Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Fil Kazası
Fil Kazası

Fil Kazası

Şiir Erkök Yılmaz

Şiir Erkök Yılmaz’dan yepyeni öyküler: “Fil Kazası” Yazarın toplu öyküler kitabı “Eşekarısı”ndan on yıl sonra yayımlanan kitapta dokuz öykü yer alıyor. Şiir Erkök Yılmaz,…

Şiir Erkök Yılmaz’dan yepyeni öyküler: “Fil Kazası”

Yazarın toplu öyküler kitabı “Eşekarısı”ndan on yıl sonra yayımlanan kitapta dokuz öykü yer alıyor.

Şiir Erkök Yılmaz, bu kitabında da sıra dışı bakış açısını ve sinematografik anlatımını sürdürüyor. Hayatın buhar olup uçan ve katılaşıp kalan yanlarına aynı ustalıkla eğiliyor. İroni gerçekliğin içine ustalıkla yerleşiyor, köpüğü üstünde olaylar ustalıkla öyküye taşınıyor ve sinema perdesine sözcüklerin ışığı düşüyor. “Fil Kazası”nda bir araya gelen öykülerin başını, gerçekten de film gibi iki öykü, “1 Mayıs” ve “Koku” çekiyor.

Somut olayların içindeki gerçeküstü izleri araştıran, insanın özüne dokunmayı başaran, son derece özgün, canlı, incelikli, derinlikli bir yazarın ustalık verimi “Fil Kazası”.

*

Fil Kazası

“Phuket Adası’nda fil kazası: Fil bir turisti çiğnedi.”

Yerel gazetede yer alan kaza haberi bu kadarla kalabilirdi ama kalmadı. Ertesi gün dünya basını haberi iri puntolarla şöyle duyurdu: “Araştırmacı Dorothy Parker, Phuket Adası’nda bir fil tarafından ezildi. Dorothy Parker filler üzerinde yaptığı araştırmalarla tanınıyordu.”

Olayın dünya basınına yansımasıyla birlikte gözler Dorothy Parker’ın araştırmalarına çevrildi. Araştırmalar dünyanın saygın gazetelerinin bilim eklerinde özet olarak yer almaya başladı. Bayan Parker nesli tükenmekte olan pembe filler üzerinde araştırma yapmak üzere Tayland’da bulunmaktaydı; kendisini ezen de bir pembe fildi. Dorothy Parker, yazılarında, yitip gitmekte olan pembe fil neslinin koruma altına alınması gereğinden söz etmekteydi ve pembe fillerin, fillerle gezmek isteyen turistlerin oyuncağı olamayacak kadar değerli olduklarını belirtiyordu.

Parker’ın yazılarının basında yer alması önce hayvan hakları savunucularını ayağa kaldırdı. Pembe fillerin, yalnız pembe fillerin değil, tüm fillerin derhal koruma altına alınması için dünyanın önemli başkentlerinde, bu arada Tayland’ın başkenti Bangkok’ta gösteriler düzenlendi. Tayland hükümet yetkilileri olaya ilişkin görüş bildirmek zorunda kaldı: Fil gezilerinin güvenilirliği konusunda denetimler artacaktı.

Olayın büyümekte olduğunu fark eden yerel basın Bayan Parker’ın kazadan önce pembe fil (Pinky) üzerinde çekilmiş mutlu fotoğraflarını yayımladı. Kaza, fil gezilerinin sonu olabilir, fil sahiplerinin işleri durma noktasına gelebilirdi. Kaldı ki Tayland tarihinde fil kazası görülmüş duyulmuş bir şey değildi. Filler doğanın en masum, en uysal hayvanlarıydı. Yerel basında çıkan bu haberlerden sonra yerel politikacılar da fillerin uysallığından, gezi işinde çalıştırılan fillerin herhangi yaşamsal bir tehdit altında olmadıklarından söz etmeye başladı. Bu demeçler, genellikle, “Bu müessif olayın vuku bulma sebeplerinin bir komisyon marifetiyle araştırılıp kamuoyunun bilgilendirilmesi” vaadiyle sona eriyordu.

Tayland’ın yüksek tirajlı gazetelerinden biri olayı ayrıntıları ile ele alıp araştırması için yöreye bir ekip yolladı. Araştırma, dizi olarak üç gün üst üste gazetede yer aldı. Gazeteciler kazanın faili olan pembe filin sahibi ile de röportaj yaptılar. Bu röportajlarda filin sahibi bugüne değin böyle bir olayın yaşanmamış olduğunu, fillerin, özellikle de Pinky’nin dünyanın en uysal hayvanı olduğunu dillendiriyor, Bayan Parker ile gayet iyi anlaştıklarını ifade ediyordu. Nitekim olay, geziler sırasında veya o gün olduğu gibi gezi sonrasında yaşanmamıştı. Tam tersi, olaydan önce Parker birçok kez turist gezdiren fillere binmiş, onları beslemiş, onlarla ağız ağıza fotoğraf çektirmişti. Besbelli kazanın olduğu gün Bayan Parker hayvanı kızdıran bir şey yapmıştı. Bunu da adamcağız nereden bilebilirdi. Ancak fil sahibinin gazetecilere sözünü etmediği ufak bir ayrıntı vardı. Olay, Parker’ın, Pinky’nin koruma altına alınması için Tayland hükümetine başvurusu sonrasında yaşanmıştı. Araştırma dizisi, fillerin bakımsız koşullarda yaşadığı, nerede, ne kadar artık varsa onlarla beslendikleri, bu duruma yetkililerin bir çare bulmasının gerektiği, belediyelerde fil gezilerindeki sağlık koşullarını denetleyen bir birimin oluşturulması gibi önerilerle son buldu.

Bayan Parker büyük olasılıkla tekerlekli iskemleye tutsak olacaktı; Pinky o korkunç cüssesi ile kadının beline basmış, omurgasını, kaburgalarının ciddi bir bölümünü göçertmişti. Bir süre solunum cihazına bağlı yaşayan Bayan Parker bu nedenle adli makamlara yardımcı olabilecek açıklamalar yapamamıştı. Ancak kırık kaburgaların iyileşmesine bağlı olarak solunum aygıtından ayrıldıktan sonra hayatının tehlikede olduğunu söyledi ve fil sahibi hakkında suç duyurusunda bulunabildi. Bu suç duyurusundan sonra, Bayan Parker’ın olaydan birkaç gün önce yetkili makamlara yapmış olduğu başvurudan basının ve yargının haberi oldu. Bu başvuru ile olayın seyri arasında bir ilişki olabilir miydi? Bayan Parker’ın sözünü ettiği hayati tehlike ne idi?

Yerel basında bu yeni gelişme ile ilgili hiçbir haber yer almadı. Muhalif gazetelerden biri —onların işi gücü muhalefetti zaten, bu olayı yazdı. Pinky, suça azmettirilmiş olamaz mıydı? Gerçekte böyle bir olasılık, filleri, topluca, vahşi ve tehlikeli hayvanlar sınıfına girmekten kurtarırdı. Fil gezilerinin yasaklanması gibi önerilerin de sonunu getirirdi. İlgililer derhal harekete geçti: Bayan Parker’ın hastanedeki kapısının önüne iki nöbetçi kondu. Olayı soruşturmakla görevli savcı Pinky’nin sahibi hakkında (o ana kadar tutuksuz yargılanıyordu) tutuklama kararı çıkarttı.

Olay bununla bitmedi. Dünya kamuoyunun ilgisi, bir kez, fillerin yaşam koşullarına çekilmişti. Doğal ortamlarından uzakta turist gezdiren fillerin acıklı öyküsü belgesel yapımcılarının gündemine oturmuştu artık. Phuket Adası bu kez de çevre ve hayvan dostları ile dolup taşmaya başladı.

Adaya gelenler şunu da fark ediyorlardı elbette:

Fil üstünde dolaşmak dünyanın en tehlikesiz gezintisiydi. Keyifliydi de üstelik.

Filler son derece uysal hayvanlardı.

Filleri beslemek kolaydı. Ağaç yaprakları, özellikle sararmaya yüz tutmuş palmiye yaprakları, meyve sebze atıkları, ağaçlardan düşmüş olgun hatta çürümüş meyveler… Filler ne bulursa derhal gövdelerine indiriyordu. Beslenmeleri için özel bir gıda, tonlarca et veya hububat gerekmiyordu. Turistlerin beraberlerinde getirdiği muzlar –kabuklarıyla birlikte, en sevdikleri gıda idi.

