Kurmaca bir anlatıda dile dökülen nedir? Anlatılanlar sonuçta, daha en baştan dille, dil içinde tasavvur edilmez mi hep? Dil içinde vücut bulmadan, dile dökülebilmiş bir şey var mıdır? Georges Perec işte böyle bir sınav koyuyor önüne: Kolay dile gelmeyen bir şey olan rüyaları kaleme almak…
Perec, 1968-1972 arasında bir deneye girişir ve farklı bir edebiyat türü yaratmak istercesine rüyalarını kayda geçirir: “Herkes rüya görür. Ama sadece bazıları hatırlar rüyalarını, hatırlayanların çok azı onları anlatır, kâğıda dökenlerse daha da azdır. İhanet edeceğini bile bile (ve bunu yaparken mutlaka kendinize de ihanet edersiniz) insan niye rüyalarını yazmaya kalkar ki?” diye başlıyor söze yazar, “Gördüğüm rüyaları kayda geçirdiğimi sanıyordum; kısa süre sonra fark ettim ki, meğer sırf yazmak için rüya görür olmuşum.”
Diğer kitaplarından tanıdığımız tekniklerin, bulmaca ve oyun merakının kendini gösterdiği bu rüya anlatılarında yazarın kitaplarına ışık tutacak ipuçları bulmak da mümkün. Karanlık Dükkân, özel bir yazarın iç dünyası için bir “cümle kapısı”.
**
77. rüya, Satış Temsilcisi, s. 125
Karımı öldürdüm, gelişigüzel parçalara ayırıp kâğıtlara sardım, sonra da telaşla iple bağladım. Hepsi yine de kolayca taşınabilen bir karton kutunun içinde.
Tek şansım bundan şarap ya da alkol yapılması. İçki imalathanesine gidiyorum. İçeride önlüklü üç genç kadının bulunduğu bir odaya kapıyı çalmadan destursuz giriyorum. Kadınların ikisi oturuyor, üçüncüsü yarım boy çift kanatlı bir kapının (kovboy filmlerindeki bar kapıları gibi) yanında ayakta.
Ya göz kırpıyorum onlara, sanki tanışıyormuşuz gibi, ya da gayet vurdumduymaz bir edayla şu türden bir şey söylüyorum:
– 50 kilo iyisinden kasaplık etim var!
Ayakta duran genç kadın beni küçük bir bölmeye sokup mallarımı incelemeye başlıyor. Gereken bütün etiketler var paketimde, ama genç kadın temsil ettiğim firmanın Şirket’in müşterisi olmadığını ve anlaşmaya varmamızın zor olacağını iddia ediyor.
Paketimden numune olarak bir sürü küçük şişe çıkarıyorum. Aslında, sıradan basit bir formaliteden ibaret olmalı bu ama, aşırı şaşkınlığım sonucu, küçük şişelerin bir türlü sonu gelmiyor: kırmızı şaraplar, beyaz şaraplar, roze şaraplar, her nevi alkol, hatta su dolu minicik bir sürahi bile var, üstelik kapağı yok – boğaz kısmından sürahiyi taşırmadan parmağını sokabiliyorsun, bu bana sıvılarda osmos ya da kılcallık olayının deneysel ispatı gibi geliyor.
Bütün bu sunum beyhudeymiş: Yandaki bürodan bir adam çıkıyor ve bana eğer ismim dosyalarda yoksa başımın büyük belaya gireceğini söylüyor.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Anı - Anlatı
- Kitap AdıKaranlık Dükkan
- Sayfa Sayısı248
- YazarGeorges Perec
- ISBN9786053160052
- Boyutlar, Kapak12,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviMetis Yayınları / 2015
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Körebe – Kelebeğim Münevver’in Ardından ~ Süreyya Karabulut
Körebe – Kelebeğim Münevver’in Ardından
Süreyya Karabulut
Kızını kurban veren bir babanın haykırışını elinizde tutuyorsunuz. “Körebe, Kelebeğim Münevver’in Ardından…” aslında kelimelerin yetersiz kaldığı elim bir cinayetin ardında ve öncesinde yaşananları anlatıyor....
- Bana Seni Seviyorum Deme “Sev” ~ Miraç Çağrı Aktaş
Bana Seni Seviyorum Deme “Sev”
Miraç Çağrı Aktaş
Gitmeyiz dediler, gittiler. Sözler verdiler, tutmadılar. Gitme nedenleriyle nasıl bir kişiliğe sahip olduklarını kendileri belirlediler. Öncelikle hep onların duyguları,düşünceleri daha önemli oldu. Bizim ne...
- Ömer’in Çocukluğu ~ Muallim Naci
Ömer’in Çocukluğu
Muallim Naci
Muallim Naci, nam-ı diğer Ömer, sekiz yaşına kadarki çocukluk hatıralarını pek sevimlice, neredeyse o yaşından anlatıyor. Babası, abisi, annesi, kedisi Fındık, Hoca Efendi, mahalledeki...