Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Mahremiyetin Kısa Tarihi
Mahremiyetin Kısa Tarihi

Mahremiyetin Kısa Tarihi

David Vincent

İnsanın yalnız kalma hakkı nerede başlar, nerede biter? Karşı komşunun yatak odasına bakan penceresinden kaçıyoruz. Peki ya yoldan geçen yabancının kamera kadrajından kaçabilir miyiz?…

İnsanın yalnız kalma hakkı nerede başlar, nerede biter? Karşı komşunun yatak odasına bakan penceresinden kaçıyoruz. Peki ya yoldan geçen yabancının kamera kadrajından kaçabilir miyiz? Büyük caddelerden sokaklara, evin avlusundan çalışma odasına görülme veya görülmeme seçme şansımız var mı?

1300’lü yıllardan beri insanların birbiriyle ve devletle ilişkisinde mahrem sınırları sürekli aşınmış ve yeniden örülmüştür. David Vincent bu eserinde, geçmişten günümüze gözetlenme tedirginliği ile kendini ifşa etme arzusunun iki yakasında insanların değişen mahremiyet algılarını gözler önüne seriyor.

İÇİNDEKİLER

Önsöz 11
1
Mahremiyetten Önce Mahremiyet 14
2
Mahremiyet ve İletişim 55
3
Mahremiyet ve Refah 96
4
Mahremiyet ve Modernite 140
5
Mahremiyet ve Dijital Çağ 190
Okuma Önerileri 235
Dizin 245

Önsöz

Mahremiyetin tarihi, gürültü ile sessizliğin merak uyandıran bir karışımıdır. Mahremiyet kavramı hakkında geniş hacimli olmakla beraber yine de yetersiz bir literatür var; ayrıca kişisel bilginin korunmasına karşı çağdaş tehditlere dair ateşli tartışmalar da devam ediyor. Öte yandan mevcut değerlendirmelerin çoğu, ABD’de gerçekleşen 9/11 olaylarından önceki on yılları mahremiyetin Ortaçağı olarak kabul etmektedir ve internetten önceki on yıllar, zamanın sisi içinde kaybolmuştur. Tarihsel perspektife duyulan ihtiyaç, genellikle Jeremy Bentham veya George Orwell’a yapılan ikinci el, kısa atıflarla karşılanıyor. Birleşik Krallık’ta mahremiyet üzerine yapılmış ilk resmî inceleme olan 1972 tarihli Younger Report, konu hakkında yazılı tarihsel kaynak eksikliğinden dert yanıyordu. David Flaherty’nin sömürgeci Yeni İngiltere’yi anlattığı, şimdilerde klasik hâline gelmiş kitabı zamanının ilk monografisi olarak yayınlanmak üzereydi; işte bu kitaptan sonra ta Ortaçağdan başlayıp klasik dünyaya kadar uzanan mahremiyet konulu mükemmel çalışmalar yayımlandı. Bununla beraber Philippe Ariѐs ve Georges Duby’nin rehberliğinde yürütülmüş, 1980’lerin sonu ve 1990’ların başına ait geniş hacimli, çok yazarlı, etkileyici bir inceleme dışındaki çalışmalar, birbiriyle pek bağlantısı olmayan kitaplar ve makalelerden oluşan bir takımadaya benziyordu. Barınma, ibadet, edebî kültür ve okumayı içeren kültür ve yaşantının kritik alanları, değişimin ana hikâyesiyle çoğunlukla sadece yüzeysel anlamda ilişkiliydi; neticede geçmişte insanların gözlerden uzak olma arayışlarını ve kendi evleri dışında özel ilişki kurma biçimlerini içeren bir dizi konu, sistematik tarihsel değerlendirmeye tabi tutulmayı beklemektedir.

