Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Rus Misyoner Kaynaklarına Göre Rus Çarlığı ve Türkler (1552-1917)
Rus Misyoner Kaynaklarına Göre Rus Çarlığı ve Türkler (1552-1917)

Rus Misyoner Kaynaklarına Göre Rus Çarlığı ve Türkler (1552-1917)

Dr. İlyas Topsakal

Orjinal kaynaklara dayalı bu eser, Türk dünyasının dününü inceleyerek geleceğini yönlendirmede doğru yolu bulmak isteyen siyasilerimizin ve ilim adamlarımızın başvuracağı temel eserlerden biridir. Prof….

Orjinal kaynaklara dayalı bu eser, Türk dünyasının dününü inceleyerek geleceğini yönlendirmede doğru yolu bulmak isteyen siyasilerimizin ve ilim adamlarımızın başvuracağı temel eserlerden biridir.
Prof. Dr. Turan Yazgan

Bu eser, Rusya’nın genişlemesiyle istila ettiği Türk topraklarının hazin hikayesini belgelere dayanarak anlatan kıymetli bir çalışma… Aynı zamanda bundan sonra yapılacak çalışmakara anahtar olacak kaynak bir eser…
Prof. Dr. Mustafa Fayda

Tamamen Rusça kaynaklara dayanan bu kıymetli eserin türk akademisyen ve yöneticilerine yol göstereceğini umuyorum…
Prof. Dr. Cahit Baltacı

Bu eser, Rus Çarlığının Türk topraklarını nistilasını; istilayla birlikte başlayan sosyal ve siyasi problemlerini inceleyen nadir bir çalışmadır. İlim adamlarımız, aydınlarımız, öğrencilerimiz ve bilhassa siyasilerimiz bu eseri mutlaka okumalıdır.
Prof. Dr. Abdulkadir Donuk

Başlangıcından itibaren takipçisi olduğum Rus arşiv belgelerine dayalı bu çalışmanın savunma aşamasında sınav komisyonunda bulunmuştum. Türk tarihinin en stratejik bölgelerinden birinin hazin geçmişini ortaya koyan bu çalışma hakkındaki ortak kanaatimizi öğrencimize söylerken gurulandığımı ifade etmeliyim. Rus çarlığının Türk topraklarındaki yerleşim hikayesinin belgelenmiş hali olan bu eserin devamının getirilmesi ve Türk bilim adamları ve siyasetçilerine yol göstermesini temenni ediyorum.
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl

Rus arşivinde geçen uzun bir çalışmanın ürünü olan bu eser, ayrıntı bilgileriyle Rus çarlığı dönemindeki Türklerin sosyal ve siyasi hayatına dair ileride yapılacak çalışmalara kaynaklık edecektir.
Prof. Dr. Mazlum Uyar

***

SUNUŞ

Dr. İlyas Topsakal, Türk milletinin din ve sosyal değişim tarihinin temelleriyle ilgili bu çalışmasıyla, çok önemli bir hizmet yapmıştır.

1552 de Kazan’ın “Taş üstünde taş, gövde üstünde baş” bırakmamak suretiyle işgal edilmesinden sonra, Rusların doğuya doğru yayılmaya başlaması ve iki asır içinde ulu Türkistan’ın hemen tamamını ele geçirerek Türkleri bugün toplum mühendisliği dediğimiz bir disiplinin hala geçerli metotlarını uygulayarak parça parça etmesi, dinlerini değiştirmesi, en küçük gurupları bile tesbit ederek her birini birbirini okumaya imkan vermeyecek alfabeyle donatması, suni sınırlarla birbirinden ayırarak ve sınırlar dolayısıyla devamlı kavga etmelerini sağlayarak ayrı milletler oluşturmaya çalışması ve başkentlerinde Rus çoğunluğu oluşturarak görünen yönetimle asıl yönetimin gizlenmesi, hepsinin yeraltı ve yer üstü tek cins hammadde üretim ve maden kaynağı ilan edilmesi, tabiatın aşırı derecede kullanılarak göllerin kuruması, ovaların tuzlanması…

Bu gün de, bunlara ilave olarak, emperyalistlerce daha da geliştirilerek kullanılmaya devam eden çok çeşitli metodlardan özellikle dini ağırlıklı olanlar üzerine yapılmış derin araştırmalara ve orijinal kaynaklara dayalı bu eser, Türk dünyasının dününü inceleyerek geleceğini yönlendirmede doğru yolu bulmak isteyen siyasilerimizin ve ilim adamlarımızın başvuracağı temel eserlerden biridir. İlyas Topsakal bu eserin yazarı, bu sahanın kıymetli elemanı ve Vakfımızın her yönüyle gönül gücü çok yüksek bir mensubu olarak her türlü takdire layık olmuştur.

Eseri sosyal ilim mensuplarına, özellikle siyasete soyunacak gençlerimize ve Türk dünyası ile ilgilenen herkese tavsiye etmeyi vazife sayıyorum.

Prof. Dr. Turan Yazgan 2009/7/4

SUNUŞ

Bu kitap bir hikaye kitabı veya bir roman değil, bir doktora çalışması, belgelerle dolu bir kitap… İdil-Ural Bölgesi Türk boylarının Ruslar tarafından nasıl asimilasyona tabi tutulduğunun bir belgesi… Çok geniş bir araştırmaya yüzlerce kaynağa dayanan tarihi ve sosyolojik bir eser… Hoş ve boş vakit geçirmek için okunacak bir kitap arayanlar için hiç cazip değil, çok alıntılı, çok kesintili bir kitap. Fakat dünya olaylarının arka planını görmek isteyen, tarihçi, sosyolog, asker, diplomat ve özellikle stratejistler için okunması gerekli akademik bir kitap… Özellikle 19. yüzyılda Rus Oryantalisti İlminskiy’nin çalışmaları mutlaka bilinmeli. Yaklaşık 85 yıldır ortaya çıkarılmış, Üstelik Yavuz Sultan Selim zamanından beri kardeşçe omuz omuza birlikte olduğumuz Kürt kardeşlerimizle aramıza kan davası sokmaya yönelik bir yangını hala söndürememiş asker-sivil bütün kurmay ve stratejistlerimize kesinlikle yol göstereceğine inanıyorum. İlim Çin’de de Rusya’da da olsa mutlaka alınmalı. Kontrol amacıyla baştan sona okuduğum kitabın yazarı İlyas Topsakal’ı tebrik ediyor, bütün aydınlar tarafından okunup istifade edilmesini diliyorum.

Dr. Hasan Eryılmaz

ÖNSÖZ

Bu eset, 1552 yılında İdil-Ural bölgesinin Türklerin hakimiyetinden çıkıp Rusların egemenliğine girmesiyle başlayan Ortodoks misyon sürecini bir bütün olarak ele almaktadır. Rusların 1552 yılında Kazan’ı istilasıyla başlattığı, Türk topraklarını asimilasyon hareketi ilk iki yüzyıl yani 16 ve 17. yüzyıllarda cebrilik üzerine kurulmuştur. Daha sonra yani 18. yüzyılda kurumsal yapılar oluşsa da başarısızlık açıkça ortaya çıkmış, yeni arayışlar başlamış ruslaştırma ve hristiyanlaştırma projesi eğitim meselesi olarak ele alınmıştır. 19. yüzyıl ise yeni misyoner projelerin uygulamaya konulmasıyla başlamış, ancak olumlu sonuçlar görülmeyince eğitim temelli modellerin sivil kuruluşlar vasıtasıyla organize edilmesi düşünülmüş ve bu anlayışla N. İvanoviç İlminskiy modelinin doğmasına kapı aralamıştır. N. İ. İlminskiy, kurduğu eğitim sistemiyle hıristıyanlaştırma ve Ruslaştırmanın anahtarının ana dil ve din eğitimiyle olacağını devlete ispat etmeye çalışmış ve bu hedefini Kreşen Tatarları üzerinde de olsa gerçekleştirmiştir. Kurduğu yüzlerce okulla dini eğitimi güçlendirmiş ve her kabileye ayrı dil oluşturmaya yönelik alfabe hazırlayarak gelecekteki özellikle Türk şuur ayrışımının temelini atmıştır. Yaptığı Kiril karakterli alfabeler Çuvaş, Çeremiş, Mari, Tatar, Kazak ve Kırgız Türklerini ortak kullanılan Türkçeden kopardığı gibi zamanla her birine bir millet olma şuuru aşılamıştır. Eser İdil-Ural’daki Rus misyon hareketini incelerken bu sosyal süreci de ortaya koymaya çalışmıştır.

Bu çalışmada birinci kaynak olarak 16, 17 ve 18. yüzyıllarda Rus devletinin çıkardığı kanunların basılı külliyatları ve Mojarovskiy’nin 1552’den 1867 yılına kadar misyoner faaliyetleri içeren İzlojeniya Huda adlı eseri kullanılmıştır. XIX. yüzyılda ise ana kaynaklarda çeşitlilik artmış, N. İ. İlminskiy ve E. Malov’un günlükleri ve haklarında yazılmış çağdaşı biyografiler devreye girmiştir. Nihayet son bölümde Misyoner kongresinin Müslüman bölümü tutanağı da değerlendirilmiştir. İdil-Ural’da Ortodoks misyonun tarihi süreci yine Rus misyonerlerinin bakışı, onların eserlerine dayandırılarak ortaya koymak çalışmanın amacını oluşturmuştur.

Dipnotlarda kaynaklar gösterilirken Latin harfleri tercih edilmiştir. Tezin Bibliyografya bölümünde ise Rusça kaynaklarımızın orijinal adları Kiril alfabesiyle yer almıştır. Ana kaynaklarımızın yer aldığı, arşiv, kaynak eserler ve dergiler bölümlerinde Kiril harf sırası; araştırma eserleri bölümünde de Latin harf sırası takip edilmiştir. Ayrıca Kaynakçamızda Rusça eserlerin ve makalelerin Türkçe çevirileri de parantez içinde verilmiştir.

Eseri hazırlarken yardım ve desteğini gördüğüm ve burada isimlerini yazamadığım birçok arkadaşım ve rehberimden peşinen özür diliyor ve teşekkür ediyorum. Çalışmamda emeği bulunanları sıralayacaksam en başta 1997-1999 yılları arasında Kazan ve Batı Kazakistan’da saha çalışmaları yapmamı sağlayan ve 1996 yılından itibaren beni her zaman destekleyip önüme sonsuz fırsatlar koyan, bölgede konuşulan Türk lehçe ve şivelerini ve Rusçayı öğrenmeme şüphesiz vesile olan kıymetli hocam Prof. Dr. Turan Yazgan’a müteşekkirim. Yine en az Prof. Yazgan kadar beni İstanbul’a gönderip yetiştirmeyi

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur