Birazoku

Erkekler kadınlara liman olmayı severler. Kadınlarsa yüklerini boşaltacak limanları iyi seçer, çünkü sürekli demir atmayı
sevmezler. En uzun kaldıkları liman en büyük ve güçlü limandır ama yükü ağır kadınlar ilişkiyi öldürür. Çünkü erkekler arada bir hafif yük gemilerine izin verirler.

Kadınlar dünyaya melek olarak gelmiştir, fakat şeytan olmaya mecbur edilmişlerdir.
Erol Büyükburç – Türk Pop Müziğinin Mimarı

Çok şey bekler kadın, çünkü çoktur kadın, çokluktur, çoğalmaktır. Çoktur, çünkü tek bir bedende çok el, çok ayak, çok akıl, çok yürektir.
Duygu Canbaş – Habertürk TV – Editör Spiker

Ben hayatta kadını ve erkeği anlamanın, daha doğrusu anlamaya çalışmanın yolunun biraz belgesel izlemekten geçtiğine inanırım.
Pınar Yılmazerler – Hürriyet Trendy dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Her kadın kendisi ve toplum için bir şeyler yapabileceğini unutmamalıdır.
Suna Dumankaya – Güzellik Uzmanı

Kadın ve erkek, bir elmanın iki yarısı mı, iki azılı düşman mı, yoksa hiç tamamlanmayan bir oyunun parçaları mı?
Zeynel Özbek – Seven Hill Yönetim Kurulu Üyesi

***

İÇİNDEKİLER

Teşekkür     11
Önsöz     13
Yaşam Ülkesi     15
Gönlümün Konuğu     17
Duygularımın Dilinden Dökülenler     20
Kadın-Erkek İlişkileri     22
Kadınlar Sağdan Erkekler Soldan     28
Kadınlar Sağdan     29
Kadının Kişilik özellikleri     32
Erkekler Soldan     37
Ne Yapmalı?     42
Gönlümün Konuğu     45
Yumurtalıksız Erkekler     46
Kadın ve Erkek Bir Gününü Nasıl Anlatır?     50
Sibel’in Bir Günü     51
Okan’ın Bir Günü     53
Özlem’in Günlüğü     54
Emir’in Günlüğü     57
Gönlümün Konuğu     58
Kadınlar Çok, Erkekler Az Konuşur     60
Gönlümün Konuğu     66
Balık Tutan Kadınlar     69
Kadın İsterse     73
Artık Düşünmeye Gerek Yok     74
Test: Beyniniz Kadın mı, Erkek mi?     79
Türkiye’de Nayarlar mı Yaşıyor?     82
Evli Erkekler İçin Anneleri Neden Çekim Merkezidir?     85
Ev mi Bakımlı Olsun Kadın mı?     88
Erkeklere Ne oldu?     92
Gönlümün Konuğu     94
Aldatılma Öyküsü     95
Kadınlar Erkeklerin Yaramazlık Yapmasını İster     104
Evlilikler Nereye Gidiyor?     108
Kadın Ergenliğe Kocasıyla mı Giriyor?     113
Gönlümün Konuğu     116
Ev Kadınları ve İşkolik Erkekler     118
Evlilikte Mutlu Seks     123
Cinsel İlişki Sonrası Arzular     130
Erkek Tipleri     134
Bir Erkek Nasıl Yola Gelir?     147
Gönlümün Konuğu     152
Futbol Cinsel Mesajlar İçerir     154
Futbol Bağımlılığı     154
Hormonlar da Futbolsever     155
Futbol ve Alkol     157
Futbol ve İnsan Psikolojisi     157
Fubol Terapisi     158
Buyurun Bu da Benim Futbol Yorumum     160
Kadınlar Evlendikten Sonra Kocalarını Nasıl Sustururlar?     164
Erkek Neden Konuşmaz?     163
Evlenmeden Önce, Evlendikten Sonra     166
Dest-i İzdivaç     170
Burun Deliklerimiz ve Cinsiyetimiz     172
Cinsel İmgelere Saplanmak     172
Oyuncu Kadınlardan Uzak Durun     174
Gönlümün Konuğu     177
Erkek ve Kadının Beden Dili     179
Erkek Flört Hareketleri     179
Sandalye Binicisi Erkekler     180
Pamukçuk Toplayıcı Erkekler     181
Baş Hareketleri     182
Temel Baş Pozisyonları     183
Her İki El de Başın Arkasında     184
Saldırganlık Hareketleri     186
Başlangıç Pozisyonu     187
Cinsel Saldırganlık     188
Erkek Erkeğe Saldırganlık     189
Gözbebekleri     190
Erkek Kadınla Arasına Mesafe Koymak İsterse     192
Erkek İletişim Kuruyor, Hayret!     192
Yan Bakış     193
Mahrem Bakış     193
Gözle Dışarıda Bırakma     194
Kadın Flört Hareketleri     194
Saç Atma     195
Bilek Gösterme     195
Bacak Açma     196
Kalça Yuvarlama     196
Yan Bakış     196
Ağız Hafif Aralık, Islak Dudaklar     197
Ruj     197
Kalkık Omuz Üzerinden Yana Bakma     197
Kadınlarda Bacak Atma Hareketleri     197
Beyaz Gelinlik ve Kadın     200
Beyaz: Sevgi + Güven + Umut     200
Gönlümün Konuğu     202
Renklere Göre Kadınlar ve Erkekler     205
Farkındalık Çalışması     216
Biraz Eğlenelim     218
Erkek Dediğin     219
Kadın ve Erkek Atışmışlar     221

TEŞEKKÜR

İkinci kitabımı da size ulaştırabildim; yaratıcıya sonsuz şükranlarımı sunuyorum yeniden.

Hep yanımda ve destek olan güzel aileme teşekkürler, hayatımdaki ilk kadın olan anneme sevgilerimle.

Seni bu kitapta da, nasip olursa her kitabımda da yazacağım biliyorsun. İyi ki hayatımdasın, Milliyet gazetesi eğitim editörü Sibel Kahraman.

Kitapta olmayı kabul eden dostlarıma teşekkürler.

Türk pop müziğinin divası desem yeridir, sevgili Erol Büyükburç, bir ricamla hemen yanımda oldun, teşekkürler.

Habertürk televizyonu editör spiker Duygu Canbaş, iyi ki varsın, sevgiler, teşekkürler.

Gazeteci Pınar Aktaş, ne güzel seninle her konuyu tartışmak, teşekkürler.

Hürriyet Trendy dergisi genel yayın yönetmeni Pınar Yılmazerler, hep gülmek için anlaşman lazım bu hayatla, çünkü gülmek sana yakışıyor, aksi olmasın, teşekkürler.

Güzellik uzmanı Suna Dumankaya, seninle birçok projede çalıştık, sonra abla kardeş olduk, teşekkürler.

Okan Aytekin, Amerikalar’dan dönüldü, askerlik yapıldı, aşklar bitti, kariyer yoluna çıkıldı, hayat çok değişti ama sen güzel kardeşim aynı adamsın, teşekkürler.

Seven Hill yönetim kurulu üyesi Zeynel Özbek, seninle seminer vermek ayrı güzel, iyi ki varsın dostum, teşekkürler.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Yard. Doç. Şebnem Soygüder gönlüne sağlık.

Yasir Erdem, yeni tanıdım ama sanki hep kardeşim gibiydin, geleceğin başarılı bir fotoğrafçısını tanıdım, teşekkürler.

Profilo Alışveriş Merkezi genel müdürü Ayşen Yerşen, kahkahalarımız hep devam etsin, teşekkürler.

Eğitim danışmanı Şükran Berber, hep motive ettin, bana inandın. Yol arkadaşım, teşekkürler.

Profilo AVM halkla ilişkiler uzmanı Ceren Kasar, seni seviyorum dostum, teşekkürler.

ÖNSÖZ

İnsan olmanın kadın ve erkek olmaktan çok başka bir şey olduğunu fark ettiğimde başladım cinsiyetleri gözlemlemeye.

Hayatınızdaki olaylara nötr olabildiğiniz sürece insan olduğunuzu anlıyorsunuz. Sistem bize sürekli bir yerlerden bakmayı güdülüyor. Ya kadın ya erkek gözüyle bakmak. Birinde annemi, diğerinde babamı gördüm gençlik dönemlerimde. Tarafsız olabilmek çok zamanımı aldı, onu da insan olmayı öğrendiğimde başardım. Ama cinsiyetlerimiz genetik kodlarımızda ve egolarımızda gizli olduğu için yakamızı bırakmıyorlar. Elinizdeki kitabı bir erkek olarak değil, tamamen nötr bir insan olarak hazırladım. Ara ara erkeklik hormonlarım baskın olmaya çalışsa da buna izin vermedim.

Yüzlerce kadın erkek gözlemlendi, bir o kadar danışmanlık yapıldı ve seminerler gerçekleştirildi bu kitap için.

İki yıl önce başladı kitabın hikâyesi, Starbucks Kahve Sohbetleri adı altında seminerler düzenlemeye başladığımda tanıştım kitabın fikrini veren kadınlarla. Sâdece iki senede 2000’e yakın kadın dinleyicim oldu. Bu seminerlerdeki kadınların anlattıklarından yola çıkarak hazırlandı bu kitap.

Daha sonra Wella Kozmetik ile güzellik salonlarına seminerlere başladık. Bu seminerlerde de kadına ve erkeğe hizmet eden ve gerçekten bu iki cinsin egoları ile yüz yüze olan kişilerden dinledim cinsiyetleri.

Bir de kendi mesleğim olan davranış bilimleri ve iletişim bilgilerimi ekledim. Ortaya Kadınlar Sağdan Erkekler Soldan isimli eser çıktı.

Kitabın özü der ki; kendini haklı çıkarmaya çalışan cinsiyet yalnızlığa mahkûm olacaktır. Ne kadın erkek olmadan, ne de erkek kadın olmadan yaşayabilir. Kadın ve erkek farklılıklarını sorun olarak ele almaktan vazgeçmeli, farklılıkları öğrenmeli ve kabullenmeli. Bu farklılıkların ana nedeni insanın beynini kullanma şekli; kadın ve erkek beynin farklı yarımkürelerini kullandıkları için düşünce, duygu ve davranışları da farklı olabiliyor. Önemli olan farklılıkları bilmektir.

Yüzyıllardır eşitlik diye ortalıkta bağıranların ellerine hiçbir şey geçmedi, çünkü ne için eşitlik istediğini bilmeyen insanlar sürekli bağırırlar. Kadınla kadın arasında bile eşitlik yokken kadın ve erkek arasında eşitlik olamaz. Sadece insan hakları açısından eşit olabiliriz. Ama toplum eşitliği yanlış anlamış olacak ki, erkek gibi olmaya çalışan kadınlar ile kadın gibi davranan erkeklerle çevrili etrafımız.

Amacım kadın ve erkeğin kimliklerini, farklılıklarını size sade, esprili ve anlaşılır bir dille aktarmak ve her şeyin özünde olan sağlıklı iletişim için yapılabilecek formülleri sunmaktır.

Anladım ki kadınlar, yeni bir kimliğe hemen dönüşebilirken erkekler hep gecikirler. Erkekle evlenen kadın hemen onun karısına, doğum yaptığında hemen çocuğun annesine, bir meslek edinince işkadınına, 60 yaşına gelip âşık olunca 20’lik genç kıza ya da 30’unda sevgisiz bırakılıp 60’lık teyzeye hemen dönüşebilendir.

Bu dönüşüm erkeklerde çok zaman alır. Erkek flört döneminde avcı, evlenince sevgili, beş sene sonra koca, on sene sonra baba, yirmi sene sonra hayat arkadaşı olabiliyor.

Ama kadın tüm bu zamanlarda yalnız da olsa kendine yetebiliyor.

ÇÜNKÜ KADINLAR, ERKEKLERİ DOĞURUYOR.

Sevgiler…

Yaşam Ülkesi

Her şey olması gerektiği gibi olsaydı, iç sesimizle dış sesimiz karışmasaydı, eğer sırlarımız olmasaydı belki de yaşadığımızı anlamazdık.

Yaşamak, adından da belli ediyor kendini, aslında farkında olmak. Her dakikasının, her saatinin içinde olmak, sadece bilmek ve bildiğini de bilmek.

Her şeyi biliyoruz, neyin içinde olduğumuzu neyin dışında kaldığımızı. Kimse görmese de bir köşede bağıra bağıra ağladığımızı biz görüyoruz. Kimse duymasa da ettiğimiz küfürleri, haykırdığımız aşkımızı biz duyuyoruz. Hissetmeseler de boğulduğumuzu biz yaşıyoruz, biliyoruz.

Aynı biletleri alıyoruz yaşam ülkesine gelirken sadece yolculuk ettiğimiz taşıma araçları farklı. Bazılarının biletleri farklı tarihlere kesilmiş ama aynı araçla geliyorlar. Onların adı farklı, kardeşler diyoruz. Eninde sonunda gideceğimiz yer belli.

O kadar hızlı ki bu yolculuk, durmadan yaşam ülkesine yolcular geliyor. Bazılarımızın vizeleri kısa süreli; belki bir gün, belki bir ay, belki yüz sene.

Çok kalabalık olduk yaşam ülkesinde, sığmamaya başladık. Birbirine karışmaya başladı her şeyimiz, dilimiz, elimiz, gözümüz, nefesimiz. Karıştık, hatta kaybolmaya başladık birbirimizin içinde. Komşumuzun en üstünde, annemizin altında, sıra arkadaşımızın yanında, babamızla dedemizin arasında, dostumuzun köşesinde, âşık olduklarımızın içinde, düşmanlarımızın karşısında, tanımadıklarımızın nefesinde karıştık yaşam ülkesinde.

Yerimizi arıyoruz burada.

Fakat aramak için bir yerimizin var olduğunu bilmemiz gerekir. Bilenler arıyor, bilmeyenler yer yapmaya çabşıyor. Arayan da, yapmaya çalışan da, hepimiz karıştık yaşam ülkesinde.

O yeri bulmak için kullandığımız bir sürü şey var. Annelerimiz, babalarımız, okullarımız, dostluklarımız, aşklarımız, düşmanlarımız, korkularımız, nefretlerimiz, sevinçlerimiz, hırslarımız, vicdanımız, isteklerimiz, hesaplarımız, kitaplarımız, ağaçlarımız, hayvanlarımız, silahlarımız, kalemlerimiz var kullandığımız, o yeri bulmak için.

Kullanıp kullanmadığımız her şey hepimizde var, çünkü aynı ülkenin yolcularıyız, biletlerimiz aynı araçlarımız farklı.

İlk önce kendimize sokup çıkarıyoruz kullandıklarımızı, sonra başkalarına, belki altımızdakine, belki karşımızdakine.

Bazen canımız acıyor, bazen hoşumuza gidiyor, bazen görmezden geliyoruz batanları, çıkanları.

Birilerinin gönlüne sıkışmak, birilerinin cebinde olmak, binlerinin korkularında, birilerinin hayallerinde yer yapıyoruz yaşam ülkesinde.

Yerimizi bulunca da durmuyoruz, devamlı değiştirmeye çalışıyoruz.

Başkalarını itip yerine geçiyoruz, başkaları tarafından itilip yerimizi veriyoruz, bazen de isteyerek boş bırakıyoruz.

Biz yaşam ülkesinde hem erkeğiz hem kadınız. Aslında ikisi de aynı, çünkü hepimiz insanız.

Yaşamaya hakkı olan…