Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

İş Koçu
İş Koçu

İş Koçu

Besim Eviz

İş’le mücadele eden, iş ve yatırım sevdalısı iş verenler; bu eserde iş hayatının size yansıyan pozitif ve negatif duygu ve gerçekliklerin ifadesini, açık yüreklilikle…

İş’le mücadele eden, iş ve yatırım sevdalısı iş verenler; bu eserde iş hayatının size yansıyan pozitif ve negatif duygu ve gerçekliklerin ifadesini, açık yüreklilikle bulacaksınız. Çünkü bu eser; iş hayatında etkili bir aktör olan işverenlerin duygu dünyasına bir yolculuk yaparak dengeli ve huzurlu bir iş mücadelesi için bir rehberdir. Hayatın gerçeğinden hareketle; terazinin bir kefesine mücadeleyi yerleştirirken diğer kefesine muvazene, duygu ve bilincini de yerleştirmek zorunda olduğunuzu hatırlatan bir istişare kaynağınızdır; işinize dair deruni bir hesap yapmanıza vesile olsun diye…

Bu eser;
İş arayanlar için bir İş Koçu’dur.
İş hayatına Hazırlık yapan gençler için donanımlı ve bilinçli bir kariyer yolculuğunda Kariyer Danışmanı’dır.

***

Besim Eviz

1963 Siirt/Kurtalan doğumlu olup ilköğretimini memleketinde, orta öğretimini de Diyarbakır’da tamamladı. 1990 yılında Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu. 1992 yılında Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Master Programı’na başladı. 1998’de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi-İŞKUR-Dünya Bankası’nın ortaklaşa koordine ettiği Uzun Dönem (8 ay) İstihdam Danışmanlığı eğitimini başarıyla tamamladı.

Değişik kamu kurumlarında memur olarak çalıştı. 1994 yılında Gebze Belediyesi’nde “Beyaz Masa” sistemini kurup çalışmalarını organize etti; basın ve halkla ilişkilerden sorumlu yönetici olarak görev yaptı. 15 yıldır çalışmakta olduğu İŞKUR’da Gaziantep’te işveren ilişkiler şefi, İş ve Meslek Danışmanı, İl Müdür Yardımcısı ve İl Müdürü görevlerinde bulundu.

Gaziantep AB istihdam projelerini il düzeyinde “Ekip Lideri” olarak yönetti. Gaziantep Üniversitesi’nde Genel İletişim ve Üniversite- Endüstriyel İlişkiler konusunda düzenlenen Ortak Program kapsamında “misafir öğretim görevlisi” olarak ders verdi.

TRT3‘te canlı olarak yayınlanan “İŞBAŞI” programının danışmanlığını yaptı.

Gaziantep merkezli İş Dünyası ve Ekonomi konusunda yayınlanan “BOSS” ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü yayın organı olan “İstihdamda 3İ” dergilerine makaleler yazmaktadır. Ayrıca iş ve meslek danışmanlığı, kariyer rehberliği, iş arama-bulma teknikleri konularında düzenlenen seminer, panel ve konferanslara konuşmacı olarak katılmaktadır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda Bakan Danışmanı olarak halen görev yapmaktadır. Eğitim ve iş dünyasıyla aktif iletişim içerisindedir.

Yazarın “İş Dünyasından Aranan Eleman Kim” adlı yayınlanmış bir kitabı daha bulunmaktadır.

Arapça, Farsça ve az düzeyde İngilizce bilen yazar, evli ve dört çocuk babasıdır.

İthaf

İlim ve edeple bizi yetiştiren Babama,
Ve “Oğlum, gönül insanı olun yeter.” diyen Anneme,
Aşkımın merkezinde apayrı yeri olan Eşime,
Teknik destek veren Çocuklarıma,
Ve “işsizlik sorununu” kendine dert edinen ve bu derdin
dermanının bulunmasına katkı veren herkese…

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ     ….     11

1. BÖLÜM

İş ve Yaşam İlişkisi     ….     19
İş’le Mücadele! Ya Esir Olmak ya da Âşık Olmak     ….     24
İş’le Mücadelede Bireysel Tedbirler ve Teknikler     ….     33
Muhasebe ve Murakabe Yapmak: Oto-kontrol Sistemi     ….     34
Okuma Tekniğini Canlı Tutmak     ….     36
Görev ve Sorumlulukları Sınırlamak     ….     39
Öncelikleri Belirlemek     ….     40
İş Ahlakının Disiplininden Yararlanmak     ….     41
Yaşam Madde ve Mana Boyutlu Bir Şölendir     ….     43
5K Arasında Dengeyi Sağlamak     ….     46
Profesyonel Bir Danışman Olan İş Koçu’ndan Destek Almak     ….     48
İş Dünyası İçin İş Koçu Gibi Gönül Dünyası İçin “Gönül Koçu” Edinmek     ….     49
İş’te Aşk’ın Gücü: İş ve Duygu İlişkisi     ….     53
İşveren İçin İş’te Aşk’ın Gücü     ….     63
İş’te Aşkın Gücüyle İşveren Olmak     ….     67
İş Yapan/İş Gören İçin İş’te Aşkın Önemi     ….     71
İşte Aşkla Çalışan İK Yöneticisi Elif’in Performans Öyküsü     ….     73
İş ve İşveren İlişkisine Dair Bakış Açımız     ….     77
İş ve İş Arayan İlişkisi/Paradoksu     ….     82
Kimyager Ahmet Bey İş Arıyordu     ….     86
İş-İş Yapan (İş gören) Özdeşleşmesi     ….     96
İş Yaşamının Üçlü Aktörü:
İş Veren+İş Yöneten+İş Yapan     ….     99
Sevdiği İşi Yapan Bir İşveren     ….     105

2. BÖLÜM

Bir İnsanlık Düşmanı: İşsizlik!     ….     111
İşsizliğin Kişi Üzerindeki Yıkımları     ….     114
İşsizlik Nedir?     ….     114
Psikolojik Yıkımları     ….     116
Sosyal Yaşama İşsizlik Yansımaları     ….     120
Ekonomik Yaşamda İşsizlik Tahribatı     ….     123
Bir İnsanlık Görevi: İşsizlikle Mücadele…     ….     127
İşsizlikle Mücadelede Kurumsal Teknik Metot Üzerine Düşünceler     ….     131
İşsizlikle Mücadele Bir Süreç Yönetimi Gerektirir     ….     132
İşsizlikle Mücadele Bütüncül Bir Metot Gerektirir     ….     136
İşsizlikle Mücadelede Girişimcilik Ruhunun Etkinleştirilmesi     ….     141
Model Bir Girişimci, İş’te Aşk’la Bir Dünya Şirketi Olma Yolunda İlerliyor!     ….     144
İşsizlikle Mücadelede Nitelikli Birey Yetiştirme Faaliyetleri     ….     146
İşsizlikle Mücadelede İnsan Kaynaklarına     ….     148
Rehberlik Hizmetleri     ….     148
İşsizlik Mücadelesinde Bireysel Teknik Yöntemler     ….     150
Bireyin İşsizlikle Mücadelede Hazırlık Donanımları     ….     151
İşsizlikle Bireysel Mücadelenin İlk Adımı     ….     158
İşsizlikle Mücadelede İş Arama ve Bulma Araçları     ….     163
İşsizlikle Mücadelede İş Arama ve Bulma Kaynakları     ….     169
Ali Köyünden Göç Ediyor… İş İçin, Aş İçin!     ….     172

3. BÖLÜM

İş ve İşsizlikle Mücadelede Star Bir Kariyer: İŞ KOÇU     ….     181
İş Koçu/İş Danışmanın Dünü-Bugünü     ….     183
Kariyer Olarak İş Koçu/İş Danışmanı     ….     186
İş Koçunun Kişisel Donanımları     ….     190
İş Koçu’nun Görev ve Sorumlulukları     ….     192
İş Koçu/İş Danışmanı Etiği     ….     195
İnsan Kaynakları Yönetiminde İş Koçunun / İş Danışmanının Rolü     ….     198
İnsan Kaynağının Planlanmasında İş Koçu / İş Danışmanı     ….     200
Eleman Seçimi ve İşe Yerleştirme Sürecinde İş Koçu/İş Danışmanı İle İKY’nin İşbirliği     ….     204
İş’te Bir Gözlemci Olarak İş Koçu/İş Danışmanı     ….     206
İş Veren-İş Yöneten- İş Yapan Arasında Sinerjik Adam Olmak     ….     208
İş Koçu/İş Danışmanının Stratejik Yönetim Rehberliği     ….     211
Hizmet Sektöründe Bir Dış Müşteri Temsilcisi: İş Koçu/İş Danışmanı     ….     213
Sanayi Sektöründe İşverenin Yanında Bir İş Ehli:
İş Koçu/İş Danışmanı     ….     219
İş’te Aşkın Gücüyle Çalışan Bir İş Kadını, Takım Lideri ZEYNEP BODUR’un İş’e Dair Düşünceleri!     ….     221
İş Arayan ve İş Yaşamına Hazırlık Yapanlar İçin İş Koçu/İş Danışmanı     ….     225
İş Koçu’nun İş Arayanlara Danışmanlık / Rehberlik Hizmetlerinin Süreç Yönetimi     ….     228
1. Alt-Yapı Hazırlık Aşaması     ….     228
2. Ön Görüşme/Tanıtım/Tanışma     ….     234
3. Teknik Görüşme ve Rehberlik Aşaması     ….     234
4. Yardım, Yönlendirme ve Yerleştirme Aşaması     ….     235
5. Sonuç İzleme ve Değerlendirme Aşaması     ….     236
İş Arayanlara İş Koçu/İş Danışmanı Hizmetleri     ….     237
1. İş Danışmanlığı/Rehberliği     ….     237
2. Meslek Danışmanlığı/Rehberliği     ….     243
3. Kariyer Danışmanlığı/Rehberliği     ….     248
4. İş Yaşamı Danışmanlığı Hizmeti     ….     250
5. Dezavantajlı Birey / Gruplara Danışmanlık / Rehberlik Hizmeti     ….     251

SON SÖZ     ….     255
YAZARDAN MAKALELER     ….     259
Makale 1: Ülkemiz İçin Bir Yenilik ve İhtiyaç     ….     259
Makale 2: Ülkemizin Normalleşme ve Kalkınma Anahtarı Klasik Bürokrasi Değil, “Sosyal Bürokrasi”     ….     264
Makale 3: Kariyer Yaşamı ve Model Alma Yöntemi     ….     271

KAYNAKÇA     ….     279

GİRİŞ

“Oku, düşün, uygula ve neticelendir!”
R. Tayyip ERDOĞAN, Başbakan

İş Koçu adlı çalışmamız, 15 yıldır iş piyasasında aktif bir şekilde işveren, yönetici, çalışan, işe hazırlanan ve iş arayanlarla iletişim neticesinde elde ettiğim deneyim, bilgi ve birikimlerin bir ürünüdür.

Kendi işimde ve mesleğimde İş Koçluğunu yaşayarak, coşku içerisinde sizlere takdim ettiğim bu çalışma;

– İş ile yaşamın ilişkisini pozitif yönüyle benliğinde yaşayan, aşkın o deruni güzel duygularından beslenen ve herkese “fayda kazandırma” idealini taşıyan kazan/kazan düşüncesiyle yerel, ulusal ve uluslararası arenada İŞ’inin peşinde koşan, gönül dünyalarının sermayelerine de talip olan iki sermayeli, “kara sevdalı” işverenler için, iş sahipleri (siyasetçi, eğitimci, girişimci, ekonomi öncüleri vb.) için bir bilgi ve birikim sunumudur.

– Yine hırs, doyumsuz bir iştah, kaprisli ve stresli bir yaşam, gözü dönmüş bir rekabet ve ego endeksli duygularla işinin peşinde koşan ve “kazan/kaybet felsefesiyle İş’le mücadeleyi sürdüren işverenler için de yararlı olacağını ümit ettiğim bir çalışmadır. Sonuçta kendisini ve çevresindekileri de salt dünyacı davranışlarına kurban edebilen işverenler/iş sahipleri için, dolayısıyla kendi kutsal yaşamlarını, yaşamın asıl mutluluk kaynağı olan “dengeli” bir zemine çekme vesilesi olabilmek için bir koçluk çalışmasıdır.

– Ulusal ve uluslararası işgücü piyasasındaki acımasız ve zorlu bir rekabetle karşı karşıya olan ve potansiyel oranları %60’larda olan genç ve dinamik insan kaynağımızın yeterli düzeyde “kariyer rehberliği” bilinciyle hareket ederek yönlendirilememesi ve bu rekabete karşı yeterli düzeyde donatılamaması düşüncesi de bu çalışmanın oluşumunda etkili bir sebeptir.

Keza bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de “işsizlik mücadelesi” içerisinde bulunan ve bir insanlık düşmanı olan “işsizlik belasına” iradi veya gayri iradi olarak müptela olmuş işsizler için bir rehberdir. Çalışmanın kutsallığını ve hazzını yaşamak isteyip de henüz yeni iş arayan gençler için bir danışmanlık çalışmasıdır.

İş dünyasında genellikle kendilerine “zorluk” çıkarılan engelliler, yaşlılar, vasıfsızlar ve mesleğini terk edip “yeni” bir arayış içindeki dezavantajlı kişilerin o “incitici, stresli, kaygılı” duygularını, empatik bir samimiyetle yaşayarak bu çalışma, meydana getirilmiştir.

“İşsizlik musibetinin” ve bu musibetin bireye yaşattığı ruhsal, zihinsel, ekonomik yıkımların verdiği ızdırap, satır satır iç duyguların tercümanlığıyla hissedilerek bu çalışmaya dercedilmiştir. İşsizlik belasını ve işsizleri gündeme alırken amaç, asla bir kazanç niyeti, bir duygu sömürüsü değil, tam aksine bu yıkıcı durumu ve duyguları yaşayanların derdine bir nebze de olsa merhem olabilmeyi, onlara bir tür rehberlik/danışmanlık yapabilmeyi ve de bu soruna karşı “görevli/sorumlu” kişilerin kalplerine bir “ufak etki” bırakabilmeyi başarmaktır. Her zaman hizmet anlayışımızın temel ilkesi, Merhum Şeyh Edebali’nin “insanı yaşat ki devlet yaşasın.” sözü olmuştur.

Bu anlamda hem üst düzey yöneticiler hem işverenler hem daha kariyerinin baharında olan genç yönetici adayları hem de henüz iş aramaya başlayan ya da iş ararken bir rehberliğe ihtiyaç duyan gençler, bu eserimiz sizler için; iş yaşamı ve iş yaşamının aktörleri hakkındaki algı dünyasında bir değişim yaratmak isteyenler için bir “değişim yönetimi” danışmanınız olma idealini taşımaktadır. Bugün birçok insan, iş yaşamı ve iş yaşamının aktörlerine dair düşüncelerinde birtakım etkileyici dış çevrelerle veya statükocu anlayışların dayatmasıyla “çatışma, nefret ve sınıflar arası kavga” izleri halen taşımaktadır. Bu da sosyal barışı ve toplumsal asayiş düzenini bozmaktadır. Tabir yerinde ise insan kendi kendine zarar verme durumuna gelmektedir. Oysa çalışma yaşamı insanlara, hangi pozisyonda olursa olsun, zarar verme ortamı değil, fayda sağlama çaba ve gayretidir. Nitekim iş yaşamı, iş disiplin ve kurallarından çok, iş’te rol alan insanların algı, düşünce ve yaşam biçimlerinde yer alan “olumlu” yaklaşımlarıyla huzurlu ve başarılı olabilmektedir. İşte bu çalışma, bu sihirli gücün (olumlu yaklaşımın) etkilerini ve öğelerini ortaya koyma iddiasındadır.

İş yaşamının aktörleriyle ilgili olumlu yaklaşımları ortaya koymaya çalışmakla birlikte, olumsuz diye nitelenen birtakım davranış biçimlerini de olumluya dönüştürmek amacıyla, eksik ve tamamlanması gereken kişisel/yönetimsel zaaflar ve iş yaşamında artık var olan bir “kariyer çeşidi” detaylıca ele alınmaktadır. Bu kariyer çeşidine İş Koçu/İş Danışmanı denilmektedir. Ve detaylıca bu konuyu ele almak, ilk defa mümkün olabilmiştir.

Avrupa’da bu star kariyer, 1980’lerden beri var olup, gittikçe güç kazanmakta ve daha çok işlevsel hale gelmiş durumdadır. Aslında bizim kültürümüzde de bu sistem öteden beri var olmuştur. Ancak bizde “kapitalist ve materyalist” anlayışların bir ürünü olan “bencil dünyacılık”, insan yaşamı için, özellikle iş yaşamı için gerekli olan böylesi bir anlayış tarzımızı neredeyse yok etmiştir. Oysa bizde temeli inanca dayanan, “iş konusunda onlarla istişare et…” (Kur’an: 3/159), “… (işi) ehline sorunuz.” (Kur’an: 21/7), “eğer siz (bir konuda) bilmiyorsanız ilim ehline (bilenlere) sorunuz.” (Kur’an: 16/43), “onların yönetim (tarzı) aralarında yaptıkları istişareye dayalıdır.” (Kur’an: 42/38) gibi ilkesel emirler mevcuttur. Bu ilkesel emir şeklindeki referansların yanısıra, sosyal yaşamımızda “akil insan”, “kanaat önderi” gibi İş Koçuna benzer güçlü, destekleyici, sorun çözücü ve yardımcı şahsiyetlerin ciddi bir değeri var olagelmiştir.

İşte tıpkı istişare sistemi gibi olan İş Koçluğu çalışma sistemi, bu tarihsel bilinç içerisinde irdelenecektir. Çünkü özellikle “hırs endeksli iş’le mücadele” zemininde iş yaşamında rol alan iş sahipleri için bu çalışma sistemi, hem iş dünyaları hem de gönül dünyaları için elzemdir.

Bu anlamlı çalışmamıza giriş yaparken, önce “iş’e” dair düşüncelerimizin sıhhatli olmasına ve bir bilinç alt yapımızın oluşumu için zihinsel çabaya ihtiyacımız olduğu açıktır.

Tarih boyunca insan, yeryüzünde bir “iş” peşinde olmuş, o iş sayesinde geçimini sağlamış, Maslow’un ifade ettiği gibi, temel ihtiyaçlarından başlayarak “kendini aşacak bir statüye” gelinceye dek mücadelesini sürdürmüştür. Bu “iş” mücadelesi, eskilerin deyimiyle “muvazene=dengeli, adaletli” ilkesiyle bütünleştirildiğinde insanlık için; toplum ve bireylerin iş yaşamı için anlam kazanmıştır. Aksi takdirde materyalist ve kapitalist dünya görüşlerinin benimsediği gibi, “yaşam mücadeledir=rekabettir, güçlünün zayıfı yok etme operasyonudur. Üstünlerin astlara egemenlik sürecidir. İşçinin işverence köleleştirilmesidir. Dünyayı, adeta tapulama yarışıdır…” düşüncesi, insanlığın “iş” algısını da vahşileştirmiştir. Oysa mutlu ve huzurlu bir “iş” ve yaşam için insanın muvazene/denge bilincinin gelişmesi, insanlığın geleceği açısından da önemli bir aşamadır. Yani iş ve yaşam, muvazene ve mücadeledir. Bu iki olguyu, asla ayırmamak gerekir. İş’imizin selameti, ruhumuzun sükûneti için. Bu konu ileriki sayfalarda daha detaylı olarak ele alınacaktır.

Tarihi seyir içerisinde ve insanın medeniyet algısının geliştiği dönemler itibariyle farklı “iş-uğraş-emek(ler)” ortaya çıkmıştır. Tarım toplumunda “iş”, daha çok fizik gücüne dayalı -çiftçilik gibi- emek yoğun olarak bilinmiştir. Sanayi toplumunda ise “iş”, insanın hem fizik gücünün hem de “akıl” gücünün kullanıldığı birtakım etkinlikler olarak insan yaşamının önemli bir bölümünde yer almıştır. “Bilgi Çağı, Bilişim Çağı” gibi tanımlamalarla bilinen günümüz dünyasında ise “iş”, milyonlarca değişik etkinliklerin yer aldığı, insanın bütün güçlerinin harekete geçtiği birtakım pozisyonlar olarak; fiziksel, ruhsal, duygusal, beyinsel, sosyal faaliyetlerin çeşitli alanlarda birçok “emek” olarak ortaya çıktığı gözlenmektedir. Yaşamda fayda ve kâr adına insanın aldığı tüm roller aslında “iş” demektir. Siyasetten çobanlığa kadar, mühendisten teknisyene kadar, doktordan hemşireye kadar, amirden memura kadar her rol bir “işi” tanımlamaktadır.

Bu faaliyetlerin, rollerin ve emek türlerinin baş aktörü ise insandır. İnsan, yaratılışı itibariyle dinamik bir özellik taşıdığından, peşinde olduğu iş’e bakışını da gün geçtikçe değiştirmektedir. İnsanoğlu dün sadece belli zaman diliminde ve ortamlarda işiyle meşgul iken, bugün iletişim çağının teknolojisiyle günün 24 saatini, haftanın yedi gününü, ayın 30 gününü ve bütün bir yılını iş’le mücadele içerisinde sürdürmek zorunda kalmıştır. Bu durum, insanın hızla gelişen teknoloji çağında son derece karmaşık, yoğun ve yorucu bir süreçle karşı karşıya olduğunun bir göstergesidir. Özellikle bireysel olarak, tek başına “iş” takibine kalkışması, işletmeyi/işletmeleri tek başına yönetmeye çalışması; insanın kendi kendine bir intihar düzeneğini kurması anlamına gelmektedir. Bu nedenle tek başına “iş” peşinde, iş mücadelesinde ve iş yapma faaliyetinde olmamalı; sosyal bir varlık olan insan, sosyo-ekonomik statüsüne göre beyin takımından, iş ekibinden, iş yöneticisinden, iş arkadaşından, iş ortağından destek ve yardım almak durumundadır. İşte günümüz iş dünyasında henüz çok yeni bir kariyer olan “İŞ KOÇU” da böyle bir desteğin ve yardımın baş aktörü olarak tanımlanmaktadır. İnsan Kaynakları Yönetiminde İŞ KOÇU, işveren ve iş yapan arasında pozitif bir köprü, yapıcı bir elçi, bireysel ve kurumsal sorunlarda etkili bir yardımcı durumundadır.

Günümüzde “iş” ve yaşamın karmaşıklığı, görev ve sorumlulukların artışı, ivedi bir işlem akışı, hızlı bir değişim ve gelişim süreci, yoğun bir iş temposu ve acımasız bir rekabet İş Koçuna olan ihtiyacı göstermektedir. İş ortamında “insan” odaklı bir yönetim anlayışının varlığı gibi çalışma yaşamındaki an be an gelişen olaylar ve olgular, iş insanının (işadamı, işveren, iş yöneten vd.) kendinden başka bir iş bilen’e, bir akil adam’a, bir ehil olana; bir müşavire, günümüz tabiriyle bir İŞ KOÇU’na ihtiyacı olduğu açıktır. Nitekim, İngiliz İstihdam Araştırmaları Enstitüsünün bir araştırmasına göre, İŞ KOÇ’larıyla çalışan işveren ve üst düzey yöneticilerin %77 oranında diğerlerinden daha başarılı oldukları ortaya çıkmıştır.

Ayrıca bu çalışma kapsamında İş Koçu/İş Danışmanının “iş arayan veya iş yaşamına hazırlık yapan” bireylere sağladığı teknik yardım/destek yöntemleri üzerinde durulmuş ve iş ararken zorlanan veya iş arama tekniklerini yeterince bilemeyen iş arayanlara bu çalışma sisteminden neden ve nasıl yararlanmaları gerektiği açıklanmıştır. İş arayanın hem bireysel iş arama ve bulma yöntem ve donanımlarına yer verilmiş hem de İş Koçunun/ İş Danışmanının, iş arayanlara sunduğu danışmanlık/rehberlik hizmetleri ve bu hizmetleri sunma teknikleri irdelenmiştir. İş arayanların bu hizmetlerden yararlanma yöntemleri üzerinde durulmuştur. Burada amaç, danışman olan İş Koçuyla iş arayanı buluşturmak, İş Koçunun hizmet kalitesini arttırmak, iş arayanı da “işsizlik” sorunundan bir an önce kurtarmaktır. Bundan da daha “kutsal” bir amaç olabilir mi?

Bu çalışma bu anlamda idealist, iş’te aşk sahibi, üretken, geleceğin aktif lider ve yönetici adayları genç beyinler için yeni, parlak bir kariyer fırsatı da sunmaktadır.

Ayrıca yoğun yatırım fikirlerinin verdiği stresin zorluğu ve sermayeyi taşımanın verdiği ağır yükle başbaşa kalan işverenlerimize; yönetimsel ve fonksiyonel bir destek olarak, yardımcı bir aktörle tanışma bilgisini vermektedir.

İş-aş için mücadele veren iş arayanlara teknik destek sağlayan İstihdam Kurumları uzmanları, son yıllarda işgücü piyasasında ciddi ve aktif bir hizmet sunan İŞKUR çalışanları, işletmelerde “insan sermayesinin” kalitesi ve verimliliğinin baş mimarları İK Yöneticileri de bu eserden yararlanacaklardır. Özel İstihdam Ofislerinde görev alanlar, İnsan Kaynakları danışmanlık ve eğitim kuruluşlarının elemanları veya bu kurum ve kuruluşlarda işgücü piyasasında çalışmak/uzmanlaşmak isteyenlerin de kaliteli ve insan odaklı hizmetleri açısından bu eserimizden yararlanmaları hedeflenmiştir. Umarım, yaptığımız çalışma bu hedef kitlemiz için de yararlı bir hizmet olacaktır. Kısacası, “işsizlik sorununu” kendine dert edinen ve bu derdin dermanının bulunmasına katkı vermek isteyen herkes yararlansın istiyorum.

Ülkemizde İş Koçu kariyeriyle ilgili birçok makale yazılmıştır. Özellikle Prof. Dr. ACAR BALTAŞ’ın bu konuda çok değerli yazıları vardır. Ancak, bu anlamda birçok konu gibi bu konuda da sanal âlemde daha çok bilgi kirliliği söz konusu olduğundan, başlı başına bir bölüm olarak “İŞ KOÇU” konusu irdelenmiştir.

Siz değerli okuyucularıma “İş ve İşsizlikle Mücadelede İş Koçu” adı altında bir eser ortaya koyarak, detaylı bir bilgibirikim fırsatı ve bir deneyim paylaşımı sunmak amacını taşıdım. Zaten iş yaşamının kendisi, bireyin gerçekleştirdiği etkinliklerin, faaliyetlerin toplamından oluşan deneyimler dizisidir. İş’te oluşan bu deneyimler dizisi, İŞ DÜNYASINDA ARANAN ELEMAN KİM” adlı eserimden sonra bu ikinci eserimin varoluş nedeni olmuştur.

Bana göre iş yaşamının en keyifli ve kalıcı anlamı, bu deneyim ve birikimlerinin, bir sonraki nesillerle paylaşılmasıdır. “İş Koçu” kavramını da bu anlamda değerlendiriyorum. “İş’te aşk” coşkusunu yaşayan bir kariyer, bir iş sahibi, bir iş koçu, kariyerine değer katan “bilgi ve deneyim paylaşımını” sonuna kadar sürdürmek durumundadır. İş’te aşk duygu ve düşüncelerimle bu çalışmayı o güzel takdirlerinize, faydanıza ve beğenilerinize sunuyorum.

Güzel bir niyet ve samimiyet mayasıyla şekillenen bu eserin, okuyucusuyla buluşmasına vesile olan ve iş ve işsizlikle mücadelede bizimle aynı duyarlılığa sahip olan Hayat Yayınları’na ve emeği geçen yayın ekibine de şükran borçluyum.

Etkin bir gayretle bu çalışma bizden; derin bir zihinsel çabayla faydalanmanız ve bu güçlü yeteneğinizden geri bildirimlerinizle bizi faydalandırmanız da sizden…

İş ve işsizlikle mücadele eden tüm okuyucularıma, dolayısıyla iş yaşamında aktif rol alan herkese, insan onuruna yakışır hayırlı ve güzel işler diliyorum. Saygı ve muhabbetle…

Besim EVİZ
Araştırmacı, Yazar, Yönetici
DENİZLİ, Haziran, 2012

1. BÖLÜM

İş ve Yaşam İlişkisi

“İnsana (yaşamda) ancak çalıştığının karşılığı vardır.”
(Kur’an:53/39)

İş kavramı, dilimizde kullanış durumlarına göre çeşitli anlamlar içermektedir. Ancak biz bu çalışmada “iş” kavramını, 4857 sayılı İş Kanunumuzun 2. Maddesinde de ifade edildiği üzere “çalışma/emek” etkinliği olarak tanımlıyoruz. Shartle’ye göre iş, bir iş yerinde benzer etkinlikler grubudur. Yine iş, mesleki bilgi ve becerinin uygulanmasıdır. (KUZGUN MD s.3) Dilimizde ise “iş” kelimesinin 20’nin üzerinde anlamı olup emek, meslek, görev, kariyer gibi eş anlamları kullanılmaktadır.

İş; bir sonuç elde etmek üzere herhangi bir ürün/mal/hizmet ortaya koymak için güç (fiziksel, ruhsal, zihinsel) harcayarak yapılan etkinlik, çalışmadır. Ya da, geçim sağlamak için birey tarafından herhangi bir alanda yapılan çalışma olarak tanımlanmaktadır.

İş (çalışmak), insanlık için bir yaşam tarzıdır. Bu açıdan işi, çalışmayı sadece gelir elde etmenin bir gereği olarak hiçbir zaman düşünmemek gerekir. İş’te çalışmak, bireyin kendine güven ve saygı duygusunu geliştirmekte, ona bir değer yaratmanın gururunu vermekte, topluma olan bağlılık duygusunu güçlendirmektedir. Buna karşın işi olmayanın, moral değeri yok olmakta, kişi yalnızlaşmakta, yaşam korkusunu taşımakta (William H. Beveridge), kendini faydasızlık kompleksine kaptırmakta ve işsizlik birçok zihinsel/ruhsal/fiziksel sorun odağı haline gelmektedir. Bu açıdan iş, birey ve toplum hayatı için huzur ve refah sigortasıdır.

İş’in kapsamı ve çeşitleri oldukça geniştir. İnsanın, duygusal/ zihinsel/fiziksel enerji harcayarak yeryüzünde aldığı her rolün içeriğinde “iş” vardır. Bu rollerin gereği olarak kişi; ya işveren ya iş yapan yahut iş yöneten pozisyonunda bulunmaktadır. İş koçu, eğitimci, siyasetçi, doktor, marangoz, fırıncı, çoban, danışman, psikolog, mühendis, yazar, senarist, operatör, makinist, pilot, kaptan, öğrenci, öğretmen, hemşire, işveren, sanayici, tüccar, memur, amir, müdür, polis, asker, müfettiş, avukat, hâkim vs. tüm kariyer ve meslek rolleri, iş’in gereğini yapmaktadırlar. İşte bu çalışmada yer alan “iş” ve iş’le ilgili kavram, tanımlama ve düşünceler, bu perspektiften yola çıkarak kapsam bütünlüğü içerisinde açıklanmaktadır. Dolayısıyla herkes bu satır aralarından, kariyer ve mesleğindeki role göre kendisine bir pay çıkarabilecektir.

Yaşam ise, insanın kendi varlığının amacını devam ettiren (DOĞAN BTS.) ve kendi varlığının dışındakilerle beraber var olmayı gerektiren birtakım iş ve oluşlar mekanizmasıdır. Yaşam, Yüce Sanatkâr tarafından bir gayeye ilişkin kurulmuş canlı ve eşsiz bir sistemdir.

Yine yaşam, her canlının dolayısıyla insanın belli bir süre (ömür) içerisinde varlık sürdürdüğü dinamik ve diri bir zaman mefhumudur. Ancak insan tarafından bu zaman mefhumu içerisinde hissettirilen dinamik varlığın, Sanatkâr Yaratıcı tarafından birtakım amaç ve hedeflere yönelik olması gerektiği vurgulanmıştır. (Kur’an: 51/56) İşte bu amaç ve hedeflerden biri de, insanın geçimini temin için, halk tabiriyle “rızkını” sağlamak için belli ölçüler ve kurallar disiplini içerisinde -ticari kurallar, ticari ahlak gibi- kutsal bir “iş”, bir emek, bir çalışma şeklinde zamanını değerlendirmesidir. Nitekim İslam ekonomi doktrinine göre yaşamda onurunu korumak, geçimini sağlamak, diğer insanlara da yardımda bulunmak üzere sahip olunan iş, bir ibadet olarak sayılmaktadır. (KARDAVİ. FPKİ. s.57) Ve yaşam ile iş, insanlık tarihi kadar eski iki bütün etkileşimdir. Yaşamın değeri, dinamiği, varlığı, aşk ve coşkusu, ancak sahip olduğu veya icra ettiği/edeceği “iş’le” ölçülmekte ve karşılığını bulmaktadır. Nitekim varlık dünyasının Yaratıcısı O Sanatkâr Güç, “insana ancak çalıştığının (iş/ emeğin) karşılığı vardır.” (Kur’an: 53/29) diye ırkı, rengi, inancı, kültürü ne olursa olsun evrensel bir kural belirlemiş ki; insanın iş yaşamı ve iş sermayesi için altın bir ilke mesabesindedir. Bu evrensel ilke, her iki dünya için geçerli bir adaletin tecellisidir. Diğer bir ifadeyle bu ilahi ilke hem iş dünyamız hem de gönül dünyamız için evrensel bir adaletin yasasıdır. Yani basit bir akıl yürütmeyle düşünerek, “hiç çalışanla çalışmayan bir olur mu?”, “emek harcayan ile emek harcamayan aynı statüde değerlendirilir mi?”, “hiç zahmet çekmeden nimet kazanılır mı?” sorularını cevapladığımızda, bu ilkeyi tasdik etmemek mümkün müdür? Öyleyse sağlıklı, çalışabilir bir yaşama sahip her birey, “bir iş sahibi” olmalıdır, yeryüzünde bir etkinlik, çalışma içerisinde ve gayretinde olmalıdır.

Bu iş ve çalışma mücadelesi, bireysel ve toplumsal adaletin gereği olarak “denge=muvazene” içerisinde olduğu sürece, insan yaşamı için oldukça önemlidir. İnsan yaşamı “denge prensibi” üzerinde kurulduğundan, yaşamın önemli bir kesimini oluşturan iş ve emek aktivitesi de “dengeli” bir rotada seyretmelidir. Şimdi, sosyal adaletin gereği dengeli bir şekilde sahip olunan iş’e dair algımızı gözden geçirmekte fayda vardır:

Çünkü;
√     Yaşam, iş’le, çalışmayla değer kazanmaktadır.
√     İş, aşkla yoğrulursa “huzur” kaynağı olur.
√     İş, çeşidine göre insan için bir yaşam tarzı kaynağıdır.
√     İş, robotsal bir eylem değil, insancıl bir değerdir.
√     İş, başkasına köle olmak değil, başkasıyla paylaşmaktır.
√     İş, insan için bir yaşam sigortasıdır.
√     İş, insan değeri için bir sosyal statüdür.
√     İş, yaşamın statükoculuğuna karşı dinamik bir eylem sürecidir.
√     İş, bireysel ve toplumsal yaşamın maddi ve manevi faydalar sağlayan etkinliğidir.
√     İş, geleceğin inşası için dünyanın imarına talip olmaktır.
√     İş, duygu dünyasının mutluluk kaynağıdır.
√     İş, çalışmaktır. Çalışmak eylemi de insan için kutsal bir görevdir.
√     İş, insanı yarınlara selametle taşıyan bir kariyer aracıdır.
√     İş, hem insanın bireysel refahı hem de yaşadığı ülkenin kalkınma anahtarıdır.
√     İş, varsa refah, huzur ve kalkınma vardır; iş yoksa refah ve kalkınmadan bahsetmek mümkün değildir.
√     İş, sosyal barışın ve asayişin adresidir.
√     İş, sosyal güvencenin aracıdır.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) İş Dünyası
  • Kitap Adıİş Koçu
  • Sayfa Sayısı278
  • YazarBesim Eviz
  • ISBN9786055365929
  • Boyutlar, Kapak14x21, Karton Kapak
  • YayıneviHayat Yayınları / 2013

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur