AKP’nin iktidara gelmesinden bu yana tarikat ve cemaatlerle olan yakınlığı, onları koruyup kolladığı ve hatta tarikat mensuplarının bürokraside görev almalarını sağlayarak açıkça teşvik ettiği hepimizin malumu.
Fethullahçılarla başlayan bu yakınlık, 15 Temmuz kalkışmasıyla sonuçlanınca iktidar Fethullah Cemaati’ni terör örgütü ilan ederek, devlette çok önemli mevkileri teslim etmiş olduğu bu insanları konumlandıkları yerlerden temizlemeye çalıştı.
Bu arada oluşan boşluk elbette bir başka tarikat tarafından kapatılacak, 2023 genel seçimlerinde AKP-MHP ittifakını destekleyeceğini açıkça ilan eden Menzil tarikatı, bu büyük fırsatı kaçırmayarak devreye girecekti.
Kızılay, Sağlık Bakanlığı gibi kurumların yönetim kademelerini müritleriyle işgal eden bu tarikat, peygamber soyundan geldiklerini iddia eden birtakım insanlar tarafından yönetiliyor, gıdadan ilaca, altından pırlantaya kadar çeşitli faaliyet alanlarında kurdukları şirketlerle kârlarına kâr katıyor ve bir örümcek ağı gibi ülkeyi sarıyordu.
Gazeteci İsmail Arı, bu karanlık yapılanmanın kalbine yani paranın nereden gelip kimler tarafından yönetildiğine odaklanarak yaptığı araştırmanın sonucunda Menzil’in Kasası’na ışık tutarak gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sağlıyor.
SUNUŞ
Onları çok fazla tanımıyorsunuz. Kameralar karşısına geçip açıklamalar yapmıyorlar. Kendi ifadeleriyle “medyatik” değiller. Cübbeli Ahmet gibi kameraları seven popüler isimleri de yok. Fakat ülkenin hem en karanlık hem de en büyük cemaatlerinden biri onlar artık. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Fethullahçıların hem kamu kurumlarından hem de ticaretten tasfiye edilmesiyle tüm kapılar ardında kadar açıldı. Deyim yerindeyse otobandan ilerlediler. Hızla büyüdüler ve büyümeye de devam ediyorlar. Evet, Menzil Cemaati’nden bahsediyorum. Bu kitapla Menzil’in karanlık dünyasına ışık tutmaya çalıştım. Bu karanlığın ardında ne olduğu merak ettim, toplumu uyarmak ve tarihe not düşmek istedim.
Bu kitabı yazmaya karar vermemi sağlayan biriyle tanıştım. Başıma geleceklerden, yani dinlerken “yok artık” diyeceğimden habersizdim. Özetle, Menzil Cemaati’nin çok önemli bir ismi ile yolum kesişti. Bu kişi yıllardır cemaati yöneten isimlerden biri. İlk başta inanamadım, günlerce araştırdım. Anlattıkları karşısında her an daha da şaşırdım. Ve doğruydu. Menzil Cemaati’nin beyin takımından biriydi. Sofi veya mürit olarak nitelendirilen cemaat mensuplarının önünde saygıyla eğildiği, elini eteğini öptüğü bu isim Menzil’in sırlarını anlattı. Anlatmaya nasıl karar verdiğini de, “Ben muhbir değilim. Vicdanım rahat etmiyor, omuzlarımdaki yükün altında artık eziliyorum” sözleriyle ifade etti. Çok önemli yollar açtı, dehşete düşüren, yok artık dedirtecek sırları açıkladı. “Beni bu ülkede yaşatmazlar, başka ülkelerde de barındırmazlar” dedi ve haklıydı. Fakat onu korumak ve can güvenliği için bu kitapta kimliğini yani ismini gizli tutmak zorundayım.
Fethullahçıların ardından en büyük cemaat olan Menzil her geçen gün daha da büyük bir tehlike haline geliyor. Kamu ku rumlarına, toplumun orta yerine yerleştirilen dinamit gibiler. Daha da kötüsü onları takip eden başka yapılar da var. Süleymancılar, İsmailağacılar, İskenderpaşacılar ve daha onlarca cemaat pitrak gibi çoğalıyor. Bürokraside en kritik noktaları tutuyorlar, mevzileniyorlar. Milyonlarca ve hatta belki de milyarlarca lirayı yönetiyorlar. Menzil’in yönettiği devasa sermaye her geçen gün daha da büyüyor. Menzil’i yönetenler lüks içinde yaşıyor. Ticarette bu kadar güçlenmelerinin en büyük nedeni ise AKP iktidarı. Devletten iş almadan, teşvik almadan kısa sürede bu kadar büyük bir ticari “başarıya” ulaşmak mümkün değil. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere Menzil’in kasası ardına kadar açıldı…
Bu kitap ile hem benim iğneyle kuyu kazarak ulaştığım bilgileri hem de karanlığın içerisinde, cemaati yıllardır yöneten ismin anlattıklarını okuyacaksınız. Ellerinizde tuttuğunuz bu kitabın, göz göre göre gelen yeni bir felakete karşı uyarı niteliğinde olduğunu düşünüyorum ve artık birilerinin harekete geçeceğini umuyorum. Sizleri bu kitaptaki gerçeklerle buluşturmamı sağlayan Menzil Cemaati’nin yöneticisi dahi “Korkmuyor musun?” dedi hayretle. Korkmuyorum, zifiri karanlığa bir ışık tutuyorum. Şimdi bir meşale yakıp karanlığın içine dalma vakti…
BİRİNCİ BÖLÜM
KİM BU MENZİLCİLER?
Menzil Cemaati’nin iki önemli merkezi var. En büyük merkezi Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki Menzil köyü. En önemli bir diğer merkezi ise İstanbul’un Tuzla ilçesinde… Bunun dışında birçok kentte “külliye”leri, çiftlikleri, Kuran kursları, yurtları, evleri, yurt dışında ise her geçen gün genişleyen bir yapılanmaları var. Menzil’i yönetenler ise peygamber soyundan geldiklerini iddia ediyor.
Hızla büyüyen ve deyim yerindeyse, özellikle 2010’dan sonra altın çağını yaşayan Menzil Cemaati adlı yapının tehlikesi ve büyüklüğünü anlamak için önemli bir rapor var. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu raporun adı “Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Yönelişler Raporu.”
Raporda Menzil de “Menzil/Semerkand Cemaati” başlığıyla yer alıyor. Ve Menzil’in geçmişi şöyle anlatılıyor:
“Nakşibendiliğin Halidi kolunun ülkemizdeki uzantılarından biridir. Menzil Tarikatı diye de bilinen bu kolun kurucusu Siirt civarından Adıyaman’ın Kahta ilçesi Menzil Köyü’ne gelip yerleşen Gavs Bilvanisi olarak da bilinen ve Seyyid soyundan geldiği iddia edilen Abdülhakim el-Hüseyni ve Gavs-1 Azam mahlaslarını kullanan Abdülhakim Erol’dur. Bu şahıs 1902 yılında Siirt’in Baykan ilçesinde dünyaya gelmiş, 1972 yılında Menzil’de vefat etmiştir. Onun ölümünden sonra yerine oğlu Muhammed Raşit Erol (1930-1993) geçmiş, Muhammed Raşit Erol’un ölümünden sonra da yerine kardeşi Abdülbaki Erol’ geçmiştir. Bu
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Aktüel Siyaset Araştırma-İnceleme Siyaset
- Kitap AdıMenzil’in Kasası
- Sayfa Sayısı104
- Yazarİsmail Arı
- ISBN9789944613378
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviTekin Yayınevi / 2024