RAMAZAN ATEŞ
1990 yılında İzmir’in Bergama ilçesine bağlı
Göçbeyli kasabasında doğdu.
Adıyaman Rekabet Kurumu Lisesini bitirdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi
Türkçe Bölümünden mezun oldu.
Bir kolejde Türkçe Öğretmenliği yapmaktadır.
Şiir yarışmasında ödüle layık görülen “Sen Yokken”
adlı şiiriyle tanınmıştır.
Şiirleri Kardelen Dergisi’nde yayınlanmaktadır.
Şiir,öykü ve roman üzre çalışmalarına devam etmektedir.
***
“Hüznü Seda”
Andım yine seni efkârım var
Gözlerin, düşlerimde sabahlar…
Bir Bahar Sarhoşluğu
I
Maziden
Son bir ukde kalmıştı içimde
Yalnızlıklar içinde düşünülen
Veryansın eden zihnimde
Hayallerimde bir peri masalının
Zevkle dinlenilen satırları
Geride sonbaharın amansız rüzgârları…
Kalp tasdik ederse hayatın hoşnutluğunu
Gönüller akarsa doludizgin sulara
Varır bir çırpınışla kuşlar doğaya
Hislerim alıp getiriyor bir zaman, uzaklara
Düşler penceresinden bakmışım hayata
Hülyalar yarınlar için belki güzeldi
Ama sabahlar gerçeklere açılan bir pencereydi…
Düşüncelerim bir bahar sabahını bekliyordu
Ancak umut insana bazen yakın
Bazen de yakınlık içinde uzak
Akşamı bekliyordu…
II
Sevgiliyi,
Görmese de gözler hayaller buluşur hislerde
Bazen görse de uzaktır hayali bile…
An be an bekler mevziinde
Ateş içinde düşmek vardı
Bir vefasızın eline…
Yoksa vefasız ben miyim
Hayal âleminde başıboş gezen miyim…
Karışık duygular, saf ve temiz bağlılıklar
Ne kadar arzu ederse gönül
Hisler kalbin ızdırabından yanarcasına
Acı duyuyorsa yarınlarından
Âşık olmuşsa hülyaların baharına
Umutlarını kırmadıysa bir hazan rüzgârı
Kapılar kapanmamışsa ardına kadar
Konakları üzerinde bir ay ışığı
Yanıyor ise eğer,
Bekliyorum sabahlar olmasın diye
Hicran dolu gönlüm kanmasın diye…
Miva
Bir tesadüf mü bilmem yoksa kader mi
İdrak kısır bu güzellik hayal mi
Beni mest eden bir rüya
Haykırsam duyar mı kalabalıklar…
Bilmez miydim değseydi gözlerim gözlerine
Yanaklarına bir buse niyetine
Kurar mıydım başka hayal…
Sana diyorum ey sessiz güzel
Nerdeydin dün gece
Aradım seni
Kâh sokaklarda
Kâh bir köşe başında
Çatıların fısıldadığı anlarda
Gecenin sözü geçtiği varoşlarda
Aradım seni…
Sabahlara hasret bir gül rengini aradım
Ne hilali kaldı ne zühresi gök kubbede
Seni aradım her kayan yıldız neşvesinde
Nerdesin Miva
Soğuk uğramış bu yaz ülkesinde
Bir beyaz gonca gibi tenin
Hüzün yudumlayan nefesin
Nerdesin Miva
Sabahlara seninle uyansam
Seni sorsam seni ansam her gece
Nerdesin Miva…
Parmaklıklar
Parmaklıklar arkasında bir çırpınış
Küçücük bir kuş
Kanatlarını çırptığında
Ah! Eder gönlüm
Özgürlük bir adım bir adım
Bir adım ileride…
Ancak önümde
Buz gibi demirden dağlar
Kalbimde veryansın eden bir burukluk
Yanıyorum acımı bağrıma,
Bağrıma basarak…
Yokluk denizinde sakin ve hüzünlü
Gündüzün karanlığa vurduğu vakitte
Şafağın söktüğü o anda
Esen bir yelin ardındaki
İşte bu çırpınış…
Kalbimi parçalayan hezeyanlar
Aşk iklimindeki, belki de
Sonbaharın bu aheste sessizliği
Rüzgârda bir yaprak gibi aheste
Hicran dolu bir soğukta
Sessiz ve sakin bir sabahın aydınlığında
Irak bir diyara,
Savrulup gidiyordu…
Dilazar
Bahara aldanmışım, yalancı bahara
Kışta çiçek açmış bir ahu Dilara
Ne bitmez yol, ne tükenmez esef
Çek çekebildiğin kadar bir nefes
Her taraf sis her tarafta bulut
Görünmez bir sudur, sahrada hut
Bir engin bakış gerek, görmek için
Akile, deli gömlek biçmek gerek
Aşk için
Hutu, sahrada aramak gerek…
Asuman
Penceremde bir çiçek, Asuman
Yanaklarında, al al gamzeler
Kırmızıya bürünmüş, güneşle raks eder
Ömürdür ona sudan belirişler
Her goncası her yaprağı inceden inceye
Hayatı soluklar her titreyişinde
Sabahlara düşünce beyaz
Sarılınca o inceden meleğe
Seni hatırlatır bir kırlangıç
Havada uçan martılar
Tutuşan hislerimle sarıyorum
Seni, sonsuza kadar…
Özlemek…
Özlemek…
Kandiller gibi eriyip gitmek bakışlarında
Yağan yağmur gibi billur billur
Yarım kalmış hayal, işte budur
Özlemek…
Bir hülya masalı
Bir sevda, bir boşluk…
Özlemek…
Hicran ikliminde birkaç gözyaşı
Özlemek…
Beklemek demek,
Dolmak demek,
Damla damla saymak demek…
Nasıl dolsun bir damla ile okyanus
Ey gönlüm bırak kendini desem
Dinler misin hicran kuyularında susuz
Biçareyi arar mısın
Yalnızlık kervanında kuşkusuz
Dolmak mı ister bu gönül ateşle
Yakmak mı ister sebep ne
Susmak çok zor bilir misin
Ey ruhumun gonca gülü nerdesin
Özlemek…
Özlemek nedir bilir misin
Bir sevdayı bir kutuda aramak
Masallarda hülyaları kovalamak
Boşluk içinde derbeder dolaşmak
Yalnızlık kervanında bir ben daha aramak
Özlemek…
Özlemek nedir bilir misin
Ağlamak, sessiz ve içten
Kelimelerden yoksun
Kanayan gönlümde sen
Bir tek sen, bir tek sen yoksun…
Özlemek…
Özlemek nedir bilir misin
Hece hece, kelime kelime anlamsız ifadeler
Bir sen, bir sen de cümleler
Söylemek nedir bilir misin…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Edebiyat Şiir
- Kitap AdıMüptela
- Sayfa Sayısı96
- YazarRamazan Ateş
- ISBN9781492724308
- Boyutlar, Kapak15 x 22 cm, Karton Kapak
- YayıneviCİNİUS YAYINLARI / 2013-09
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Gün Doğmadan ~ Sezai Karakoç
Gün Doğmadan
Sezai Karakoç
Rüzgar Uçurtmamı rüzgar yırttı dostlarım Gelin duvağından kopan bir rüzgar. Bu rüzgar yüzünden bulutlar yarım Bu rüzgar yüzünden bana olanlar O ceviz dalları, o...
- Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar-50 Yıldan 100 Şiir ~ Ataol Behramoğlu
Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar-50 Yıldan 100 Şiir
Ataol Behramoğlu
“Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar” Ataol Behramoğlu’nun yüz seçme şiirinden oluşuyor. Kitabın bir başka özelliği, seçkinin Behramoğlu’nun kendisi tarafından yapılmış olması. Cumhuriyet dönemi şiirimizde...
- Yanardağın Üstündeki Kuş ~ Ülkü Tamer
Yanardağın Üstündeki Kuş
Ülkü Tamer
Şiir gümüşün simgesidir, çeliğin yapılışı. Kurşunun çıkışıdır şiir. Şiir çitlerin dikenidir, tarlanın sürülmesi. Rençberin dalgınlığıdır şiir. Şiir tatarcıkların saatidir, ateş böceklerinin saniyesi. Tabiatın yıllarıdır...