Ailemizin içinden, sıcacık bir hikâye!
Evin en küçük çocuğu olmak vazgeçilmez ayrıcalıklar getirse de, sevimli kahramanımız İgi bundan pek hoşnut görünmüyor.
Ona göre, kendinden yaşça küçük bir kız ya da erkek kardeşe sahip olamamak, HAKSIZLIK!
Ve son zamanlarda bu konuyu fena halde kafasına takmış durumda.
İgi resmen bebekleri düşünmekten kendini alamıyor.
“Bebeklerin de dişleri var mıdır?”
“Bütün bebekler ezilmiş muz sever mi?”
“Bebekler neden yaşlılara benzer?”
…
Bitmek tükenmek bilmeyen sorularıyla etrafındakileri köşeye sıkıştıran meraklı dostumuz İgi, sabah akşam “Lütfeeen, bir tane daha!!!” yakarışları yüzünden sonunda annesini bile canından bezdirmeyi başarıyor.
Neyse ki İgi’nin aklını bu konudan uzaklaştırabilecek bazı serüvenler yaratan annesi sayesinde ev ahalisi biraz olsun rahat nefes alabiliyor.
İgi, ablası Flo ile yeni doğan kedicikler, yavru tavşanlar ve bir çiftlik dolusu hayvan eşliğinde maceradan maceraya koşarken, örgü örmeyi, hatta makarnadan portre yapmayı bile öğreniyor. Yine de en büyük sürpriz anneleriyle yirmi soruluk düşünme oyunu oynadıkları zaman ortaya çıkıyor…
Okumayı yeni söken minikler dahil, birçok çocuğa keyifli okuma deneyimleri sunan “İgi ve Ben” serisi, İgi ve Ben-Sürpriz Bebek ile aile olmanın önemi, kardeş sevgisi, sorumluluk alma, büyümek gibi kavramlar üzerine eğilerek, eğlenceli ve adeta ailemizin içinden bir hikâye sunuyor.
Balık İgi
Benim adım Flo ve benim İgi adında bir kız kardeşim var. İgi yüzmeyi öğreniyordu. Babam onun ağırdan aldığını söylüyordu. Bunun nedeni İgi’nin havuzun sığ kısmında yürüyerek, kollarıyla doğru hareketleri yapmasına rağmen yüzüyor numarası yapmasıydı.
“Üst kısım tamam,” dedi babam, “ama birisi bacaklara ne yapmaları gerektiğini söylemeyi unutmuş.” İgi bacaklarına bir şey söylenmesi gerektiğini düşünmüyordu. “Bakın,” dedi. “Yüzmek çok kolay.” Ve bir ayağından diğerinin üzerine zıplayarak kollarını çırpıyordu. Babam onun yere inmek üzere olan bir ördeğe benzediğini söyledi. “İgi, bu yüzmek değil,” dedi annem. “Hayır, yüzmek!..” dedi İgi. Ben hiç karışmıyordum.
Eve dönerken, otobüste İgi uykuya dalmak üzereydi. Babam onun bütün o sualtı koşularından dolayı yorgun olduğunu söyledi. İgi tek gözünü açıp, “Ben yorgun değilim,” dedi ve sonra gözünü yine kapattı. “Ayrıca ben koşmuyordum.” “Seninle ne yapacağız?” dedi annem. “Sana yüzmeyi nasıl öğreteceğiz?” “Ben yüzebiliyorum,” dedi İgi. “Senin vücudunun yarısı yüzebiliyor,” dedi babam. İgi kollarını kavuşturdu ve arkasını döndü. “Ben yüzmeyi nasıl öğrendim?” diye sordum. “Bebekken seni suya düşürdük,” dedi babam. İgi bıyık altından güldü, ama sonra horlama numarası yaptı.
“Baba!” dedim. “Bu hiç hoş değil!”
“Seni düşürmedik,” dedi annem, babamı dirsekleyerek. “Seninle birlikte havuzdaydık ve seni
bıraktık.”
“Bunu gerçekten yaptınız mı?” diye sordum.
Annem, “Bunun için özel dersler aldık. Seni
öylece suya atmadık,” dedi.
Babam bütün bebeklerin yüzmeyi bildiklerini
ve onları suya batırıp hatırlamalarına yardımcı
olursanız yüzebileceklerini söyledi.
“Bebekler anne karnındayken suyun içindedirler,” dedi annem.
Annemin karnına baktım. İgi yeniden gözlerini açtı.
“Peki, bunu İgi’ye neden yapmadınız?” diye
sordum.
“Denedik,” dedi annem. “Ama o bunu sevmedi.”
“Asıl sen bunu sevmedin,” dedi babam. “Ağlıyordu,” dedi annem. “Bağırıyordu,” dedi babam. “İgi senin gibi değildi Flo,” dedi annem. “Sen küçük bir balıktın.” İgi koltukta birden dik oturdu. “Ben balık olmak istemiyorum. Kim balık olmak ister ki?” dedi. “Doğru,” dedi babam. “Kim domuzcuk olmak varken balık olmak ister ki?” dedi ve İgi homurtuyla gülene kadar onu gıdıkladı.
O haftanın ilerleyen günlerinde İgi ilk yüzme dersini aldı. Babam işyerindeyken onu izlemek için annemle birlikte gittim.
Ders diğer havuzlardan uzakta gizlenmiş özel bir havuzdaydı. Onun orada olduğunu anlayamazdınız. Ufaktı ve derin bir yeri yoktu, herhangi bir noktasında ayakta durabiliyordunuz. Su ise ılıktı, neredeyse banyo suyu kadar sıcaktı. İgi’nin sınıfında dört kişi daha vardı: • Örümcek adam gözlüğü ve yeşil dev Hulk mayosu giymiş bir erkek çocuğu;
• Ağlayan ve suya hiç bakmayan turuncu
saçlı ve turuncu bikinili bir kız çocuğu;
• Batmayan özel bir mayo giymiş bir kız çocuğu, muhtemelen hile yapıyordu;
• Ve okuldan James adında, pembe kolluk
takan ve İgi’den bile daha kızgın görünen bir erkek çocuğu.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları Roman (Yabancı)
- Kitap Adıİgi ve Ben Sürpriz Bebek
- Sayfa Sayısı152
- YazarJenny Valentine
- ISBN9789944699839
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
- YayıneviTudem Yayınevi /
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Maymun Adası ~ Osamu Dazai
Maymun Adası
Osamu Dazai
“Ölmeyi düşünüyordum. Yılbaşında birileri bana bir top kumaş verdi. Yeni yıl hediyesiymiş. Kimonoluk bu kumaş, ketendi. Gri tonlarında, ince çizgilerle dokunmuştu. Bundan olsa olsa...
- Çiçeklerimi Rüzgara Verdim ~ Debbie Macomber
Çiçeklerimi Rüzgara Verdim
Debbie Macomber
En iyi intikam yaşamaktır… yaşamlarında yeni bir dönemece giren, üç nesilden üç farklı kadının, duygu kokan hikâyeleri… Kaderin size gülmediğini düşünüyorsanız, birilerinden yardım beklemek...
- Maskeli Balo ~ Melissa De La Cruz
Maskeli Balo
Melissa De La Cruz
Bir anda yıldızı parlayan genç yazar Melissa De La Cruz’dan gerçekçi mekânlarda geçen kurgusal bir üçlemenin ikinci kitabı… Maskeli Balo İyi insanlar bile zorunlu...