Karanlığın içinde tabelası parıldıyor: İntihar Dükkânı.
Hayatın yüküne dayanamayanlar son alışverişlerini yapıyorlar.
Zehirler, ipler, tıraş bıçakları ya da daha ilginç intihar yöntemi paketleri… Nesillerdir müşterilerinin son anlarında kullandıkları malzemeleri temin eden bu aile şirketine, bir gün sizin de yolunuz düşebilir.
Tabii dengeleri değiştiren bir sürpriz sizden önce bu karanlığı aydınlatmazsa…
1
Şöyle hoş, insanın içini açan bir ışığın hiç girmediği bir dükkân. Giriş kapısının sol tarafındaki tek penceresinin önüne kartonlar dizilmiş, kâğıt kutular sıralanmış. Kapının kulpuna da küçük bir kara tahta asılmış.
Tavandaki neon ışıklar, gri arabasının içindeki bebeğe yaklaşan yaşlı bir kadının yüzünü aydınlatıyor:
— Aaa, gülüyor! Pencerenin kenarında oturmuş, yazar kasanın önünde hesap yapan, daha genç, başka bir kadın – dükkân sahibi– isyan ediyor:
— Ne dediniz? Benim oğlum gülüyor mu? Yok canım, gülmez o. Ağzını oynatmıştır. Niçin gülsün ki? Sonra yeniden hesaplarına dalıyor; bu sırada yaşlı kadın müşteri, üstü açık bebek arabasının etrafından dolaşıyor. Elindeki baston yüzünden, dengesini sağlayıp yürümekte zorlanıyor gibi bir hali var. Katarakt perdesi inmiş gözlerindeki ölümü çağrıştıran, karamsar ve şikâyetçi bakışlarıyla ısrar ediyor:
— Bence gülümsüyor.
— Çok şaşırtıcı bir şey bu, Tuvache ailesinde hiç kimse, hiçbir zaman gülmemiştir! diyor bebeğin annesi ve yaşlı kadının söylediklerinin doğru olup olmadığını anlamak için tezgâhın üstünden sarkıyor.
Tekrar kafasını kaldırıyor, kuş gibi boynunu uzatıyor ve sesleniyor:
— Mishima! Gel bak!
Döşemedeki küçük kapı ağız gibi açılıyor ve kel bir kafa çıkıyor deliğinden fırlayan bir dil gibi:
— Ne var? Ne oluyor?
Mishima Tuvache kucağında bir çimento torbasıyla mahzenden çıkıyor; karısı kendisine durumu anlatırken torbayı yere bırakıyor.
— Müşteri Alan’ın gülümsediğini iddia ediyor.
— Ne diyorsun sen Lucrèce?…
Kollarındaki çimento tozlarını silerken bebeğe yaklaşıyor adam, kuşkulu bir tavırla, uzun uzun bakıyor ve bir teşhis koyuyor:
— Kesinlikle karnı ağrıyor bunun. Karınları ağrıdığında dudaklarında böyle kıvrımlar oluşur… diyor ellerini bebeğin önünde üst üste getirip oynatarak.
Kimi zaman gülümseme sanılır ama değildir. Yüz buruşturmadır bu. Sonra parmaklarını bebek arabasının alt kısmına sürüyor ve yaşlı kadına açıklıyor durumu:
— Bakın. Dudak kenarlarını çenesine doğru aşağı çektiğimde, gülümsemiyor. Surat asıyor, erkek ve kız kardeşleri de böyleydi doğduklarında.
Yaşlı kadın:
— Şimdi çekin ellerinizi yüzünden lütfen, diyor.
Adam söyleneni yapıyor. Yaşlı kadın çığlık atıyor:
— Görüyorsunuz işte, gülümsüyor.
Mishima Tuvache dikiliyor, göğsünü şişiriyor ve öfkeyle soruyor:
— Siz ne istemiştiniz?
— Kendimi asmak için bir ip.
— Oturduğunuz evin tavanı yüksek mi? Tam bilmiyor musunuz? Şunu alın o zaman, iki metre yeter herhalde, diyor bir raftan kenevir ipi alarak. Kaygan düğümü de hazır! Yapacağınız tek şey başınızı geçirmek…
Kadın ödeme yaparken bebek arabasına döner:
— Gülümseyen bir çocuk görmek insanın yüreğine su serpiyor.
— Evet, evet, öyledir! diye mırıldanıyor Mishima. Haydi, evinize gidin. Orada yapacağınız iş daha önemli.
Yaşlı ve umutsuz kadın kasvetli bir gökyüzünün altında, omzuna doladığı iple çıkıp gidiyor. Adam dükkândaki işine dönüyor:
— Öf, iyi yırttık! Amma da sıktı be. Gülümsemiyor işte.
Anne kendi kendine hareket eden bebek arabasına yakın bir yerde duruyor. Yayların gıcırtısı arabanın içinden gelen neşeli mırıldanmalara ve gülme seslerine karışıyor. Arabanın iki tarafındaki anne baba birbirlerine bakıyorlar, perişan olmuş bir halleri var:
— Hiç iyi olmadı bu…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yabancı)
- Kitap Adıİntihar Dükkânı
- Sayfa Sayısı144
- YazarJean Teule
- Çevirmenİsmail Yerguz
- ISBN9789755705460
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviSel Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Arlekenlere Bak! ~ Vladimir Nabokov
Arlekenlere Bak!
Vladimir Nabokov
“Bu gezinti sırasında ya da belki daha sonralarında, ama kesinlikle aynı bölgede, aniden kopan bir fırtına o Temmuz gününün tüm ihtişamını silip süpürdü. Gömleklerimiz,...
- Kırmızı Kazak ~ Glenn Beck
Kırmızı Kazak
Glenn Beck
Yeni yılda “sen”in sizi bir Kırmızı Kazak’la mutlu etmesini diliyor… “Hangi dilde olursa olsun en baskın kelime ‘ben’dir. Bu kelime kendi içinde tüm yaratıcı...
- Arzulanan Kadın ~ Sylvia Day
Arzulanan Kadın
Sylvia Day
Bitmeyen bir arzu Kraliyet ajanı Marcus Ashford sayısız düello yapmış, kurşunlardan ve top mermilerinden kurtulmuştur. Ancak hiçbir şey onu eski nişanlısı Elizabeth’e duyduğu açlık...