Reşad Ekrem’in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…
Tulumbacılar, 1720’den 1826’ya kadar bir asır boyunca, İstanbul’un dillere destan yangınlarını söndürürken, şehrin edebiyatına ve folkloruna da yanık izleri bıraktılar. Reşad Ekrem Koçu, yıllarca tulumbacı kahvehaneleri işletmiş Üsküdarlı halk şairi Vâsıf Hoca’nın notlarından, namlı tulumbacı, halk ressamı ve şairi Kahveci Gürcü Nusret’in antoloji-hatıratı Zindan Şiirleri’nden ve başka birinci el kaynaklardan yararlanarak, “teşkilatıyla, âdet ve ananeleriyle, koğuş nizamları ve hayatıyla, çalgılı kahvehaneleri ve buralardan doğmuş koşmaları, semaileri, ayaklı mânileri ve destanlarıyla, destanlara geçmiş aşk ve cinayet vakalarıyla, o renkli, sesli âlem”i anlatıyor. Bu arada, Abdülhamid’in hafiyesi Fehim Paşa’nın İngiliz metresinin kardeşi “tulumbacı taslakçısı” İngiliz Hidayet ve kadın tulumbacı Bahriye gibi aykırı örnekleri de unutmuyor!
*
Yangın tulumbalarından önce Türk İstanbul’un 270 yılı
Büyük İstanbul, Türkler tarafından fethinden Cumhuriyet devrinde Vali Haydar Bey merhumun himmetiyle sağlam itfaiye teşkilatının kurulmasına kadar, sekizde, dörtte birini, üçte birini, hatta yarısını ve yarısından fazlasını mahveden; saatlerce, günlerce devam etmiş yangın afetleri geçirmiştir.
Müthiş yangınlarda Türk yapı sanatının nice bin güzel eseri yok olmakla kalmamış, evlerde, konaklarda ve saraylarda, milyarlan, astronomik rakamları aşan maddî değerde bir milli servet mahvolmuştur.
Matbaadan evvelki devrin elyazması kitapları ve yazılı vesikalarıyla dolu kütüphanelerin de o ateş afetlerinde mahvolduğu düşünülürse, manzaranın dehşeti kat kat büyür.
Irfan hazinelerimizi ve millî servetimizi bir çırpıda yutup yok eden yangınlara karşı ilk koruyucu teşkilat XVIII. yüzyılın ortalanna doğru, Lale Devri’nde, büyük Türk veziri ve inkılap şehidi Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından Yeniçeri Asker Ocağı’na bağlı bir “Yangın Tulumbacıları Ocağı” kurulmak suretiyle alındı.
İstanbul’un fethinden Yeniçeri Yangın Tulumbacıları Ocağı’nın kuruluşuna kadar 270 yıl geçmiştir. Bu 270 yıl boyunca yangınlar, semt semt, büyük şehrin asayiş ve inzibatı için tesis edilmiş yeniçeri kolluklarında, karakollarındaki neferler ile halk tarafından söndürülegelmiş, ilk çıktığı anda önlenemeyen ateşler de ahşap beldeyi sömürüp yutan birer kızıl ejderha olmuşlardır.
Yeniçeri Asker Ocağı XIX. yüzyılın başlarında Sultan II. Mahmud tarafından, tarihimizde “Vakai Hayriye” denilen kanlı bir şehir muharebesiyle kaldırılırken “Yeniçeri Yangın Tulumbacıları Ocağı” da kaldırıldı.
Ondan sonradır ki Istanbul halka tarafından her semte, mahalleye bir yangın tulumbası tedarik edilmiş ve bu suretle İstanbul’un dillere destan olan mahalle tulumbacılığı doğmuştur.
Yangın tulumbacılığı, pırpını fakat pitoresk kılık ve kıyafetiyle koşarlı, uçarlı, civelek ve sırım gibi delikanlılar için çok çetin fakat cazip, öylesine cazip bir meşgale olmuştur ki kısa bir zaman içinde tabaka tabaka, boy boy Istanbul çocuklarını ve gençlerini sarmış, büyülemiş, istilahlanyla, argosuyla zengin bir edebiyata sahip olmuştur.
İşte efendim, bu kitap, o alem üzerine milli kütüphanemize konulan ilk eser oluyor.
İstanbul tulumbacıları üzerine şimdiye kadar yazılanlar yalan ve yanlış, sakat ve güdük şeyler olmuştur. Bu yapraklarla huzurunuza, en azından otuz yıllık bir çalışmanın verimiyle çıkıyorum.
Teşkilatıyla, âdet ve ananeleriyle, koğuş nizamlanı ve hayatıyla, çalgılı kahvehaneleri ve buralardan doğmuş koşmaları, semaileri, ayaklı manileri ve destanlarıyla, destanlara geçmiş aşk ve cinayet vakalarıyla, o renkli, sesli âleme girmeden tarihî bir başlangıca muhtacız.
İstanbul’da ilk yangın tulumbası, yukarda da kaydettik, büyük vezir Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın sadrazamlığı zamanında yapıldı. İstanbul’un fethinden Nevşehirli’nin sadareti zamanına
kadar, yangın tulumbası bilinmeden geçen 270 yıl içinde yangınlara karşı alınan tedbirleri hicri 13 muharrem 987 (miladi 12 mart 1579) tarihli bir ferman gayet açık olarak toplamıştır.
Eski devlet teşkilatında Istanbul adliyesinin baş hâkimi olan İstanbul kadısının ikinci ve çok önemli işi İstanbul’un günlük hayatının nizamına nezaret, İstanbul belediye başkanlığıydı.
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Tarih Türk-Osmanlı
- Kitap Adıİstanbul Tulumbacıları
- Sayfa Sayısı448
- YazarReşad Ekrem Koçu
- ISBN9786050933413
- Boyutlar, Kapak13x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviDoğan Kitap / 2016