Önümüzdeki sayfalarda okuyacağınız kısa tarihçe sadece mevcut tartışmalara katılanlara berrak bir zamansal perspektif sunmayı değil, aynı zamanda peş peşe gelen asırlarda kendilerine has koşullarda ortaya çıkan kavramları ve pratikleri anlatırken mahremiyetin uzun süreli gelişimini açıklamayı da amaçlamaktadır. Mevcut külliyatın parçalı doğası göz önüne alındığında, bu kitap, özellikle kitle iletişimi, barınma, din, aile hukuku ve gözetim alanlarında kısmen literatür araştırması, kısmen de birbirine yakın araştırma birimlerinin bir incelemesidir. Çalışmamız baştan sona birincil kaynaklara dayanmaktadır; ancak kitap boyunca, karmaşık özlemleri dengelemeye çalışanların duygu ve eylemlerinin dokusundan da uzaklaşmamaya gayret ettik. Elinizdeki kitap Ortaçağın sonlarından başlayıp Snowden’in1 ifşaatıyla ortaya saçılan şeylerle son bulan basit bir kronolojiyi takip etmektedir. Kitabı oluşturan beş bölümde yer alan tarihler, konunun doğası gereği yaklaşık tarihlerdir. Temaların çoğu dönemler arasındaki sınırları aşıyor. Dijital devrimi işleyen son bölümde bile bilgisayar etkisinin başlangıcı, tayin edilen 1970 yılının öncesine veya sonrasına tarihlendirilebilir. Kitabımız mahremiyet hakkındaki mevcut yayın alanını, ilgili alanlardaki çalışmaları ve daha çok araştırılmayı bekleyen konuları özetleyen bir ilave okuma önerisiyle sona eriyor.

Bu türden bir girişim, bu alandaki devlerin sırtında yükselme imkânına sahip değildi; ancak yine de zorlu yolda düşe kalka ilerlerken tarihin tozlu sayfaları arasında unutulmama umudunu taşıyor. Uzun soluklu bir anlatıyı takip etmek, beni, 19. yüzyıl tarihindeki o konforlu alanımdan dışarı çıkmaya zorladı; kitabı yayına hazırlarken dilbilgisi yanlışlarının yanı sıra diğer hataları düzeltmeme yardımcı oldukları için Anne Laurence ve Amanda Goodrich’e, dijital devrimin seyrini ve sonuçlarını bilgi dolu ölçülü bir kavrayışla bana aktaran John Nughton’a ve tartışmanın çeşitli aşamalarında katkıda bulunan Britanya’daki ve Avrupa’nın çeşitli yerlerindeki takipçilere minnettarım. Polity’den Elliott Karstadt ve Andrea Drugan epey uzun bir proje olduğu sonradan anlaşılan bu çalışmaya inandılar. Charlotte Vincent metindeki her sözcük ve ifadeyi inceledi ve gereken her noktada “Bu ne anlama geliyor” sorusunu sabırla sordu. Her zaman olduğu gibi ona en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bu kitabı gerçek mahremiyet değeri taşıyan ömür boyu dostluğa adıyorum.

Shrawardıne, Haziran 2015

1
Mahremiyetten Önce Mahremiyet
1300-1650

Londra Assize of Nuisance Mahkemesi’nin1 13 Temmuz 1341 Cuma günü zapta geçirdiği ifadeye göre “Aziz John de Walbrok bölgesinde hizmetçileriyle birlikte ikamet eden John Luter’in dul eşi Isabel, komşusu ‘derici’ John Trappe’den şikâyetçi olur.” Şikâyetin gerekçesine gelince, ‘derici’ John Trappe’nin evindeki dört pencerenin camı kırıktır ve kendisi de hizmetçileri de bu pencerelerden dul Isabel’in evinin bahçesini görebilmektedir. Durum mahkeme heyeti tarafından yerinde incelenmiş ve davalının pencerelerini 40 gün içinde onarması gerektiği hükmüne varılmıştır. Gelgelelim dul Isabel bununla yetinmeye niyetli değildi. Daha sonra Aziz Stephen de Walbrok bölgesindeki dairesine komşu olan ‘derici’ John de Thorp’dan şikâyetçi oldu. Dul Isabel’in kazandığı davanın şikâyet gerekçesine gelince, “evini çevreleyen duvarların yerden yüksekliği 4 metre 88 santimden fazla değildir”, dolayısıyla yedi penceresi olan ‘derici’ John de Thorp’un yukarıdaki dairesinden kendi dairesi görülebilmektedir, hatta hem davalının kendisi hem de hizmetçileri davacının evini görebilmektedir. Bu şikâyet üzerine ‘balıkçı John de Leche’ davasever dul yüzünden mahkemeye çağrıldı. Bu komşusunu, ‘aynı bölgede davacının evine bitişik evinin duvarı üstünde kurşuni renkli bir gözetlemesi kulesi yaptırmak ve hane halkıyla beraber (yakınları da dâhil) gün boyu orada ayakta durarak davacının ve…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Popüler Tarih Tarih
  • Kitap AdıMahremiyetin Kısa Tarihi
  • Sayfa Sayısı248
  • YazarDavid Vincent
  • ISBN9786258242003
  • Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviFol Kitap / 2022

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur