Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Mükemmel Duyu – Burnunuzu Asla Küçümsemeyin
Mükemmel Duyu – Burnunuzu Asla Küçümsemeyin

Mükemmel Duyu – Burnunuzu Asla Küçümsemeyin

Anna D'Errico

“Silinip gitmiş ve en kötü muameleye maruz kalmış olan bu duyumuzun nasıl ve hangi nedenle aynı zamanda en mahrem ve en vahşi duyu olduğunu…

“Silinip gitmiş ve en kötü muameleye maruz kalmış olan bu duyumuzun nasıl ve hangi nedenle aynı zamanda en mahrem ve en vahşi duyu olduğunu anlamak için burnumuz ve koku zekâmızın yeteneklerini kateden keşif dolu bir yolculuk yapmayı öneriyorum size. Amaç, örneğin bir koku aldığımızda neler olduğuna dair genel bir bakış açısı sunmak ve son yapılan bilimsel araştırmalar ışığında günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz birtakım gerçekleri basit şekilde açıklamaktır.”

Koku alma, diğer duyularımızın yanında “üvey” evlat muamelesi görür. Gündelik rutinler açısından düşünürsek, örneğin görmemenin daha büyük engeller çıkaracağı açıktır kuşkusuz, fakat pandemi zamanlarından hatırlanacağı gibi koku duyusunun kaybı diğer pek çok problemin yanında ciddi bir sorundu ama o kadar da önemsenmedi.

Anna D’Errico’nun Mükemmel Duyu’su bir yandan burnun üvey evlatlık statüsünü fiziksel yapısını titizlikle ortaya koyarak tartışıyor. Öte yandan burnun hatıralarla iç içeliğine, tat ile bağına, sözgelimi kızarmış ekmek kokusunun kişiyi anılarda çıkardığı yolculuğa, o kokuyu bir mekân veya olayla eşleştirmeye değiniyor. Kokunun toplumsal rolünü de hesaba katıyor.

Kötü ve hoş kokulara ilgi duyan, kokuları neden duyduğumuzu merak eden, koku bilimiyle ilk defa karşılaşan, belki de bir tutku ya da bir heves nedeniyle öncesinde bu bilimle tanışmış ve daha fazlasını öğrenmek isteyen herkese hitap eden bir inceleme.

*

Emma
Rocco ve
Bütün özgür burunlara…

İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR ………………………………………………………………………………………………………………..9
GİRİŞ
Hadi Birbirimizi Koklayalım………………………………………………………………….13
Üst Notalar………………………………………………………………………………………………………19
BİRİNCİ BÖLÜM
Kovulmuş Melek………………………………………………………………………………………….21
İKİNCİ BÖLÜM
Neden İki Burun Deliğimiz Var?………………………………………………….43
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kodlar ve Haritalar: Kokular Arasında Yön Bulma……63
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Rüya ile Gerçek Arasında…………………………………………………………………..85
Orta Notalar…………………………………………………………………………………………………103
BEŞİNCİ BÖLÜM
Hayalet Koku……………………………………………………………………………………………….105
ALTINCI BÖLÜM
Havayı Koklamak…………………………………………………………………………………….123
YEDİNCİ BÖLÜM
Kokuyu Kaç Farklı Şekilde Söyleyebilirim?……………………139
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Kokular, Aşk ve Hayal Gücü…………………………………………………………159
Dip Notalar…………………………………………………………………………………………………….181
DOKUZUNCU BÖLÜM
Pis Bir Koku mu, Yoksa Parfüm mü?…………………………………..183
ONUNCU BÖLÜM
Kentler ve Çevre………………………………………………………………………………………205
ON BİRİNCİ BÖLÜM
Geleceğin Burnu……………………………………………………………………………………….223

TEŞEKKÜR

Sıkça bulunduğum bir yerdir havaalanı. Çoğu zaman uçağı kaçırmamak için acele ederim. Telefonumda “Kötü bir koku mu yoksa parfüm mü?” yazan bir e-mail gördüm. Stefano Milano’ydu. Bir yandan kendime çekidüzen vermeye çalışırken diğer taraftan yavaş internet bağlantısıyla mücadele ediyordum. Ona yanıt verip bir telefon görüşmesi ayarladık. Her şey böyle başladı; bu iş için ona ve burnuna minnettarım.

Stefano’nun yanı sıra bu projeyi izleyen ve üzerinde çalışan Codice Edizioni’deki herkese, bilhassa Michele Bellone, Alberto Del Bono, Danilo Zagaria’ya teşekkürlerimi sunmam gerekir. Enrico Casadei, bu sürecin entropik akışını bir arada tutmak ve zaman zaman olaydan saptığımda beni dünyaya geri döndüren çok kıymetli bir insandır. İşin içine fizyoloji ve anatomi konuları girince dikkati canlı tutmak ve “çok zor” kasvetinden kaçınmak hiç de kolay değil.

Alelade olmayan kavramları doğru ve yalın bir şekilde güzel ve duru görsellere dönüştürdüğü için Dania Puggioni’ye teşekkür ederim. Araştırmalarım boyunca bazı konuları anlamak ve derinlemesine incelemek için bir sürü kişiye başvurdum. Francesco Piazza, Luca Toscani, Giovanni Sabato, Thomas Hummel’e sorularımı ve bazen “özel” merakımı bıkmadan ve tüm açıkyüreklilikleriyle yanıtladıkları için minnettarım.

Her ne kadar bu kitap insan kokusuyla alakalı olsa da dört ayaklı çok özel burunlara ve insanlara tesadüf etmeseydim bazı kısımlar asla aynı kalmayacaktı. Bu yüzden Paolo Riva’ya ve bana sahada keşif heyecanını yaşatan Detection Dogs Ticino k-9 takımından Mirco Guarnieri, Chiara De Monte, Loris Papa, Lorenza Barbuiani, Cristina Bedolla’ya teşekkür ederim. Ve elbette banknot ve cep telefonu bulma konusunda uzman Wonder ve Naif’e, kan izi ve insan kalıntılarını keşfetme konusunda uzman Ice ve Hulk’a da teşekkürler. Ailede her zaman “orijinal” olan ben oldum ve bu koku olayı acizane itibarımın onarılmasına yardımcı olmadı. 11 yaşımdan beri parfüm topluyorum, seri istifçiyimdir. Fakat ailem –önce tutkularımın, sonra da işimin (araştırmacı, ama ne hakkında?) neden ve nasılını tam olarak anlayamasalar da– beni daima desteklediler ve beni özgür bıraktılar.

Öyleyse kabul edelim, bir restoranda büyüdüm, yani bir şekilde duyusal ve aromatik evrenime işlemiş olmalı. Puglia kökeni ile Bergamo yaşantımın “atomik karışımını” da unutmamak gerekir: midye, parmesan peyniri ve polenta taragna. Anne, baba, sağ olun. Bir de benim “acayipliğimi” derinlemesine bilen ve yine de beni seven Elisa ve Maria Elena var; bu sefer de yanı başımdaydılar. Burun kıvırıp homurdansa da desteği ve ironisi için Marco’ya özel bir teşekkürü borç bilirim. Çünkü yaşamımın belirli bir noktasında ahenkli “d”1 harfini kullanmayı bırakıp yaşama devam ettiysem eğer, onun sayesindedir.

Simona, benim cırcırböceğimdir. Eleştirel okumaları, hayret nidaları, “Ama böyle yazamazsın,” sözleri, ortamı neşelendirme yeteneği soluk ve cesaret verdi bana. Son olarak benimkinden daha güzel bir burnu olan ve bu yüzden de sık sık benimle dalga geçen Jan’a teşekkür ederim. Koku duyusu bir şekilde bizi bir araya getirdi. Farklı bir dil konuşsak da yazdığım her sözcükle ne demek istediğimi anlar. Yazmanın çılgın anlarında adeta görünmez bir varlık haline geldi, tam anlamıyla daldığım zamanlarda huzur ve alan bıraktı bana, tarafsız bir karşılaştırmaya ihtiyaç duyduğumda yeniden düzlüğe çıkmama yardımcı oldu ve ruh halimdeki iniş çıkışları hafifletti. Bazen kokusunu alırım ve bu çok güzel bir his.

GİRİŞ

Hadi Birbirimizi Koklayalım

İki köpeğin karşılaşmasını izleyen herkes, onların birbirleriyle iletişim geleneğini bilir: vücudun stratejik bölgelerinde dikkatli ve kapsamlı bir şekilde karşılıklı koklama dansı. Dahası hayvanlar âlemindeki en hayati mesajlaşma sistemlerinden biridir; bölgeyi sınırlama, cinsel sinyalleri iletme, tehlikeyi bildirme, sağlık durumunu belirtme ve çok daha fazlası için gereklidir.

Bizim de onlardan aşağı kalır yanımız yok. Haliyle selamlaşırken koltukaltımızı yahut cinsel organımızı koklamıyoruz, ama doğruyu söylemek gerekirse ellerimizi evet. Aslında, kendimizi birine tanıtırken ne yaparız? El sıkışır, sonrasında onu koklarız, farkında bile olmadan. Elleri yüze götürüp, buruna, ağıza ve etrafına dokunmak, çoğu zaman bilinçsizce yapılan davranış listesinin bir parçasını oluşturur. Bununla beraber, el sıkışmak Batı’da olduğu gibi pek çok kültürde bireyin kendisini tanıtırken kullandığı tarihsel ve kültürel olarak kökleşmiş standart bir davranıştır. Örneğin…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur