Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Hürrem
Hürrem

Hürrem

Jean Desmares

Hakkında çok az bilgi bulunan Fransız oyun yazarı J. Desmares’ın bilinen tek eseridir Hürrem. 1643’te yayımlanan bu eser Osmanlı sarayındaki iktidar ilişkilerini trajik bir…

Hakkında çok az bilgi bulunan Fransız oyun yazarı J. Desmares’ın bilinen tek eseridir Hürrem. 1643’te yayımlanan bu eser Osmanlı sarayındaki iktidar ilişkilerini trajik bir aşk hikâyesi etrafında oyunlaştırır. Entrikalar, vehimler, strateji ve taktik hamlelerle bezeli egzotik bir saray imgesi çizilir metinde. Oyunun dramatik gerilimini ise bir yandan Sultan Süleyman ile Hürrem arasındaki çatışmalı aşk, diğer yandan Süleyman’ın önceki cariyesiyle Hürrem arasındaki rekabet oluşturur.

Hürrem, Sultan Süleyman’a duyduğu kuvvetli aşkın peşinden giden, oğullarının geleceği için ölüm de dahil her şeyi göze alan güçlü bir kadın karakter olarak temsil edilir; bu karakterin tek bir arzusu vardır: Sultan Süleyman ile evlenmek. Evliliğe giden yolda da her şey mubahtır. Gelgelelim bu arzunun karşısına Osmanlı geleneği ve türlü yasaklar çıkacaktır zira Osmanlı’da bir sultanın cariyesiyle evlenmesi görülmüş şey değildir. Sultan Süleyman’ın geleneği karşısına almaktan başka çaresi yoktur. Bir yanda ilahi yasalar ile insani yasalar arasında kalan Sultan Süleyman; diğer yanda ise yaşamı pamuk ipliğine bağlı, her an öldürülebilecek bir kadın olarak Hürrem. Sonunda aşk ve entrika kazanacak; saray içi skandallara ve kültürel çalkantılara rağmen Sultan ve cariyesi evliliğin kapısından içeri gireceklerdir…

 

Sunuş

J.Desmares ve Hürrem Üzerine

Roxelane 1643’te yayımlanmış beş perdelik manzum bir “trajikomedi”dir. Yazarı Desmares hakkında pek fazla bilgi yok. Fransız Ulusal Kütüphanesi’nin kayıtlarında adı Joseph olarak geçer ancak kitabın üzerinde sadece soyadı yer alır. Jansenist bir vaiz ya da prensin emir kâtibi olduğuna dair birkaç kayıt bulunsa da bunları teyit etmek mümkün değil, üstelik adının farklı yazımlarına da rastlanır: Desmares, Des Mares, Desmarres…1 Dolayısıyla, bilinen tek eseri Roxelane oyununun yazarı olması dışında J. Desmares hakkında pek bir bilgiye sahip değiliz. Eser 1643’te, Antoine de Sommaville ve Augustin Courbé tarafından yayımlanmış ve muhtemelen aynı yıl da sahnelenmiştir.

Oyunun Yazıldığı Dönem ve Dönemin Türk Merakı

Eserin yazıldığı tarih Müslüman-Doğu dünyasının, özellikle de o dünyanın en güçlü öğesi denebilecek Osmanlı sarayının gizemli, büyülü ve egzotik bir sis perdesinin ardından görüldüğü, Batılıların merakını cezbettiği bir döneme rastlar. Ancak yine de Batı’nın Türk algısının bütünüyle bu masalsı fantezilerden ibaret olduğunu düşünmek gerçekçi olmaz. Osmanlı’nın Batı dünyasıyla siyasi ve ticari ilişkilerinin gelişmesi, seyahatlerin artması ve daha önceki yüzyılda da örneklerine rastlanan, Batılı diplomatların Osmanlı’ya dair düzenli raporları, her ne kadar bunlar bazen yanlı bir bakış açısına yaslansalar da belirli oranda bir gerçekçilik zemini de yaratmıştır.

“Muhteşem❞ Süleyman ve sarayında dönen olaylarsa Avrupalılar açısından özellikle ilgi gösterilen bir konuydu. Aynı dönemde Roxane ve benzer adlar taşıyan başka oyunlar da vardır. Binlerce kadının olduğu harem imgeleri egzotizmin büyülediği muhayyileleri süslerken, onca kudretiyle tek bir kadına âşık, tekeşli bir sultan figürü muhtemelen Batı dünyasında ayrıca ilginç bulunmuştu. Bunun yanı sıra, Şehzade Mustafa’nın haksız bir sebeple kendi babası tarafından öldürtülmesi ve ardından üvey kardeşi Şehzade Cihangir’in de bu olayla bağlantılı olduğu düşünülen ölümü ve keza dönemin “makbul” veziri azamı ve Sultan Süleyman’ın yakın dostu İbrahim Paşa’nın idamı da (ki bu ikisinin katlinde de Hürrem’in parmağı olduğuna inanılıyordu) ilgi çekmiş ve bazı oyunlara konu olmuştu.3 Lucie Soureillat❜nın verdiği bilgiye göre, Fransız edebiyatında 1621-1656 yılları arasında, doğrudan Osmanlı sarayında geçen ve yine bir kısmi Süleyman ve hane halkıyla ilgili on kadar tiyatro oyunu bulunmaktadır. Tiyatro alanında asıl Turquerie modası da zaten 1640’lı yıllarda başlamıştı. Ancak Türk dünyasını ve Osmanlı İmparatorluğu’nu konu alan oyunlar aslında sadece Fransa’da değil, bütün Batı dünyasında daha geniş bir tarih aralığına yayılır. Bu tür oyunlara örnek olarak şunları sayabiliriz: La Rhodienne ou La Cruauté de Soliman, Mainfray (1621); Le Grand et dernier Soliman ou la Mort de Mustapha, Mairet (1639); Perside ou la suite d’Ibrahim Bassa, Desfontaines (1644); La Grand Tamerlan ou la mort de Bajazet, Magnon (1648), Soliman ou l’esclave généreuse, Jacquelin (1653); Osman, Tristan l’Hermite (1656); Soliman, La Tuillerie (1681); Soliman, Vion D’Alibray (1637); Ibrahim ou l’Illustre Bassa, Georges de Scudéry (1643); La Soltane, Gabriel Bounin (1661); Bajazet, Racine (1672). Bunun dışında mesela, oyunun ana konusunu teşkil etmemekle beraber, Molière’in ilk kez 1670’te sahnelenen Kibarlık Budalası adlı komedisinde de Türk Sultanı’na gönderme vardır. Büyük İspanyol yazarı Cervantes’in 1615 tarihli Ovideolu Katalina Sultan’ı da yine sarayda geçen ve Osmanlı Sultanı ile bu kez III. MuradAvrupalı bir esire arasındaki tek taraflı aşkı konu alan benzer bir örnektir.

Oyunun Kişileri, Konusu ve Bazı Tarihsel Gerçekler

Oyunun on üç kişilik bir kadrosu bulunuyor: Süleyman, Hürrem, Çerkez, Şeyhülislam, Ahmed Paşa, Rüstem Paşa, Mihrimah, Ormin, Osman Paşa, iki içoğlanı ve iki yeniçeri. Ancak bu kadrodan ilk beş karakter öne çıkıyor.

Çerkez olarak adlandırılan karakter Sultan Süleyman’ın Hürrem’den önceki cariyesi, Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran’dır. Mahidevran’ın net bir kayıt olmamakla beraber Çerkez bir cariye olduğuna dair güçlü bir kanı hâkimdir. Yazarın, belki bir yönüyle esere daha da egzotik bir hava katacak Çerkezlik vurgusunu öne çıkarmak için, belki de Mahidevran adından haberdar olmadığından kullandığı bu adlandırmayı çeviride bu şekilde korudum. Eserin Fransızcasında Le Mufti şeklinde geçen ve “Muhammed’in şeriatının en yüksek rütbeli din adamı” açıklamasıyla sunulan oyun kişisini ise Şeyhülislam olarak çevirdim. Zira şeyhülislam, Osmanlılarda İstanbul müftüsü için kullanılan bir unvandı, ayrıca yazarın “en yüksek rütbeli din adamı” şeklindeki açıklaması da ilmiye teşkilatının en üst kademesini oluşturan ve fetva makamı sayılan bu görevi işaret eder. Süleyman ile Hürrem’in kızları Mihrimah Sultan Fransızca metinde Chamerie şeklinde geçmektedir. Bu isim Bati dünyasında daha çok Cameria olarak biliniyordu ve muhtemelen Sultan’ın isminde geçen ve Ay anlamına gelen Farsça mah kelimesinin Arapça karşılığı olan kamerden türetilmişti. Fransızcadaki kullanımın da bunun bir versiyonu olduğu açıktır. Oyunda önemsiz bir rolü olan ve yeniçeri ağası olarak sunulan Ormin’in isminin ise nereden kaynaklandığını ya da hangi Türkçe ismin Fransızcalaşmış hali olduğunu keşfedemediğim için aynen bıraktım.

Desmares’in bu oyununda, 17. yüzyılda yazılmış, Sultan Süleyman ve yakın çevresini konu alan diğer oyunlardan farklı olarak, Çerkez yani Mahidevran ile Mihrimah ilk defa birer oyun kişisi olarak sahneye çıkarlar. Bu iki kadın karakter, daha önceki bazı oyunlarda adları zikredilmekle beraber, ilk defa bu oyunda sahnede boy göstermektedir. Bu açıdan yazarın, kendi dönemi için yenilikçi bir açılım yaptığı söylenebilir.

Oyun, Süleyman ile Hürrem’in uzun macerasının yalnızca belirli bir bölümüne odaklanır: Hürrem’in kendi çocuklarının tahta geçmesini sağlamak amacıyla Şeyhülislam ve Rüstem❜le işbirliği yaparak rakibi durumundaki Çerkez ve ondan olan Şehzade Mustafa’yı saf dışı bırakmak için kimi entrikalar çevirmesi ve Süleyman’la nikâhlanma süreci. Bu süreçte, Mahidevran’ın oğlu Mustafa’nın Süleyman’ın halefi olmasını sağlamak maksadıyla Ahmed Paşa ile işbirliği yaparak bu nikâhın önüne geçme ve hatta Hürrem’i ortadan kaldırma planlarına yer verilir; Süleyman’ın, nikâh tasarısını gerçekleştirebilmek için onun iradesine karşı çıkan kölesi Hürrem’e duyduğu öfkeyle yine ona karşı büyük aşkı arasında ikilemde kalışı anlatılır. Oyunun akışı içinde Çerkez-Hürrem karşıtlığı üzerinden kadınlar arası rekabet teması işlenir; bu muhtemelen, harem kavramının Avrupa’da uyandırdığı çağrışımlardan biriydi. Bunun dışında Hürrem ile Süleyman arasında bazı duygusal konuşmalara yer verilir.

Oyun iki temel ittifak üzerinden ilerler: Ahmed-Çerkez ve Şeyhülislam-Hürrem ittifakı. Bu ikinci ittifaka Süleyman’la Hürrem’in kızları Mihrimah ve damatları Rüstem Paşa da destek verir; Ahmed ve Çerkez ise yalnız kalırlar. Burada tarihsel bir hataya dikkat çekmek gerek: Rüstem Paşa’nın damat olduğu doğrudur, ancak Paşa ile Mihrimah 1539’da evlenmişlerdir. Fakat Hürrem ile Süleyman’ın nikâhının 1534 dolaylarında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Düğünleri ise 1536’da yapılmıştı. Dolayısıyla Hürrem Sultan’ın padişahla nikâhlanmanın yollarını aradığı dönemde Rüstem Paşa henüz damat değildir; üstelik Mihrimah’la evlenmelerinden hemen önce, yani vezir rütbesine getirilmesinden evvel Anadolu’da çeşitli görevler yaptığından çok büyük ihtimalle o tarihte İstanbul’da da değildir. Elbette yazarın, kendi olay örgüsünün kurgusu bakımından bu tarihsel gerçeği ihmal edilebilir bulduğunu düşünmek mümkün. Oyunda Hürrem’in diğer bir müttefiki ise Şeyhülislam’dır. Ancak Şeyhülislam-Hürrem işbirliğinin neye dayandığı ya da yakınlıklarının nereden kaynaklandığı belirsizdir. Yazar açısından Şeyhülislam kişiliğinin gerçek kimliğinin pek bir önemi olmadığı açık olsa da söz konusu dönemde, yani 1525-1534 arasında Kemal Paşazade Şemsüddin Ahmed Çelebi’nin, 1534-1539 arasında da Sadullah Sadî Çelebi’nin şeyhülislam olarak görev yaptıklarını belirtelim.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Bir Adam Yaratmak ~ Necip Fazıl KısakürekBir Adam Yaratmak

    Bir Adam Yaratmak

    Necip Fazıl Kısakürek

    Geçirdiği büyük ruh çilesinin sahne destanı… İstanbul Şehir Tiyatrosunun 1937-38 sezonunda Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenip temsil edilen eser, ilk temsil gecesinden itibaren çok büyük...

  2. Dündar Kılıç – Yakası Karanfilliler ~ Serdar AtmacaDündar Kılıç – Yakası Karanfilliler

    Dündar Kılıç – Yakası Karanfilliler

    Serdar Atmaca

    Bazı alafranga bebesi yeni yetmeler, babalarının kolay kazandığı paraları, lüks mağazalarda harcayıp, kredi kartlarını taksitlendirmek için pos makinelerinden çektiriyorken, bizler de geçmişte eşitlik için,...

  3. Bir Rahibeye Ağıt ~ Albert CamusBir Rahibeye Ağıt

    Bir Rahibeye Ağıt

    Albert Camus

    İki çocuklu, varlıklı bir çift olan Temple ve Gowan’ın hayatı bir anda derinden sarsılır. Çocuklarından biri, Temple’ın dadı olarak işe aldığı eski bir fahişe...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur