Irving, Rip Van Winkle’da yıllarca süren uykuların, zamanda atlamaların olduğu, farklı kültürlerde benzerleri anlatılan masala yeni bir yorum getirir, masalın arka planınaysa Amerikan Devrimi’ni alır.Biraz hava almak üzere ormanda bir yürüyüşe çıkan iyi yürekli Rip Van Winkle, tuhaf birtakım olaylar sonucu bir ağaç kovuğunda uyuyakalır. Uykuya daldığında Britanya İmparatorluğu’nun kolonisindedir, uyandığındaysa George Washington’ın portreleri duvarlara asılmıştır. Yirmi yıl süren uzun uykusunda epey yaşlanan Rip Van Winkle yepyeni bir hayata, yabancılaştığı kasabasına ve hiç tanımadığı torununa alışmaya çalışır; kimilerine bir kâbus gibi görünen bu durum, ihtiyarın umutla başladığı ikinci bir yaşam olacaktır.
*
“Wensday
, yani Wodensday’e adını veren
Saksonların kralı Woden adına ant içerim ki
Doğruyu söylemekten vazgeçmeyeceğim
Mezarıma girdiğim güne kadar…”
Cartwright
GİRİŞ
Aşağıdaki öykü, bölge tarihine ve bölgedeki ilk yerleşimcilerin torunlarının âdetlerine çok meraklı olan New York’lu yaşlı bir beyefendinin, rahmetli Diedrich Knickerbocker’ın kâğıtları arasında bulundu. Bay Knickerbocker tarih araştırmalarını kitaplardan ziyade insanlar arasında yapıyordu, çünkü onun en sevdiği konulara ilişkin kitaplar maalesef son derece nadirdi; öte yandan masalsı bilgiler konusunda zengin birikimleri olan çok sayıda yaşlı kasabalının, hatta onlardan da çok karılarının, gerçek tarih açısından paha biçilmez değerde olduklarını düşünüyordu. Bu nedenle, ne zaman yayvan dallı bir çınar altındaki alçak tavanlı çiftlik evine güvenle kapanmış gerçek bir Felemenk ailesine rastlasa onlara gotik harflerle yazılmış küçük bir kitap cildi gözüyle bakar ve bir kitap kurdu şevkiyle incelerdi. Bütün bu araştırmalarının sonucu olarak bölgenin Felemenk valilerinin yönetimi altındaki tarihini yazdı ve bunu birkaç yıl sonra yayımladı. Eserinin edebî niteliği konusunda çeşitli görüşler ortaya atıldı, doğrusunu söylemek gerekirse bu eserin edebî değeri ancak olması gerektiği kadar iyiydi. Aslında eserin en üstün özelliği ilk yayımlandığı zaman biraz kuşkuyla karşılanan ancak sonradan tamamen kabul gören özenli doğruluğuydu; artık bu kitap yetkin bir bilimsel eser olarak tüm tarih derlemelerine tartışmasız bir şekilde kabul edilmiştir. Yaşlı beyefendi eserinin yayımlanmasından kısa süre sonra öldü; artık ölüp gittiğine göre zamanını daha önemli işlere harcayabilirdi demek hatırasına fazla zarar veremez. Bay Knickerbocker en sevdiği uğraşla, kendi yöntemiyle ilgilenmek istiyordu ve zaman zaman komşularını huzursuz eden bazı hareketleri de olsa, en içten saygı ve sevgi beslediği bazı arkadaşlarının canını da sıksa, hataları ve aptallıkları “kızgınlıktan çok hüzünle” anılır ve kimseye zarar vermeye ya da kırmaya niyeti olmadığından kuşkulanılmazdı. Eleştirmenlerin anısına kıymet vermelerinden başka, görüşlerine değer verilebilecek birçok insan tarafından da çok takdir edilirdi; özellikle yeni yıl keklerinin üstüne portresini basacak kadar ileri giden ve böylece ona bir Waterloo madalyası ya da bir Kraliçe Anne çeyrekliği üstüne basılmış kadar ölümsüzlük fırsatı veren pastacılar tarafından.
RIP VAN WINKLE
Hudson Nehri’nin yukarılarına seyahat eden herkes Kaatskill Dağları’nı mutlaka anımsar. Bu dağlar büyük Kypphäuser ailesinden ayrılmış bir koldur ve nehrin batı yakasından bakınca uzaklarda, çevresindeki arazi üstüne hâkimiyet kurmuş yüce bir yükseklik olarak görülür. Her mevsim değişikliği, her hava değişikliği, aslına bakarsanız günün her saati bu dağların büyülü renklerinde ve şekillerinde bir farklılık yaratır ve uzak yakın her yerdeki ev kadınları tarafından mükemmel bir barometre olarak kabul edilir. Hava yumuşak ve sakinken dağlar mavi ve mor giysilere bürünür ve akşamüstünün berrak gökyüzüne keskin hatlarını çizerler; fakat bazen manzaranın geri kalanı bulutsuz olduğunda, zirvelerinin etrafına batan güneşin son huzmelerinde bir şan ve şeref tacı gibi ışıldayan gri buhardan bir başlık oluştururlar. Yolcu, bu büyülü dağların eteklerinde, tam dağların mavi renginin hemen yakındaki arazinin taze yeşili içinde eriyerek kaybolduğu noktada, kiremitli çatıları ağaçların arasında parıldayan köyden kıvrılarak yükselen ince bir duman görmüş olabilir. Burası, yörenin ilk zamanlarında, saygıdeğer Peter Stuyvesant (nur içinde yatsın) hükümeti ilk kurulduğunda Felemenk göçmenler tarafından kurulmuş çok eski, küçük bir köydür ve bu köyde ilk göçmenlerin birkaç yıl içinde kondurduğu, Hollanda’dan getirilen küçük sarı tuğlalardan yapılmış, üçgen çatıları sokağa bakan, pencereleri kafesli, tepelerinde rüzgârgüllerinin asılı durduğu bazı evler vardır. Aynı köyde ve bu evlerin birinde (doğrusunu söylemek gerekirse maalesef zaman içinde eskimiş ve fırtınalardan harap olmuş birinde) ülke Büyük Britanya’nın bir eyaleti olduğu zamanlardan beri uzun yıllardır Rip Van Winkle adında sade, iyi huylu bir adam yaşardı. Peter Stuyvesant’ın heybetli zamanlarının kahramanlık gösteren ailelerinden olan ve ona Fort Christina kuşatmasında eşlik eden Van Winkle ailesinin soyundan geliyordu. Fakat Rip Van Winkle’a miras olarak atalarının savaşçı karakterinin pek azı kalmıştı. Sade, iyi huylu bir
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Öykü
- Kitap AdıRip Van Winkle
- Sayfa Sayısı64
- YazarWashington Irving
- ISBN9789750758027
- Boyutlar, Kapak12,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviCan Yayınları / 2022
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Azgın Mevsimler ~ Raymond Carver
Azgın Mevsimler
Raymond Carver
Senden kalmanı istemiyorum ya da seni buna zorlamıyorum. Geminin kalkmasına daha beş-altı saat var, ondan önce kararını verebilirsin. Kalmak zorunda değilsin. Parayı paylaştırırım tabii....
- Ekmeğin Tuzu Yok ~ Mert Beran Dağ
Ekmeğin Tuzu Yok
Mert Beran Dağ
Kalktı kayanın üzerinden, yürüdü mağaranın önüne doğru. Çömeldi, siyaha yakın, koyu yeşildi yerdeki çimenler ve toprak nemli, dirençliydi. Çimenleri ve üç yapraklı yoncaları yoldu;...
- Düşe Kalka ~ Aslı Akarsakarya
Düşe Kalka
Aslı Akarsakarya
Aslı Akarsakarya ilk kitabı “Düşe Kalka”daki öykülerinde toplumun her kademesinden baskılanan kişilere, kişiliklere, duygulara yoğunlaşıyor. Kimi zaman şiirsel, kimi zaman eğlenceli, kimi zaman da...