Sevgili görünmezler!
Şu lafı sık sık duymuşsunuzdur: “Tanrım! Bizim gençliğimizde bu kadar iyi imkânlar yoktu. Biz o zamanlar derslerden kaç alacağız diye korkardık; sahilde yalın ayak yürümemize izin verilmezdi.” Peki şunu duydunuz mu hiç: Tanrım! Ben çocukken bu kadar güzel oynamazdık. Veya: Ben küçükken böyle güzel hikâye kitapları yoktu. Hayır. İnsan çocukken ne okur veya ne oynarsa, onu hem en güzel ve en iyisi olarak, hem de, çoğu zaman, hatalı da olsa, eşsiz bir şey olarak hatırlar.
~
Walter Benjamin gibi bir düşünürün karşısına radyoda program yapma, çocuklara, gençlere ve yetişkinlere ulaşma imkânı çıksaydı ne tür programlar yapardı? Böyle bir dinleyici kitlesine nelerden söz ederdi? Ve belki daha da önemlisi, söyleyeceklerini nasıl söylerdi?
Benjamin, 1929-1933 arasında Frankfurt ve Berlin radyolarında 80’i aşkın yayın yaptı. Bu programlarda sunduğu metinlerin önemli bir kısmının yer aldığı derlemede, eşitlikçi bir pedagoji anlayışıyla kaleme alınmış çok sayıda deneme, öykü ve radyo oyununun yanı sıra düşünürün yetişkinler için yaptığı programlarda sunduğu çeşitli edebiyat eleştirisi metinleri ve radyo hakkında yazdığı kimi yazılar da yer alıyor.
Benjamin okurlarının yanı sıra eğitim, çocukluk, medya çalışmaları ve tiyatro gibi temalarla ilgilenenlerin de severek okuyacağına inanıyoruz.
ÇİNDEKİLER
Kısaltmalar ve Metinler Üzerine Bir Not
Giriş: Walter Benjamin Radyoda
Birinci Kısım
Gençlik Saati: Çocuklar İçin Radyo Hikâyeleri
1. Berlin Lehçesi
2. Eski ve Yeni Berlin’de Sokak Satıcıları ve Pazarlar
3. Berlin’de Kukla Tiyatrosu
4. Şeytani Berlin
5. Berlinli Bir Sokak Çocuğu
6. Berlin Oyuncak Turu I
7. Berlin Oyuncak Turu II
8. Borsig
9. Kiracı Kışlaları
10. Theodor Hosemann
11. Pirinç İmalathanesine Bir Ziyaret
12. Theodor Fontane’den Mark Brandenburg’da Yürüyüşler
13. Cadı Davaları
14. Eski Almanya’da Haydut Çeteleri
15. Çingeneler
16. Bastille, Eski Fransız Hapishanesi
17. Kaspar Hauser
18. Dr. Faust
19. Cagliostro
20. Posta Pulu Sahteciliği
21. Kaçakçılar
22. Napoli
23. Herculaneum ve Pompeii’nin Yıkılışı
24. Lizbon Depremi
25. Kanton’daki Tiyatro Yangını
26. Tay Halici’ndeki Demiryolu Faciası
27. 1927 Mississippi Seli
28. Gerçek Köpek Hikâyeleri
29. Karmakarışık Bir Gün: Otuz Bilmece
İkinci Kısım
Çocuklar İçin Radyo Oyunları
30. Kaspercik Hakkında Kuru Gürültü
31. Soğuk Kalp: Wilhelm Hauff’un Masalından Uyarlanmış
Bir Radyo Oyunu (Ernst Schoen ile Birlikte)
Üçüncü Kısım
Radyo Konuşmaları, Oyunlar, Diyaloglar
ve İbretlik Radyo Oyunları
32. Çocuk Edebiyatı
33. Toza Toprağa Yazılı: Bir Öykü
34. E.T.A Hoffmann ve Oskar Panizza
35. Komedi Yazarlarına Reçete
36. Meslekler Atlıkarıncası
37. “Zam mı?! Onu da Nereden Çıkardınız!”
(Wolf Zucker ile Birlikte)
38. Klasiklerin Yazarları Henüz Yazmaktayken
Almanlar Ne Okuyordu?
39. Lichtenberg: Bir Kesit
Dördüncü Kısım
Benjamin’in Radyoyla İlgili,
Radyoda Yayınlanmamış Yazıları
40. Radyo Hakkında Düşünceler
41. Tiyatro ve Radyo
42. İki Tür Popülerlik
43. Radyo Yayıncılığının Durumu
44. İbretlik Radyo Oyunları
Ekler:
Walter Benjamin’in Radyo Yayınları
Dizin
**
Giriş: Walter Benjamin Radyoda, Lecia Rosenthal, s. 11-15
Theodor Adorno, Walter Benjamin’in yazılarının bomba tesiri yaratan cazibesini anlatmak için “radyoaktif ” tabirini kullanır. [1] Benjamin’in geniş bir yelpazeye yayılan öngörülemez nitelikteki çalışmalarının gücü, yeni ürünlere vesile olmasından ve farklı disiplinler üzerindeki etkilerinden anlaşılır. Adı ekseriyetle fotoğraf hakkındaki yazılarıyla ve sinema, mimari, Yahudi teolojisi, Marksizm, çeviri çalışmaları, şiddet ve egemenlik alanlarına yaptığı katkılarla anılan Benjamin’in, radyo tarihinin ilk dönemlerindeki katkıları ise nispeten gölgede kalmıştır.
1927’den 1933’ün başlarına dek Berlin Radyosu ile Frankfurt Radyosu arasında mekik dokuyan Benjamin, yeni bir mecra olan Alman radyosunda seksen ila doksan program hazırlayıp sunmuştur. [2] Çoğu çocuklara yönelik yayınlar kapsamında yapılmış olan bu programlar, hayranlık uyandıran genişlikte bir konu yelpazesini ele alır: hızla değişmekte olan Berlin’in tipolojileri ve arkeolojileri; çocukluk alanının değişen yüzünden ve inşasından sahneler; doğru ile yanlışın sınırlarını belirsizleştiren örnek üçkâğıtçılık, dolandırıcılık, sahtekârlık vakaları; Vezüv’ün patlaması ve Mississippi Nehri’nin taşması gibi felaketler ve daha niceleri. Özellikle çocuklar için yapılmış radyo konuşmalarına ve tiyatrolarına ek olarak, Benjamin patronun nasıl yönlendirilebileceğinden, kişisel gelişim ve kendini satma retoriğinden (“Zam mı?! Onu da Nereden Çıkardınız!”) tutun da edebiyat zevkiyle ve okuma pratiklerinin popülerleşmesiyle ilgili Aydınlanma tartışmalarına (Klasiklerin Yazarları Henüz Yazmaktayken Almanlar Ne Okuyordu?) varıncaya kadar muhtelif konularda da programlar hazırlamıştır. Lichtenberg: Bir Kesit başlıklı radyo oyununda Benjamin, insanların mutsuz olma kapasitesini değerlendiren dışsallaştırılmış, başka bir dünyaya ait, bir bakıma her şeyi bilen anlatıcıları (ve, Benjamin’in öne sürdüğü üzere, psikanaliz taraftarlarını) andıran “ay canlılarının” eline çeşitli gözetleme araçları verir. Ve bunlar Benjamin’in radyo için ürettiği metinler arasında bulabildiklerimizin yalnızca bir kısmıdır.
I. Kısımda Benjamin’in Berlin Radyosu ve Frankfurt Radyosu’nun “gençlik saati” için yazıp sunduğu “çocuklar için radyo hikâyelerinden” günümüze ulaşan metinler yer almaktadır. II. Kısımda Benjamin’in çocuklar için yazdığı radyo oyunları olan Kaspercik Hakkında Kuru Gürültü ve Soğuk Kalp bulunuyor (bu ikincisini Ernst Schoen ile birlikte yazmışlardır). III. Kısım, Benjamin’in “edebi radyo konuşmalarını”, derslerini, okumalarını, radyo sohbetlerinden ulaşılabilen metinleri, Hörmodelle yani ibretlik radyo oyunlarını ve çocuklar için hazırlanmamış iki radyo oyununu bir araya getiriyor. Son olarak IV. Kısımda, Benjamin’in radyoda yayınlanmak üzere kaleme alınmamış olmakla beraber radyo üzerine olan yazılarından bir seçki sunulmaktadır.
İyi Çekmeyen Radyo, Kesintili Alımlama
Tematik ve biçimsel zenginliğine, Benjamin’le alakalı her şeye duyulan o bitmez tükenmez ilgiye rağmen, radyo programlarının pek dikkat çekmemiş olması şaşırtıcı. Yeniden üretim teknolojilerinin sanat eserlerinin deneyimlenme, tüketilme ve anlaşılma biçimlerini nasıl etkilediğini konu edinen öncü çalışmalarıyla tanınmaya ve anılmaya devam etse de, Benjamin’in radyo tarihinin ilk dönemlerine yaptığı bu katkılar ve konuya dair düşünceleri gerek onun mirasına dair tartışmalarda gerekse geçtiğimiz yüzyılda filizlenen yeni medyaya, özellikle de sesli medyaya dair tartışmalarda nispeten gözardı edilmiş, gereken yeri bulamamıştır. Karşımızda duran bu malzeme, bu tür çalışmaların bugüne dek nasıl gölgede kaldığı veya, bahsi geçen medyaya daha uygun bir metafor kullanacak olursak, nispeten duyulmadığı sorusunu gündeme getirir. Bu soruya iki spekülatif cevap vermek istiyorum. Bunların biri, radyonun tarihiyle ve Benjamin’in radyo çalışmalarının arşiv durumuyla ilgili; diğeri ise yaşamöyküsel bir açıklama. Süreç içinde, radyodaki malzemelerin yayınlanma tarihlerinin izini sürecek, bu arada alımlamanın kesintiye uğramasına neden olan frekans karışmalarını tespit edeceğiz.
Benjamin’in radyo programlarının yayını, sık sık daha genel anlamda işitsel nesneyle ilişkilendirilen dağılma ve kayıp biçimlerine maruz kalmıştır. Bir eleştirmenin öne sürdüğü üzere, “Tarihsel nesne olarak ses iyi bir hikâye veya tutarlı bir karakter listesi tedarik edemeyeceği gibi, ilerleme ya da kuşak olgunlaşması gibi ersatz kavramları da doğrulayamaz. Tarih dağınıktır, uçucudur ve büyük oranda başka şeylerin güdümündedir; tıpkı ses gibi, o da her bakımdan zayıf bir nesnedir.” [3] Başka bir deyişle, elimizde Benjamin’in radyo çalışmalarının tamamına (yani metinler, performanslar ve sanat eserleri olarak hepsine) dair eksik bir anlatı kalmasının tek sebebi ne radyonun henüz emekleme dönemlerinde çalıştığı için canlı yayınların ileride banttan oynatılmak üzere kaydedilmemiş olmasıdır ne de yazılı metinleri kendisinin derli toplu arşivlememesi. Bu ve –günümüze kalan metinlerin zorlu, karmaşık tarihçesi de dahil olmak üzere– diğer bazı koşullar Benjamin’in radyo çalışmalarının tarihinin hiç kuşkusuz bir parçası olsa da ve kaybedilmiş olanların hikâyesini de paradoksal biçimde dahil etmeye veya kabul etmeye mecbur kalsak da, eksiksiz bir tablo sunmanın imkânsızlığı, bir mecra olarak sesli yayının ve doğrudan sesli performansın asli bir parçasını oluşturmaya devam eder.
Benjamin’in Ernst Schoen ile birlikte çocuklara yönelik olarak yazdığı radyo oyunu Soğuk Kalp’te Radyo Sunucusu karakteri, (Wilhelm Hauff’un metne adını veren masalından alınan) diğer karakterleri “Ses Diyarı”nda kendisine katılmaya ikna etmeye çalışır. “Ses Diyarı” tabiri, radyoculuğun yerellikten çıkmış bölgesine mekânsallık katan bir mecaz, radyo dalgalarının iletiminin belirsiz mekânına ve görünmez sınırlarına giydirilmiş bir çerçevedir. Sunucu, bu karakterlere şöyle der: “Ses Diyarı’na girip binlerce çocuğa seslenebilirsiniz ama bu diyarın sınır muhafızı benim ve önce bir şartı yerine getirmeniz gerekiyor” (bkz. ileride s. 267). Sunucunun sonradan getirdiği açıklamalardan anlaşıldığı üzere, bahsi geçen bu “şart” ile radyonun ve genel olarak işitsel yayınlara dayalı diğer mecraların maddi ve mecraya özgü koşullarından birine gönderme yapılmaktadır: Radyo, bedendeki her tür maddi tuzaktan kurtulmayı gerektirir. Karakterler “her tür gösterişten, dış güzellikten vazgeçme”ye razı olmalıdır; bu tür bir soyunma, bedenden arınma eyleminin, radyonun doğasından kaynaklanan görsel olanı tamamen işitsele çevirme ihtiyacına tuhaf ve terziliği andıran bir vurgusu olur. O halde, Ses Diyarı’nda “ses[ten] başka bir şey kalmamalıdır”. Neyse ki bu bedelin bir de ödülü vardır: “o ses, aynı anda binlerce çocuk tarafından duyulacaktır” (bkz. ileride s. 268).
Radyo eleştirisi bu duruma –bazen “yeni” olduğu düşünülen bir mecranın yükseltmesiyle çok daha geniş yankılanan bir sesin bedenden ve kaynağından kopmasından doğan tuhaf ve güçlü etkiye– akusmatik ses adını vermiştir. Akusmatik ses, “kaynağı görülemeyen sestir; kökeni saptanamayan, yeri belirlenemeyen sestir. Bir köken, bir beden arayan sestir.” [4] Sunucunun öne sürdüğü “şart”tan da anlaşılacağı üzere, akusmatik sesin etkilerinden biri, çok geniş bir alana yayılması, dolayısıyla insan sesinin kendini duyurma becerisinin sınırlarını hem aşması hem de yeniden tanımlamasıdır.
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Deneme Edebiyat
- Kitap AdıRadyo Benjamin
- Sayfa Sayısı440
- YazarWalter Benjamin
- ISBN9786053161356
- Boyutlar, Kapak13x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviMetis Yayınları / 2018
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Beş Şehir ~ Ahmet Hamdi Tanpınar
Beş Şehir
Ahmet Hamdi Tanpınar
Beş Şehir’in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi...
- Ölümcül Kimlikler ~ Amin Maalouf
Ölümcül Kimlikler
Amin Maalouf
‘Bana içimin derinliğinde ne olduğum sorulduğunda, bunda herkesin içinin derinliğinde ağır basan tek bir aidiyetin, bir bakıma kişinin derin gerçekliğinin, doğarken ebediyen belirlenen ve...
- Düştüğün Yerden Kalkacaksın ~ Yusuf Özkan Özburun
Düştüğün Yerden Kalkacaksın
Yusuf Özkan Özburun
Düştüğün yer burası. Cennetin asudeliğinden dünyanın kesafetine, karmaşasına, maddiliğine, perdeliliğine düştün. Kalbin cennetinden kopuk aklın kıskacına sıkıştın. Ruhun cennetinden gövdenin bataklığına saplandın. Düştüğün yer...