Dünyadaki bütün yoksulların ve bütün âşıkların büyük şairi Pablo Neruda, Türk okurların da dilinden düşmeyen şiirleriyle yaşıyor.
Latin Amerika’nın Walt Whitman’ı kabul edilen Pablo Neruda, tıpkı “tahıl taneleri kadar sayılması olanaksız” dediği bu büyük şair gibi, yurdunun bütün içsel dünyasını ve dünyevi varlığını şiirleştirme yoluna gitmiştir. Kuşlar Sanatı çağımızın evrensel şairi Neruda’nın bu tutumunun ilginç bir örneğidir. Şili’de en yaygın rastlanan kuşlara tek tek övgüler düzen bu “kuşbaz şair”, kitabın sonunda kendi düşsel kuşlarıyla mizahi bir eleştiri sunar. Dünya şiirinde eşi görülmemiş bu şiir deneyinin, ıssızlaşan bir dünyada insan varlığına estetik bir hatırlatma olacağı kanısıyla, Kuşlar Sanatı’nı yayımlamaktan özel bir kıvanç duyuyoruz.
İçindekiler
Göç……………………………………………………………………. 13
KUŞLAR
Gezgin Albatros…………………………………………………… 21
Siyah Göğüslü Kartal……………………………………………. 22
Peru Pelikanı ……………………………………………………….. 23
Siyah Yüzlü Balıkçıl ……………………………………………… 25
Amerikan Kerkenezi …………………………………………….. 27
Siyah Boyunlu Kuğu …………………………………………….. 28
Kaliforniya Bıldırcını…………………………………………….. 29
Guanay Karabatağı ………………………………………………. 30
Çitkuşu………………………………………………………………. 32
And Akbabası ……………………………………………………… 33
Pas Rengi Yakalı Papağan……………………………………….. 34
Sarı Çayır İspinozu ………………………………………………. 35
İnce Gagalı Muhabbetkuşu……………………………………. 36
Chucao ………………………………………………………………. 37
Diuca İspinozu ……………………………………………………. 39
Şili Flamingosu ……………………………………………………. 40
Büyük Akbalıkçıl………………………………………………….. 42
Boz Martı……………………………………………………………. 43
Mavi-Beyaz Kırlangıç……………………………………………. 44
Siyah Çeneli İskete ………………………………………………. 45
Rahip Akbaba ……………………………………………………… 46
Kırmızı Göğüslü Çayırkuşu …………………………………… 47
Balıkçıbâki ………………………………………………………….. 48
Macellan Ağaçkakanı ……………………………………………. 49
ARA FASLI
Uçuş ………………………………………………………………….. 53
Şili Kekliği ………………………………………………………….. 56
Harris Şahini……………………………………………………….. 57
Yeşil Sırtlı Sinekkuşu – I ……………………………………….. 58
Yeşil Sırtlı Sinekkuşu – II ………………………………………. 59
Kurşuni Sutavuğu ………………………………………………… 60
Macellan Pengueni……………………………………………….. 61
Şili Kızkuşu…………………………………………………………. 63
Akgerdanlı Tapaculo …………………………………………….. 65
Yedirenkli Sazkuşu……………………………………………….. 66
Şili Alaycıkuşu …………………………………………………….. 67
Chimango Doğanı………………………………………………… 69
Şili Güvercini………………………………………………………. 70
Güney Karatavuğu……………………………………………….. 72
Güney Ardıçkuşu…………………………………………………. 73
TUHAF KUŞLAR
Şeytansakal …………………………………………………………. 77
Dumankuş………………………………………………………….. 78
Aykıran ………………………………………………………………. 79
Ekimcil ………………………………………………………………. 80
Hiyeroglif Kuş……………………………………………………… 81
Gültırmalayan……………………………………………………… 82
Tiumba ………………………………………………………………. 83
Büyük Çıngırlak…………………………………………………… 84
Dudukuş…………………………………………………………….. 85
Senkuş……………………………………………………………….. 87
Benkuş……………………………………………………………….. 88
SON DEYİŞ
Şair Kuşlara Veda Ediyor……………………………………….. 91
GÖÇ
Gün boyu, sıra sıra,
tüylerden bir donanma,
yüreği çarpan
bir gök gemisi,
geçip gitti
minicik sonsuzluğundan
pencerenin, arayıp sorduğum,
çalıştığım, gözleyip beklediğim.
Kum kulesi
ve denizsi boşluk
kavuşuyorlar orada, kucaklayıp
türküyü ve devinimi.
Yukarıda gökkatları açılıyor.
Böyleydi işte: yüreği çarpan
keskin, dikaçılar geçti
kuzeye ve batıya doğru,
boşluğa,
yıldızlara,
tuzun ve yalnızlığın kayalığına,
denizin saatlerini bozduğu yerde.
Kuşlardan bir açıydı
dümen kırmış
demirin ve karın enlemine
dümdüz yollarında
dur durak bilmeden
giden:
iyi nişanlanmış bir okun
yiyip bitiren şaşmazlığıyla
yol aldı göksel sayılar
döl vermeye, sabırsız aşkla
geometriyle biçimlenmiş.
Gözden yitip gidene dek
bakıp durdum onlara, gördüğüm
düzgün bir uçuştu yalnız,
rüzgâra karşı bir kanatlar kalabalığı:
artan sessizliği gördüm
o saydam yarıkürede
gök kubbe kuşlarının
belirsiz kararlarla geçtikleri.
Gördüğüm uçuş yoluydu yalnız.
Hepsi göğündü onların.
Varacakları yere giden
kuş yığınları arasında
birbiri peşi sıra sürüler
üçgen
zaferler çiziyorlardı
birleşip bir tek uçuşun sesiyle,
ateşin birliğiyle,
kanla,
susuzluk ve açlıkla,
soğukla,
geceye yutulmadan önce
ağlayan, eğreti günle,
erotik ısrarıyla yaşamın:
kuş birliği
uçuyordu
dişsiz, siyah sahillere doğru,
ölü kayalara, sarı adalara,
güneşin fazla çalıştığı
ve sürüyle sardalye otağının
sıcak denize yayıldığı yerde.
Serilmiş giz
kuşların saldırdığı
taşın üstüne:
taş, rutubet, gübre, yalnızlık,
mayalanacak ve
kan kırmızı güneşin altında
kumlu yaratıklar doğacak
ve bir gün uçup dönecek onlar da
fırtınalı soğuk ışığa
Şili’nin kutup ayağına.
Şimdi geçiyorlar,
doldurup uzaklığı,
ışıkta zar zor çırpınan kanatlar,
bir yürek vuruşunda birleşmiş,
karada bölünüp
dağılan
göçücü
gövdeden
ayrılmadan uçarak.
Suyun üstünde, gökyüzünde,
sayısız kuş uçup duruyor,
tekne tek,
saydam gemi,
onca kanatla,
denize açılmış onca gözle
sağlıyor birliği,
giderken pupa yelken aynı sükûnette,
görkemli bir kanadın hareketiyle.
Deniz kuşu, göçmen köpük,
güneyin, kuzeyin kanadı, dalga kanat,
uçuşun saçtığı salkım,
çoğalmış aç yürek,
varacaksın, büyük kuş,
rüzgârla kuluçkadan çıkan,
kumla beslenen
kırılgan yumurtaları
gerdanlıktan ayıklamak için
bir başka uçuş yeniden
çoğaltıncaya dek yaşamı, ölümü,
büyümeyi,
ıslak çığlıkları, sıcak gübreyi,
yeniden doğumlar, terk edişlerle
rüzgârlı bozkırdan uzaklara
bir başka rüzgârlı bozkıra.
Uzaklara
bu sessizlikten, uçuyor soğuğun kuşları
uçsuz bucaksız çakıllı bir sessizliğe
ve yuvadan gezgin kuşlara dek,
deniz okları, miras bırakıyor bana
ıslak gururunu geçen zamanın,
tüylerin dillere destan sürekliliğini
doğup ölen, katlanan, kalbi çarpan,
balıklardan uzun bir kılıç yaparak,
zulme karşı zulümle, ışığın kendini
rüzgâra ve denize karşı yaşamı.
KUŞLAR
GEZGİN ALBATROS
Diomedea exulans
Yelken açıyor rüzgâr açık denizde
dümende albatros:
kayıyor, iniyor, dans ediyor, yükseliyor,
asılı kalıyor belirsiz ışıkta,
dalganın kulelerine dokunuyor,
çöküyor düzensiz suyun
çalkanan harcına
tuz nişan verirken ona
ıslık çalıyor öfkeli köpük,
kayarak uçuyor albatros
geniş kanatlarıyla müziğin,
durmadan uçan bir kitap
bırakıyor fırtınanın üstüne:
rüzgârın yasası.
SİYAH GÖĞÜSLÜ KARTAL
Geranoaetus melanoleucus australis
Acı kuş, soğuk kartal,
sıradağların kılıcı,
sonsuzluğunda kıpırtısız,
kayıtsız yıllarda,
can çekişmenin taşında.
Haşin tüylü kartal,
bilirim siyah dilini senin,
kasırgalarının gözdağını,
kana susamış saydamlığını,
ölüm benekli pençelerini,
bilirim dönersin yenilmiş
taştan ve kardan dağlarına,
büyük sessizliğine Andlar’ın,
dikenlerin kulesine.
Çiçeğe durdu gül ağacı,
başladı yine bahar
kristal konuşmasına:
doldu yeni yuvalar
buyruğuyla baharın,
doğursun diye şafakta
yayıldı yosunlara yaban tavşanı:
aktı haliç ırmakları gibi
ayın ve yıldızların berraklığı
ve sen orada, bir başına, uyanık,
doğmadan, çiçek açmadan,
geceyle baş başa.
“Kuşlar Sanatı” için bir yanıt
Bir yanıt yazın
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Şiir
- Kitap AdıKuşlar Sanatı
- Sayfa Sayısı96
- YazarPablo Neruda
- ISBN9789750711862
- Boyutlar, Kapak13x20, Ciltsiz
- YayıneviCan Yayınları / 2010
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Bir Güneş Doğuyor ~ Ramazan Gülsen
Bir Güneş Doğuyor
Ramazan Gülsen
BİR GÜNEŞ DOĞUYOR Sis kümelerini Dağıta dağıta BİR GÜNEŞ DOĞUYOR Yedi rengi ile İnsanları Isıtmaca, Kaynaştırmaca, Aydınlatmaca ereğinde Bulayınmış beyinleri, Katılayışmış kalpleri, Paslayınmış dilleri,...
- Kafesteki Çikolata ~ Mehmet Atilla
Kafesteki Çikolata
Mehmet Atilla
Olur ya Bütün amaçlarınıza Ulaştınız diyelim Hani günün birinde (noktalı virgül) Eğer o gün Şiir yoksa hâlâ yaşamınızda Ve henüz
- Sevda Sözleri – Bütün Şiirleri ~ Cemal Süreya
Sevda Sözleri – Bütün Şiirleri
Cemal Süreya
Cemal Süreya, Cumhuriyet Dönemi şiirinin en özel “vitamin”iydi. Lirik, erotik, politik gür bir ırmak. Sevda Sözleri bu büyük ustanın bütün şiirlerini bir araya getiriyor....
Diuca ispinozu şu mu acaba yoksa başka bir türü mü?
Ak kanatlı diuka ispinozu
Bu ispinozlar aynı zamanda buzulkuşları olarak da bilinmektedir. Yuvalarını buzulların burnuna yakın küçük çatlaklara yapmalarından dolayı onlara ‘buzulkuşu’ (İngilizcede ‘glacier bird’) adı verilmektedir.
Beyaz kanatlı diuca ispinozu (Diuca speculifera) veya buzulkuşu olarak bilinen tür, Arjantin, Bolivya, Şili ve Peru’nun en yüksek dağlarında yaşar. BBC, bu olağanüstü kuşun hayatını ‘And Dağları’ başlıklı bir belgeselde anlatıyor ve sunumda buzulkuşuna ulaşmanın gerçekten bir başarı olduğunu belirtiyor.
Yuvalarını buzula yapan tek kuş türü olarak bilindiği ve buzulkuşu yuvalarının ilk defa 2008 yılında Peru’daki Quelccaya buzulunda keşfedildiği belirtilmektedir.
Oksijen seviyelerinin deniz seviyesinin % 50’si kadar olduğu 5700 metre rakımda yuva yaptığı ifade edilen bu türün beslenme şekli hakkında pek bir şey bilinmese de, muhtemelen tohumlar ve eklembacaklılarla beslenmektedirler.
Ak kanatlı Diuka ispinozları, IUCN Kırmızı Listesi tarafından Asgari Endişe olarak sınıflandırılmıştır ve nüfuslarının istikrarlı olduğu görülmektedir.