Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Kamera Önü Oyunculuk
Kamera Önü Oyunculuk

Kamera Önü Oyunculuk

Fehmi Gerçeker

İster sinema perdesi ister televizyon ekranı olsun, kamera önündeki herhangi bir çekimde başarılı olmak, rolünüzün hakkını vermek istiyorsanız, Kamera Önü Oyunculuk kitabı tam size göre. Birçok…

İster sinema perdesi ister televizyon ekranı olsun, kamera önündeki herhangi bir çekimde başarılı olmak, rolünüzün hakkını vermek istiyorsanız, Kamera Önü Oyunculuk kitabı tam size göre.

Birçok ülkede bu konuda eğitimler veren yapımcı-yönetmen Fehmi Gerçeker, yıllar içinde biriktirdiği deneyimlerini ilk defa bu kitapta kaleme aldı.

Metot Oyunculuğu’ndan bağımsız sinemaya, sahneden kamera bilgilerine, kastingden oyuncu menajerliğine, hazırlık sürecinden çekim boyutlarına, çekim sonrası ve hukuksal haklara kadar bilmeniz gereken bütün bilgiler Kamera Önü Oyunculuk’ta.

Marilyn Monroe, Marlon Brando, Jessica Lange, Olive Thomas, Ronald Reagan, Dustin Hoffman, Robert De Niro ve daha pek çok büyük oyuncunun, oyunculuk sırlarını bu kitabın sayfalarında bulacaksınız.

İçindekiler

önsöz 11
Oyunculuk-Kamera Önü Oyunculuk 15
metot oyunculuğu 18
bağımsız sinema 24
televizyon 26
Sahne-Kamera 29
sahnede 29
kamera önünde 31
enerji 35
son günler 37
izleyici 39
kamera önü 40
film neden sırayla çekilmez? 41
Bilinmesi Gerekenler 45
çekim boyutları 45
günlük çekim programı-call sheet 49
Kasting 53
niye katılayım? 53
bir karakteri oynamak için ilk ne gerekir? 58
tanıtımlar 59
reklam tanıtım metni nasıl yazılmalıdır? 61
tanıtım metni nasıl yazılmalıdır? 64
birinci seçme 66
ikinci seçme (birinci call back) 67
üçüncü seçme (ikinci call back) 67
dördüncü seçme (üçüncü call back) 68
kast ajansı 71
Oyuncu Menajeri 77
Hazırlık 81
nasıl hazırlanmalı? 81
1. Sahnenin güçlü karakteri kimdir? 86
2. Sahnenin genel amacı nedir? 87
3. Sahnenin yan oluşumları nelerdir? 87
4. Duygusal değişimler 88
5. Numaralama 88
6. Çalışma nasıl yapılmalıdır? 89
karakter 93
oyuncunun karakter olması 95
duvardaki kan 97
seyircinin karakter olması 99
skandal 101
maskeler 102
ses 107
üçüncü boyut 114
gözler ruhun aynasıdır 116
metot oyuncusu hazırlığı 119
hazırlık için son söz 123
Çekim 125
kim kimdir, ne nedir? 125
yapımcı ve yapım ekibi 127
yönetmen 127
görüntü yönetmeni 127
kamera 128
dolly 128
steadicam 128
boom 130
ışık 131
makyaj 133
oyuncu koçu 134
tempo 136
aklınızdan hiç çıkarmayın 138
günlük hayatta 139
devamlılık 139
televizyon oyunculuğu 140
yeni kişi 145
Çekim Sonrası 149
keçi 150
Hukuksal Hak 153
jimnastik 155
adlar listesi 158

Oyunculuk – Kamera Önü Oyunculuk 

Oyunculuğun çok eskilerde, Taş Devri’nde başladığı düşünülür. Avcılıkla yaşayan kabilelerin, her gece yaktıkları ateşin etrafında çember hâlinde toplandıkları, sırayla, o gün avlanırken başlarından geçenleri anlatıkları, her bir kişinin sırası gelince, ayağa kalkarak avlanmasını canlandırdığı tahmin edilir. Bize göre aralarından bazıları olayları çok güzel canlandırdığında, dinleyenlerden heyecanlı tepkiler alır (iyi oyuncu). İşte bu kişilere, tarihte bilinen ilk aktörler diyebiliriz. Zaman geçer, toplumlar, uygarlıklar değişir ama çember aynı kalır. Ortadaki ateş yok olur, yerini boş bir alan alır (sahne). Çemberse tam olarak ya da yerine göre daha kısalmış biçimde, genelde üçte ikisi şeklinde kurulur. Ateş etrafında izleyenlerin yerleriyse taştan sıralar şeklindedir, (forum/anfitiyatro). Artık tipik klasik Yunan tiyatrosu oluşmuştur. Gösteri geleneği aynıdır; Taş Devri’ndeki öyküler, yaşananlardan yazılan sözlerle canlandırılmaktadır.

Taş Devri’nden kökleri olan bu sistem, gelişime uğramış ve Antik Çağ’da yeniden doğmuştur. İÖ 534’te Atina’da Yunan korosu, düzlük alandan oluşan bir sahnede, karşılarındaki çember şeklindeki taş sıralarda oturan dinleyicilere şarkı söylerken, koro üyelerinden biri olan İkarialı Thespis aniden korodan ayrılarak öne çıkar. Yüzünü, beyaz bir toz sürerek (makyaj) daha parlak yapan Thespis, aniden trajik bir karakteri canlandıran monoloğunu oynamaya başlar. Seyircilerin, sahneyi paylaştığı diğer koro arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında, o anlarda tarihteki ilk oyunculuk örneğini vermektedir. Korodan ayrılıp o kişiyi canlandırmaya başlayınca, artık kişi kendisi değildir. Başka bir karaktere bürünmüş, sahnede o karakteri oynamaktadır.

İşte o anlarda kendisi ne kadar farkında olmasa da Batı dünyasındaki modern dramayı kurmaktadır. Thespis ne yapıyordu? Oyunculuk mu? Oyunculuk neydi? Nasıl oluyor da bir kişi, başka biri oluyordu? Oynadığı kişi gerçekçi mi, yoksa tamamen farklı biri mi olmalıdır? Oyunculuk bir yetenek midir; eğitimi olabilir mi? Nasıl bir eğitimi olur ki?.. İşte o gün sorulan bu sorular, asırlar sonra bugün de sorulmaya devam etmektedir. Dünya tarihinde insanlığın gelişmesi, aynı zamanda insanoğlunun yarattığı sanat akımları, teknolojik buluşlar ve toplumsal değişimlerin oluşumuna bağlıdır.

Teknolojik bir buluş, yeni bir toplumsal değer yaratıp toplumu yepyeni bir boyuta iter. Eski tarihlere gitmemize gerek yok. Bilgisayarın hayatımıza girmesi, toplumumuza yeni yaşam biçimleri sundu. İnternetin hayatımıza girmesi, toplumsal ve sosyal değişimler oluşturdu. İnternet, alışverişten, tanışıp evlenmeye kadar topluma yeni alışkanlıklar getirdi. İnternetle birlikte yeni medya iletişim ve sanat akımları doğdu. Artık Facebook, Yahoo, Instagram vb olmayan bir dünya düşünülemez. Ya cep telefonları? Biz bütün bu teknolojik buluşları ve toplumda yarattığı oluşumları canlı olarak yaşayan kuşaklarız. Büyük toplumsal değişimler de insanoğlunun düşünce yapısını ve sanat akımlarını etkiler. En büyük örneklerinden biri komşumuz Rusya’da 1917 yılında olmuştur. Çarlıktan komünist rejime geçiş yaşanmış, bütün sosyal yapı gibi sanat akımları da değişmiştir. Bu tür değişimler çok sık olmaktadır. Ülkelerde hükümet-yönetim değişimleri bile toplumun, yeni gelen yönetimin sanat akımlarına doğru yönlenmesine neden olmaktadır.

Bu açılardan baktığımızda, 19. yüzyıl tam sona ererken, 1895 yılında gerçekleşen bir teknolojik buluş oyunculuk anlayışına yeni bir boyut getirdi. 28 Aralık 1895 tarihinde Paris’teki Grand Cafe’de Lumière kardeşler dünya tarihinin ilk film gösterimini gerçekleştirdiler. Kamerayla kendi çektikleri -hareketli- görüntü filme alındı ve o film, projeksiyonla perdeye yansıtılıp seyirciye izletildi. Yeni teknoloji doğmuştu: Sinema. İlk konulu, öyküsü olan, oyunculu film, Avrupa kıtasında 1907, Amerika’daysa 1916 yılında çekildikten sonra yeni bir kavram ortaya çıktı: Kamera önü oyunculuk. O yıllarda bu kavramın bilincine varılamadı. Güzel görünen kişiler ya da tiyatro sahnesinde rol yapanlar sinemada oynamaya başlamışlardı. Filmler sessizdi. Henüz filmin üzerine sesli kayıt yapımı icat edilmemişti. O icat 1927 yılında oldu. Sesli film teknolojisi tahmin edileceği gibi sinema dünyasında büyük değişime yol açtı. Sesli çekilen filmler için sesini kullanmasını bilen, diksiyonu düzgün kişiler filmlerin oyuncuları olmaya başladılar. Sessiz sinema dünyasının yıldızları yok oldular. Yeni bir sinema düzeni kuruldu. Kamera önü oyunculuk, kazandığı bu yeni boyutla, yepyeni bir döneme girdi.

metot oyunculuğu 

Toplumsal değişimler, yeni akımlar yaratır demiştik. 24 Ekim 1929 Perşembe günü bütün dünyanın etkilendiği büyük bir toplumsal değişim yaşandı. Borsa çöktü, ekonomik kriz başladı. O zamanın değerleriyle yalnızca New York borsasında 4.2 milyar dolar yok oldu. Daha sonra bundan etkilenen dünya borsaları battı. Amerika’da bu krizin etkileri o kadar büyüktü ki, işsizlik ve açlık milyonlarca kişiyi etkiledi. Devletin insanlara günde bir elma ve kahve dağıttığı yerlerde binlerce insan kuyruk oluyordu. Bu krizin etkisinden kurtulup normal ekonomiye dönüş ancak on yıl sonra, 1940’ların başlarında gerçekleşti. “İnsanlar açlık sorunuyla uğraşırken tiyatroyla kim ilgilenir ki” diyen, kendileri de ekonomik krizden etkilenen tiyatro âşığı kişiler de açlık ve yaşam savaşı vermekteydiler.

Aralarından birinin arkadaşının yazlık evi Connecticut’taydı. Evin sahibi, New York’a iki-üç saatlik uzaklıktaki bu evi onlara kullanmaları için verdi. İki katlı, altı odalı bu evde hiç değilse, bir arada komün hâlinde yaşayabilecekler, aç kalmayacaklardı. En önemlisiyse tiyatroyla iç içe yaşamaya devam edebileceklerdi. New York’tan yirmi sekiz tiyatro âşığı (oyun yazarı, tiyatro eleştirmeni, yönetmen, kadın ve erkek oyuncu) genç bir araya gelip bu eve taşındılar. “Nasılsa kriz kısa sürede biter, yakında tekrar New York’a döneriz” diye düşünüyorlardı. Nereden bilsinler ki ekonomik kriz on yıl sürecek? Günün yirmi dört saati tiyatroyla yaşayan bu yirmi sekiz kişi kendi aralarında Grup Tiyatrosu’nu kurdular. En büyük düşleri 1922-1923 yılları arasında, on sekiz ay süren, Amerika turnesine gelen Moskova Sanat Tiyatrosu oyunlarında hayran kaldıkları oyunculuk seviyesini yakalayabilmekti. Moskova Sanat Tiyatrosu, tiyatro oyunculuğunun ilk kuramlarını kuran Stanislavski’nin sanat yönetmenliğinde, onun oyunculuk sistemini uygulamaktaydı. Bu, yalnızca Amerika için değil, bütün dünya tiyatroları için yeni bir oyunculuk türüydü.

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Popüler Bilim
  • Kitap AdıKamera Önü Oyunculuk
  • Sayfa Sayısı168
  • YazarFehmi Gerçeker
  • ISBN9789753299442
  • Boyutlar, Kapak13x19,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviOğlak Yayınları / 2018

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur