-İYİLİK YOLUNDA MOĞOLİSTAN-
At üzerinde dörtnala sonsuz bozkırda gidiyordu. Nereden geldiği ve nereye gideceği belli olmadan ama bunu da umursamayan bir çeri edasıyla. Sonra üzerinden oklar geçtiğini fark etti. Ona yetişen düşman sağdan, soldan ve arkadan etrafını sarmış, oklarını ardı ardına sallıyorlardı. O da bazen başını eğiyor, bazen atıyla ileri doğru hamle yapıyor, bazen de atının gövdesine sarılarak sağa sola sarkıyordu.
Atı sürmüyordu,
adeta onunla dans ediyordu.
Bir müddet sonsuz bozkırda kaçmaya gayret etti. Fakat ne hikmetse zorlanıyor, hareket kabiliyetini yitirmiş gibi ileriye atılamıyordu. Derken, karşıda bir orman gördü ve kendisini ormanın içine attı, az sonra kurt başlı tuğların arasında çok büyük bir otağın önüne geldi. Onunla beraber başkaları da vardı. Atından aşağı atladı, otağa önden girenler oldu. Bir müddet sonra biri koluna girdi ve onu çadırın içine soktu. İçeri girer girmez koluna giren kişi ve diğerleri, tahtında oturan kişi karşısında oturup diz vurdular.
Koluna giren kişi eğilerek kulağına;
KARARGAH ANADOLU
Haydi bir Türkistan toyu kurulsun
Tüm Turan orada buluşsun
Asırların hicranı artık vuslat olsun
Tanrı’nın şerefli Türk ordusuyuz biz
Ötüken’den Horasan’dan ararlar
Mavera’dan Hazar’dan sorarlar
Altay’dan Toroslar’a konarlar
İslam’ın yiğit Türk ordusuyuz biz
Anadolu karargahtır tüm âlemde
Kur’an’la nizam veririz her serde
Dalgalanır ayyıldız gökte ve yerde
Hilalin kahraman Türk ordusuyuz biz
Oğuz Kağan’dan Alparslan’a
Bilge Kağan’dan Keykubad’a
Edebali’den Fatih Sultan’a
Hakkın adil Türk ordusuyuz biz
Nam saldık tüm dünyaya
Cihadımız daim kelle koltukta
Turan, Hicaz ve Aksa’da
Cihanın cesur Türk ordusuyuz biz
Hulusi Gölpınar (2020)
Aşka Hudut Çizilmiyor
“Sana atlaslar, haritalar gösterecekler. Adına sınır dedikleri bazı çizgilerle çevrildiğini göreceksin yaşadığın yerlerin. Bütün bunlar kurmaca. Gerçekte tüm yeryüzü Allah’ındır ve gerçekte yürüyebildiğin kadar senindir tüm coğrafyalar.” Yüreğimden ona ulaşmamı sağlayan tüm tel örgüleri söküp, her bir söktüğüm tel yerine sonsuz bir gayret ile serptiğim tohumların çiçeklendiği yerdi Mogolistan. Döndüğümde ise yüreğimde kalanlarla sofrada gözümün takıldığı zeytin, elimin uzandığı üzerinde bin emekçinin hakkının koktuğu sıcacık ekmek, hayal kurarken yaslandığım duvar, en yorgun anlarımda sıcaklığıyla içimi serinleten bir çay, Rabbimin bereketi diye cam arkasından baktığım, damlacıklarına dokunduğum “Allah ne büyük” dediğim anda hep aklımda Moğolistan. Ay geceye inat gökte dolunay, yolculuğun ayak sesleri duyulur oldu. Vuslata olan bir temayül bende. Kalk, haykır ve sevin! Sen ve ben ancak inanırsak olur, çözersek bu kördüğümü çöl bostan olur, sizinle o en güzel yıllara özlem biter. İlk olarak 2012 yılında yardım gönüllüsü olarak gittiğim ata yurdumuza bu denli bağlanacağımı bilmiyordum.
Bu bir “aşk” itirafıdır. Çok uzaklarda adına “ümmet” dediğim bir sevgilim var benim. Dilimden düşmeyen, gözlerimin önünden bir an olsun gitmeyen bir sevgili. Hayallerimde, rüyalarımda, en güzel ve en şiddetli ağlamalarımda… Hayatımın tam ortasında olan bir sevgili… En güzel sevdam, davam, umudum ve mutluluğum… Biz buna “kardeşlik” diyoruz. Moğolistan’da açlık, sefalet, yoksulluk had safhada. Yoksulluğun ırkı, rengi, şekli, dili olmadığını çok hissettik. Moğolistan, 1.564.116 kilometrekare yüzölçümü ile en büyük dokuzuncu ülke unvanına sahip iken 2.9 milyon ile en seyrek nüfuslu ülke. Moğolistan’a direkt uçuş yok. Moskova veya Bişkek üzerinden 18 saatlik uçuşla başkent Ulanbatur’a varmak mümkün. 2018 yılında yine bir ihtiyaç e-postası sayesinde seyyah yazar Hacı İbrahim Mutlu ile yollarımız kesişti. Aşkımıza Hacı İbrahim Mutlu Bey de ortak olmuştu. Hacı İbrahim Bey ile ata diyarımızda geçirdiğimiz 10 günde, insanlık heybemize çokça anı ve bizde yıllarca etkisi kalacak kardeşlik öyküleri yükledik. Biliyorduk bizi bekleyen, gözleri umutla yolda olan Aslanbekleri, Hazarbekleri, Yertayları, Ayzere, İnju, Ayaru, Kausar, Aişa, Arujan, Aminaları. İlk olarak uzun bir yolculuk ile Bişkek aktarmalı Ulanbatur’a vardık. Ardından öz kardeşlerimizin yaşadığı Kazak Türkleri, Dukha Türkleri, Nayman Türklerinin olduğu Bayan Ölgii’ye vardık.
