Birazoku

ŞİİR DÂVASI

Şiir bir tanıktır

Yaşadığımız bir cinayet dâvasında

Görgü tanığı

Dizeler ki çavlan

Sesler sesler sözcükler

Akar akar akarsu

Sonunda bir suç

Kalbinden çivilenir tahtaya

Safranbolu kapısı

Herşey oyma

Bir gelin şimdi girecek içeri

Suç ve Ceza

*

İçindekiler

PENINSULA

(Flaş).

(Asit Yağmuru).

(Narayan Can’a).

(Hicret)

Neyise Fâli, O Çıksın Hâli

Hıdrellez

GÜLER’İN DATÇA’DAKİ SON MARİFETLERİ

(Göç) I

II

III

IV.

V

VI

VII

VIII

ÖBÜR ŞİİRLER

Yine Akşam

Erotizma.

Tövbe..

Felâsefet..

Bikoşu Güler’e

Sapak.

Şiir Dâvası

Şafak Attı..

Başlankıç

Sikerimin Kerimesi..

Asırdîde

Rakseden Rakkas

Tam Mevsimi…

Şiir Dikeni…..

İrtihal..

Pembe Kalem

Orhan Veli’yle.

Terzi Fikri İçin

Hollanda’da Bir Akşam.

Ellere Övgü

Green Peace İle Birliğiz.

Eytişim

Aşk İdamı

Bir Uçak Serüveni

Güneşe Sunu

Sonsöz

Onat’ın Yeni Yılını Kutlarım.

Kimesne Öldü.

Kısır Kürelere Kürek.

Nazarlık

İsa -Doğdu- Gecesi.

Kırkladı.

Pavarottiy’e

Brahms’a

Rembrandt’ın Resmi Üzerine.

Devrimci Takvim.

Eski Sulara

Başak Helin Kanat

İşçi Marşı

Döğüşelim Barış İçin.

Selim Bir İnsana Selim Bir Ressama

Aşk Ve Meşk

Yeni Hasan’a

Eskimiş Bir Şimendifer Saati.

Sürek Avı..

Dünya Değişti

Klip.

Bir Dostun Daha Ardından.

Gurbette Bir Muhabbet Kuşu

İddiaya Var Mısınız?.

Bahariye

Adres

Dinine İmanına

Tarihin Maddesi

Gusman’ın Kabahati Nefes Almasıdır.

Aqua Kültür

*

Can Yücel’in şiir külliyatını yayına hazırlarken ki güçlük, farklı bas- kılarda değişime uğramış bazı sözcük ve dizelerin hangisinin doğru oldu- ğuna karar vermekti. Saptadığımız değişikliklerin şairin onayıyla yapılıp yapılmadığı belirsizliğini koruyor/koruyacak.

Bu nedenle Canevi arşivinde korunan el yazısı şiirler ile basılı örnekleri de karşılaştırdık. Ortaya çıkan sonuçlar çarpıcıydı, elyazmalarını okura ve edebiyat araştırmacısına sunmak elzemdi.

Editörün Notu

PENİNSULA

Safkan bir av köpeği, Yunan’dan kalma bir tazı 

Denizin içine kıvrılmış yatıyor güneşte

Bu güzelim yarımada

 

Kıçım toprakta başım güneşte

 

Cıvıl cıvıl mandallarıyla Islak çamaşırlar ipte

Yoldan geçen idam mahkûmlarını selâmlıyor

Gökyüzünün denizinde pâre pâre kalyonlar

 

Işığın yolları var Kimi limona

Kimi badem ağ’cına

Kimi yeni çapalanmış toprağa düşüyor

Rüzgârın yolları var

Kimi köpek

Kimi inek

Kimi kazma seslerini

Kimi sessizliği getiriyor

Akşam çok bile güzel

Kendi kendini getiriyor

Kendi kendisini

Turuncusu moru sarısıyla

Taş damlaların üstünden sekerek

 

Güneşin parmakları Gocadağı’na sarılıyor 

Goncalar açsın diye kayalar

Son ışıklarla çamaşırlar kuruyor 

Başka uyumaya gidiyor miyavlayarak

 

Gece kendini arıyor elyordamıyla 

Kurbağalar kılavuzluk ediyor kendisine 

Böylece tekmilleniyor kızıl daire.

 

Kızıl serçe kondu melisa dalına 

Dehşet biroldu bitti çıkarttılar ortaya 

Biri sevgiyle öbürü kokusuyla

Derken kızıl serçe badem ağacına atladı gitti 

O güzelim oldu da böylece bitti

 

Önümüzdeki koyakta bakın 

Yapraklanan gölgeler var ya 

Onlardan biri işte o uzak Simi Adası 

Biraz koyulaşmış meselâ

 

Açtım ki gözlerimi sabah olmuş Datça’dayım 

Ergen ışıklarla karşımda erguvana kesmiş 

Gocadağ

Tüm engebesiyle yanıyor o koskoca kaya 

Dağkeçileri düzlere kaçmış olmalı

…