İkizler arlık bir kehanetin sebebi ve sonucu olacaklarını öğrenmişlerdi.
Güçleri artarken yeni yeteneklere hükmetmek ve gerçekte kim olduklarını saklamak zorundaydılar’.
Aşk onları daha yeni bulmuşken gidecekleri yer dünyanın sonu mu, yoksa yeni bir başlangıç mı olacaktı?
İnsanlığın hizmetinde kadim bir tarikat, büyülü hayvanlar, nadir silahlar, yeminliler, dostlar, düşmanlar, eski hesaplar, yeni ittifaklar ve daha birçok bilinmeyen…
Her şey bir bir ortaya çıkarken yeni gizemler de yerini alıyor. Bu zorlu kahramanlık destanında sen de yerini al. Savaş başladığında tarafsız kalamayacaksın…
*
BİRİNCİ BÖLÜM
Eskiler
Saklı İnci, Konsey Toplantısı…
Fenk Kyonk! Siz ciddi misiniz?”
Hafif dalgalı ve geriye doğru düzgünce taranmış sarı saçları ağarmaya başlamış, iri cüsseli ve orta yaşlarını geçmekte olan Abar, hayret dolu bakışlarını kendisinden birkaç yaş büyük ama hâlâ oldukça dinç görünen Sasin’e dikmiş, sorusuna cevap bekliyordu. Fenk Kyonk başını onaylar şekilde salladı.
“Evet Fenk Barel, kehanette beklenen ikizler onlarmış. Birtaldo Germas bizzat emin olduktan sonra benimle paylaştı bunu. Ve bahsettiği şeyler doğrultusunda onun haklı olduğunu düşünüyorum.”
“Birtaldo güvenilir bir kardeşimizdir. Onun yalan söyleyebileceğine asla ihtimal vermem. Ama ya yanılıyorsa?”
Bu kez konuşan Fenk Farselis Learis’di. Şüpheci, konuşmaktan çok dinlemeyi ve gözlemlemeyi tercih eden kara ateş Sura, Fersalis de odada bulunan diğer yedi kişi gibi Eskiler’in karar mekanizmasının kilit isimlerinden biriydi. Konseyde bulunan en yaşlı ikinci üyeydi. Üstat Suralar arasında var olan bir gelenekten ötürü saçlarını uzatmış ve örmüştü. Uzun örgülü saçları onun yeteneğine atıfta bulunmak içindi. Bilhassa erkek Suralar bunu bir ayrıcalık olarak görüyorlardı. Gnoya Loncalar Birliği’nin yöneticiliğini yapan ve Üç Krallık’ta tanınan bir kişiydi. Herkes Konsey Başkanlığına da onun seçileceğini düşünüyordu ama kendi isteğiyle seçime girmemiş, oyunu Fenk Kyonk’tan yana kullanmıştı.
Konseyin tarihi de Eskiler kadar geçmişe dayanıyordu. Gizli teşkilat kurulduğunda bir karar ve yönetim mekanizmasına ihtiyaç duyulmuş ve en yararlı olabilecek sekiz kişi seçilmişti. Sonrasında Konsey üyelerinden eksilenlerin yerine geçecek olanlar iç oylama yoluyla Eskiler’e mensup en uygun adaylar arasından seçilmeye başlamıştı. Eskiler, Analous’un hapsedilmesinin ardından onu geri getirmeye çalışacak kötücül güçlere karşı gizli bir teşkilat olarak kurulmuştu ve aradan geçen üç bin yıl içerisinde zincir bozulmadan devam etmişti varlığına.
Üç Krallık şehirlerinde yaşayan konsey üyeleri ayda bir kez rutin toplantı yaparlardı ama bu rutin bazen acil durumlar söz konusu olduğunda değişirdi. Şimdi de geçen hafta yapılan toplantıdan sonra henüz vakti gelmemişken acil bir toplantı talep etmişti Başkan Fenk Kyonk Hanhouh. Üç Krallık ordusunda istihbarat şefi olan Sasin işinde haklı bir üne sahip olmuştu. Sonrasında bu başarılar ve iş disiplini onu Konsey Başkanlığına dek taşımıştı. Ailesi kuşaklar boyu Eskiler’e üye olan Fenk Kyonk’un soyunda daha önce de Konsey Üyeliği yapan olmuştu ama ilk defa biri başkanlık yapıyordu. Önce bu konuda tereddütlü davranıp kendisinden daha tecrübeli bir üyenin adaylığını desteklemeyi düşünse de yedi üyeden beşi kendisine oy verdiğinde görevi kabul etmek zorunda kalmıştı.
Fenk Kyonk genellikle uzun kahverengi saçlarını, Sasin üstatlarına has şekilde başının arkasında topluyor ve dört ince örgüyle ayırıyordu onları. Çok uzun biri olmayan Kyonk Hanhouh oldukça çevik ve atletik bir vücuda sahipti. Bunun yanı sıra onu farklı kılan şey olaylara yaklaşım şekli ve sonuca ulaşmak için izlediği yollardı. Zeki olmakla beraber içgüdüleri de kuvvetliydi. Kendi ırkına has sezgilerini kullanmakta ustalaşmıştı kuşkusuz. Yüzünde sempatik bir ifade vardı, çevresindeki insanları etkileyen ve samimi gelen bir ifadeydi bu. Çekik kahverengi gözleri, küçük yassı burnu ve köşeli yüzüyle genç bir adamın ruhuna sahipti Konsey Başkanı.
Shinlo, ana karanın kuzeye yakın batı ucunda “C” şeklinde içeri doğru genişleyen Hilal körfezinin kenarına kurulmuş büyük bir şehirdir. Körfezin güney ucundan denize paralel ilerleyen yol, bir süre sonra denizden uzaklaşıp karanın içlerine doğru devam eder. Bu noktadan sonra deniz kenarı ve çevresi Saklı İnci’ye ait bölgeyi oluşturur. Körfezin şehirden epey uzak alt ucundan sonra kara parçası denize çıkıntılar yaparak ilerlediği ve yüksek tepeler de denize dik indiği için o bölge kuytuda kalmıştır. Bu coğrafi özellik büyük bir kompleksi saklayacak güzel bir bölge olarak epey işlevseldir.
Burunda bulunan dağın eteğinde, ormanlık bir alanın içine yerleştirilmiş binalardan oluşan büyük bir bilim ve teknoloji tesisiydi görünürde. Araştırma binaları, bir hastane, yaşam alanları, yurtlar ve askeri amaçlı kullanılan büyük bir hangar. Üç Krallik ordusu için silah ve savunma sistemleri geliştirilirken aynı zamanda bilimsel çalışmalar da yapılıyordu bu kampüste. Tabii bunlar görünürde olanlardı sadece.
“İkizler, Anusa ve Sareya Renda’nın kızları. Anusa ve Sareya birer Eski üyesi biliyorsunuz. Bayan Renda çok faal bir üyemiz olmasa da Renda ailesi bağlılıklarını kanıtlamış saygın insanlardır. Üstelik aile kökleri de oldukça temiz. İkizler şu an ÜKA’da eğitim görüyorlar. Germas’ın izlenimleri ve tespitleri bizi, o iki kızın kehanette beklenenler olduğu sonucuna götürüyor. Doğdukları gece yaşananlar, sonrasında ÜKA’da tespit edilen güç ve yetenekleri kehanetle doğru orantıda ilerliyor,” diye cevapladı Fenk Kyonk, Fenk Fersalis Leanis’i.
“Ama emin olmak için onları test etmemiz gerektiğini biliyorsunuz değil mi Fenk Kyonk? Sonuçta yanılmış da olabiliriz. Her halükârda kehanetin vaktinin yaklaştığını biliyoruz lakin hata bizi felakete götürür.”
Bu sefer söz alan, bir kadın ejderha ateşi olan Fenk Rellanis Oyklin’di. Oyklin orta yaşlarının sonlarına gelmiş ama hâlâ oldukça güzel sayılabilecek, hoş hatlara sahip bir kadındı. Beyaz tel barındırmayan koyu kumral saçlarını boyattığı belli oluyordu. Ayrıca otoriter biri olmakla tanınırdı. Millark’ın en nüfuzlu ailelerinden birine mensup olmakla beraber bir senatörün eşiydi. İlaç sektöründe ileri gelen firmalardan birinin de sahibiydi üstelik ailesi. Yaklaşık bir yıl önce Fenk Kyonk’dan önceki Konsey Başkanı şüpheli bir şekilde öldüğünde ondan boşalan koltuğa aday olan isim Rellanis Oyklin’di ama başkanlığı, Kyonk Hanhouh kazanmıştı.
Rellanis Oyklin kendi başkanlığına kesin gözüyle bakarken aldığı başarısızlık onu biraz şaşırtsa da üzerinde çok durmamıştı. Çünkü Eskiler kişisel kazanımlar değil, birlikte ne kazanacakları üzerine inşa edilmiş bir yapılanmaydı. Rekabetin belli sınırlar içerisinde kalması ve asla bir çekişmeye dönmemesi istenirdi. Çekişme çözülmeyi ve çözülme de zayıflamayı getirir…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Bilimkurgu-Fantazya Roman (Yerli)
- Kitap AdıRenda İkizleri 2 / Ejderin Gölgesi
- Sayfa Sayısı504
- YazarSiyah Lotus
- ISBN9786056662089
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21.5 cm, Karton Kapak
- YayıneviParga Yayıncılık / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Babam Hz. Muhammed (Asm) ~ Nuriye Çeleğen
Babam Hz. Muhammed (Asm)
Nuriye Çeleğen
“Üzüntüye uğrayan beni hatırlasın!” buyurmuştu Babam. Üzüntüde Muhammedî (asm) sır vardı. İnsana en çok üzüntü anında uzanırdı Muhammed’in (asm) eli… Babamın parçasıyım… Hayatımın hepsine...
- Aşk ve Zafer ~ Halide Nusret Zorlutuna
Aşk ve Zafer
Halide Nusret Zorlutuna
Aşk ve Zafer, devrinde ´Ümmü´l-Muharrirât (Yazarların annesi)´ ünvanını almış Halide Nusret´in en çarpıcı romanı. Milli Mücadele yıllarında İstanbul´da ve Urfa´da yaşanan bir aşkın romanı....
- Gölgen Zamanın Penceresinde ~ Enver Aysever
Gölgen Zamanın Penceresinde
Enver Aysever
Bu öykü kurmacadır belki. Belki de kahramanları gerçek. Varoluşuyla beklentileri arasında bocalayan bir yazar… Son kez şansını deneyecek, belki yazacağı roman onu hayallerine kavuşturacak…...