Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Halûk’un Defteri – Şermîn, Son Şiirler
Halûk’un Defteri – Şermîn, Son Şiirler

Halûk’un Defteri – Şermîn, Son Şiirler

Tevfik Fikret

Ben Fikret’e yetişemedim. Onun sohbetinden istifade edemedim. Fakat onun bütün eserlerini okudum. Birçoğu da ezberimdedir. O, hem büyük bir şair hem de büyük bir…

Ben Fikret’e yetişemedim. Onun sohbetinden istifade edemedim. Fakat onun bütün eserlerini okudum. Birçoğu da ezberimdedir. O, hem büyük bir şair hem de büyük bir insandır.

Mustafa Kemal Atatürk

Fikret’in şair muhayyilesi, tıpkı Halit Ziya’nın nesrinde olduğu gibi ressam atölyesiyle beraber yürür. Onun kendisini büsbütün hitabete terk etmediği manzumelerde daima tablo estetiği hâkimdir. Böylece Türk şiirinde eski teksif edilmiş beyit bütünlüğünün yanında, manzumeye ait yeni bir bütünlük fikri peydahlanır. Fikret’te cemiyetin mesuliyetini yüklenen şair, Promete mitosuyla birleşir.

Ahmet Hamdi Tanpınar

Halûk’un Defteri Fikret’in İnkılap’tan evvel ve sonra bu memleket gençliği için düşündüğü, duyduğu emellerin, kuvvetlerin, ümitlerin ve ideallerin birer formülüdür. Onu kendi eliyle yazması da gençliğe karşı gösterdiği bağlılığın manevi bir nişanesi gibiydi.

Ruşen Eşref Ünaydın

Halûk’un Defteri Tevfik Fikret’in Meşrutiyet’ten sonra yazdığı şiirleri içine alır. Şiirlerinde imge ve duyguya oranla düşünce, bireysel boyuta oranla toplumsal eğilim ağır basar. Kitaba adını veren birinci bölümde şair, gençliğin ve geleceğin simgesi olarak oğlu Halûk’a -inanç ve içtenlikle- seslenir. Onu yarından umutlu olmaya, yurdunun yükselmesi, özgürlüğe kavuşması için çalışmaya, hayata, gerçeğe, insana, bilime bağlı kalmaya, zulme ve haksızlığa başkaldırmaya çağırır.

Asım Bezirci

Tevf ik Fikret (1867-1915) Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fünun) topluluğunun en önemli temsilcisi, şair, yazar, ressam. Tevfik Fikret, Mekteb-i Sultani’yi (Galatasaray Lisesi) birincilikle bitirdi. Burada Muallim Naci, Recaizade Ekrem ve Muallim Feyzi gibi çok değerli hocalardan ders alan Fikret’in ilk şiirleri Tercüman-ı Hakikat ve Mirsad’da yayımlandı. Malumat dergisi (1894) ile Tanin gazetesini (1908) çıkaranlar arasında yer aldı. Servet-i Fünun’un başına geçmesiyle (1896-1901) dergi kısa sürede edebiyatta yenilik isteyen gençlerin buluşma noktası, Edebiyat-ı Cedide topluluğunun yayın organı haline geldi. İlk şiirlerini Divan edebiyatı tarzında yazan Fikret, bu dönemde “sanat için sanat” anlayışıyla bireyi ön plana çıkaran şiirler kaleme almış ve büyük ilgiyle karşılanan Rübâb-ı Şikeste’yi yayımlamıştır. Rumelihisarı’nda -bugün müze olan- projesini kendisinin çizip “Aşiyan” adını verdiği evi yaptırdı. Gerek istibdat döneminin baskıcı ortamı, gerekse melankolik ruh halinin etkisiyle burada bir nevi inzivaya çekildi. Bir dönem Galatasaray’da Türkçe öğretmenliği ve müdürlük de yapan Fikret, hayatının sonuna kadar bu evin yanındaki Robert Kolej’de öğretmenlik görevini sürdürdü. Edebiyatımızda Batılı sanat anlayışının yerleşmesinde büyük rol oynayan, entelektüel kişiliğiyle de kalıcı izler bırakan Tevfik Fikret’in eserlerine Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.

*Halûk’un Defteri *Hayâta Karşı Beşer *Hitâbeler *Şermîn *Son Şiirler

****

Sunu

Tevfik Fikret, Atatürk’ün en çok sevdiği, beğendiği, düşüncelerini paylaştığı şairlerden biridir. Ayrıca XIX. yüzyılda şiirimizin Batılılaşmasında, yeni bir görüş, duyarlık, deyiş ve imgeye ulaşmasında, Edebiyat-1 Cedide denilen akımın oluşmasında en çok emeği geçenlerden biridir. Gelgelelim, onun en çok tartışılan yanı bu hizmetleri yahut sanatı değil, kişiliğidir hatta kişiliğinin de bir iki yanıdır. Üstelik bu tartışma yalnızca karşıt dünya görüşüne bağlananlar arasında değil, aynı ideolojiyi benimseyenler arasında da sürmektedir. İlericilerle gericilerin, toplumcularla bireycilerin çatışması doğal sayılabilir, ama aynı kümede toplananların kapışmasını yadırgamamak güçtür. Örneğin Sabiha Sertel toplumculuk açısından Fikret’i göğe yükseltirken, Hikmet Kıvılcımlı da aynı açıdan onu yere batırmaktadır.1 Öte yandan, toplumcu olmayanların bir kesimi Fikret’i yererken,2 bir başka kesimi de övmektedir.3

Bu garip uyuşmazlığın birtakım sebepleri olmalıdır. Sanıyorum ki bunların en önemlisi şudur: Fikret’in eserlerini evrimi ve bütünlüğü içinde ele almamak. Başka bir deyişle, onun yalnızca bir ya da birkaç yanına ve belirli bir zaman parçacığı içindeki bir ya da birkaç ürününe bakarak tümel yargılara gitmek… Nitekim ilk birkaç şiirini seçerek Fikret’i dinci, Osmanlıcı, tutucu, bireyci saymak ne denli kolaysa, son birkaç şiirini seçerek onu bunların tam tersi bir kimlikle göstermek de o denli kolaydır.

Okuru yanıltan bu parçalayıcı, dar açılı ve tek boyutlu kavrayışlardan kurtulmanın yolu şu olsa gerektir: Fikret’in bütün ürünlerini bir araya getirip tarihçe sıraya koymak; ancak, hepsini birer birer her yanıyla nesnelce inceleyip çözümledikten sonra, onun kişiliği yahut sanatı üstüne bir yargıya varmak…

Yazık ki elimizin altındaki kitaplaşmış veriler bunu sağlayacak yeterlikte değildir. (Örneğin, Fikret’in basılı eserleri dışında kalan şiirlerinin sayısı 120’yi aşmakta, bu da tüm şiirlerinin üçte birini geçmektedir.)

Fikret’in bütün şiirlerini derleyip düzenlemeye girişmemin başlıca sebeplerinden biri, onun edebiyatımızdaki önemli yeri ise, öbürü de bu yetersizliktir. Bunu gidermek için şunları gerçekleştirmeye çalıştım:

1

a) Fikret’in kitaplaşmış ve kitaplaşmamış tüm şiirlerini –resim altına yazılanları bilederleyip düzenlemeyi amaçladım. (Ancak altında şairin adı bulunmayan, ama onun olduğu öne sürülen şiirler için bir tek tanıkla/ kaynakla yetinmedim, başka tanıklar da aradım; bulamayınca söz konusu şiirleri şimdilik derlemeye almaktan sakındım.)

b) Evrim çizgisini ortaya çıkarmak dileğiyle, şiirleri yazılış ya da -o belli değilseyayımlanış tarihlerine göre sıraya koydum. (Şairin ölümünden sonra 1918’de Düşünce1 dergisinde yayımlanmış şiirleri, hiç değilse yaklaşık olarak, yazıldıklarını sandığım yıllara yerleştirmeye uğraştım.)

2

c) Her şiirin altına ilk yayımlandığı yerin (dergi, gazete) adlarıyla sayısını ve tarihini belirttim. (Hicri ve rumi tarihlerin yanında miladi karşılıklarını da gösterdim.)1

d) Şiirleri sıralarken basılmış eserlerin (Rübâb-ı Şikeste, Halûk’un Defteri, Şermîn) düzenini değiştirmedim. Ancak, Rübâb-ı Şikeste’nin sonunda “Eski Şeyler” bölümünde bulunan 1304-1312 (1888-1896) tarihli şiirleri “İlk Şiirler”in ardına eklemeyi ve hepsini Geçmişten Gelen başlığı altında toplamayı uygun gördüm. Böylece, Fikret’in bütün şiirleri üç ciltte derlenmiş oldu:

Geçmişten Gelen (1884-1900): “İlk Şiirler”, “Eski Şeyler”

Rübâb-ı Şikeste (1900)

3Halûk’un Defteri (1911), Şermîn (1914), “Son Şiirler”, “Çeviri Şiirleri”

Ayrıca her üç ciltte “Tevfik Fikret’in Hayatı” yer aldı.

e) Günümüzde kullanılmayan ya da anlamı kolaylıkla çıkarılamayan Arapça ve Farsça sözcüklerin Türkçe karşılıklarını sayfaların altında yahut şiirlerin sonunda açıkladım.

f) Şiirlerde geçen eski sözcükler, deyimler ve tamlamaların yazımında ilk/özgün yayım biçimine ve Osmanlıcanın kurallarına bağlı kaldım. Fakat Türkçe sözcükleri aktarırken, genel olarak, Türk Dil Kurumu’nun yeni Yazım Kılavuzu’na uydum.2

g) Şiirlerde anılan kimi adlar, parçalar ile geçmiş olaylar için sayfa altlarında kısa açıklamalarda bulundum. h) Dilinin eskiliği yüzünden, genç kuşaklarca gereğince anlaşılamayacağını düşünerek, şiirlerin asılları yanında çevirilerini de sundum. Bunu yaparken temel metinlerin

….

 

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Şiir
  • Kitap AdıHalûk’un Defteri – Şermîn, Son Şiirler
  • Sayfa Sayısı264
  • YazarTevfik Fikret
  • ISBN9786254298929
  • Boyutlar, Kapak12,5 x 20,5 cm, Karton Kapak
  • Yayıneviİş Bankası Kültür Yayınları / 2024

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Küçük Aile ~ Tevfik FikretKüçük Aile

    Küçük Aile

    Tevfik Fikret

    Ayşe ölüyor, verem, verem! O güzelliğe âşık katil! O gençlik düşmanı canavar! Verem bir yırtıcı hayvandır ki hurilerin dinlenme yeri olan cennet ovasında bulunur....

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Yaranın Sayfaları – Şiirler Çizimler Fotoğraflar 1956 – 96 ~ John BergerYaranın Sayfaları – Şiirler Çizimler Fotoğraflar 1956 – 96

    Yaranın Sayfaları – Şiirler Çizimler Fotoğraflar 1956 – 96

    John Berger

    “On iki yaşımdan beri, yapabileceğim başka bir şey yoksa, şiir yazarım. Şiirler bir çaresizlik duygusundan doğar. Güçlerinin kaynağı da budur. … Şiirler gerçekler karşısında...

  2. Aşk İmiş ~ Adil İzciAşk İmiş

    Aşk İmiş

    Adil İzci

    Hiç görmediğim bir rüya olsun yüzün Gündüz ve gece. Dünya ve gök. Birdenbire. Aşk çıkagelince hepsi karı ırmış meğer İnsan bunun için bir yere...

  3. İki Başına Yürümek – Burhan Uygur’un Resimleriyle ~ Behçet Necatigilİki Başına Yürümek – Burhan Uygur’un Resimleriyle

    İki Başına Yürümek – Burhan Uygur’un Resimleriyle

    Behçet Necatigil

    Burhan Uygur resimleriyle bir Necatigil kitabı “İki Başına Yürümek” Behçet Necatigil’in 100. doğum yıldönümünde Yapı Kredi Yayınları çok özel bir yayın gerçekleştiriyor. 1968’de yayımlanan...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur