Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Kafesler Boşalsın – Hayvan Haklarıyla Yüzleşmek
Kafesler Boşalsın – Hayvan Haklarıyla Yüzleşmek

Kafesler Boşalsın – Hayvan Haklarıyla Yüzleşmek

Tom Regan

Aç müşteriler kafeslere doldurulmuş kedi ve köpekleri inceliyorlar, aralarında hayvanlar hakkında yorumlar yapıyor; sonra da kararlarını veriyorlar. Nihayet bir adam, metal bir maşayla uzun…

Aç müşteriler kafeslere doldurulmuş kedi ve köpekleri inceliyorlar, aralarında hayvanlar hakkında yorumlar yapıyor; sonra da kararlarını veriyorlar. Nihayet bir adam, metal bir maşayla uzun tüylü bir kediyi kafesinden hızla çekip alıyor ve apar topar mutfağa sokuyor. (…)

O uzun tüylü beyaz kedi bunca yıl nasıl da aklıma takılıp kalmış! Onun o acınası durumunun benim için insan sömürüsünün pençesine düşmüş tüm hayvanların durumunu sembolize etmesinden olsa gerek. Hiçbir suçu olmayan tüm o masumların sembolü. İnsan hoyratlığıyla karşı karşıya kalan tüm çaresizlerin sembolü…”

Hayvanlar konusundaki duyarlılığının nasıl geliştiğini hayvan hakları hareketinin önde gelen entelektüellerinden Tom Regan böyle anlatıyor. Kafesler Boşalsın’da, insan türünün hayvanlar üzerindeki tahakkümünün örnekleri gözler önüne seriliyor. “İnsanların hayvanlara korkunç şeyler yapmaktan vazgeçmeleri!” gibi basit bir talebi dillendiren hayvan hakları savunucularının, teorilerini ve eylemlerini hangi düşünce ve değerlere dayandırdıkları, mücadelelerini hangi felsefî saiklerden yola çıkarak ördükleri açıklanıyor. Kafesler Boşalsın, türe dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırmayı amaçlayan hayvan hakları mücadelesinin felsefî kilometre taşlarından…

İçindekiler
Teşekkür…………………………………………………………………………………………………………………………………9
Önsöz • JEFFREY MOUSSAIEFF MASSON ……………………………………………………….. 13
Başlangıç: Kedi ………………………………………………………………………………………………………….. 17
BİRİNCİ KISIM
Norman Rockwell Amerikalıları……………………………………………………….. 25
BİRİNCİ BÖLÜM
Sahi Kim Bu Hayvan Hakları Savunucuları? …………………………………… 27
İKİNCİ BÖLÜM
Bu Noktaya Nasıl Geldiniz?…………………………………………………………………………43
İKİNCİ KISIM
Ahlâki Haklar: Tanımları ve Önemleri……………………………………….. 61
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İnsan Hakları………………………………………………………………………………………………………….. 63
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Hayvan Hakları …………………………………………………………………………………………………….. 85
ÜÇÜNCÜ KISIM
Söylemek ve Yapmak………………………………………………………………………………….115
BEŞİNCİ BÖLÜM
Alice’in Bize Öğrettiği ……………………………………………………………………………………117
DÖRDÜNCÜ KISIM
Metamorfoz…………………………………………………………………………………………………………..127
ALTINCI BÖLÜM
Hayvanların Yiyeceğe Dönüştürülmesi…………………………………………….129
YEDİNCİ BÖLÜM
Hayvanların Giyeceğe Dönüştürülmesi…………………………………………….157
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Hayvanların performansçılara dönüştürülmesi………………………….183
DOKUZUNCU BÖLÜM
Hayvanların Yarışçılara Dönüştürülmesi ……………………………………….. 205
ONUNCU BÖLÜM
Hayvanların Araçlaştırılması …………………………………………………………………….229
BEŞİNCİ KISIM
Gemiyi El Birliğiyle Yürütmek……………………………………………………………255
ON BİRİNCİ BÖLÜM
“Evet… Ama…”……………………………………………………………………………………………………257
Sonsöz: Kedi……………………………………………………………………………………………………………… 283
Notlar………………………………………………………………………………………………………………………………….287

ÖNSÖZ
JEFFREY MOUSSAİEFF MASSON

Elinizde tuttuğunuz kitap, bana göre, hayvan hakları konusunda şimdiye kadar yazılmış kılavuz kitapların en iyisi. “Hayvan hakları”nın nasıl anlaşıldığı ve aslında nasıl anlaşılması gerektiğini ortaya koyma konusunda, bugüne dek Tom Regan’ınkini aşan bir çalışma olmadı. Yıllardır dünya çapında hayvan hakları hareketinin önde gelen felsefî sözcülerinden biri kabul edilen Tom Regan’ın görüşleri, kelimenin gerçek anlamıyla, yani kökene inme anlamında, daima köktenci olmuştur. Onun hayvanlar üzerinde her türlü deneyi, insanlara sağlayacağı düşünülen yararları ne olursa olsun, sırf ahlâki gerekçelere dayanarak kınayabilmesi bundandır. Benim de yürekten desteklediğim bu görüşün böylesine etkili bir dille ifade edilişine ilk kez Tom Regan’ın çalışmalarında rastlamışımdır. Tom Regan’ın hayvanlara dair felsefesi tamamen özgün bir felsefedir. Bu felsefe, kendinden önceki herhangi bir sisteme bağımlı değildir. Faydacılık ya da başka herhangi bir geleneksel görüşe de bağlanmaz. Onun felsefesi, düşünce ve duyguların benzersiz bileşiminin bir ürünüdür. Tom’un diğer insanlar tarafından bunca sevilen biri olmasını sağlayan ve bu kitabı böylesine zihin açıcı kılan da budur. Bu kitabın sayfaları, açık ve yalın bir dille ifade edilmiş derin fikirlerle dolu. Bir filozof tarafından yazılmış olmasına rağmen, bu etkileyici kitabı anlayıp sevmek için felsefe bilmenize gerek yok. Tom, uzun yıllar önce Jeremy Bentham tarafından ortaya atılmış olan, hayvan hakları hareketinin belki de (ve haklı olarak) en meşhur sözünü gündeme getiriyor: “Asıl soru, ‘Akıl yürütebiliyorlar mı?’, ya da ‘Konuşabiliyorlar mı?’ değil, ‘Acı çekebiliyorlar mı?’ olmalıdır.” Tom, bu argümana, bir o kadar önemli, ama o ortaya atana kadar fark edilmemiş olan başka bir boyut ekliyor. Asıl soru, yalnızca hayvanların acı çekip çekmedikleri değil, onların bir yaşamın öznesi olup olmadıklarıdır. Hani okuduktan sonra uzun süre zihninizde yankılanıp duran cümleler vardır. Bu cümle zihninize işlemeye başladığında, yepyeni bir fikre, hayatınızı altüst etme potansiyeli olan bir idraka eriştiğinizi fark ediyorsunuz. Hayvanların geçmişleri, hikâyeleri, yaşam öyküleri vardır. Hayvanların tarihleri vardır. Vizonlar, ayılar, filler, yunuslar, domuzlar, tavuklar, kediler ve köpeklerin her biri, benzersiz biridir; kullanılıp atılacak bir şey değil. Bunun böyle olduğuna ilişkin pek çok gösterge var: Hayvanların anneleri ve babaları, çoğunun kardeşleri, dostlukları, bir çocukluğu, gençliği, yetişkinliği vardır. Onlar da, büyük ölçüde insanlarınkine benzer yaşam evrelerinden geçerler (psikanalist Erik Erikson, insan yaşamındaki bu safhaları tanımlamasıyla ün kazanmıştır, ancak bunlar hayvan yaşamında da en az insanınki kadar önemlidir). Dahası, yine (vicdanınızı kemirerek de olsa) size bir biçimde musallat olacak o aydınlatıcı ifadelerden biriyle Tom’un söylemiş olduğu gibi, hayvanların yaşamları da, başkaların umurunda olsun olmasın, kendileri için iyiye ya da kötüye gidebilir. Tom’un görüşlerine karşı olanlar, bir hayvanı neyin mutlu ettiğini bilemeyeceğimizi söyleyip dururlar. Çok saçma. Bunu bilmekten kolay ne var! Bir inek, yaşamak ister, yavrusunu emzirmek ister, rüzgârla, gün ışığıyla ve diğer doğal şeylerle dolu doğal bir ortamda, açık havada olmak ister. Bir inek, ineklerin yapmaları için evrim geçirdikleri şeyi yaptığında; dostları, ailesi ve bir hayatı olduğunda, mutludur. Ölümle değil. Bir ineğin yapmak istediği şey; bir ineği mutlu eden şey budur. Bir hayvanın yaşamında başına gelebilecek en kötü şeyin ne olabileceğini düşündüğünüzde, yersiz bir ölümün onlar için en kötüsü olduğunu anlarsınız. Bu yüzden Tom’un felsefesi bize, doğal, mecburi ya da merhamet gerekçesiyle olmadıkça hiçbir hayvanın ölmemesi için elimizden geleni yapmamız gerektiğini söyler. Tom’un basit önermesinin tüm karmaşık unsurlarını tek tek açtığınızda, gitmeyi belki daha önce hiç düşünmediğiniz yerlere doğru entellektüel bir yolculuğa çıktığınızı fark edeceksiniz. Benim Tom’un kitabını okuduktan sonra yaşadığım gibi, siz de olguların daha önce hiç göz önüne almadığınız derinlikleriyle yüzleşmek durumunda kalacaksınız. Karımla ben, bir sürü araştırmanın sonucunda, çocuk güvenliği açısından en iyi araba modelinin Volvo Cross-Country steyşınlar olduğunu öğrenmiştik (ve iki küçük çocuğumuz var). Benim yaşadığım yerde (Yeni Zelanda) bunların yalnızca deri kullanılarak yapılan modelleri bulunuyordu. Kullandığım araba için bir düzine sığırın öldürülmesini desteklesem, Tom Regan’dan öğrendiklerimi ne ölçüde ciddiye almış sayılırdım? Kesinlikle olmazdı. O arabayı almak benim için söz konusu bile olmadı. Ya da, yumurtayı düşünelim: Yumurtlayan tavuklara ne şekilde muamele ediliyor? Yumurta satışlarından kâr sağlayanların açıklamalarına ne derece güvenebilirdim? Hem, o yumurtalar kime aitti ki? Eğer Tom’un fikirlerini ciddiye alıyorsam, yumurta satın aldığımda, hayvanların yeterince hızlı yumurtlayamadıkları için rutin bir biçimde öldürülmelerine destek vermiş olmaz mıydım? Üstelik benim ihtiyaç bile duymadığım yumurtalar uğruna öldürülmelerine? Masum hayvanların terörize edilerek öldürülmeleri hangi gerekçeyle haklı gösterilebilirdi? Eğer tavuklar bir yaşamın özneleriyse, seçimim onlara karşı saygılı mıydı? Benim seçimim, onların refahına katkı mı sağlıyordu, yoksa onu engelliyor muydu? Bu konuda bu kadar soru yeterli. Hangisi olursa olsun bir hayvanın canını almanın, hafife alınmayacak kadar önemli, çok ciddi bir mesele olduğunun bilincine varmamı sağlayan ilk kişi Tom oldu sanıyorum. Kelimelerin ardına gizlenmek ya da yaptıklarımızı kaçamak ve muğlak terimlerle ifade ederek onların üstünü örtmeye çalışmak doğru değildi. Bugün bunları yazarken bile, Amerikalılar, tam da bu söylediğim şeyi yapmakla meşguller: Bir yandan insanları öldürürken, diğer yandan şoktan, korkudan ve emirlerden söz edip duruyorlar. Tom, bu kitapta, herkesin anlayabileceği sözcüklerle konuşmanın ve o sözcükleri herkesin şimdiye dek kullandığı ve anlamlandırdığı şekilde kullanmanın şart olduğunu anlatıyor. O, bilhassa “insani muamele” ve “sorumlu gözetim” gibi süslü sözcüklerin ardına gizlenen hayvan istismarcıları tarafından yapılan az önce değindiğim türden bulandırmalara karşı çıkıyor. Tom, ısrarla bizi içimizdeki en iyi dürtülerle yüzleşmeye yönlendiriyor. Ben hayvanların, hem de tüm hayvanların az çok insanlar kadar sevgi duyabildiklerine kesinlikle inanıyorum. Tom’un da benimle hemfikir olduğunu biliyorum. Onun sevgiyle yazılmış bu kitabı, bizden tek bir şey, ama radikal bir şey istiyor: Birbirimize saygı göstererek yaşamaya uğraşırken, hayvanlara da saygı gösteren bir yaşam biçimini benimsemek. Bu kitabı okuyun ve gezegenimizin var oluşunun bu tehlikeli evresinde, sarılabileceğimiz tek umudun bu olup olmadığına kendiniz karar verin.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur