Kim var orada?
Gerçekle hayalin kesişme noktasında 100 küsur yıllık bir sırrı gün yüzüne çıkaran Perili Evin Gizemi, iki kardeşi zamana karşı yarıştıran “sihirli” bir serüven.
Esrarengiz olayların peşi sıra birbirini takip ettiği bir taşınma hikâyesini sayfalarına taşıyan kitap, doğaüstü güçlerin izini sürdürürken sürpriz sonuyla okurları şaşırtıyor.
Bilinmeyene karşı duyulan tedirginlik duygusuna dikkat çeken bu tekinsiz öykü, çocukları korku ve endişelerinin üzerine gitmeye ve sorunlarını tek başına çözmeye yüreklendiriyor.
Perilere inanır mısınız ya da hayaletlere?..
Yanıtınız her ne olursa olsun, bu öyküyü okuduktan sonra düşüncenizi yeniden gözden geçirmek isteyeceğinize eminiz.
Sihirbazlığı çok seven Nuh ile masal düşkünü kız kardeşi Şule de bu konuda kararsızlardı, ta ki taşındıkları yeni evde bazı tuhaflıklarla karşılaşana dek.
Aslında gariplikler, eski evlerinin posta kutusunda buldukları isimsiz bir kartpostalla başlamıştı. Ne vardı da taşınmışlardı kartpostaldaki acil kiralık ilanıyla karşılarına çıkan bu eve?!
Başlarda her şey çok güzeldi. Sonraları, gecenin sessizliğine karışan tıkırtılar ve uykusuz geceler…
Düşünce gücüyle şekil değiştiren odalar ve sırlarla dolu bir tavan arası da cabası!
Eyvah, yoksa bu evde adını anmaktan çekindikleri bir şeyler mi vardı?
Kalbinde sakladığı büyük sırla geçmişten günümüze uzanan görkemli bir evin hiç dillendirilmemiş öyküsünü anlatan bu sürükleyici kitap, içimizdeki cesur kahramanı derin uykusundan uyandıracak heyecan verici bir macera.
“Küçük Yıldızlar – İlk Okuma Kitaplığı” serisi kapsamında ”Okuma Seviyesi 3” olarak sınıflandırılan Perili Evin Gizemi, son bölümünde yer verdiği sözlük ve bulmaca sayfalarıyla, 7 yaş ve üzerindeki okurların kelime dağarcığını zenginleştiriyor, okuduklarını daha iyi anlamalarına ve pekiştirmelerine olanak sağlıyor.
Bölümler
1. Tuhaf Kartpostal 4
2. Uykusuz Bir Gece 13
3. Dile Benden Ne Dilersen! 21
4. Kim Var Orada? 29
5. Zavallı Hayri 36
6. Zamana Karşı Yarış 43
Bulmaca Diyarı 56
1. Tuhaf Kartpostal
Evet, çok tuhaf şeyler oldu. Nuh ve kardeşinin önceki yaz başından geçenler tam anlamıyla sıra dışıydı. Bazılarınız inanmayacak, biliyorum. Bazılarınız ise inanacak. En iyisi, okumaya devam edin ve buna kendiniz karar verin.Her şey, Nuh’un beyaz tavşanı Hoppa’nın kaybolduğu o cumartesi sabahı başladı. Nuh, kahvaltıdan sonra tavşanını yemek masasına koymuştu. Üstüne de kaçmasın diye sihirbazlık şapkasını yerleştirmişti. Sonra Nuh duşa girdi. Geri geldiğinde tavşan ortalıkta yoktu. Yalnızca şapka vardı. “Hoppa’yı gördün mü?” diye sordu kız kardeşine.
Kardeşi Şule yere uzanmış, en sevdiği masal kitabını okuyordu. Birlikte kaldıkları oda, maalesef nohut kadar küçüktü. “Ne? Yoo, hayır,” dedi Şule. Okumaya geri döndü. Zaten soruyu da dinlememişti. Tavşanı acaba anneleri mi almıştı? Bazen anneleri bir hışımla odaya girer, ne var ne yoksa temizlerdi. Fakat Nuh etrafa bakınca tavşanı annesinin almadığını düşündü çünkü ortalık hâlâ dağınıktı. İyi de, neredeydi Hoppa? Öylece kaybolmuş olamazdı ya… Yok olduğu tek zaman, Nuh’un, ailesine yaptığı sihirbazlık gösterisiydi. Annesi, babası ve kız kardeşi gösteriyi çok beğenmişti. (Yıllar sonra, ailesi Nuh’un gösterilerini izlemek için para ödemek zorunda kalacaktı tabii. Ama şimdi bedavaya izleyebiliyorlardı.)
“Hoppa! Neredesin?” diye seslendi Nuh tekrar. Beyaz tavşan yanıt vermedi. Veremezdi zaten. Çok gerçekçi görünse de aslında pelüş, oyuncak bir tavşandı o. Konuşamıyordu. Acaba babası mı almıştı? Sırf eğlencesine, Nuh’un eşyalarını saklamayı severdi.
Nuh’un başka çaresi yoktu: Hoppa’yı aramak zorundaydı. Yerde uzanan Şule’nin üstünden zıplayarak geçti. Önce Sihirbazlık Kutusu’nu açıp baktı. Ama yoktu. Sadece balonlar, toplar ve topaçlar vardı. Hoppa yoktu. Rafta da yoktu. Hiçbir yerde yoktu. Nuh sonunda yatağın altına bile eğilip baktı fakat Hoppa orada da değildi. Sadece topak topak toz, sertleşmiş bir jelibon tanesi ve matematik kitabı vardı. Nuh yatağın altından çıktığında saçları toz içindeydi. Saçlarını silkelerken, yan tarafta Şule’nin pelüş oyuncaklarını gördü: yeşil, mavi, pembe kürklü canavarlar… Fakat içlerinden biri farklı görünüyordu. Beyazdı. “Şule! Niye bana yalan söylüyorsun?” dedi Nuh. “Hoppa’yı sen çalmışsın işte!” Şule kitabını kapattı.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları Öykü
- Kitap AdıPerili Evin Gizemi
- Sayfa Sayısı64
- YazarHenriette Wich
- ISBN9786052858288
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
- YayıneviTudem Yayınevi /
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Âlemciler ~ Zafer Doruk
Âlemciler
Zafer Doruk
“Minibüstür kuş olur, kuştur uçar. Canım sağolsun dersin geçersin.” Zafer Doruk’un Âlemciler’i işte böyle bir dünyada yaşıyor. Kuşçu Kâmil, Memiş Emmi, Şaşı Ömer, Ebleh Hasan,...
- Katre ~ Pınar Çelikel
Katre
Pınar Çelikel
‘’Ellerini uzat bakalım,” dedi. İki yumruğumu, neden olduğunu anlamasam da, uzattım ona. “Her şeyi böyle sıkı sıkı tutmak zorunda mısın sen?” diye sordu. Nasıl...
- Küçük Bir Mesele ~ Neslihan Önderoğlu
Küçük Bir Mesele
Neslihan Önderoğlu
Hayat, başımıza gelen öykülerin ta kendisi! Kafede, üniversitede, evde, takside, plajda başımıza geliverenleri, ince ayrıntılar ve sahici karakterlerle resmeden, yaşamın türlü sokaklarına girip çıkan...