Fenomenoloji, felsefi kavrayışın ilkelerini yeniden kurmaya yönelik bir projedir. Bu kitap, felsefeyi bitimsiz bir anlama, yaşamı da bitimsiz bir deneyim alanı olarak yeniden kuran bu projeyi yakından inceliyor. Husserl fenomenolojisiyle olanaklı hâle gelen bu yeni kavrayış, kitapta zaman, algı ve bellek kavramlarının ayrılmaz birliği içerisinde inceleniyor ve konuya kapsamlı bir bakış sunuyor.
Zaman deneyimi her bir anın deneyimi ile başlar. Ancak tıpkı bir melodide olduğu gibi, süreklilik ve devamlılık, zamanı da, bilinci de bir akış olarak kurmamızı sağlayan anahtar kavramlardır.
Algı ve bellek arasında ‘bilincin oyun alanı’ olarak betimlenebilecek bir ilişki vardır. Algı ‘şimdi’ye, anımsama ve unutma gibi bilinç etkinlikleri ise ‘geçmiş’e aittir. Fakat geçmiş, olup bitenin orada kaldığı durağan bir alan değil, bellekte etkin bir biçimde yeniden kurulan bir alandır.
Husserl’in geliştirdiği ve Çağdaş Kıta felsefesine yön veren fenomenolojinin zaman, algı ve bellek üzerinden bu okuması, Heidegger’den Derrida’ya çağdaş kuramları anlamak bakımından da önemli bir başlangıç zemini sağlıyor.
İçindekiler
Önsöz 11
Giriş 14
1. Yeni Başlangıçların Düşünürü olarak Husserl 18
2. Bir Hareket Zemini Olarak Fenomenoloji 22
3. Kitabın Bölümlenişi 40
4. Kaynak Seçimi ve Çeviri Dili 43
Birinci Bölüm
Zaman 49
1. Zaman Çözümlemeleri İçin Kısa Bir Arkaplan 49
2. Fenomenolojik Zaman ve Zaman Nesneleri 57
3. Görünüşün Zamansal Tarzları: Şimdi, Geçmiş ve
Gelecek
65
4. Zaman Bilinci 87
İkinci Bölüm
Algı 108
1. Algının Zamanla İlişkisi ve Husserl Fenomenolojisindeki
Yeri
108
2. Fenomenolojik Tavır ile Algı İçeriğinin Kazanılması 113
3. İntensiyonellik ve Anlam Kuruluşu 121
4. Eidetik Türevler ve Gölgelenim 131
5. Bedenlilik 147
Üçüncü Bölüm
Bellek 152
1. Artık Olmayanın Bilinci 152
2. Algı ve Anımsama Arasındaki Ayrım 157
3. Anımsama, Düşlem, Beklenti 165
4. Daima Yeni Anımsama 171
5. Anımsamanın Belirlenimsizliği ve Anımsamada İnanma 175
Dördüncü Bölüm
Deneyim Ufku Olarak Zaman 185
1. Zaman ve Uzam 187
2. Deneyim Ufku Olarak Zaman 197
3. İçsel Zaman Bilincinden Genetik Fenomenolojiye 207
4. Zaman Bilincinden Tarihselliğe 218
5. Deneyim ve Zaman; Bugünden Husserl’in Zaman
Çözümlemelerine Bakış
229
Kaynakça 239
Terimler Sözlüğü 254
Dizin 262
Önsöz
Zamanı da yaşamı da başlangıç ve sonlarla düşünmek kolay değil. Bu çalışma da gerçekten ne zaman başlamıştır tam olarak söyleyemem. Hem hatırladığım hem de unuttuğum pek çok kişi, pek çok metin, burada sorduğum sorulara kaynaklık etmiş olmalı. Bu nedenle genel bir teşekkürle başlamak isterim: Geçmişte sayısız konuşma ve okumada bir şeyler düşünmemi, öğrenmemi sağlamış olan herkese; soru sormuş, yorum yapmış her bir öğrencime teşekkür ederim. Bütün bu konuşmalar, okumalar, düşünceler sayesinde, kendimi içerisinde tanımlayabileceğim yegâne felsefe yaklaşımı olan ‘fenomenoloji’ye dayalı bir anlayış geliştirebildim. Bu anlayış doğrultusunda kuram ve edim arasında gidip gelen bir felsefenin benim için hem en verimli hem de en kabul edilebilir felsefi tavır olduğunu da açık olarak anlamış oldum. Bu kitabın kuramsal temeli, politika, estetik ve sanat felsefesi gibi kuram ve edimin iç içe geçtiği diğer alanlardaki çalışmalarıma bir zemin sundu. Benzer bir zemini okuyucular için de sunabilmesini umuyorum.
Bu metnin oluşması sırasında bir kez daha doğrudan tanıklık ettiğim, bir çalışmanın kendi oluşma sürecine sahip âdeta canlı bir organizma olduğudur. Öyle ki ne önceden belirlenmiş düşünceler ne de kararlaştırılmış zaman, bir metnin oluşumuna sınır çizebiliyor, metnin gerçekliğini belirleyebiliyor. Husserl’de yaşamdünyası, kriz gibi konuları araştırmaya başladığım ilk yıllar, beni zaman konusuna yöneltti. Hem Husserl’in fenomenolojisi hem de zaman konusu geniş kapsamlı araştırmalar, her ikisi üzerinde çalışabilmiş bir araştırmacı olabilmek benim için büyük mutluluk.
Giriş
Bu çalışma felsefeyi bitimsiz bir anlama, yaşamı da bitimsiz bir deneyim alanı olarak yeniden kuran bir felsefi yaklaşımı yakından incelemeyi amaçlıyor. Edmund Husserl’in kurucusu olduğu bu yeni yaklaşım olan fenomenoloji, günümüze kadar değişimler geçirerek devam eden, çağdaş felsefeyi dönüştürmüş bir felsefe anlayışıdır. Bu nedenle pek çok kaynakta fenomenoloji Husserl’in de sevdiği bir terimle bir ‘hareket’ olarak betimlenir. Bugün günümüz felsefesi ile geçmiş metafizik kabuller arasında bir farklılıktan söz edebiliyorsak, bu farkı çok büyük ölçüde Husserl’in fenomenolojisine borçluyuz. Bu etkiyi en açık biçimde, sıklıkla karşıtlıklar olarak konumlandırılan kavram çiftlerinin yeni bir biçimde yorumlanmasında görürüz: Yeni bir felsefe anlayışı olarak fenomenoloji, özne ile nesne, bir ile çok, düşünülür ile duyulanabilir olan arasındaki ilişkileri, bağıntıları yeniden anlamlandırır; bu kavram çiftlerinin birer karşıtlık olmaktan çıkararak yeni bir yorumunu sunar. Felsefe tarihinin en eski sorunlarından olan gerçekliğin anlamına ve değişime yeni bir yaklaşım getirir. Bu yaklaşımıyla Husserl’in fenomenolojisi oluş, değişim ve akışın1 yorumlandığı en son metafizik sistemdir. Ancak metafizik tarihi bakımından önemli bir farkla; Husserl fenomenolojisi kendisini bu tarihin parçası olarak konumlandırmaz, gerçekliğin anlamını bütünüyle…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Düşünce-Genel Felsefe
- Kitap AdıHusserl Fenomenolojisinde Zaman Algı Bellek
- Sayfa Sayısı272
- YazarSanem Yazıcıoğlu
- ISBN9786258411553
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviFol Kitap / 2022