Betsy, Ölümsüzler Kraliçesi olabilir ama hâlâ ayakkabı görünce gözü dönüyor!
Vampirler kraliçesi Betsy Taylor, tüm isteksizliğiyle ölümsüzlerin alabora olmuş dünyasını yönetmeye devam ediyor. Ancak Betsy bu aralar, uzun zamandır kayıp bir kız kardeşe sahip olduğunu, dahası, kardeşinin şeytanın kızı olduğunu ve bir gün dünyayı yöneteceğini öğreniyor.
Davidson’ın üçüncü Vampirler Kraliçesi kitabı tıpkı ilk ikisi gibi, yani Ölümsüz ve Bekâr ve Ölümsüz ve İşsiz gibi, hızlı, akıcı ve benzersiz bir tempoda ilerliyor.
Betsy hâlâ ayakkabılara takık vaziyette, bu kez de zalim üvey annesi Ant’ın, 1986 yılında şeytan tarafından ele geçirildiğini ve o dönemde de Betsy’nin üvey kız kardeşi Laura’yı doğurduğunu keşfediyor. Yani kısacası, sonradan bir papaz tarafından evlatlık edinilen Laura aslında Şeytan Dölü. Hepsi bu kadarla kalsa gene iyi: Tüyler ürpertici Ölümsüzler Kitabı’nın kehanetine göre, Şeytan Dölü bir de dünyanın yönetimini ele geçirecek. Peki Betsy şimdi bu yufkayürekli, kiliseye bağlı, masum Laura’ya, şeytanın kızı olduğunu ve belki de dünyayı yok etme yolunda olduğunu nasıl açıklayacak?
George adlı bir düşman, biraz bebek hediye partisi ve son hızda ilerleyen düğün hazırlıkları gibi alt temaların çeşnilendirdiği kitapta, küstah ve boşboğaz Ölümsüzler Kraliçesi Betsy’yi sevenler olup biten ne varsa hepsine bayılacak. Hayranları Mary Janice Davidson’a ve Betsy Taylor’ın yönettiği, karman çorman ölümsüzler dünyasına doyamıyor. Şimdiyse Betsy ailesinin ‘şeytani’ sırlarını öğrenerek yeni maceralara ve gelişmelere yelken açıyor.
Davidson’ın zeki diyalogları, hızlı temposu, akıllıca kurulmuş olay örgüsü, kahkahalarla güldüren mizahı ve seksi ilişkiler ağı bu seriyi eğlenceli bir yolculuğa çeviriyor.
-Booklist
Eğlenceli, vampirik çik-lit ve amatör katil hikâyesine tırnaklarınızı geçireceksiniz.
-Midwest Book Review
Abuk sabuk beklenmedik olaylar ve gelişmeler, komik mi komik saçmalıklar ve vampir romansı sevenlere gülmekten ölecekleri dakikalar vaat eden bir kitap.
-Locus
ÖNSÖZ 1
SIRLAR
Evvel zaman içinde, Şeytan’ın canı sıkılır ve hamile bir kadını egemenliği altına alıp yaklaşık bir yıl süreyle onun bedeninde yasar. Şeytan içki ve sigara içmeye devam eder ama aşırıya kaçmaz. Doğum öncesi ilaçlarını ihmal etmez fakat malum kabızlık yüzünden sürekli söylenip durur.
Ve en sonunda Şeytan, dünyaya bir kız çocuk getirir Alt bezleri, gece emzirmeleri, kolit, çamaşır, dökülen mamalar (Şeytan, emzirmekten nefret ederdi) ve tükürüklerle geçen bir ayın ardından Şeytan şöyle der, “Yetti artık,” ve yeni doğmuş bir bebekle yaşamaya tercih elliği Cehennem’e geri döner. Seylan’ın kızı evlatlık verilir ve Minneapolis, Minnesota’nın banliyölerinden birinde büyür. Kızın adı Laura’dır ve çilekli dondurmaya bayılır, asla kilise törenlerini kaçırmaz. Çok hoş, genç bir kadındır.
Ne var ki. korkunç derecede asabidir.
ÖNSÖZ 2
Thunderbırd Moteli Bloomington, Minnesota 2067
“Tamam millet, haydi buraya kurulalım… Chadey, sen burada iyi misin? Işık yeterli mi?”
Kameraman başını kaldırdı. “Burası bok gibi. İçerisi daha iyi
“Burada çekim yapmayacağız… Konferans salonunun içine giriyoruz millet. Pekâlâ, bunun iyi bir fikir olduğundan emin misin?
Cildi yumurta kadar pürüzsüz, terden uzak olan temsilci ellerini birleştirdi ve yavaşça başıyla onayladı. Takım elbisesi bile dikiş izinden yoksun görünüyordu. ‘İnsanlar bu kişilerin dışarı çıkmaktan korkan bir grup sigara bağımlısı olmadığını görmeli. Aralarında doktorlar, avukatlar var. Hatta.” açık mavi gözleriyle kadına baktı “sunucular bile var.”
Hilekâr, gerzek. Tamam, tamam. Bunların hepsini göz önünde bulundururuz.” Kadın Adsız Alkolikler temsilcisini.’ arkasını döndü, halâ sessizce bir şeyler mırıldanmaya devam ediyordu. “Kahrolası güncel magazin haberleri… Bana şöyle, güzel bir savaş haberi verseniz ya… Pekâla! Hadi, içeri girelim ”
Charley, bu işleri biliyordu ve yeni ekipmanlar sayesinde kurulum sadece birkaç saniye sürdü, dikkat çekecek derecede hızlı ve sessizlerdi. Konferans salonu, tıpkı diğerleri gibi kokuyordu; inceltilmiş aromalı kahve İşin enteresan tarafı, katılımcıların hiçbiri onlarla göz göze gelmiyordu Herkes kahvesini yudumlarken, alçak sesle muhabbet edip peynir ve krakerlerden tıkmıyor, sessizce etrafta dolanıp çaktırmadan onları kesiyordu.
Haberci kadın, onların tıpkı adamın söylediği gibi göründüğünü düşündü içinden. Saygıdeğer, istikrarlı ve ayık. Kameraları kabul etmelerine bile şaşmıştı. Birinci A’nın anlamı Adsız değil miydi?
‘Tamam, millet,” dedi temsilci, salonun önünde durarak. ‘Hep birlikle yerleşelim ve başlayalım. Hepiniz Kanal 9un insanları bilinçlendirmek itin buraya geleceğini hatırlıyorsunuz umarım… Belki bu akşam bizi seyredenler, pardösü giyen yabancılar olmadığımızı görür ve aramıza katılmaya karar verirler.”
“Önce den başlayacağım ve sonra bugün aramıza katılan yeni bir kişi daha var…”
Muhabirin göremediği birisi, alçak ama yine de tedirgin bir ses tonuyla karşı çıktı ve temsilci ona kulak asmadı ya da duymadı. ‘Ben James,” diye devam etti temsilci, “ve tam altı yıl, sekiz ay ve dokuz gündür ayığım.”
Sahneden inerken bir sessizlik oldu. sonra da bir hışmı ve derken belli belirsiz bir konuşma duyuldu “Of. Jane! basamaklar.” Ardından yirmili yaşların ortalarında, genç bir kadın, ufak podyumun arkasına geçti. Floresan ışıklar yüzünden canı acımış gibi bir sürt kısık güzlerle seyircileri kesti ve sonra da tamamen büyüleyici bir ses tonuyla, “Şey, herkese merhaba. Ben Beısy. Üç gün. dört saattir hiçbir şey içmedim,” dedi.
“Onu çek!” diye tısladı muhabir
“Tamam,” diye karşılık verdi Charley, aklı başından gitmiş bir haldeydi.
Kadın uzundu kafası hemen BU ALANDA SİGARA İÇMEK YASAKTIK tabelasının altındaydı ki bu da yaklaşık bir seksen boylarında olduğunun bir kanıtıydı. Yosun yeşili bir takım elbise giymişti ve boğazına kadar düğmeleri uzanan ceketi, içine gömlek giymeyi gerektirmeyen türdendi. Bu zengin renk seçimi, cildinin o kusursuz solukluğuyla mükemmel bir uyum içindeydi ve yeşil gözlerini tıpkı ormanın ortasındaki yapraklar gibi çok daha büyük ve koyu kılıyordu. Omuzlarına kadar uzanan bal sarısı saçları dalgalıydı ve aralardaki kırmızı ve altın rengi gölgeler yüzünü çevreliyordu. Elmacık kemikleriyse o kadar keskindi ki, insanda ilgi çekici ve etkileyici bir izlenim bırakıyordu.
Dişleri de çok beyazdı ve konuşurken parlıyordu
“Pekâlâ, hımm, dediğim gibi, adını Betsy. Ve düşündüm ki, buraya gelirsem… Yani, internetteki ilanınızda… Neyse. belki de siz çocuklar, içmemi engelleyecek bir iki tüyo verebilirsiniz diye düşündüm.”
Ölümcül bir sessizlik. Muhabir, seyircilerin de Charley kadar kendinden geçmiş olduğunu fark eni Ne duruş ama! Ne kıyafetler! Ne… O ayağındakiler Bruna Magli miydi’ Muhabir biraz daha yaklaştı Evet, Öyleydi! Bu kadın geçimini nereden sağlıyordu? Kendisi bile dolabında duran o bir cifi için üç yüz dolara yakın para ödemişti.
“Hep… Ne bileyim, her zaman karşımda Uyanıyorum ve aklımda ondan başka bir şey olmuyor. Yatıyorum ve hâlâ onu düşünüyorum.”
Herkes başıyla onaylıyordu Halta Charley bile kafasını sallıyor, kamerayı da beraberinde sarsıyordu.
“Sadece… Ele geçiriyor. Tüm hayatınızı ele geçiriyor Nasıl içeceğinizle ilgili planlar yapmaya haşlıyorsunuz Arkadaşınızla kahvaltı randevunuz varsa, hemen o işi halledip soluğu bir cadde ötede alıyorsunuz. Ya da bazen arkadaşlarımla yaptığım akşam yemeği planlarımı bile bozduğum oluyor ama yine de bir sonraki gün kendimi onlarla birlikte sofrada buluyorum ”
Herkes daha da istikrarlı bir şekilde kafa sallıyordu Hatta birkaç adamın gözlerinde yaşlar bile vardı! Charley, şükürler olsun ki, kafa sallamayı kesmişti fakat kamerayı bir saniye olsun hatunun üstünden ayırmıyordu…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yabancı)
- Kitap AdıÖlümsüz ve Çaresiz
- Sayfa Sayısı236
- YazarMary Janice Davidson
- ISBN6050058260
- Boyutlar, Kapak13,5x21 cm, Karton Kapak
- YayıneviArtemis Yayınları / 2008
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Arsen Lüpen – Kontes Cagliostro ~ Maurice Leblanc
Arsen Lüpen – Kontes Cagliostro
Maurice Leblanc
Arsen Lüpen’in doğuşunu anlatan macera başlıyor! Arsen Lüpen’in ünlü ve yetenekli bir hırsıza nasıl dönüştüğünün, ilk aşkının, evliliğinin ve hayatı boyunca cevabını arayacağı soruların ortaya çıkışının hikâyesi bu.
- Kupa Kraliçesi ~ Akira Mizubayashi
Kupa Kraliçesi
Akira Mizubayashi
1939 yılı. Paris Konservatuarı’nda öğrenci olan Jun, Çin-Japon Savaşı patlak verince Japonya’ya dönmek zorunda kalır. Sadece Fransa’yı değil, “Kupa Kraliçesi” dediği büyük aşkı Anna’yı...
- Düğün Gecesi ~ Sophie Jordan
Düğün Gecesi
Sophie Jordan
Bir Pembe Yalan… Leydi Meredith Brookshire, Oak Run’dan vazgeçemezdi. Aniden beş parasız ve kocasız kalmıştı. Keçileri kaçırmış babasıyla kız kurusu halasını da yanına alıp...