İçinin giderek daraldığı, nefes almakta güçlük çektiğin oldu mu, hiç? Ya da ellerinin ter içinde kaldığı, kendini karanlıkta kaybolmuş gibi hissettiğin, karnında oradan oraya çırpınan kelebeklerle dolaştığın? Cevabın “EVET” ise bu kitap tam sana göre.
Hepimiz bazen kaygılanır, korkar, heyecanlanır, ümitsizliğe kapılırız. Böyle anlarda stres, bizi ağır bir battaniye gibi sarıp sarmalar. Hareketlerimizi kısıtlar, içimizi daraltır. Düşüncelerimiz çarpık çurpuk olur, her şey karanlık gelir gözümüze. Sanki hayatımızın tamamını böyle geçirmişizdir. Güzel ve parlak anılar aklımıza gelmez, yaşamın saf bir karanlıktan oluştuğu hissine kapılırız. Oysa bu zor duyguları anlamak ve onlarla yaşamak sandığından çok daha kolay!
Merhaba sevgili günlüğüm!
En iyi arkadaşlarımdan biri olman için sana bu satırları yazıyorum. İçimi döktüğüm, kendimi olduğum gibi ifade ettiğim, bütün sırlarımı paylaştığım, hiç çekinmediğim bir arkadaşım ol diye… Öğretmenim, günlük tutmayı ödev olarak verdiğinde bu kadar heyecanlanmamıştım. Ama annem “Hadi Mira, gidip günlüğün için güzel bir defter seçelim.” dediğinde çok heyecanlandım. Çünkü ben de artık günlük tutacaktım ve bunun hayali içimi kıpır kıpır etmişti. Kitapçılarda çeşit çeşit günlüklere rastlıyordum. Renklisi, ceketimin cebine sığanı, devasa olanı; günü dilimlere böleni, saatlik listelisi, kitap alıntılısı… Sonunda, geçen gün annemle gittiğimiz kitapçıda seni gördüm. O kadar güzeldin ki… Seni aldım ve çok keyifli olacağına inandığım bu yolculuğa adımımı attım. Sözlerime başlama şeklimden heyecanlı biri olduğumu fark etmişsindir. Yeni biriyle tanıştığımda hep böyle oluyor. Aslında bundan daha önemlisi ikimizin bu hikâyede buluşması.
Hikâyemize hoş geldin, sevgili arkadaşım. Madem bu hikâyede beraberiz, önce biraz kendimden bahsedeyim. Benim adım Mira. Yandaki sayfaya hayalimdeki seni çizdim. Dur, kafan karışmasın. Bunun sebebi, seni hayal ettiğim en güzel şekilde çizmek ve birlikte zaman geçireceğim hayalî arkadaşımın nasıl olacağını belirlemek. Seni uzun boylu, şişman olarak hayal edebilirdim, kısa boylu ve zayıf olarak da. Seçeneklerim bununla da sınırlı değil. Sevdiğim bir kahramanın resmine de benzetebilirdim. Hatta sana çok yakışacağını düşündüğüm güzel kıyafetler, aksesuarlar da ekleyebilirdim. Sevimli bir hayvan da olabilirdin. Benim hayallerimde sen, yan sayfadaki gibisin. Sevgili günlüğüm! Sen bana sadece bir yol arkadaşı olmayacaksın. Hikâyemizde karşılşacağımız zorluklarda desteğini alacağım kişi de sen olacaksın.
Alkışlarla Mİra’yı Sahneye
Davet Edİyoruz!
Senden hiçbir şey gizlemek istemiyorum. Seni ekibimin en güvenilir parçası olarak görüyorum. Bu yüzden aramızda sır olmayacak. Kendimle ilgili birçok şeyi seninle paylaşacağım. Sana güveniyorum! Seninle paylaşmak istediğim ilk şey sağlığımla ilgili: Benim çileğe alerjim var, sevgili günlük. Neyden bahsettiğimi anlamamış olabilirsin, hemen anlatayım. Çilek yediğim zaman gözlerim kızarır ve burnum akar. Bir de yanaklarımda ufak kırmızı noktalar belirir. Bu nedenle yolculuğumuz sırasında bana çilek yerine kiraz yememi hatırlatırsan sevinirim. Hatta istersen, en sevdiğin meyveyi de ikram edebilirsin. Tabii, çilek değilse! Bir de belki bunu komik bulacaksın ama yağmur yağdığında oluşan su birikintilerinde zıplamaya bayılıyorum. Bunu yaparken o kadar eğleniyorum ki bir kez zıplamaya başladıktan sonra durmak için yardıma ihtiyacım oluyor.
Unutmadan söyleyeyim, bazı hayvan dostlarımızdan biraz çekiniyorum. Bir de sanırım karanlığı pek sevmiyorum. Hele tek başıma karanlıkta kalmayı hiç sevmiyorum. Bu yüzden, sevgili günlüğüm, beni karanlıkta yalnız bırakmazsan sevinirim. Sanırım garip bir arkadaşım. Hatta belki kimsenin bu kadar garip özellikleri olan bir arkadaşı olmamıştır. Yine de hemen karar vermesem iyi olur. Kim bilir, arkadaşlarımın da benim gibi korkuları olabilir ya da onlar da bana tuhaf gelebilecek şeylerden hoşlanabilirler. Evet! Düşününce herkesin sevdiği ve sevmediği bir sürü tuhaf şey var. Sözü daha fazla uzatmamayım sevgili günlüğüm. Madem önce sana garip gelebileceğini düşündüğüm şeylerden bahsettim, şimdi de sevdiğim şeylerden biraz bahsedeyim. En sevdiğim renk mavidir, en sevdiğim içecek muzlu süt. En sevdiğim ders resimdir ve ben resim çizerken şarkı söylemeyi çok severim! Hoşlandığım şeylerin listesi oldukça uzun. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Belki ileride birlikte daha fazlasını keşfederiz, ne dersin?
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları
- Kitap AdıMira Stres Kulübesi'nden Ayrılıyor - Duygu Günlüğüm
- Sayfa Sayısı48
- YazarOya Doğan
- ISBN9786050847963
- Boyutlar, Kapak15x21, Karton Kapak
- YayıneviTimaş Çocuk / 2023