Moğolistan’da yüz elli bin Nayman ve Kirey kökenli Kazak Türkü vardır, bunların yaşamış olduğu aymaklara* ise Bayan Ölgii ve Hovd adlı yerdir. Aslı Oğuz boyuna mensup olup Kazak Nayman ve Kirey halkları vardır. Bu Türkler Kazakistan’dan Sovyet Dönemi’nde sürülen Türklerdir. Bugün Bayan Ölgii tam bir Kazak aymağı olarak ele alınmaktadır, Şu anda burada Kazakların “Kazak Liberal Partisi” bulunmaktadır. Tarih içinden Türk törelerini yaşatanlar da onlardır. Diğer Türk boyu da Hotonlar, Kazak Kırgız karışımı olan Hotonlardır. Moğolistan’da beş bini geçen sayıları ile Uvs ilinde yaşamaktadırlar. Müslüman olan Hotonlar Derbet dili ile konuşmaktadırlar.
Bir diğer boy ise dünyada sayıları sadece ve sadece beş yüz olan Çatan Türkleridir. Moğolistan’da iki yüz elli, Buryat’ta iki yüz elli Çatan Türkü yaşamaktadır. Elli civarında aile vardır ve bunlar geyik peşinde koşarlar, şehre inmezler, Buryat’da ve Kiren’de yaşarlar, Türkçe konuşurlar. Zaman bize çok şey gösterdi ceddim. Her hareketinin ne kadar manalı olduğunu. Zigetvar’da, Çaldıran’da, Niğbolu’da, İstanbul’un fethinde, Balkanlarda, Çanakkale’de akıttığı kanlar demek ki bugünler içinmiş… Bizim ağlayamayan durağan gözlerimiz sende yitirmiş hassaslığını. Biz görememişiz aslında, her bir kan damlası bir tohumun istikbali içinmiş. Öyle bir bahçe kurmuşsun ki usta bahçıvanlara parmak ısırtır. Öyle bir pencere açmışsın ki biz torunlarına, etkin Nuh’un gemisi, Musa’nın asası gibiymiş. Sen ata yurdum, şimdi ben yeniden senin uğruna sınırsız sınırlar düşlemekteyim. Sen ceddim ve sen atam, bilirim rengini Anadolu vermiş, bilirim beklendiğini gizlemek istersin. Bizim kalplerimiz ışıksız bir orman sanki. O hilm sahibi ki beni sana gönderdi. Yine de gönderecek bir şafak vakti, hiç açmadığı gibi açacak güneş, yeni bir başlangıca bilenecek umutlar. Sen ikinci bir cemre gibi düşünce toprağa ne isyan kalacak bahçemizde ne sitem. Hacı İbrahim Bey ile 10 günlük anımızı bu kitapta bulabilirsiniz. Aşkımıza, kardeşliğimize ortak tüm dostlara ithafen…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Anı - Anlatı Seyahatname
- Kitap AdıÖtüken
- Sayfa Sayısı190
- YazarHacı İbrahim MUTLU
- ISBN9786257879224
- Boyutlar, Kapak14 x 22 cm, Ciltli Kapak
- YayıneviFecr Yayınları / 2020
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Bülbülün Kırk Şarkısı ~ İskender Pala
Bülbülün Kırk Şarkısı
İskender Pala
Gönüllere Şifa Bir Hayat Hikâyesi: Hazret-i Muhammed… Selamlar ki, şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır. Hasretler ki, âşıkların avazı kadar yanıktır, elbette onadır....
- Cinnet Müstatili (kod2) ~ Necip Fazıl Kısakürek
Cinnet Müstatili (kod2)
Necip Fazıl Kısakürek
Muamele Hareketimden bir gün evvel Üsküdar Savcılığında ifademi aldılar. Bu savcının yanında oturdum ve Sulh Ceza Mahkemesi beni görmeden kararını verdi: Tevkifi ve Malatya’ya...
- Sevgi Günlüğü ~ Kenan Kalecikli
Sevgi Günlüğü
Kenan Kalecikli
Vapurdan iniyorum. Evlerine çok yakın bir yerdeyim. Yürüyorum. Sokak lambaları, karanlık ağaçların hışırtısı ve uğultu. Ona yaklaşıyorum. Hayali, gözlerimde belli belirsiz. Bütün evlerde o...