Mümkün Olmayan Müze derlemesi, müzeciliğin hem farklı tarihsel dönemlerini, hem de farklı türlerini kıyaslıyor. Müzelerin ne gösterdikleriyle ilgileniyor. Temsil ettikleri ve donattıkları bilgi ve iktidar rejimlerini irdeliyor. Rönesans müzelerinden çağdaş müzelere, farklı örnekler üzerinden, müzelerin inşa ettikleri sembolik evreni ve dili sökmeye çalışıyor. Bu dilin zamanla nasıl dönüştüğünü araştırıyor. Müzelerin iletişim gücünü sorguluyor. Sonundaysa, müze açmanın bir çılgınlık aşamasına geldiği günümüzde bu gücün bizi nasıl etkilediğini aydınlatmayı umuyor.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ………………………………………………………………………………………………………………………………………13
Halil Edhem’in Modern İstanbul Müzesi………………………………………………15
• Nadireler……………………………………………………………………………………………………………………16
• Kabinelerin Bilgi Rejimi…………………………………………………………………………………….21
• Himaye Düzeni……………………………………………………………………………………………………….24
• Rönesans Müzelerinden Modern Müzelere………………………………………….25
• Topkapı Nadire Kabinelerinin Modernleşmesi………………………………….26
• Halil Edhem ve Modern Müzecilik……………………………………………………………..30
Mümkün Olmayan Müze………………………………………………………………………………………37
• İmparatorluk Müzesi ve Osmanlı Modernleşmesi…………………………..38
Sanat ile Arkeolojinin Kronolojik Birliği…………………………………………………………43
“Avrupa’daki En Yeni Müze”……………………………………………………………………………….49
İstanbul Müzesi’nin Temsiliyet Çıkmazı………………………………………………………..51
• Cumhuriyet Müzelerinin Kimlik Arayışı…………………………………………………54
Ulusu Tarihselleştirmek………………………………………………………………………………………..55
Alternatif Kökler……………………………………………………………………………………………………….59
Sanat Müzesi Hayaleti…………………………………………………………………………………………..61
• Kültürün Özelleştirilmesi ve Sanat Müzeleri………………………………………63
Estetiğin Muhafazakârlaştırılması ve İstanbul
Resim Heykel Müzesi’nin Saray’dan Sürülmesi……………………………69
• İstanbul Resim Heykel Müzesi’nin Yerinden Sökülmesi……………..70
• Veliahtların Dönüşü ve Saltanat Sanatının İhyası…………………………..71
• Estetiğin Muhafazakârlaştırılması ve Osmanlı Canlanması……..73
• İstanbul Resim Heykel Müzesi Ne Olacak?………………………………………….75
Ütopya Olarak Müze ve Mimarlık……………………………………………………………….79
• Müzelerin Kökenindeki Ütopik Mimarlık Anıtları…………………………….80
• Mısır Mimarlığında Ütopya Olarak Ahret………………………………………………83
• Akropolis, Müze ve Ütopya…………………………………………………………………………….85
• Rönesans Müzelerinin Evreni……………………………………………………………………….87
• Hafıza Tiyatroları, Müzeler ve Ütopyalar……………………………………………….89
• Modern Ütopya Edebiyatı ve Müze Mimarlığı…………………………………….91
İlk Mimarlık Müzesi: Dünü ve Bugünü…………………………………………………101
• Rönesans’ın “Kâğıt Müzeleri”…………………………………………………………………….105
• Taş Müzeler ve Diğerleri ……………………………………………………………………………….108
• Mimarlığın Louvre’u…………………………………………………………………………………………111
• Ressam Lenoir’ın Fransız Anıtları Müzesi ………………………………………….113
• Mimar Viollet-le-Duc’ün Fransız Anıtları Müzesi……………………………119
• Cité……………………………………………………………………………………………………………………………..121
İnsan Müzeleri – İnsanat Bahçeleri………………………………………………………….127
• “Vahşi”nin İcat Edilmesi………………………………………………………………………………..128
Hotanto Venüsü’nün Kaderi…………………………………………………………………………….129
Hayvansı İnsanların Acayiplikleri…………………………………………………………………..131
İnsanat Bahçeleri ………………………………………………………………………………………………….133
Tiyatro ve Kabareler…………………………………………………………………………………………….136
“Evrensel”, “Kolonyal” Sergiler………………………………………………………………………139
• Musée de l’Homme – 1938…………………………………………………………………………..142
• Musée du quai Branly……………………………………………………………………………………..145
Hayalî Müze……………………………………………………………………………………………………………………151
• Fotoğraftan Tarih……………………………………………………………………………………………….152
• Fotoğraftan Müze………………………………………………………………………………………………153
• Fotoğraftan Sanat……………………………………………………………………………………………..156
• Hayalî Müze ve Modernizmin Sonu………………………………………………………..157
• Hayalî Müzeden Sanal Müzeye………………………………………………………………….160
Modern Müzenin Kuruluşu ve Çöküşü
Louvre ve Bilbao Guggenheim:
İki Müze, İki Küratör, İki Sanatçı……………………………………………………………………….163
• Louvre Müzesi ve Modernlik………………………………………………………………………163
Özel Hayal Âleminden Evrensel Akıl Sahnesine …………………………………….166
Akılcılık, Tarihselcilik ve Evrensellik…………………………………………………………….167
Ulus, Devlet……………………………………………………………………………………………………………..167
Bireysel Deha ve Yurttaş Kimliği……………………………………………………………………168
Sekülarizm……………………………………………………………………………………………………………….170
Küratörün İktidarı………………………………………………………………………………………………….170
• Bilbao Guggenheim Müzesi ve Postmodernlik……………………………….171
Guggenheim Müze Zinciri …………………………………………………………………………………172
Louvre-Bilbao………………………………………………………………………………………………………….173
• Bilbao Guggenheim – Jeff Koons………………………………………………………………175
Müzenin Medyalaşması ve Ofis Müze:
Borusan Contemporary………………………………………………………………………………………179
• Müzemani……………………………………………………………………………………………………………….180
• Modern Zamanlarda ve
Çağdaş Zamanlarda Müze-Mağaza-Medya…………………………………………184
• Borusan Ofis Müze……………………………………………………………………………………………186
• Thomas Krens Kimdir? …………………………………………………………………………………..190
• Müze-Şapel…………………………………………………………………………………………………………….192
• Rönesans’ın Ofis Müzesi……………………………………………………………………………….193
Dizin………………………………………………………………………………………………………………………………………..197
ÖNSÖZ
Mümkün Olmayan Müze, 2000 yılından beri yayınlanmış olan, müzecilik konusundaki yazılar üzerinde yeniden çalışılarak derlendi. Bu derleme, modernlik öncesinden günümüze, müzeciliğin hem farklı tarihsel dönemlerini, hem de farklı türlerini kıyaslıyor. Örneğin, Rönesans döneminin nadire kabineleri, modern müzeciliğin anıtı Louvre, ve Louvre’la birlikte kurulmaya başlayan mimarlık müzeleri; ütopyaların canlandırıldığı müzeler; vahşiliğin icat edildiği ve ırkçılığın örgütlendiği antropolojik insan müzeleri ve insanat bahçeleri; Malraux’nun röprodüksiyonlardan kurduğu “hayalî müze”; Bilbao Guggenheim Müzesi ve “ofis müze” gibi, tarihin aynası olmaktan medyalaşmaya doğru evrilen çağdaş müzeler. Bunların yanı sıra, bir de Türkiye’deki müzecilik tarihine değinen kimi yazılar var. İlki, Topkapı Sarayı’nın da Avrupa’daki diğer imparatorluk müzeleri gibi bir nadire kabinesi olarak incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
Daha sonraki yazılar ise, modern bir müzenin kurulması amacıyla 1882’de Güzel Sanatlar Akademisi’nin açılmasıyla başlayan girişimler üzerinden bu müzenin neden mümkün olamadığı üzerinde duruyor. Ve kuruluşundan başlayarak bu müzenin evi olan mekânın nasıl sonunda Osmanlı heybetinin canlandırıldığı bir medyaya dönüştürüldüğüne değiniyor. Bu derleme, müzelerin ne gösterdikleriyle ilgileniyor.
Temsil ettikleri ve donattıkları bilgi ve iktidar rejimlerini irdeliyor. Çeşitli örnekler üzerinden, müzelerin inşa ettikleri sembolik evreni ve dili sökmeye çalışıyor. Bu dilin zamanla nasıl dönüştüğünü araştırıyor. Müzelere özgü değişik anlamlandırma ‘teknolojileri’ arasındaki çatışmalara dikkat çekiyor. Müzelerin iletişim gücünü sorguluyor. Ve sonunda, müze açmanın bir çılgınlık aşamasına geldiği günümüzde bu gücün bizi nasıl etkilediğini aydınlatmayı umuyor. Buradaki yazıların önemli bir bölümü, Hacettepe Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Paris’te Ecole de Haute Etudes en Sciences Sociales’de düzenlenen toplantılara bildiri sunmam için aldığım çağrılar üzerine kaleme alınmıştır.
Bu çağrıları ve teşvikleri dolayısıyla, özellikle artık aramızda olmayan Semra Germaner’e, Sylvia Naef’e, Hasip Pektaş’a ve Deniz İncedayı’ya teşekkür ederim. Derlemede yer alan “Mümkün Olmayan Müze” yazısıyla ilgili önerileri dolayısıyla arkadaşlarım Faruk Tabak (1954-2008) ve Huricihan İslamoğlu’na, gönderdiği fotoğraflar ve gösterdiği ilgiden ötürü Edhem Eldem’e; ayrıca, bütün yazıları önceden okuyarak her zaman olduğu gibi katkılarını esirgemeyen Nur Altınyıldız’a şükranlarımı sunarım.
Halil Edhem’in
Modern İstanbul Müzesi
• Rönesans’la birlikte Avrupa’da bir müzeleşme hareketi başlar. Koleksiyonculuğa asıl anlamını kazandıran ve 18 ile 19. yüzyıllarda kurulan modern müzelerin birikimini sağlayacak olan, bu harekettir. Rönesans müzeleri değişik zamanlara ve ülkelere göre farklı farklı adlar alır: 14. yüzyılda ilk belirdikleri Fransa’da cabinet de curiosités, İtalya’da studiolo, Almanya’da da kunstkammern veya wunderkammern, ya da raritätenkabinett olarak anılır. Bunların Halil Edhem’in müzecilik yazılarındaki karşılığı “nadire kabinesi”dir. 17. yüzyıla yaklaşırken Avrupa’da artık yüzlercesine rastlanan bu koleksiyonların kurucuları da farklı farklıdır: âlimler, rahipler, eczacılar, şairler, sanatçılar, ve tabii, soylu hanedanlar, krallar, imparatorlar. • Osmanlı hanedanının Topkapı hazinelerini de, Rönesans müzelerinin en görkemlilerini oluşturan imparatorluk koleksiyonları arasında incelemek gerekir. Topkapı Sarayı koleksiyonları, gerek barındırdığı nadireler, gerek bilişsel yapısı, işlevi ve himaye düzeni bakımından Avrupa’daki diğer imparatorluk koleksiyonlarıyla ilkesel bir ayrılık göstermez.
Nadireler
• Rönesans’ın belli başlı büyük koleksiyonları birtakım kategorilere ayrılır. Bu kategorilerin başta gelenleri, naturalia, artificalia, scientifica, mirabilia ve bibliotheca’dır. Topkapı Sarayı’nın koleksiyonları da bu sınıflandırmaya uyar. Naturalia, botanik ve zoolojik koleksiyonlardan oluşur. Rönesans müzelerinin en değerli parçaları arasında olan devekuşu yumurtaları, fil dişleri, gergedan boynuzları, kaplumbağa kabukları, hatta en paha biçilmez nadire sayılan unicorn Topkapı’da da mevcuttur. Bir atın gövdesine ve başına, ceylanın bacaklarına ve bir aslanın kuyruğuna sahip kutsal bir yaratığın boynuzu olduğuna inanılan büyülü unicorn, aslında kuzey denizlerinde yaşayan bir balinanın dişidir. 1530-31 yıllarında Kanuni’nin sadrazamı İbrahim Paşa’nın Venedik Senatosu’ndan ısrarla istediği bu unicorn, sonunda iki devletin dostluğunun nişanesi olarak törenle Sultan’a sunulmuştur. Kanuni döneminde, kabuğuyla birlikte muazzam bir kaplumbağanın ve bir ispermeçet balinasının iskeletinin de, Top Kapısı’na zincirlerle asılı olarak teşhir edildiği bilinir.
Ayrıca, Ayasofya’nın karşısında, Aziz İoannes Kilisesi’nde aslanhane bulunur. Üst katında nakkaşhanenin olması ise ilginçtir. Aslanhane, aslanların yanı sıra, “fil, tilki, kurt, çakal, ayı, timsah, pars ve kaplan gibi hayvanlarla doludur”. Şehnâme-i Selim Han’da (1581) yer alan bir minyatürden, aslanhanede Mısır’dan getirilen bir su aygırının başının sergilendiği de anlaşılmaktadır. Zooloji koleksiyonuna ait doldurulmuş bir zürafa ise Fatih Köşkü’ndeki hazineye konmuştur. Eski Aya Yani Kilisesi ise türlü türlü kuşların birarada bulunduğu kuşhanedir.1 Saray bahçeleri de naturalia’nın parçasıdır. Bu bahçelerde nadir bitkiler yetiştirilir; geyik, ceylan, tavşan, tilki, koyun, keçi ve Hint ineği gibi birçok hayvan beslenir.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Mimari Sanat
- Kitap AdıMümkün Olmayan Müze
- Sayfa Sayısı202
- YazarAli Artun
- ISBN9789750521508
- Boyutlar, Kapak13x19,5 cm, Karton Kapak
- Yayıneviİletişim Yayınları / 2024