Ne var ki filler gerçekten çok bakımsızdı. Hayvanat bahçesi koşulları bu içinde bulundukları koşullardan çok daha iyi olabilirdi. Nitekim Pinky’nin hayvanat bahçesine yerleştirilmesi çok yerinde olmuştu.

Gene de fil üstünde, ormanlık bir alanda dolaşmak son derece ilginçti. Filler, pekâlâ, fil dostlarını gün boyu gezdirebilirdi. Filler için bu yük (sepetler iki kişilikti) ve ormanlık alanda yürünen bu yol (topu topu üç beş kilometre) neydi ki. Birkaç aile de bu gezi işinden ekmek yiyordu.

Böylece turistlere yönelik fil gezileri bir süre için durma noktasına geldiyse de sürüp gitti.

Gazetelerde bir daha fil kazası haberine rastlanmadı. Bayan Parker’ı hastane odasının kapısında bekleyen nöbetçiler bir süre sonra alay konusu oldu: Kaçak fillere karşı koruma! Bayan Parker hastanedeki bakımı sona erince ülkesine döndü. Fil kazası davasının nasıl sonuçlandığını merak eden olmadı. Ta ki Pinky’nin can çekiştiğine ilişkin bir fotoğraf sosyal medyaya düşene dek.

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Öykü
  • Kitap AdıFil Kazası
  • Sayfa Sayısı104
  • YazarŞiir Erkök Yılmaz
  • ISBN9789750848996
  • Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2021

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Abdullah’ın Ablası ~ Şiir Erkök YılmazAbdullah’ın Ablası

    Abdullah’ın Ablası

    Şiir Erkök Yılmaz

    Abdullah küçük bir aşık. Hem de kendinden büyük bir Abla’ya. Babası Abla’ların yaşadığı apartmanda kapıcı. Annesi, babası, aşk acısı yetmezmiş gibi, Abdullah’ın bir de...

  2. Dört Oyun – Bir Darbe Masalı, Antika Bir Oyun, Komşuculuk, Hayat Öpücüğü ~ Şiir Erkök YılmazDört Oyun – Bir Darbe Masalı, Antika Bir Oyun, Komşuculuk, Hayat Öpücüğü

    Dört Oyun – Bir Darbe Masalı, Antika Bir Oyun, Komşuculuk, Hayat Öpücüğü

    Şiir Erkök Yılmaz

    “Dört Oyun – Bir Darbe Masalı, Antika Bir Oyun, Komşuculuk, Hayat Öpücüğü” Aile içi ilişkileri, toplumsal sorunları işlerken bireysel özellikleri yerli yerinde kullanıyor Şiir...

  3. Uyuyamamak ~ Şiir Erkök YılmazUyuyamamak

    Uyuyamamak

    Şiir Erkök Yılmaz

    “Uyuyamamak” 1970’li yılların Ankarası’nda üniversiteli gençlerin kültürel ortamına, günlük yaşamına, gelişen toplumsal olaylar karşısındaki tutum ve davranışlarına ilişkin gözlemlere dayalı bir kitap. Öykülerdeki eğlenceli...

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

  1. Şahsi Düşler ve Onur Kırıcı Gerçekler ~ Batıkan KöseŞahsi Düşler ve Onur Kırıcı Gerçekler

    Şahsi Düşler ve Onur Kırıcı Gerçekler

    Batıkan Köse

    “Abi bana iki öykü sar.” “Az bekle, çıkar.” Elleri yana yana tezgâha öyküleri bıraktı, üstü başı mürekkepti. Elimi uzattım, “Dokunma,” dedi. Yazıcıdan yeni çıkmışlar....

  2. Kış Uykusu ~ Ayşegül DevecioğluKış Uykusu

    Kış Uykusu

    Ayşegül Devecioğlu

    “Kimse bilemez ki, neler saklar bir kirazın belleği; hele mahlepten dönmeyse.” “Salıverildikten birkaç yıl sonra, gözaltına alınan bir yakınlarını soruşturmak için Şube’ye gittiğinde, çevredeki...

  3. Kendini Arayan Çocuk ~ Hamdullah KöseoğluKendini Arayan Çocuk

    Kendini Arayan Çocuk

    Hamdullah Köseoğlu

    Hayal mi, Gerçek mi? Hayal kurmadan yaşanır mı hiç? “Hayallerinizi kovmayın; çünkü onlar gittiler mi siz kalırsınız belki, fakat artık yaşamıyorsunuz demektir.” demiş Mark...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur