapılıveriyordu Doğa. İçinde bulunduğu iş ortamı da bu paniği acımasızca köpürtüyordu. Hep merkezde olmalıydı. Hep farklı olmalıydı....

  3. Ben Tek Siz Hepiniz ~ Hakan BıçakcıBen Tek Siz Hepiniz

    Ben Tek Siz Hepiniz

    Hakan Bıçakcı

    Beni beklerken, her zaman olduğundan daha güzel, daha savunmasız, daha cazip, daha derindi. Kendi eksikliğimi onun anlamlı yüzünden okumak… Ya gelmezsem kaygısıyla gerilen hatları,...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Patikaların İyi Yanı ~ Behçet ÇelikPatikaların İyi Yanı

    Patikaların İyi Yanı

    Behçet Çelik

    Bu kez bir şeye benziyor susuşu, hem de çok benziyor. Halasının eskiden sabah akşam dinlediği, yaşlı adamların soluk almadan uzun upuzun cümlelerle yasak bir...

  2. Devran ~ Selahattin DemirtaşDevran

    Devran

    Selahattin Demirtaş

    Toz duman kenarlardan, taşradan ve kuytulardan, memleketten yoksulluk halleri. Utananlar, üzülenler, âşıklar, yevmiyeciler, küçük kasabalar, hazin ve uzakta kalan hayatlar. Devran, inatçı neşesiyle geçip...

  3. Gozo ve Sagre ~ Uğur ErbaşGozo ve Sagre

    Gozo ve Sagre

    Uğur Erbaş

    “Dağların, ovaların, ırmakların, göllerin ve denizlerin arasında, havada, karada, suda ve toprak altında yaşayıp giden her çeşit varlığın orta yerinde dururdu bu koskoca kaya....

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur