Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Kadın Beyni Erkek Beyni
Kadın Beyni Erkek Beyni

Kadın Beyni Erkek Beyni

Serkan Karaismailoğlu

Bu kitabı okuduğunuzda beyninizin cinsiyeti hakkında birçok detayı öğreneceksiniz. Kadınlar ve erkekler arasındaki farkları, karşı cinsin sizi kızdıran, güldüren hatta şaşırtan birçok tepkisinin nedenini…

Bu kitabı okuduğunuzda beyninizin cinsiyeti hakkında birçok detayı öğreneceksiniz. Kadınlar ve erkekler arasındaki farkları, karşı cinsin sizi kızdıran, güldüren hatta şaşırtan birçok tepkisinin nedenini anlayacaksınız.

Serkan Karaismailoğlu’nun bilimsel bir o kadar da mizahi anlatımıyla Kadın Beyni Erkek Beyni…

Erkekler neden dinlemez? Acaba beyinlerimizin işitmeden sorumlu bölgeleri birbirinden farklı mı?
Kadınlar çok mu konuşur? Kadınlardaki “dır dır” kavramı gerçek midir ve altında yatan sinirbilimsel açıklama nedir?
“Beni hiç anlamıyorsun” sözünü duymayan erkek var mıdır? Peki, kadınlar bu isyanlarında ne kadar haklılar?
Erkekler mi yanılıyor, yoksa kadınları tatmin etmek gerçekten de imkânsız mıdır?
Söz konusu erkeklerin mutluluğu olduğunda kavanoz kapakları neden önem kazanır?
Hayatın renklerini aynı şekilde mi görüyoruz? Yani dore ve lamenin aslında birer renk olduğunu bilen kaç erkek var?
Kadınlar özel günleri asla unutmazken erkekler nasıl bu kadar kolay unuturlar?
Bir insanın sadece parmaklarına bakarak beyni hakkında nasıl bilgi sahibi olabilirsiniz?

İçindekiler

Başlangıç • 9
Bölüm 1
Gezegenler, Mitoloji ve Toprak Solucanları • 13
Bölüm 2
Tarihi Erkek Beyni • 19
Bölüm 3
Paul Broca ve Fransız Kadınlar Meselesi • 33
Bölüm 4
Kabullenmelerimiz • 43
Bölüm 5
İlişkide Seçici Olan Kimdir? • 53
Bölüm 6
Beni Hiç Dinlemiyorsun! • 67
Bölüm 7
Kadınlar Çok mu Konuşur? • 79
Bölüm 8
Duygusal Olmak Erkek Adamı Bozar mı? • 93
Bölüm 9
Bir Kadını Tatmin Etmek İmkânsız mıdır? • 125
Bölüm 10
Aynı Dünyada mı Yaşıyoruz? • 147
Bölüm 11
Sınırlandırılmış Derin Bölge • 171
Bölüm 12
Beyninizin Cinsiyetini Öğrenmek İster misiniz? • 201
Bölüm 13
Doğuştan mı? Sonradan mı? • 209
Bitiş • 219

Başlangıç

Ne kadar iyi huylu olursan ol fark etmez.
Sonuçta benim için bir tümörsün.

Kız, adamın gözlerinin içine uzun uzun baktı. Delicesine sevdiği bu adamın nasıl olur da bu kadar duygusuz ve acımasız hâle geldiğini bir türlü aklı almıyordu. Sanki her şey normalmiş gibi tabağındaki yemeği hızlıca yiyordu. Oysa iki yıl önce böyle miydi? Yine aynı mekânda beraber yemeğe gelmişlerdi. Oğlan, şu an hızla yemekte olduğu yemeği o gün de istemişti. Kız, her detayı daha dün yaşamışlar gibi hatırlıyordu. Nasıl unutabilirdi ki? Oğlan, önündeki yemeğe elini bile sürmeden dakikalarca hayranlıkla sadece genç kızı izlemişti. Bakışları âdeta genç kızın içinde bir şeylerin eriyip hızla damarlarında dolaşmasına neden olmuştu. Oğlan, yabancı bir dilde derdini anlatmaya çalışan biri gibiydi. Cümleler kurmaya çalışıyor ve bir türlü doğru özne ve yüklemi bir araya getiremiyordu. Aslında konuşma konusunda oldukça yetenekli olan oğlanın, karşısında bu becerisini yitirmesi ilginç bir şekilde kızın hoşuna gidiyordu. Oğlan her ne kadar kendi ağız kaslarını kullanmayı beceremese de en sonunda kurduğu cümle kızın yüzündeki kasları harekete geçirerek gülümsemesine neden olmuştu. “Sanırım aşk, beyninin kullanma kılavuzunu hiç tanımadığın birine teslim etmek olsa gerek” demişti genç adam. Yüzü de kızarmıştı. Oğlanın yüzünde hızla yayılan kızarıklık genç kızın bedeninde yayılan bir bağlılık dalgasıyla senkronize gidiyordu. Genç kız o zamanlar nasıl da emindi hayatının aşkını bulduğundan. Oysa şu anki düşüncesine göre aşkın gözü kördü ve oğlanın gerçek yüzünü ancak şimdi görebiliyordu. Hiçbir şey olmamış gibi iştahla yemek yemesi kızın sinirlerini iyice tepesine çıkarmıştı… (Devam edecek)

Film, müzik, edebiyat ve diğer birçok alanda defalarca karşımıza çıkan ve belki de en çok incelenen konulardan biri kadınlar ve erkekler arasındaki farklar ve bu farkların hayatımıza yansımaları olmuştur. Kimileri bu farkların hayatımızda oluşturduğu adaletsizlikten bahsederken kimileri de bu farkların hayatımızı renklendiren yegâne unsur olduğunu savundu. Bunun üzerine sayısız tartışmalar ve kavgalar yapıldı. Aslında herkes yıllardır “Bardağın yarısı dolu mu, boş mu” diye tartıştı. Hiç kimse de sormadı “Yahu bu bardağın içinde ne var” diye. Bu kitapta bardağın içinde ne olduğunu ve bunun hayatımıza nasıl yansıdığını anlamaya çalışacağız. Sevgili okuyucu, aslında kavgalarımızın çoğunun altında yatan birçok sorun, birbirimizi yeterince tanımamamızdan kaynaklanıyor.

Her iki cinsiyet de olaylara kendi açısından baktığı için gördüklerini kendine göre yorumluyor. Oysaki beynimizdeki yapılanmanın farklı gelişmesi, aslında günlük hayatımızda yaşadığımız birçok anlaşmazlığın temelini oluşturmaktadır. O nedenle eğer birbirimizin beyinlerini yeterince iyi tanırsak davranışlarımızı da bu doğrultuda oluşturabilir ve birbirimize daha fazla tolerans gösterebiliriz. Hepimiz hayatımızın bir evresinde bir beyin resmi görmüşüzdür. Peki, hiç merak ettiniz mi, baktığınız resimdeki beyin bir erkeğe mi, yoksa bir kadına mı ait diye?

Aslına bakarsanız yakın zamana kadar bilim dünyası bize hep tek bir resim gösterdi ve bir iki ufak ayrıntı dışında her iki cinsiyetin beyninin de benzer yapıda olduğunu savundu. Lakin son on beş yılda elde edilen veriler, kadın beyni ve erkek beyninin aslında birçok yönden farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Okumuş olduğunuz bu kitapta, kadın ve erkek beyni arasındaki farklılıkları ve bu farklılıklar sonucu dünyaya oldukça farklı gözlerle bakmamızın altında yatan sinirbilimsel nedenleri inceleyeceğiz. Bunu yaparken de özellikle kadınlar ve erkekler arasında yaşanan problemleri bir bir ele alıp aslında tüm bu problemlerin nedeninin beynimizdeki bazı bölgelerin birbirinden farklı çalışmasından kaynaklandığını anlayacağız. “Kadın ve erkek beyni arasındaki temel farklar nelerdir? Kadınlar gerçekten de çok mu konuşur? Erkekler neden dinlemez? Empati yapmak erkek adamı bozar mı? İlişkide seçici olan kimdir?” gibi bir çok soruyu beynimizdeki bu farklılıklar doğrultusunda cevaplayacağız.

Bölüm 1
Gezegenler, Mitoloji ve Toprak Solucanları

Boşlukta dönen bir topun üzerinde yaşıyorken
ne kadar ciddi olabilirsin?

Yazar John Gray’in 1990’larda yazdığı “Erkekler Mars’tan, Kadınlar Venüs’ten” adlı kitabı, 121 hafta boyunca en çok satanlar listesinde yer alarak yedi milyonun üzerinde satış rakamına ulaşmış ve bir kitap için olağanüstü bir başarı göstermiştir. Sırf bu rakamlara bakarak bile kadın ve erkeklerin cidden ayrı gezegenlerden gelmiş olabileceğini düşünen oldukça kalabalık bir topluluk olduğunu varsayabiliriz. Peki, gerçekten de iki ayrı gezegenden gelecek kadar farklı mıydı her iki cinsiyetin davranışları?

Ortada bu kadar ciddi anlaşmazlıklar var mıydı yoksa konu abartılıyor muydu? Aslına bakarsanız tüm davranış modellerini beynimiz belirlediğine göre Venüslülerle Marslıların beyin yapılarının birbirinden epeyce farklı olması söz konusu olabilir. Kadınları güzeller güzeli Venüs temsil ederken erkekleri yamuk yumuk Mars’ın temsil etmesine hiç takılmadan birkaç konuya açıklık getirmekte fayda var. Mitolojide Venüs (Yunancada Afrodit), aşkın ve güzelliğin tanrıçasıdır. Venüs gezegeni geçmiş zamanlardan beri en parlak gezegen olarak gözlendiğinden kendisine bir “tanrıça” ismi verilmiştir. Diğer taraftan, kızıl gezegen Mars’ın adı ise Roma mitolojisindeki Savaş Tanrısı’ndan gelmektedir. Doğal olarak kadınların Venüs’ten, erkeklerin ise Mars’tan dünyamıza geldiği benzetmesi gezegenlerin ad ve karakterlerine bakınca oldukça uygun duruyor. Söz konusu Venüs olduğunda çok garip bir bilgiyi paylaşmak gerekir.

Hepinizin bildiği üzere güneş sistemindeki gezegenler belirli bir yörüngede dönerken aynı zamanda kendi etraflarında da dönmektedirler. Gezegenlerin bu hareketleri ile ilgili olarak astronomide kullanılan çeşitli değerlendirme yöntemleri vardır. Örneğin kendi etrafında dönen bir gezegene üstten baktığınızda saat yönünün tersinde dönüyorsa buna pozitif yön, saat yönünde dönüyorsa buna negatif yön denir. Gezegenlerin hemen hepsi kendi eksenleri etraflarında dönmelerini pozitif yönde yaparken bilin bakalım hangi gezegen diğerlerine ters yönde dönmektedir?

Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi tipik bir Venüs davranışı. Venüs gezegeni ilginç bir şekilde kendi etrafında dönüşünü diğer gezegenlerin tam zıttı bir biçimde yapmaktadır. Hani erkekler hatta sinirbilimciler olarak kadınların bazı davranışlarını anlamakta zorlanırız ya, işte astronomi dünyasında da Venüs’ün niye böyle davrandığının tanımlaması bir o kadar zor durumdur. Erkeklerin Mars’tan, kadınların Venüs’ten geldiği düşüncesi o kadar benimsenmiştir ki günümüzde kullanılan cinsiyet sembolleri bile bu gezegenlere göre oluşturulmuştur.

Aşağıdaki resimde Güneş, Ay ve birtakım gezegenlere ait sembolleri ve bu gezegenlerin temsil ettiği elementleri görmektesiniz. Muhtemelen erkek ve kadına özgü iki sembolü de hemen fark etmiş olmalısınız. Gördüğünüz üzere kadın ve erkeğe ait semboller aslında Venüs ve Mars’a ait semboller olarak karşımıza çıkmaktadır. Madem gezegenler ve mitoloji dünyasına bu kadar girdik bir meseleye daha açıklık getirelim. Sonuçta yeryüzünde kendini kadın ya da erkek gibi hissetmeyenler de var. Peki, bu kişilerin bir gezegeni var mı? İlginç bir şekilde eşcinseller ve cinsiyet değiştirenler de geleneksel olarak kendilerini simgeleyen gezegeni Merkür olarak seçmişlerdir. Doğal olarak da kendilerini temsil etmesi açısından Merkür’ün sembolünü kullanmışlardır. Eşcinseller ve cinsiyet değiştirenlerin temsili gezegen olarak Merkür’ü seçmelerinin altında yatan hikâye de bir o kadar ilginçtir. Roma mitolojisindeki kanatlı tanrılardan biri olan Merkür, aynı zamanda eski yunanda sabahyıldızı Hermes olarak da bilinir.

Hikâye bu ya, Hermes bir gün güzeller güzeli Afrodit’e âşık olur ve bu aşkın sonucu olarak bir oğulları doğar. Doğan oğullarına kendi isimleri olan Hermes ve Afrodit’in birleştirilmiş hâli olan Hermafrodit adını koyarlar. Sevgili okuyucu, gördüğün üzere günümüzde sevgililerin isimlerini birleştirerek yeni bir isim oluşturma çabasının, mitolojiye ve tanrılara kadar uzandığı görülmekte. Neyse hikâyemize geri dönecek olursak Hermafrodit bir gün göle yüzmeye gider. Kendisi gölde yüzdüğü sırada onu gören ve görür görmez âşık olan bir su perisi, Hermafrodit’in yanına gidip ona sıkıca sarılarak tanrılara onları birbirlerinden ayırmamaları için yalvarır. Dileği anında kabul olur ve sonuçta tek bir bedende çift cinsiyetli olarak yaşarlar. Biyolojide her iki cinsiyet organına da sahip canlıları tanımlamakta kullanılan hermafrodit kelimesinin de buradan geldiğini paylaşmakta fayda var. Bu arada söz konusu mitoloji olduğunda hikâyelerin birçok uyarlaması olduğunu unutmamak gerekir. Hikâyenin bir farklı uyarlamasında ise Hermes ile Afrodit’in hiç ayrılmamak adına tek bir vücutta birleştiği de öne sürülür.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Popüler Bilim
  • Kitap AdıKadın Beyni Erkek Beyni
  • Sayfa Sayısı224
  • YazarSerkan Karaismailoğlu
  • ISBN9786055286781
  • Boyutlar, Kapak, Karton Kapak
  • YayıneviElma Yayınevi /

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Dünyanın En Yalnız Beyni ~ Serkan KaraismailoğluDünyanın En Yalnız Beyni

    Dünyanın En Yalnız Beyni

    Serkan Karaismailoğlu

    Bu kitap, başta ergenler olmak üzere gençliği yoldan çıkarmak amacıyla yazılmıştır. Sigara ve alkol kullanma yaşının iyice düştüğü, lise öğrencilerinin okullarda istediği uyuşturucuya ulaşabildiği,...

  2. Kalk Bi Dopamin Demle ~ M. Ali Karaismailoğlu ,Serkan KaraismailoğluKalk Bi Dopamin Demle

    Kalk Bi Dopamin Demle

    M. Ali Karaismailoğlu ,Serkan Karaismailoğlu

    Elma Yayınevi-ORTAPIA’dan çıkan yeni kitabımız Kalk Bi Dopamin Demle yazar Dr. Serkan Karaismailoğlu ve Dr. M. Ali Karaismailoğlu’nun anlatımlarıyla sesleniyor okura; İnsan beyni önüne...

  3. Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum ~ Serkan KaraismailoğluBeyinde Ararken Bağırsakta Buldum

    Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum

    Serkan Karaismailoğlu

    Hayatınızla ilgili verdiğiniz kararların bazıları ya size ait değilse. Mesela şu an ellerinizin arasında tutmakta olduğunuz bu kitabı alıp almamakla ilgili kararınız tümüyle size ve beyninize mi ait?

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur