Hayatta hiçbir sevinç, keder, talihsizlik ya da şans kimseye özel olmadığı gibi herkesin bunları yaşayışı, verdiği sınav, aldığı ders birbirinden farklı. Yine de ortak kaderler, ortak mücadeleler insana yalnız olmadığını hissettirip güç verir.
Hakikatler Kulübü, gerçeklerle yüzleşmeye cesareti olanların kulak verebileceği bir hesap defteri. Hastalıklarla dinamikleri değişen evliliklerini sürdürmeye, kocalarını destekleyip çocuğuna umut olmaya, evi idare etmeye, ayakta durmaya çalışan, direngen kadınların farklı minvallerde yolculukları. Biri beyaz yakalı diğeri onun evini temizlemeye gelen iki farklı dünyadan iki farklı kadının güç ve güçsüzlüklerinin irdelendiği hayat kesitleri. Dünyaların bir anda yıkılıp baştan inşa edilişinin kimi acıklı, kimi ibretlik, kimi ümide hasret hikâyesi.
Müjde Alganer’in güçlü kalemiyle okuru sarsıcı bir yolculuğa çıkaracağı Hakikatler Kulübü; bazen üzücü bazen umutlu, kimi mistik, kimi gerçekçi hayat karelerinden ve kendimize söyleyemediklerimizden müteşekkil bir iç sesler metni.
*
1
Sesler geliyordu. Ayak sesleri, öksürük sesleri, tekerlek sesleri…
Beyaz, büyük bulutların arasına sıkışıp kalmış mavi, küçük bir bulutun üstündeydim. Aşağıya bakıyordum, her şey çok küçüktü. Etrafıma bakındım, bir tek Teoman vardı, arkasını dönmüş, başka bir mavi bulutun üstünde, benden öteye doğru hareket ediyordu. Bir rüzgar onun bulutunu acımasızca ileri savuruyordu. İlerlemeye ve benden uzaklaşmaya başlamıştı. Arkasından bağırmaya çalıştım, sesim çıkmadı. Şimşekler çakmaya başladı, cızırtılar yükseldi. “Gitme Teoman,” demek için çırpınıyordum. Gitme…
Ufukta hayal meyal seçilen bulut kümelerinin arasında neredeyse nokta kadar kalmıştı. Şimşekler ve gök gürültüleri, hem onun etrafındaki bulutları hem üstünde durduğum bu lutu sarmıştı. Arada sırada sarsılıyor, ayakta durmakta zorlanıyordum. Elimi kolumu koyacak yer bulamıyordum. Başımı gövdemin üstünde tutamıyordum. Bedenim gittikçe ağırlaşıyordu. Bezgin, umutsuz ve kayıptım. Bir hiçlikte dağılıp gitmiş gibi yoktum. Teoman tamamen yitip gitmişti. Sesim her nasılsa çıkmayı başardı.
“Gitme…”
Bir el omzuma dokundu. Oturduğum yerde apansız uyandım. Bir kadın bana bakıyordu.
“İyi misiniz?”
İyi miyim?
Birden önümdeki koltukta yarı yatar vaziyette uyuklayan Teoman’ı gördüm.
“İyiyim,” dedim. Nerede olduğumu hüzünle idrak ederek doğruldum. Hemşire odadan çıktı.
Teoman’ın yirminci kemoterapi seansı için aylardır tedavi gördüğü hastanenin küçük odalarından birindeydik. Oturduğum koltukta uyuyakalmışım. Uyuyakalıp bulutlu bir rüyaya dalmışım.
“Çişim geldi,” dedi Teoman, yarı aralık gözlerinin arasından. Belli ki uyanmamı beklemişti. Aldığı ilaçlar onu sık sık işetiyordu. Tuvalete gitmek dahil hiçbir eyleminde yalnız kalmak istemediğini gayet iyi biliyordum.
İlacı vücuduna zerk eden ince hortumların geçtiği makinelerin kablolarını çözmem, üstündeki örtüleri kaldırmam, ayağa kalkınca dengesini kaybetmesin diye kolunu tutmam gerekliydi. Bu işleri hemşirelerin yerine benim yapmami tercih ediyordu.
Hâlâ rüyamın tesiri altındaydım. Son zamanlarda psikoloğum rüyalarımı, hatta içimden geçenleri yazmamı önerdi. Yazmak, içimdekileri dışarı akıtacak, duygularımı boşaltacak bir dren olabilirmiş. Gerçi ben ne zaman bir şeyler yazsam geriye dönüp okuduğumda büyük bir yabancılaşma duygusu hissederim. Yazdıklarım bana ait değilmiş gibi. Bu yüzden düzenli günlük tutma alışkanlığım olmadı hiç. Fakat bu rüyadan sonra buna ihtiyacım olduğunu hissettim.
Damarlarında acımasız ilacın cirit attığı yorgun adamı eve…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yerli)
- Kitap AdıHakikatler Kulübü
- Sayfa Sayısı264
- YazarMüjde Alganer
- ISBN9786053047162
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviArtemis Yayınları / 2022
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Geber Anne!.. ~ Sezgin Kaymaz
Geber Anne!..
Sezgin Kaymaz
İşte bu benim annem!… O da hep böyle küserdi!… Abimle benim duyacağım şekilde konuşup, bana mesajını verirdi mutlaka… Dünyam başıma yıkılırdı o küsünce… Benim...
- Tilki, Baykuş, Bakire ~ Yaprak Öz
Tilki, Baykuş, Bakire
Yaprak Öz
Ağızları bantlanmış çocukların elleri arkadan bağlanmıştı, ayaklarıysa bileklerinden birbirine bağlıydı. İkisi de bilinçsizdi. Sidik ve dışkı kokuyorlardı. İçeride aynı zamanda, laboratuvarlarda ya da hastanelerde...
- Munzurdaki Zorbaz ~ Necati Gültepe
Munzurdaki Zorbaz
Necati Gültepe
Toplumların geçmişindeki bazı gerçekleri öğrenmek cesaret işidir; dirençli ve güçlü olmayı gerektirir. Elinizdeki bu romanı okumak içinde biraz cesaret!.. Munzur Vadisinden iki aşiret reisi...