Kıskanç ağabeyleri tarafından kuyuya atılan çocuk: Hz. Yusuf… Hz. Yusuf’un Mısır’da köle olarak Firavun’un yardımcısına satılması; Züleyha’nın Hz. Yusuf’a gönlünü kaptırması; Hz. Yusuf’un zindana atılması, Firavun’un rüyasını yorumlaması ve Firavun’un yardımcısı olması; Güzelliğiyle herkesi büyülen Hz. Yusuf’un gerçekleşen rüyası…
Hz. Yusuf: “Ey göklerin ve yerin Yaratıcısı! Benim sahibim sensin. Dünya ve ahirette işlerimi düzene koyan da sensin. Son nefesimi Müslüman olarak vermeyi nasip et. Ahirette de beni atalarım gibi, senin emirlerine uyan kişilere kat!”
Hz. Yakub’un Çocukları
Eski devirlerde “Kenan Ülkesi” diye anılan bugünkü Filistin’in güneyindeki şirin bir evde, küçük çocuklar bahçede oynuyorlardı. Bu çocukların arasında bir tanesi, eşsiz güzelliği ile dikkat çekiyordu. Bir asma çardağı altına oturmuş dört hanım, örgülerini örüp sohbet ederlerken, ara sıra oynayan çocuklara göz atıyorlardı.
Hanımlardan en genci, ev sahibine: – Komşum, dedi. Bakıyorum da Yusuf buraya çok alıştı. O güzelliği ve davranışlarıyla diğer çocuklardan çok farklı… Arkadaşları arasında da çok seviliyor. Ev sahibinin cevap vermesine zaman kalmadan, en yaşlı olan hanım: – Tabii, İbrahim Peygamber’in soyundan gelen çocuk diğerlerinden farklı olacak, dedi. Yüzündeki o saflık, o güzellik de peygamberlik soyunun temizliği ve güzelliği… Bakalım halası ondan nasıl ayrılacak? Bu sözler üzerine, üç hanım da ev sahibi hanıma baktılar. Ev sahibi, iç geçirdi: – Sormayın, dedi. Derdim büyük. Ben de ne zamandır bunu düşünüyorum. Bu yüzden uykularım kaçıyor. İki gençten konuşmamış olanı sordu: – Yusuf ne zamandan beri sizin yanınızda?
– Anacığı öldüğü zaman yanıma almıştım. Bilseniz ne kadar duygulu ve içli bir çocuktur. İlk günler anasını kaybetmenin acısıyla yüreciği yanan bu yavruyu, geceleri hıçkırırken nasıl teselli ettiğimi bir Allah bilir bir de ben… Yusuf’a o kadar alıştım ki… Şu sıralar onu babası da istiyor. Bakalım ne yapacağım? – Dün Yakub Aleyhisselâmı evinizden çıkarken görmüştüm. Yusuf’u mu almaya gelmişti? – Evet!.. Yusuf’u o da çok özlüyormuş. Götürmek istedi. “Ağabey n’olursun, biraz daha kalsın!” diye ısrar ettim. Israrıma dayanamadı. Ama on gün sonra almaya gelecek… Yusuf’umun yokluğuna nasıl dayanırım ben? Halasının bir tanesi o… Ah, bir yıl daha yanımda kalsa…
Yakub Aleyhisselam, Yusuf’u almak için geldiğinde kız kardeşinin ondan ayrılmak istemediğini anlayınca Hz. Yusuf’un, bir yıl daha onun yanında kalmasına razı oldu. Hz. Yakub, Hz. İbrahim’in torunuydu. Hz. Yakub’un babası Hz. İshak’tı. Yüce Allah, Hz. Yakub’u Kenan’a peygamber olarak göndermişti. Hz. Yakub, Allah’ın emirlerini, Kenanlılara bildirmekteydi. Yakub Peygamber’in on iki oğlu olmuştu. Bunların en küçükleri, Hz. Yusuf’la Bünyamin’di. Bu iki küçük kardeşin anneleri de diğer kardeşlerinden ayrıydı. Onlar küçükken vefat etmişti. Hz. Yusuf, çok ama çok güzel bir çocuktu. Görenleri kendine hayran bırakırdı. Ona bir bakan bir daha bakardı. Üstelik Yusuf, herkes tarafından sevilirdi. Onunla konuşan, ona bağlanır, ondan ayrılmak istemezdi. Arkadaşları da Hz. Yusuf’u çok severlerdi. Çünkü o, hiç ama hiç yalan söylemez, kimsenin kalbini kırmaz, herkese iyi davranırdı.
Babası Hz. Yakub da oğulları içinde, en çok Yusuf’u severdi. Belki de ileride peygamberliğin bu oğluna verileceğini tahmin ettiği için Hz. Yusuf’un üzerine titrerdi. Ama Hz. Yusuf’u severken diğer oğullarını ihmal etmezdi. Hz. Yusuf’la Bünyamin’in küçük ve annesiz olmaları, onlara daha fazla ilgi göstermesini gerektiriyordu. Gelgelelim, Hz. Yusuf’un ağabeyleri onu çok kıskanıyorlardı. – Yaşça büyük olmamıza ve babamızın her işini biz yapmamıza rağmen, babamız küçük ve bir işe yaramayan Yusuf’la Bünyamin’i bizden daha çok seviyor. Doğrusu, babamız bu hususta açıkça ayırımda bulunuyor, diyorlardı. Zaman geçtikçe kıskançlıkları iyice arttı. Onların bu hâllerini fark eden Yakub Aleyhisselam, çok üzülüyordu. Büyük oğullarına nasihat ediyor, Allah’ın emirlerine göre hareket etmelerini söylüyordu.
Hz. Yusuf’un Rüyası
Küçük Yusuf, halasının yanında bir yıl daha kaldıktan sonra babasının yanına dönmüştü. Bir gece, bir rüya gördü. Rüyasını babasına şöyle anlattı: – Babacığım! Ben, bu gece rüyamda on bir yıldızın, ayın ve güneşin bana secde ettiğini gördüm! Hz. Yakub, bu rüyadan, Hz. Yusuf’un çok yükseleceğini anladı ve: – Sevgili yavrum, dedi. Bu rüyanı ağabeylerine sakın anlatma! Sonra şeytana uyar, sana tuzak kurarlar. Rabb’in seni, rüyada gördüğün gibi beğenip seçecek. Seni peygamber yapacak. Sana, rüya yorumlama ve kutsal kitapların sırlarını anlama yeteneği verecek. Şüphesiz ki senin Rabb’in, her şeyi hakkıyla bilendir. Hz. Yakub, bu rüyadaki on bir yıldızı, on bir oğlu, güneşi ve ayı da, Hz. Yusuf’un annesinin vefatından sonra evlendiği yeni hanımı ve kendisi olarak yorumlamış, Hz. Yusuf’un makamının hepsinden, hatta kendisinden bile üstün olacağını anlamıştı.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları Roman (Yerli)
- Kitap AdıKuyudaki Çocuk
- Sayfa Sayısı80
- YazarAhmet Yılmaz Boyunağa
- ISBN9789752632080
- Boyutlar, Kapak13,5x21, Karton Kapak
- YayıneviGülce İlk Genç / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Yangın Tüpüyle Uçan Çocuk ~ Miyase Sertbarut
Yangın Tüpüyle Uçan Çocuk
Miyase Sertbarut
Uçuran öyküler… Çocuklar uçmaya bayılır; kimi gerçekten uçakla, kimiyse belki kulaklarınıza inanamayacaksınız ama yangın tüpüyle… Yeter ki uçmak olsun. Neyle olduğu hiç fark etmez!...
- Dünyanın Kasım’a Görünüşü ~ Sema Aslan
Dünyanın Kasım’a Görünüşü
Sema Aslan
“Kasım gözlerini ve kulaklarını düzenli olarak dışarıya saldığı için etrafında insanların yaşamakta olduğundan emindi. Her seferinde gözleri bir insana, kulakları bir sese değip kendisine...
- Cingöz Recai – Cingöz’ün Esrarı ~ Peyami Safa,Server Bedi
Cingöz Recai – Cingöz’ün Esrarı
Peyami Safa,Server Bedi
“Nezaketsizliğime hükmetme. Seni böyle kurbanlık koyun gibi bağlamak istemezdim. Ne yapayım ki senin de bana zararların dokundu. Bütün teşkilatımı altüst ettin. Yetmiş, seksen bin...