Birazoku

Bazen senin için zaman durur. Arka arkaya öyle zorluklar yaşarsın ki dayanacak gücün kalmaz. Bu yaşadıklarını bir nebze olsun hafifletecek tek bir güzel şey bile olmaz. Bir yardım eli uzanmaz. Bir telefon bile çalmaz. Issızlığın ortasında, dünya başkaları için dönerken sen bir başına kalakalmışsındır. Dayanacak gücün kalmamıştır. Yalvarırsın; ne sesin çıkar ne de duyulur.

Dünyanın ortasında yapayalnız hissedersin. Son bir gayretle seslenirsin Yaradan’a, bu çağrın da sessizlikle karşılaşır. “Ne oluyor Tanrım?” dersin, “Küs müyüz?” “Neden beni duymuyorsun? Neden görmüyorsun? Yollarımı açmıyor, yardım etmiyorsun?” İşte o zaman en büyük sınavdasındır ve büyük sınavlarda “öğretmen” hep sessizdir. O seni hep görür, ama bir eşiği geçmen, bir dersi öğrenmen gerekiyordur. Zamanın, dayanmanın, iradenin, hayat dersinin, kendini yeniden yapılandırmanın ve inanmanın ödülü gelecektir. Zamanın efendisi büyük öğretmen Satürn elinde ödülü tam o eşiğin ardında seni beklemektedir. Astrolog Olgu Ilgın’dan benzersiz bir astroloji ve kişisel gelişim kitabı. Sadece doğum yılınıza bakarak, bu dünyaya neyi öğrenmek için geldiğinizi anlayacağınız muhteşem bir rehber.

İçindekiler

Önsöz………………………………………………………………………………………………… 15
Hayat zorlaşınca, çıkmaz sokaklarda soluksuz kalınca……..19
Sorun nedir? ……………………………………………………………………………………..25
Satürn’den mesajınız var………………………………………………………………26
Satürn nam-ı diğer Kronos’un mitolojik hikâyesi…………………29
Doğum haritamızdaki Mahmut Hoca! ……………………………………..31
Ne zaman sınav olacağız? ……………………………………………………… 35
İlk döngü (6–8) yaş ……………………………………………………………………37
İkinci döngü (13–17) yaş………………………………………………………….38
Üçüncü döngü (21–23) yaş………………………………………………………39
Dördüncü döngü (28-30) yaş…………………………………………………..40
Beşinci döngü (35-37)……………………………………………………………….41
Altıncı döngü (42-44)………………………………………………………………..43
Yedinci döngü (49-51)……………………………………………………………….45
Sekizinci döngü (56-58)……………………………………………………………47
Dokuzuncu döngü (63-65)……………………………………………………….49
Onuncu döngü (70 ve sonrası)……………………………………………….51
Satürn haritamızdan geçerken …………………………………………………..53
Satürn transitleri…………………………………………………………………………….57
Hazırlanın! Satürn misafir geliyor…………………………………… 59
Transit Satürn 1. evden geçerken………………………………………..59
Transit Satürn 2. evden geçerken………………………………………..61
Transit Satürn 3. evden geçerken………………………………………..63
Transit Satürn 4. evden geçerken………………………………………..65
Transit Satürn 5. evden geçerken………………………………………..67
Transit Satürn 6. evden geçerken………………………………………..70
Transit Satürn 7. evden geçerken………………………………………..72
Transit Satürn 8. evden geçerken………………………………………..74
Transit Satürn 9. evden geçerken………………………………………..76
Transit Satürn 10. evden geçerken ……………………………………..79
Transit Satürn 11. evden geçerken ……………………………………..81
Transit Satürn 12. evden geçerken ……………………………………..83
Satürn burçlarda……………………………………………………………………….. 85
Satürn Koç …………………………………………………………………………………..87
Satürn Boğa…………………………………………………………………………………89
Satürn İkizler ……………………………………………………………………………..91
Satürn Yengeç…………………………………………………………………………….93
Satürn Aslan……………………………………………………………………………….95
Satürn Başak………………………………………………………………………………97
Satürn Terazi………………………………………………………………………………99
Satürn Akrep……………………………………………………………………………101
Satürn Yay………………………………………………………………………………..103
Satürn Oğlak………………………………………………………… 105
Satürn Kova …………………………………………………………. 107
Satürn Balık…………………………………………………………. 109
Satürn transitlerinin dünyaya mesajı…………………………. 111
Satürn retrosu…………………………………………………………… 113
Transit Satürn retroya girdiğinde ………………………………. 116
Ülkemizin Satürn ile imtihanı……………………………………. 119
Adaletli olmayı öğrenmek…………………………………………… 121
Satürn esmaları ………………………………………………………… 127
Esma nedir?………………………………………………………………. 128
Satürn ritüelleri………………………………………………………… 130
Satürn’ün taşları……………………………………………………….. 132
Satürn’ün renkleri …………………………………………………….. 134
Satürn kokuları…………………………………………………………. 136
Satürn çiçekleri…………………………………………………………. 137
Satürn bizi daralttığında……………………………………………. 139
Sonsöz……………………………………………………………………… 143
Satürn ve sınavlarımız ………………………………………………. 145
Satürn hangi yıl hangi burçta…………………………………….. 146
Teşekkür…………………………………………………………………. 149

Önsöz 

Ülkemizde, çok az insan astrolojinin gerçekten ne işe yaradığını biliyor, danışmanlık alanların çoğu astrolojinin kehanet potansiyelini; bir çeşit fal olarak değerlendiriyor. Hatta astroloji danışmanlığı almayı, normal fal ücretinden daha fazla para ödendiği için ulaşılmaz olarak görüyor ve bu nedenle değerini anlayamıyor. Astrolojinin ne olduğunu ve değerini benzerleri üzerinden anlatmak istiyorum. Nasıl bugün yatırım yapmak istediğinizde, bir borsa danışmanı ile anlaşma yapıp birikmiş paranızı ne şekilde değerlendirebileceğinize dair tavsiyeler alıyorsanız ve borsa danışmanlarının ekonominin gidişatına göre para ve nakit akışındaki tahminlerine güvenip yatırımlarınızı ona göre değerlendiriyorsanız, astrolojinin de aynı mantıkta çalıştığını anlayabilirsiniz.

Ekonominin gidişatını anlatan televizyon programlarında, ekranın altında, firmaların borsa değerlerinin tahmini yükseliş ve düşüşlerini gösteren haber bültenleri de daha modern tabirle “yatırımcı danışmanlığı” görevini yapıyorlar. Ülkemizde “menkul değerler yatırım uzmanlığı” adı altında bir meslek var ve bu kişiler sabahtan akşama kadar firmaların mali veri ve dengelerini inceleyerek onlar için tahmini bir değer belirliyorlar. Ülke borsasını ve ekonomik nabzı 7/24 ellerinde tutuyorlar. Yaptıkları şey, tek kelimeyle finansal verileri değerlendirerek “tahmin” yürütmek… Aynı şekilde sokağa çıkmadan önce televizyonu açıp hava durumu hakkındaki bilgilere bakıyorsunuz. Spiker size bulutlu veya yağmurlu bir havanın beklendiğini, tahmini hava sıcaklığının örneğin, 20 dereceyi bulacağını söylüyor. Yine ülkede koskoca bir Meteoroloji Genel Müdürlüğü var. Yaptıkları şey, gökyüzündeki hava dalgasının derecelendirmesini yaparak tahmini bir veri ortaya sunmak.

Sundukları veri için kimse onlara hesap da sormuyor. Koskoca meteoroloji müdürlüğünü arayıp, “Siz bize 20 derece demiştiniz, bakın ben hava sıcaklığını ölçtüm, 21 dereceymiş” demeyi düşünmüyoruz. Neden? Çünkü yaptıkları şeyin bir tahmin olduğunu ve aşağı yukarı, yaklaşık bir değerle havanın yarın nasıl olabileceği hakkında bir fikir verdiklerini biliyoruz. Bu gibi ve daha birçok alanda, neredeyse bir “meslek” olarak insanlar, “tahmin” ya da “yorum” güçlerini kullanarak para kazanıyorlar.

İşte tam olarak bu noktada astrolojinin sadece ve en basit anlatımıyla bir “yorum sanatı” olduğunun anlaşılması gerekiyor. Ancak astroloji tamamıyla bilimsel verileri kullanır. Özellikle, astronomi, matematik ve istatistik bilimleri ile aynı alt tabana sahiptir. Dolayısıyla etkilerinden bahsetmek daha kesin ve net olur. Ancak burada hassas bir çizgi var tabii. Kutsal ve Tanrısal inancımızla ters düşmemeli ve bunu korumaya devam etmeliyiz. Gerçekten de astrolojinin en önemli özelliği onun TANRISAL boyutudur. Yani kadersel süreçlerimizi, var oluş amacımızı yakalamanın yolu bu sistemi anlamaktan geçiyor. Astroloji, doğum haritanızdaki gezegenler, burçlar ve onların yaptığı açılar incelenerek kişiye özel bir kimlik oluşturmayı sağlar.

Burada astrolojinin ne olduğundan çok “ne işe yaradığı” sorusuyla yola çıkılırsa daha tatmin edici bir cevap alınacağı kanısındayım. Aynı meteoroloji örneğinde olduğu gibi, dışarı çıkacaksınız, yanınıza şemsiyenizi almalı mısınız almamalı mısınız, bunu bilmek faydalıdır. Şemsiye hava yağmurluysa çok gerekli olabilir ama değilse de boş yere taşımak bir eziyettir. Burada kesin veriler peşinde değilsinizdir. Şöyle üç aşağı beş yukarı “Acaba şemsiye alsam mı?” sorusuna bir cevap arıyorsunuzdur. Çünkü, insan yaşamı boyunca, sokağa çıkarken “şemsiye almalı mı” gibi basit bir kararda olduğu gibi pek çok konuda karar almak durumunda kalır; önünü görmek ister . Mesela:

– Yarın bir iş görüşmesi için randevu alsam mı? Kendimi
ve potansiyelimi iyi ifade edebilecek miyim?
– Pazartesi günü bütün sınıf önünde bilgisayar ödevimi
sunacağım, inşallah kekelemem veya son dakikada bir sorun
çıkmaz.
– Kız arkadaşıma evlilik teklif etmek istiyorum. Acaba
hayır cevabı alır mıyım? Ya da hangi gün uygun?
– Taşınmam lazım, ev sahibi ile aram bozuldu, istediğim
gibi bir ev bulabilecek miyim?
– Bu yeni iş benim için hayırlı olacak mı?
– Evliliğimde mutlu olacak mıyım?
– Ne zaman iş bulacağım?
– Ne zaman evleneceğim?
– Sağlık durumum düzelecek mi?

Bu ve benzeri milyonlarca soru, sorun haline gelir gündemimizi işgal eder. Yine insan hayatı boyunca önemli yaşam dönemeçlerinden geçerken de, kendisini gerçekten zorlayacak konu ve koşullarla ilgilenmek zorunda kalır. Sorularımıza cevaplar ararız ve bizim için son derece hayati önem taşıyan konularda önümüzü görebilmeyi isteriz.

Astroloji doğru verilerle, doğru şekilde analiz edip yorumlandığında, önümüzdeki etkileri gösterebilen bir yol haritasıdır. Ancak iradenin sadece ama sadece bizde olması gerektiğini anlamamızı da talep eden bir yol haritasıdır; bir rehberdir. Bunu en güzel ve basit şöyle açıklayabilirim:“ASTROLOJİ BAŞIMIZA GELEN ETKİ İSE, KADER ONA VERDİĞİMİZ TEPKİDİR.” Her birimiz her ne kadar önemli dönemeç zamanlarında önümüzü görerek kendimizi garanti altına almak istesek de, adım atmaktan, karar vermekten, bir bilinmeyene uzanmaktan korksak da, sistem net bir bilgiye ulaşmamıza imkân vermez.

Astroloji ise tüm sorularımızda ya da sorunlarımızda potansiyel etkileri daha gerçekçi bir yaklaşımla görmemizi sağlar. O zaman astroloji, bize rehberlik edecek, zor zamanlarımızda tercih yapmamızı kolaylaştıracak ya da o zorluğun altında yatan nedeni bulmamızı sağlayacak bir aydınlatma lambasıdır diyebilirim. Çünkü sistem bizden kendi irademizi kullanmamızı ister. Ve irade de yalnızca Satürn’e götürür bizi. Satürn başlı başına irade demektir.

Hayat zorlaşınca,
çıkmaz sokaklarda soluksuz kalınca

Niye yaratıldık? Yaşam bazen neden bu kadar zor? Bu benim başıma niye geldi? Ne zaman bitecek? Ne zaman geçecek? Hiç bitmeyecek mi? Bu ve benzeri soruları eminim hayatımızın bazı dönemlerinde hepimiz sormuşuzdur. Kim sormamıştır ki! Böyle zamanlarda gerçekten bir çıkış arıyoruzdur, kurtulmak istiyoruzdur o yaşadığımız zorlu süreçten. Cevap ararız. Çoğu zaman bulamaz, tam bir sessizlikle karşılaşırız. Cevap aramak insani bir yaklaşımdır ve gayet normaldir. Peki cevabı kim arıyor? Biz mi? Biz kimiz? Biz dediğimiz bu beden mi? Zihnimiz mi? Ruhumuz mu? Yoksa hepsi mi? Cevabı arayan bedenimiz ve madde planındaki bizizdir aslında; çünkü ruh bir cevap aramaz, çünkü ruh zaten bilir! Sadece yüksek frekansa sahip olan ruh, düşük frekanstaki bedene girdiği anda yani doğduğumuz anda her şeyi unutur ve işte o zaman insanın yolculuğu başlar.

Ruhun sonsuz yolculuğu hapsedilmiş bedenlerimizde başlamıştır. Yaşam sınavının temeli de budur. Yaşam dışardan bakıldığında bir insan için çok kısa. Ancak yaşam yolculuğu esnasında zor ve uzun geçişleri olan bir serüven. Her birimiz içimizdeki Survivor ruhunu ortaya çıkarmayı öğreniyoruz. O, ruhumuz, daima gizemini korumaya devam ederken, biz insanlar da onun bu gizemini çözmeye çalışıyoruz.

…