Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Kritovulos Tarihi (1451-1467)
Kritovulos Tarihi (1451-1467)

Kritovulos Tarihi (1451-1467)

Kritovulos

Kritovulos (XV. yüzyıl): Kendisi hakkında yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla 1400’lü yılların başlarında İmroz’da doğdu. Bizans’ın tarih sahnesinden silinip yerini Osmanlı’ya bırakmasına bizzat şahit oldu. Yaşadığı dönemin tarihsel…

Kritovulos (XV. yüzyıl): Kendisi hakkında yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla 1400’lü yılların başlarında İmroz’da doğdu. Bizans’ın tarih sahnesinden silinip yerini Osmanlı’ya bırakmasına bizzat şahit oldu. Yaşadığı dönemin tarihsel önemini kavramış bir aydındı. Fatih Sultan Mehmed’e ithaf ettiği ve sultanın ikinci dönem saltanatının 1451-1467 yıllarını kapsayan beş kitaplık eseri döneminin en ayrıntılı, en nesnel çalışmalarındandır.

İlk kitapta II. Mehmed’in tahta çıkışı, devletin idari ve mali yapısını düzenlemesi, İstanbul’un kuşatılması ve fethi anlatılır. Diğer kitaplarda Fatih Sultan Mehmed’in Sırbistan, Mora, Enez seferleri, Sinop’tan Arnavutluk’a uzanan fetihleri aktarılır. Kritovulos eserinde İstanbul’un imar ve iskânı üzerinde özellikle durur ve bunlara dair ayrıntılı bilgiler de verir. Fatih Sultan Mehmed’i pek çok konuda öven yazar, dönemine göre oldukça cesur davranıp, eserini ithaf ettiği sultanın kimi eylemlerini eleştirmekten de geri durmaz. Tek nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Yazma Eser Kütüphanesi’nde bulunan Kritovulos Tarihi, pek çok tarihçinin Ortaçağ’ın sonu saydığı İstanbul’un fethine ve Fatih Sultan Mehmed dönemine ışık tutan eşsiz bir kaynaktır.

Ari Çokona (1957): İstanbul’un Fener semtinde doğdu. İTÜ’den Kimya Yüksek Mühendisi olarak mezun olduktan sonra bir süre boya sanayinde çalıştı. Halen özel bir lisede kimya öğretmenidir. Antik ve çağdaş Yunancadan Türkçeye edebiyat, tarih ve felsefe çevirileri yapmaktadır. Ayrıca İstanbul ve Anadolu Rumlarının tarih ve edebiyatına ilişkin çalışmalar yürütmekte, kitaplar yazmaktadır. Türkiye ve Yunanistan’ın çeşitli edebiyat dergilerinde makale, şiir ve öyküleri yayımlanmıştır.

 

Önsöz

Tarihçi Kritovulos XV. yüzyıl başlarında İmroz Adası’nda doğdu. Asıl adı Mihail Kritopulos’tu. Soylu bir Bizans ailesi olan Kritopuloslar, XIII. yüzyıl sonlarından itibaren kayıtlara geçer. Antik Yunan dili ve edebiyatına hayranlık duyan yazar, belirgin biçimde Ortaçağ’ı çağrıştıran soyadını Attika lehçesine yakınlaştırmak için Kritovulos şekline getirir ve Hristiyan geleneğinden gelen Mihail adını kullanmaz.1 Sokrates’in öğrencilerinden birinin adı da Kritovulos’tu; Platon Sokrates’in Savunması eserinde ona göndermede bulunur.2 Böyle isim değişikliklerine dönemin Antik Yunan geleneğine saygı duyan başka Bizanslı aydınlarında da rastlanır. Çağdaşları filozof Georgios Gemistos ve tarihçi Nikolaos Khalkokondyles de aynı şekilde adlarını Plethon ve Laonikos olarak değiştirmişlerdi.

Antik epigramlar toplayıp kaydetmek üzere Anadolu ve Ege adalarına seyahate çıkan Anconalı aydın tüccar Ciriaco de Pizzicolli, 28 Eylül 1444’te günlüğüne onunla karşılaştığını kaydeder.3 İmroz’un doğu sahilinde karaya çıkan gezgin, doctus (aydın) ve nobilis (asil) sıfatlarıyla nitelediği “Hermodoros” Mihail Kritovulos adında bir yol arkadaşıyla at sırtında adanın batı kesiminde bulunan merkezî yerleşime seyahatini anlatır. Hermodoros tanımı burada bir özel isim değildir, “Tanrı Hermes’in armağanı”, yani talihli bir tesadüf anlamına gelir. Nitekim ertesi gün, daha sonra I. Gennadios adıyla patriklik makamına getirilecek olan yakın dostu Georgios Scholarios’a yazdığı mektupta bu tanıma yer vermez.

“İmrozlu keşiş Mihail Kritovulos”a atfedilen ve dinî konulara değinen dört eser vardır. Bunlar günümüze 10 nüshasi ulaşan Ευχή εις τον Κύριον ημών Ιησούν Χριστόν (Efendimiz İesus Hristos’a bir Dua), Saint Augustine için yazılmış 12 satırlık 18 dizeden oluşan ve günümüze 16 nüshası ulaşan bir şiir, Madrid’in Escorial Kütüphanesi’nde bulunan ve Hz İsa’nın çilelerine değinen Пεí tvла0άν (Çilelere Dair) Siiri ile aynı kütüphanede bulunan Περί του πάθους του XQLTOú (Hz İsa’nın Çilelerine Dair) duasıdır. Bu eserleri dil ve üslup açısından inceleyen Andriotis, başka araştırmacıların tanıklığına da başvurarak tarihçi Kritovulos’un elinden çıktıklarını saptar ve başka bir kanıt bulunmamasına karşın, Kritovulos’un hiç olmazsa hayatının son yıllarını Athos’ta [Aynaroz] keşiş olarak geçirdiğini iddia eder. Eserinin V. kitabında, başta İstanbul olmak üzere Trakya ile Makedonya’ya büyük zarar veren 1467 tarihli veba salgınının ayrıntılı tasviri ve kullandığı tıbbi terminoloji Kritovulos’un hekim olabileceğini düşündürür, bazı araştırmacılar da yazarın II. Mehmed’in kaleminde çalışmış olduğunu iddia ederler. Ancak bu varsayımlar mantıkdışı olmamakla birlikte başka kanıtlarla desteklenmezler.

Kendisi hakkında yazdıklarından hareketle, Kritovulos’un toprak sahibi asil bir aileye mensup olduğu ve 14001410 yılları arasında doğduğu söylenebilir. Atıfta bulunduğu kaynaklar ve antik Yunan dilini yetkinlikle kullanması İstanbul’da iyi bir eğitim aldığını kanıtlar. Siyasi görevler üstlendiği dönemde, Sultan II. Mehmed ve son Bizans İmparatoru XI. Konstantinos’un kardeşi Mora Despotu Dimitrios Palaiologos gibi önemli şahsiyetlere kolayca ulaşabilmesi, fetih öncesi yıllarda hem Osmanlı hem de Bizanslı üst düzey yöneticilerle yakın ilişkiler içinde bulunmuş olabileceğini düşündürür. Mektuplaşmaları, kitabında yazdıkları ve başka yazarların ona atıflarından Georgios Scholarios, İoannis ve Markos Eugenikos, Georgios Amirutzis ve Theodoros Agalianos gibi dönemin aydınlarıyla karşılıklı saygıya dayanan yakın dostluklar kurduğu anlaşılır.

Kritovulos’un tarih sahnesine çıkması İstanbul’un fethinden hemen sonradır. Kuzeydoğu Ege adaları İmroz, Limni ve Taşoz’un ileri gelen ailelerinin, olası bir Osmanlı taarruzundan çekinerek adalarını terk etmeye hazırlanmaları üzerine, Gelibolu’da bulunan Kaptan-ı Derya Hamza Paşa’ya ve Sultan II. Mehmed’e elçiler gönderir. Limni ile Taşoz’un Osmanlı’ya vergiye tabi Midilli’nin yöneticisi Cenovali Gattilusi ailesine, İmroz’un da aynı ailenin Enez’i yöneten koluna timar olarak verilmesine aracılık eder. Bu adaların yarı özerk durumunun 1456-1457’de lağvedilmesi üzerine İmroz’un yöneticiliğine getirilir. Limni, Taşoz ve Semadirek’in Papa’nın donanması tarafından işgal edildiği 1457 yazında diplomatik manevralarla istilacıları memleketinden uzak tutar. Hatta 1458-1459’da Limni’nin İtalyanlardan geri alınmasını ve iki adanın sultanın vassalı Mora Despotu Dimitrios’a timar olarak verilmesini sağlar. Bu kez de Dimitrios adına İmroz’un yöneticiliğini sürdürür. 1466’da adanın Venediklilerin eline geçmesi üzerine İstanbul’a gelir. 1467’deki büyük veba salgınını burada yaşar ve 1468 sonbaharında, Georgios Amirutzis’in ona hitaben yazdığı bir mektuptan sonra Kritovulos hakkında hiçbir kayıt bulunmaz.

Kritovulos’un “Tarih”i, eşit uzunlukta olmayan beş kitapta, 1451-1467 yılları arasında gerçekleşen olayları anlatır. Tanığı olduğu dönemin tarihî önemini kavrayan yazar, Bizans İmparatorluğu’nun tarihten silinmesiyle yerine Osmanlıların geçişini, bu değişimin baş aktörü olarak gördüğü Fatih Sultan Mehmed’in saltanatı çerçevesinde vermeye çalışır. Eserinin sunuş yazısında genç sultanın methiyesini dizdikten sonra, fetih ve başarılarının “en büyük saygınlığa sahip olan Hellen diliyle yazılmış bir eser” ile gelecek nesillere aktarılması gerektiğine işaret eder. Arapça ya da Farsça yazılacak bir tarihin çok az insana hitap edeceğinden aynı yaygınlığa ulaşamayacağını iddia eder. Sunuşunda daha sonra genel bir Osmanlı tarihi yazmayı düşündüğünü söyler, ancak bilinmeyen sebeplerle bunu gerçekleştirmez.

Yabancı dillere ilgisi bilinen II. Mehmed’in, Topkapı Müzesi’nde, kendi el yazısıyla Yunan ve Arap alfabesinin harflerini yazdığı bir okul defteri vardır. Çağdaşı Georgios Trapezuntios, 1466’da Papa II. Paul’e yazdığı bir mektupta, “Apertius et latius rem omnem exposui Grece bene intelligit, Latinam minime” cümlesiyle sultanın iyi derecede Yunanca bildiğini belirtir. Julian Raby, Topkapı Sarayı’nda bulunan on altı Yunanca elyazmasından beş ya da altısının doğrudan II. Mehmed’le ilgili olduğunu kaydeder. Bunlardan, Büyük İskender’in biyografisi olan GI 16 kodlu Arrianos’un “Anabasis”ini el yazısı uzmanlarına göre Kritovulos kopya etmişti. Bu durumda sultanın kendisine ithaf edilen kitabı bizzat okuyacak kadar Yunanca bildiğini varsayabiliriz.

Eserin yaklaşık üçte birini oluşturan I. kitapta, II. Mehmed’in tahta çıkışı, devletin idari ve mali yapısını düzenlemesi, Rumeli Hisarı’nın yapımı, İstanbul’un kuşatılması ve fethi anlatılır (1451-1453). İkinci kitapta Enez ve Sırbistan seferleri ile İtalyanların Limni, Taşoz ve Semadirek adalarını ele geçirmeleri (1453-1457), üçüncü kitapta Mora seferi (1458-1460), dördüncü kitapta Sinop, Trabzon, Midilli Adası ve Bosna’nın fethi (1461-1463), beşinci kitapta Venediklilerle savaş, ikinci Bosna seferi ve Arnavutluk’un fethi anlatılır (1463-1467). Bölüm başlarında, sayfaların kenarlarına kırmızı mürekkeple bölümün özetini içeren kısa notlar eklenmiştir.

Kritovulos “Tarih” ini en geç 1453 yazında yazmaya başladı ve 1466 sonbaharına kadar yazmaya devam ederek kısa bir sunuş yazısıyla sultana takdim etti. Kitabın bu bitmemiş hali 1461 sonbaharına kadar geliyor, yani (I, IV-8) kitaplardan oluşuyordu. Daha sonra düzeltme ve eklemelerde bulunarak, elyazmasının son şeklini ikinci bir sunuş yazısıyla 1467 sonbaharında sultana teslim etti.”

Yazar yakından tanıdığı ve bizzat taraf olduğu Kuzeydoğu Ege adalarının fethi tarihinin biricik kaynağıdır. Bizans İmparatorluğu’nun çöküş sürecinde vassal devletçiklerin kendi aralarındaki çekişmeleri, Osmanlı ile ilişkileri, Venedik-Ceneviz rekabeti gibi konularda başka yerde bulunmayan değerli bilgiler verir. İstanbul’un fethi gibi, tanık olmadığı olaylar hakkında, “denildiğine göre❞ türünden muğlak ifadeler kullanarak kaynaklarını belirtmez. Ancak hem Bizanslı hem de Osmanlı görgü tanıklarından yararlanarak döneminin en kapsamlı ve nesnel tarihini yazar. Yazdıklarını başka kaynaklarla kontrol etme imkânını bulduğumuzda inandırıcı olduğunu görürüz. Özellikle İstanbul’un fethini çağdaşları içinde en güzel anlatan odur. Rumeli Hisarı’nın yapımı, topların dökülmesi, şehri kuşatan orduda komutan…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur