Olmayan Ülke
Bir varmış bir yokmuş, yeryüzünde varlık çokmuş…
Akıl Ülkesi’nin Padişah’ıyla Hayal Ülkesi’nin Büyücü Kral’ının koca dünyayı paylaşamayarak tutuştukları savaş geride kalır. Fakat huzur ve mutluluk tüm canlılar için halen bir hayaldir. Öfke, korku ve en çok da sevgi yoksunluğu savaşların sonsuza dek süreceğinin habercisidir. İşte bu ümitsizlik devrinde iki isyankâr çıkar ortaya. Padişahın kızı ve kralın oğlu el ele verir, hamuruna sevgilerini kattıkları bir dünya kurmaya koyulurlar.
İyilik, doğruluk ve güzellik, onların varoluş nedeniymiş…
“Masal Masal İçinde”yle aynı çizgide ilerleyen Olmayan Ülke, nesilden nesile, kulaktan kulağa anlatılarak zenginleşmiş ve nihayet Ahmet Ümit’in kaleminde can bulmuş, yediden yetmişe herkesin severek okuyabileceği bir ütopya tasviri.
İçindekiler
Annemden Dinlediğim Masallar • 11
İnsanlar ile Büyücülerin Gün Ovası’ndaki
Son Savaşı • 15
Su Hanım’ın Tuhaf Seçimi • 25
Büyücü Kral’ın Oğlu Rüzgâr’ın Su Hanım’a
Duyduğu Sevgi • 33
Yedi Gün Sürecek Yedi Büyük Yarışmayı
Kim Kazanacak? • 47
Padişah’ın Büyük Öfkesi • 59
Su Hanım’ın Saraydan Kaçışı • 73
Ay Dağları’ndaki Altın Kanatlı Kelebek • 83
Hayal Ülkesi’nin Büyücü Kraliçesi • 95
Büyücü Teyze Kocaman Bir Akbaba Oluyor • 109
Büyücü Dayı Dev Bir Örümceğe Dönüşüyor • 121
Büyücü Kraliçe, Su Hanım ile Rüzgâr’ın Peşinde • 127
Ay Tanrısı’na Sunulan Kurban • 135
Olmayan Ülke • 145
Rüzgâr’a…
Bu kitabı yazarken bana her türlü desteği veren
sevgili arkadaşlarım Erhan Çekiç ile Kemal Koçak’a,
kızım Gül’e, eşim Vildan’a çok teşekkür ederim.
Onların desteği ve katkısı beni yaratıcı kıldı,
bu masalın güzel olmasını sağladı.
Annemden Dinlediğim Masallar
Masal Masal İçinde’yi 1995 yılında yayımlamıştım. O kitap, yazarlığımın köklerinin anneme kadar uzandığının bir kanıtıydı. Gerçekten de beni yazar yapan olguların başında okuduğum kitaplar, yaşadığım hayat kadar, belki de hepsinden daha fazla, annemden miras kalan anlatma yeteneği gelir. Asıl mesleği terzilik olan annemin kız çıraklarını eğlendirmek için anlattığı masalları, romanları, film hikâyelerini dinleyerek büyüdüm ben. Doğduğum andan itibaren içine düştüğüm bu sözlü anlatı etkinliği, belki de yaşamımı en çok etkileyen edebiyat deneyimi oldu.
Belki de diyorum çünkü bütün bir çocukluk dönemine yayılan o sürecin etkilerini bugün bile kestirmem oldukça güç. Ne kadar derin olduğunu anlamam için yeniden Antep’e gitmem, yeniden annemin o muhteşem masallarını dinlemem, yeniden çocuk olmam gerekti.
O coşku dolu geri dönüşün ilk ürünü olmuştu Masal Masal İçinde. Annemden dinlediğim anonimleşmiş bir masalı, kendimce derleyip düzenleyerek, kendi üslubumca kâğıda dökmüştüm. Aradan tam on iki yıl geçti. On iki yıl kısa bir zaman değil ama bir kitabı klasik yapmak için uzun bir süre de değil. Masal Masal İçinde, şimdi birçok okulda yardımcı ders kitabı olarak okutuluyor. On binlerce genç insanın hayal dünyasında, güzeli, doğruyu ve iyiliği çağrıştıran imgeler oluşturuyor. Her yıl binlerce yeni okura ulaşıyor. Dahası, bu okurları nerede görsem, onlar benden annemin yeni masallarını istiyor.
Olmayan Ülke’yi yazmama yol açan nedenler tam olarak bunlar mı, bilmiyorum, ama öteden beri masal dinlemeyi, masal okumayı, masal düşlemeyi sevmişimdir. Daha önce de değindiğim gibi, annem Terzi Fatma’nın katkılarını küçümsemeyelim çünkü Olmayan Ülke’nin ilk anlatıcısı da, ilk esinleyicisi de odur. Bu masalı ona anlatan isimsiz masalcıyı da unutmayalım. Eğer o masalcı olmasaydı, bu kitap da olmazdı. Bir de, bu kitabın yazılma sürecinde beklenmedik bir anda yaşamımıza giren torunum Rüzgâr var.
Rüzgâr, kitabın ortalarında bir yerde çıkageldi. Tam da, “Bu kitabı kime adasak?” diye düşünürken. Sanki bu sorunun yanıtı gibi. Böylece, Olmayan Ülke’nin başkahramanının ismi de Rüzgâr oldu, tabii adayacağımız kişi de…
Olmayan Ülke bir ütopya aslında. Güzel umutlarımızın, renkli hayallerimizin, tatlı düşlerimizin ürünü olan bir yer. Savaşın, şiddetin, sömürünün, nefretin ve öfkenin olmadığı bir yer. “Olmayan Ülke” ismini ben bulmadım. Peter Pan’ı okuyanlar, orada da “Olmayan Ülke”den bahsedildiğini bilirler. Bizim “Olmayan Ülkemiz” farklı bir yer de olsa, Peter Pan’ı yaratan James Matthew Barrie’ye bu isimden dolayı saygılarımızı sunmak bir yazarlık borcu.
Masal Masal İçinde, beni çok mutlu eden bir kitap oldu. Olmayan Ülke’nin de aynı etkiyi yaratarak beni mutlu edeceğini umuyorum, dahası bu masal işini sürdürmeyi planladığımı da burada açıklamak istiyorum. Bu açıklama, galiba bir tür söz verme anlamı da taşıyor. Çocuklar için yazmak güzel olduğu kadar anlamlı da… Güzel anlamların çoğalması dileğiyle, iyi okumalar.
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Edebiyat Halk Edebiyatı
- Kitap AdıOlmayan Ülke
- Sayfa Sayısı152
- YazarAhmet Ümit
- ISBN9789750846083
- Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Hakikat ve Hurafe ~ Dücane Cündioğlu
Hakikat ve Hurafe
Dücane Cündioğlu
Hakikat ve Hurafe herkese hitab etmiyor; bilakis, herkesin dışında kalabilmeyi başarmış küçük ve seçkin bir azınlığı; yani hakikat ile hurafe arasındaki ve bağlacını kaldırabilme...
- Pir Sultan Abdal / Bütün Şiirleri ~ Cahit Öztelli
Pir Sultan Abdal / Bütün Şiirleri
Cahit Öztelli
Koyun beni Hak aşkına yanayım Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Yolumdan dönüp mahrum mu kalayım Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Pîr Sultan’ım arşa çıkar...
- Dede Korkut Kitabı ~ Muharrem Ergin
Dede Korkut Kitabı
Muharrem Ergin
Türk edebiyatı tarihinin en büyük alimi Prof. Fuat Köprülü’nün, derslerinde söylediği bir söz vardır; Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, dede Korkutu öbür gözen...