Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Ertuğrul Faciası
Ertuğrul Faciası

Ertuğrul Faciası

Behçet Necatigil

Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin büyük ustası Behçet Necatigil, örneğine pek rastlanmayan, her biri inceliklerle örülü ‘Radyo Oyunları’ da kaleme getirmişti. “1 Kasım 1973 Perşembe”…

Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin büyük ustası Behçet Necatigil, örneğine pek rastlanmayan, her biri inceliklerle örülü ‘Radyo Oyunları’ da kaleme getirmişti. “1 Kasım 1973 Perşembe” günü tamamlanmış “Ertuğrul Faciası”, aynı adla denizcilik tarihine geçmiş korkunç bir kazadan yola çıkarak, batış yıllarında yeni çevrenlere açılmak isteyen Osmanlı İmparatorluğu insanını gündeminde barındırır. Unutulmuş şair Ali Ruhi’nin “Ertuğrul Firkateyni”yle Japonya’ya ulaşamamış yolculuğunu odak alan Ertuğrul Faciası, Necatigil’in eşsiz Türkçesiyle, metafizik göndermelerin başı çektiği, dirim ve ölüm izleklerinde, göz kamaştırıcı bir radyo oyunudur.

Behçet Necatigil’in trajik ve çok düşündürücü radyo oyunu Ertuğrul Faciası sonunda okur karşısına çıkıyor. Sonunda, diyorum; çünkü bu oyun kaleme getirileli yirmi yılı aşkın bir zaman geçmiş. Ertuğrul Faciası’nın bugüne kadar Behçet Necatigil/Toplu Yapıtları dizisinde yer almamış olması, biraz da büyük şairimizin çekingenliğinden, içe kapanıklığındandı. Yaşadığı yıllarda bu oyunu Necatigil yayıncılara hatırlatmaktan uzak durmuştur. Birkaç kez kendisine sormuş, hep aynı yanıtı almıştım: “Radyoda yayınlandı, mikrofona kondu; dinleyen dinlemiştir…” Bununla birlikte silik bir uyarı Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’nün Ali Ruhi maddesinde işli durur. Ertuğrul Faciası’nın özelliklerini kavramak açısından bu madde anlamlıdır: “ALİ RUHİ, XIX. yy. şairlerinden, 1853-1890. İstanbul’da doğmuştu. II Abdülhamid zamanında Osman Paşa kumandasında Japonya’ya gönderilen ve dönüşte batan (19 Eylül 1890) Ertuğrul gemisinde seyir ve sefer defterini tutmak işini üzerine almışdeyişle, özleştirmecilik akımı, sadece Türk dilinin yapısını, özelliğini ortaya çıkarmaya yönelik bilimsel bir etkinlik değil, Türk kültürünün ulusallaşmasını amaçlayan atılımın bir parçasıdır. Cumhuriyet döneminin çağdaşlaşma ülküsü, dil sorununu, zorunlu olarak güncel bir duruma getirmiştir. Bugün yalnız ozanlar değil, bütün bilim ve sanat dallarındaki uyanık aydınlar, dilimizin öz benliğini bulması için emeklerini birleştirmiş durumdadırlar. Ulusallaşma sürecine girmiş bir toplumun dili, ona yabancı kalamazdı. Ancak ozanlarımızın, yazarlarımızın bu işe gönül vermedeki önceliklerini gösteren örnekler yakın tarihimizin ilginç olayları arasındadır gene de; basımevinin kurulması, gazeteciliğin, tiyatronun, romanın başlaması, dilde halkleşma akımını özellikle ortaya çıkarıyordu. Bu yolda bilinçlenme kolay olmamıştır elbet; dilimiz sorunu, geçirmesi gerekli olan evreleri bir bir yaşayarak, Atatürk’ün öncülüğünde yalın, kesin biçimini almıştır. Özetlersek, bu ulusun dili, kendi dili olacaktı; aydınları başka bir dille yazan topluma ulusal bir toplum denemezdi. Oysa karma bir dil olarak nitelediğimiz “Osmanlıca”nın geçerli olduğu uzun dönemde bu ülkenin yazını da, kültürü de bağdaşmaz bir ikilik içinde bulunmuştur. Okumuşların seslendiği dar bir yönetici kat içinde Osmanlıca sürüp giderken, halk kendi dili ile kendine yeterli olma çabasına düşmüştür. Birbirini anlamayan bir yöneten-yönetilen ayrılığı içinde ise Türk kültürü gelişme olanaklarından yoksun kalacaktı elbet, halktan kopuk hiç bir kültür yaşama gücünü sürdüremez. Özellikle dil söz konusu oldu mu, halk onun besin kaynağıdır. Bugün biz dilimizi yeniden bulduk ve onu çağdaş anlamda güçlendirme olanağına kavuştuksa, bunun başlıca etmeni halkın dildeki yaratma gücüdür. Artık yalnızca ozanlarımız, yazarlarımız değil, okul öğrencileri de, geçmişin yazın ürünleri karşısında durup düşündükçe dilde özleşme akımının doğal yandaşları oluyorlar. Bu deneyimin en belirgin örneği de şiir alanında gözlemlenir durumdadır. Osmanlıca şiir ile Türkçe şiirin yan yana yaşaması, birbirini anlamadan var olabilmesi, ortaya yanıtlanması kolay olmayan birtakım sorular, çözemlenmesi güç sorunlar çıkarır elbet. Konuyu deşmeye kalkmadan şuncasını söylemekle yetineyim, bugün yazınımızda bu ikilik ortadan kalkmıştır. Âşık Veysel’in dili ile Cahit Sıtkı Tarancı’nın dili arasında bir ayrım yoktur. Böylece toplumumuz dil birliğine kavuşmuştur. Ulusallaşma sürecinin zorunlu bir aşamasıdır bu. Ancak bütün düşünce ve davranışları ile eskiye bağlı kalanların, dildeki ulusallaşma, birlik, özleşme çabasına karşı durması, ozanlarımızın, yazarlarımızın büyük bir çoğunluğunu dil devrimi savaşında gönüllü durumuna getirmiştir. Ben de kendimi bunlardan biri saymaktayım. 1975 Nisanında TRT yönetimi bana, radyoda dilimiz konulu bir söyleşiyi yürütme önerisinde bulunduğu zaman, işte yukarda özetle anlatmaya çalıştığım düşüncelerden ötürü bu işe giriştim. Konuya bilimsel açıdan değil de daha çok dil sorununun halkımız ve gençlerimiz arasında uyandırdığı çeşitli soruların karşılıklarını bulup vermek yö çıkar… Şiir ve roman tatları taşıyan Ertuğrul Faciası’nın döngüsü, uzakdoğu insanının facia karşısındaki yas sözcükleriyle bütünlenir. Batının ‘hasta adam’ tanısı, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne maddî uzaklığıyla eğilirken; Ertuğrul Faciası’nın kişilerinden Oki, ölen Türk denizcileri için şöyle demektedir: “Ben bir Japon köylüsü. Onlar gitti. Bambular, kirazlar, krizantemler, sakaki ağaçları yeniden çiçek açtı.”

Selim İleri

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Oyun-Tiyatro
  • Kitap AdıErtuğrul Faciası
  • Sayfa Sayısı74
  • YazarBehçet Necatigil
  • ISBN9789753633211
  • Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
  • YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2018

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Konuş ki Göreyim Seni – Radyo Oyunu Uyarlamaları I ~ Behçet NecatigilKonuş ki Göreyim Seni – Radyo Oyunu Uyarlamaları I

    Konuş ki Göreyim Seni – Radyo Oyunu Uyarlamaları I

    Behçet Necatigil

    Bu kitapta Behçet Necatigil’in 1966-1977 yılları arasında radyoda yayınlanan on iki uyarlaması yer alıyor. Geçmiş edebiyatımızın çeşitli dönemlerinden seçtiği bu eserlerle birlikte, radyolarda yayınlanan...

  2. İki Başına Yürümek – Burhan Uygur’un Resimleriyle ~ Behçet Necatigilİki Başına Yürümek – Burhan Uygur’un Resimleriyle

    İki Başına Yürümek – Burhan Uygur’un Resimleriyle

    Behçet Necatigil

    Burhan Uygur resimleriyle bir Necatigil kitabı “İki Başına Yürümek” Behçet Necatigil’in 100. doğum yıldönümünde Yapı Kredi Yayınları çok özel bir yayın gerçekleştiriyor. 1968’de yayımlanan...

  3. Tercümemi Nasıl Buldunuz? / Otto Spies, Andreas Tietze, Annemarie Schimmel ve H. Wilfrid Brands’la Mektuplaşmalar ~ Behçet NecatigilTercümemi Nasıl Buldunuz? / Otto Spies, Andreas Tietze, Annemarie Schimmel ve H. Wilfrid Brands’la Mektuplaşmalar

    Tercümemi Nasıl Buldunuz? / Otto Spies, Andreas Tietze, Annemarie Schimmel ve H. Wilfrid Brands’la Mektuplaşmalar

    Behçet Necatigil

    Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Behçet Necatigil’in mektup kitapları dizisine önemli cilt daha eklendi. “Tercümemi Nasıl Buldunuz?” adıyla yayımlanan kitap, edebiyat tarihi açısından özel...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Julius Caesar ~ William ShakespeareJulius Caesar

    Julius Caesar

    William Shakespeare

    5 perde – KİŞİLER Julıus Caesar Octavıus Caesar Marcus Antonıus Caesar’dan sonra başa geçen üçler M. Aemılıus Lepıdus Cıcero Publıus Senatörler Popılıus Lena Marcus...

  2. Konuş ki Göreyim Seni – Radyo Oyunu Uyarlamaları I ~ Behçet NecatigilKonuş ki Göreyim Seni – Radyo Oyunu Uyarlamaları I

    Konuş ki Göreyim Seni – Radyo Oyunu Uyarlamaları I

    Behçet Necatigil

    Bu kitapta Behçet Necatigil’in 1966-1977 yılları arasında radyoda yayınlanan on iki uyarlaması yer alıyor. Geçmiş edebiyatımızın çeşitli dönemlerinden seçtiği bu eserlerle birlikte, radyolarda yayınlanan...

  3. Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş ~ Nuri PakdilKalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş

    Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş

    Nuri Pakdil

    Nuri Pakdil’in diğer tiyatro eserlerinde olduğu gibi, ‘Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş’te de, tüm gerilim Tanrıtanımazlık sorunu üzerine kurulu. Çağın her çıkmazının temelinde hep...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur